Küba, Uluslararası Adalet Divanında ABD'yi İsrail'in suç ortağı olmakla itham etti

Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalarda Küba, ABD'yi, İsrail'in Gazze'deki suçlarına ortak olmakla itham etti

(AA)
(AA)
TT

Küba, Uluslararası Adalet Divanında ABD'yi İsrail'in suç ortağı olmakla itham etti

(AA)
(AA)

Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda faaliyetlerini yürüten UAD'de İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalar devam ediyor.

Duruşmalarda Küba adına söz alan Dışişleri Bakan Yardımcısı Anayansi Rodriguez Camejo, “İşgalci güç İsrail'in hukuka aykırı kuvvet kullanımı nedeniyle Filistin halkı, kadınlar ve sivil nüfus bir bütün olarak katledilmeye devam ediyor. Bu katliam, uluslararası hukuka göre soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu olan Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerin suç ortaklığıyla gerçekleşmektedir.” dedi.

İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin uluslararası hukuka göre gayrimeşru olduğunu vurgulayan Camejo, “İsrail’in sivil ve savaşan ayrım yapmayan politikaları, Filistinlilere yönelik yıllardır süren işgal, işkence, zorla yerinden etme, hapsetme ve vatandaşlık haklarını reddetme politikalarının devamıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Camejo, İsrail'in Filistin'deki işgalini reddetmenin, UAD kararlarına uyumun, ülkeler için uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülük olduğunu vurguladı.

“İsrail, Filistin'de yaptığı ihlallerle BM Genel Kurulu, Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Adalet Divanı tarafından kabul edilen çok sayıda karar ve hükmü görmezden geldi." diyen Camejo, ABD'nin de BM Güvenlik Konseyinde veto yetkisini kullanarak uluslararası toplumun Filistin konusunda etkin şekilde harekete geçmesini 47 kez engellediğine işaret etti.

Camejo “İsrail'in ihlali, Amerika Birleşik Devletleri'nin gerçek eylemsizliğinin bir sonucu olup, Güvenlik Konseyindeki veto ayrıcalığının kötüye ve sorumsuzca kullanılmasının doğrudan bir sonucudur.” dedi.

Kolombiya

Kolombiya adına söz alan Dışişleri Bakan Danışmanı Andrea Jimenez Herrera da İsrail'in Filistin'i işgalinin uluslararası hukuka ve BM Şartı'na aykırı olduğunu belirterek Uluslararası Adalet Divanından bu yönde bir karar almasını istedi.

Herrera, “İsrail, Filistin topraklarındaki yasa dışı işgal, yerleşim ve ilhak faaliyetlerine son vermelidir. Bunu kayıtsız, şartsız, derhal ve eksiksiz yapmalıdır. Devam etmekte olan uluslararası haksız eylemlere son vermeli ve bunların tekrarlanmayacağına dair uygun güvence ve garantiler sunmalıdır. İsrail ayrıca uluslararası insancıl hukuka ve uluslararası insan hakları hukukuna saygı göstermelidir. Bunlar Filistin halkının haklarıdır.” dedi.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters