AB, TikTok hakkında resmi soruşturma başlattı

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Dijital Hizmetler Yasası'nın (DSA) kurallarını ihlal edip etmediğinin belirlenmesi amacıyla sosyal medya platformu TikTok hakkında resmi soruşturma başlattı.

AB, TikTok hakkında resmi soruşturma başlattı
TT

AB, TikTok hakkında resmi soruşturma başlattı

AB, TikTok hakkında resmi soruşturma başlattı

AB Komisyonundan yapılan açıklamaya göre, TikTok'un "çocukların korunması, şeffaf reklamcılık, araştırmacılar için veri erişimi ve platformun bağımlılık yaratan tasarımı ile zararlı içeriğin risklerine" ilişkin konularda DSA'nın kurallarını ihlal edip etmediği değerlendirilecek.

Resmi soruşturma, TikTok'un Eylül 2023'te Komisyon'a ilettiği rapor ve bilgi taleplerine gelen cevapların ardından yürütülen ön soruşturmanın ardından başlatıldı.

Açıklamada, TikTok'un reşit olmayan kişilerin uygunsuz içeriğe erişimini engellemek için kullandığı yaş doğrulama sistemi başta olmak üzere, uygulanan diğer önemlerin "yeterli, uygun ve etkili olmama" şüphesi bulunduğuna işaret edildi.

Soruşturmada, platformun "reşit olmayanlar için yüksek düzeyde gizlilik, güvenliği sağlamak için yeterli ve orantılı önlemler alıp almadığı da mercek altına alınacak.

Ayrıca platformun algoritmalar dahil olmak üzere bağımlılık yapıcı tasarımının olumsuz etkilerinin çocuk haklarının korunması, kişinin fiziksel ve zihinsel sağlığı ve radikalleşme üzerindeki etkisi incelenecek.

Bunlar dışında sosyal medya platformunda yer alan reklamların DSA'ya uygunluğu ve platformun kamuya açık verilerine araştırmacılara erişim sağlanmasındaki "şüpheli eksiklikler" de soruşturmanın diğer noktalarını oluşturacak.

AB'nin Ağustos 2023'te yürürlüğe giren yasası büyük dijital platformlara katı kurallar getirmişti.

AB, kural ihlalinde bulunan dijital platformlara küresel cirolarının yüzde 6'sına varacak seviyede para cezaları uygulayabiliyor. İhlallerin tekrarı durumunda söz konusu dijital platformların AB'deki faaliyetine son verilebiliyor.



İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
TT

İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)

İranlı aktivist Nergis Muhammedi, İsrail’le İran arasında 12 gün süren çatışmalar hakkında "Savaş demokrasi mücadelesine büyük darbe vurdu" dedi.

Çatışmalar sırasında Tahran’a yapılan bombardımandan saklanmak için başkente bağlı bir köye sığındığını söyleyen Muhammedi, Wall Street Jorurnal’a (WSJ) konuştu.

2023’te Nobel Barış Ödülü’nü alan aktivist, Tahran’ın muhaliflere baskıyı artıracağını savunarak şunları söyledi:

Sivil toplum aktivistleri, siyasi aktivistler ve özellikle de sosyal faaliyetlere katılan gençlerin durumundan derin endişe duyuyorum. Maalesef önümüzdeki günlerde baskının daha da yoğunlaşacağını düşünüyorum.

"İran halkı için durum şu anda savaş öncesinden daha tehlikeli” diyen Muhammedi, İsrail’in saldırılarının ülkedeki demokrasi mücadelesini gerilettiğini belirtti.

Tahran rejimine karşı yıllardır mücadele vermesine rağmen İran’daki yönetimin yabancı ülkelerin müdahalesiyle belirlenemeyeceğini vurgulayan aktivist, bu konuda söz hakkının sadece halka ait olduğunu söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çatışmalar sırasında İran halkına rejime karşı ayaklanma çağrısı yapmıştı. 53 yaşındaki muhalif, hem Netanyahu hem de Hamaney rejimine direnilmesi gerektiğini ifade etti:

İran'da cennet vaat ederken bizi cehenneme götüren Ali Hamaney liderliğindeki kadın düşmanı ve dinci bir hükümet var. Netanyahu da özgürlük ve demokrasi vaat ederken bizi cehenneme götürüyor.

Aktivist, İsrail’in başlattığı çatışmaların kendisine 1980-1988’deki İran-Irak savaşında geçen çocukluğunu hatırlattığını da sözlerine ekledi. Savaşın istenen dönüşümü kazanmak için bir yol olmadığının altını çizdi:

İran halkının aradığı köklü dönüşüm savaşla elde edilemez.

Guardian’ın 1 Temmuz’daki haberinde, İsrail’in saldırılarının İran’da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği yazılmıştı. İsrail ordusunun 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 mahkum öldürülmüştü. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği belirtilmişti.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edilmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Guardian