Biden-Ukrayna ilişkisi: Eski FBI muhbirine sansasyonel iddialarından dolayı dava açıldı

Söz konusu iddialar, Biden hakkındaki azil soruşturmasında da rol oynuyor

Beyaz Saray, Joe Biden hakkındaki azil soruşturmasını "siyasi gösteri" diye nitelemişti (Reuters)
Beyaz Saray, Joe Biden hakkındaki azil soruşturmasını "siyasi gösteri" diye nitelemişti (Reuters)
TT

Biden-Ukrayna ilişkisi: Eski FBI muhbirine sansasyonel iddialarından dolayı dava açıldı

Beyaz Saray, Joe Biden hakkındaki azil soruşturmasını "siyasi gösteri" diye nitelemişti (Reuters)
Beyaz Saray, Joe Biden hakkındaki azil soruşturmasını "siyasi gösteri" diye nitelemişti (Reuters)

Eski FBI muhbiri Alexander Smirnov hakkında, ABD Başkanı Joe Biden ve oğlu Hunter Biden'ın Ukrayna'daki bağlarıyla ilgili yanlış bilgi verdiği gerekçesiyle hukuki işlem başlatıldı.

ABD Adalet Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, Smirnov'un baba ve oğul Biden'ın Ukrayna'daki enerji şirketi Burisma'dan ödeme aldığına dair yalan söylediği bildirildi. 

43 yaşındaki eski muhbir, Haziran 2020'de FBI ajanlarıyla iletişime geçerek Burisma'nın 2015 ve 2016'da baba ve oğul Biden'a 5'er milyon dolar ödediğini söylemişti. 

Smirnov, Burisma'nın Hunter Biden'ı "babası sayesinde şirketi her türlü soruna karşı koruması amacıyla işe aldığını" savunmuştu.

54 yaşındaki Hunter Biden, 2014-2019'da söz konusu şirketin yönetim kurulundaydı. Joe Biden ise 2009-2017'de ABD Başkan Yardımcısı olarak görev yapmıştı.

Adalet Bakanlığı'nın açıklamasında, Smirnov'un aslında Burisma'daki yöneticilerle 2017'de görüştüğü, bunun da "Biden'ın görevde olmadığı için ABD politikasını etkileyemeyeceği bir dönemde" gerçekleştirildiği belirtildi. 

Hunter'la ilgili soruşturmalara bakan özel savcı David Weiss, Smirnov'un baba ve oğul Biden'la ilgili "yanlış ve küçük düşürücü bilgiler verdiğini" söyledi.

ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN, Smirnov'un Nevada eyaletindeki Las Vegas şehrinde yer alan Harry Reid Uluslararası Havalimanı'nda dün yakalandığını bildirdi. 

Eski muhbirin yurtdışından ABD'ye girdikten sonra yakalandığı ve federal mahkemeye çıkarıldığı aktarıldı. Smirnov'un hakkındaki iddiaları reddettiği bildirilirken, henüz kendisine avukat atanıp atanmadığı netleşmedi. 

Hunter Biden'ın avukatlarıysa ABD merkezli haber ajansı AP'nin yorum talebini reddetti.

AP'nin aktardığına göre suçlu bulunması durumunda Smirnov, 25 yıla kadar hapis cezası alabilir. 

Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi, oğlu Hunter'a iş ilişkilerinde avantaj sağladığı gerekçesiyle Biden hakkında azil soruşturması açılmasını aralıkta onaylamıştı.  

Hunter ise babası hakkında Kongre'de yürütülen azil soruşturması kapsamında 28 Şubat'ta ifade verecek.

Independent Türkçe



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP