ABD: Gündemdeki ulusal güvenlik tehdidi, Rusya'nın geliştirdiği "uydu sistemlerini hedef alma" kabiliyeti

ABD yönetimi, dün, Kongre kaynaklı olarak gündeme gelen ve "ABD, ciddi bir ulusal güvenlik tehdidi ile karşı karşıya" şeklinde yansıyan konunun, Rusya'nın geliştirdiği ancak henüz aktif olmayan "uyduları hedef alma kabiliyeti" ile ilgili olduğunu açıkladı

Uydu (Arşiv - Reuters)
Uydu (Arşiv - Reuters)
TT

ABD: Gündemdeki ulusal güvenlik tehdidi, Rusya'nın geliştirdiği "uydu sistemlerini hedef alma" kabiliyeti

Uydu (Arşiv - Reuters)
Uydu (Arşiv - Reuters)

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, günlük basın brifinginde, dün, Amerikan kamuoyunda gündem olan "ulusal güvenlik tehdidi" tartışmalarına açıklık getirdi.

Ciddi ulusal güvenlik tehdidi olarak tartışılan konunun, Rusya'nın geliştirdiği "uyduları hedef alma yeteneği" ile ilgili olduğunu belirten Kirby, istihbari bir konu olması sebebiyle daha fazla detaya girmeyeceğini vurguladı.

Kirby, şöyle devam etti:

Bunun, Rusya'nın geliştirdiği bir uyduları hedef alma kabiliyeti olduğunu teyit edebilirim. Bu, şu an aktif ve kullanımda bir kabiliyet değil ancak yine de Rusya'nın bu yeteneği elde etme çabası endişe verici. Şu anda kimseye yakın bir güvenlik tehdidi taşımıyor. Dünyada fiziksel yıkıma neden olabilecek ya da insanları hedef alacak bir silahtan bahsetmiyoruz.

Israrlı sorulara rağmen Rusya'nın geliştirdiği söz konusu "kabiliyetin" ne olduğuna ilişkin detaylara girmeyen Kirby, bu tehdidin yakın değil orta ve uzun vadeli bir tehdit olduğunu ve konuya ilişkin ilgili müttefik ülkelerle temas halinde bulunduklarını söyledi.

"ABD'nin ciddi bir ulusal güvenlik tehdidi" ile karşı karşıya olması

ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Mike Turner, dün yaptığı yazılı açıklamada, "ABD'nin ciddi bir ulusal güvenlik tehdidi" ile karşı karşıya olduğunu ve detayını vermediği konuyla ilgili Başkan Joe Biden'ın tüm bilgi ve belgeleri, Kongre ile paylaşması gerektiğini bildirmişti.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da dünkü değerlendirmesinde, konuyu zaten takip ettiklerini ve perşembe günü (bugün) ilgili Komite üyeleriyle konuyu görüşeceklerini belirtmişti.

Bazı Cumhuriyetçi ve Demokrat Kongre üyeleri de İstihbarat Komitesi Başkanı Turner'ın istihbari bir konuyla ilgili kamuoyuna bu şekilde açıklama yapmasını doğru bulmadıklarını dile getirmişti.



Netanyahu Washington'a gidiyor: Trump Gazze'de bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu Washington'a gidiyor: Trump Gazze'de bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ile yarın (Pazartesi) yapacağı görüşmelerin, İsrailli müzakerecilerin Pazar günü Katar'da yeniden başlattığı rehine serbest bırakma ve Gazze'de ateşkes görüşmelerinin ilerlemesine yardımcı olacağına inandığını ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Netanyahu bugün Washington'a gitmek üzere uçağına binmeden önce yaptığı açıklamada, ateşkes görüşmelerine katılan İsrailli müzakerecilerin İsrail tarafından kabul edilen şartlar üzerinde bir anlaşmaya varmak için açık talimatları olduğunu söyledi.

“Başkan Trump ile yapacağım görüşmenin bu sonuçların elde edilmesine kesinlikle katkıda bulunacağına inanıyorum” diyen Netanyahu, Gazze'de tutulan rehinelerin geri dönmesini sağlamaya ve Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) İsrail'e yönelik tehdidini ortadan kaldırmaya kararlı olduğunu vurguladı.

Bu, Trump'ın yaklaşık altı ay önce iktidara gelmesinden bu yana Netanyahu'nun Beyaz Saray'a yaptığı üçüncü ziyaret olacak.

Netanyahu'nun kalıcı bir ateşkesi kabul etmesi ve Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için kamuoyu baskısı artarken, iktidardaki sağcı koalisyonun bazı sertlik yanlısı üyeleri buna karşı çıkıyor, Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar da dahil olmak üzere bir kesimde kalıcı atşkesi destekliyor.

Hamas Cuma günü yaptığı açıklamada, Trump'ın İsrail'in 60 günlük bir ateşkesi sonuçlandırmak için gerekli koşulları kabul ettiğini söylemesinden birkaç gün sonra, ABD destekli Gazze ateşkes önerisine verdiği yanıtın olumlu olduğunu söyledi.

Hamas resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Hamas, arabulucuların Gazze'deki halkımıza yönelik saldırganlığı durdurmaya yönelik son önerisi üzerine Filistinli gruplar ve güçlerle iç istişarelerini tamamladı ve hareket, arabuluculara olumlu olan yanıtı iletti ve hareket, bu çerçeveyi uygulama mekanizması üzerinde derhal bir müzakere turuna girmeye tüm ciddiyetiyle hazırdır.”

Ancak Hamas'ın müttefiki olan silahlı bir gruptan Filistinli bir yetkili, iki tarafın hala karşı karşıya olduğu potansiyel zorlukların bir işareti olarak, insani yardım, Mısır sınırındaki Refah sınır kapısından geçiş ve İsrail güçlerinin geri çekilme takviminin netleştirilmesi konularında endişelerin devam ettiğini söyledi.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada Hamas'ın ateşkes önerisinde yapmak istediği değişikliklerin “İsrail için kabul edilemez” olduğu belirtildi. Bununla birlikte ofis, heyetin İsrail'in kabul ettiği Katar önerisi temelinde rehinelerimizin geri dönüşünü güvence altına alma çabalarını sürdürmek üzere Katar'a gideceğini söyledi.

Netanyahu defalarca Hamas'ın silahsızlandırılması gerektiğini ifade etmiş, Hamas ise bu talebi tartışmayı reddetmişti.

Trump ile birlikte geçen ay İran'a karşı 12 gün süren hava savaşının sonuçlarını geliştireceklerine ve Tahran'ın nükleer silah edinmemesini sağlamaya çalışacaklarına inandığını ifade eden  Netanyahu Ortadoğu'daki son gelişmelerin barış çemberini genişletmek için bir fırsat sunduğunu da sözlerine ekledi.

Rehineler

Cumartesi akşamı Tel Aviv'de Savunma Bakanlığı merkezinin yakınındaki meydanda toplanan kalabalık ateşkes ve Gazze'de halen alıkonulan 50 kadar rehinenin iadesini talep etti.  İsrail bayrakları sallayan protestocular sloganlar attarak rehinelerin resimlerinin bulunduğu pankartlar taşıdı.

Savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyine düzenlediği ve İsrail istatistiklerine göre yaklaşık bin 200 kişinin öldüğü ve 251 kişinin rehin alındığı saldırıyla patlak vermişti.

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in o tarihten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik askeri harekâtının 57 binden fazla Filistinlinin ölümüne, açlık krizine, Gazze nüfusunun tamamının yerinden edilmesine ve Şerit genelinde yıkıma yol açtığını söylüyor.

Kalan rehinelerden yaklaşık 20'sinin hala hayatta olduğuna inanılıyor. Rehinelerin çoğu diplomatik müzakereler yoluyla serbest bırakıldı ve İsrail ordusu da bazılarını Gazze'den çıkarmayı başardı.