Yeni Zelanda'daki cami saldırılarının faili, olaydan 4 yıl önce hedef almak istediği yerleri paylaşmış

Yeni Zelanda'da 2019'da Nur ve Linwood camilerine düzenlenen ve 51 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırısının failinin, saldırıdan 4 yıl önce ibadethaneler ve okullar gibi" yerlere saldırmak istediğine" dair paylaşımları ortaya çıktı

(AA)
(AA)
TT

Yeni Zelanda'daki cami saldırılarının faili, olaydan 4 yıl önce hedef almak istediği yerleri paylaşmış

(AA)
(AA)

Yeni Zelanda'da 2019'da Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine düzenlenen ve 51 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırısının failinin, saldırıdan yaklaşık 4 yıl önce ibadethaneler ve okullar gibi "önemli yerlere saldırmak istediğine" dair paylaşımları ortaya çıktı.

"The Conversation" adlı yayın kuruluşu, saldırının faili Brenton Tarrant'ın, "4chan" adlı çevrim içi forumdaki gönderilerinin incelendiği bir rapor yayımladı.

Rapor kapsamında araştırmacılar, çevrim içi ortamların "tek başına hareket eden teröristlerin radikalleşmesindeki" rolünün Tarrant'a etkisini değerlendirdi.

Raporda, Tarrant'ın 2019'daki Christchurch saldırılarından yaklaşık 4 yıl önceki paylaşımlarında, ibadet alanları, okullar gibi "önemli yerlerde" farklı ırklardan kişilere "saldırmak istediğini" belirttiği ortaya koyuldu.

Tarrant'ın Mart ve Ağustos 2018'de yaptığı paylaşımlarda da Müslüman topluma olan "nefretine" ve "bir tür saldırı düzenleme" niyetinin arttığına ilişkin ifadelerin yer aldığı belirtilen raporda, teröristin, küçük yerleşim yerlerindeki camilere ve buralarda ibadet edenlere ilişkin "şiddet eylemlerini" değerlendirdiği kaydedildi.

Raporda, bir camiye saldırı tehdidi içeren bir paylaşıma, Tarrant'ın "Yakında." yanıtını verdiği aktarıldı.

Tarrant'ın söz konusu çevrim içi forumdaki anonim paylaşımlarında kimliğinin tespiti için gönderilerin tarih, saat ve konumunun incelendiği ifade edildi.

Yeni Zelanda Kraliyet Komisyonunun, bu terör saldırılarına ilişkin 2020'de yayımlanan raporunda, Tarrant'ın, "aşırı sağcı tartışma sitelerini" kullanmadığını söylediği aktarılmıştı. Ancak aynı raporda, saldırganın, "aşırı sağcı" tartışmaların yer aldığı "4chan ve 8chan" adlı forumları kullandığı ifade edilmişti.

51 kişinin öldüğü saldırıların üzerinden yaklaşık 5 yıl geçti

Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine 15 Mart 2019'da Brenton Tarrant adlı saldırgan tarafından cuma namazında terör saldırısı düzenlenmişti.

Saldırı öncesi Yeni Zelanda'nın Dunedin kentinde kiraladığı eve yerleşen ve buradaki poligonlarda atış talimi yaptığı ortaya çıkan Avustralyalı terörist Tarrant, iki camide namaz kılan Müslümanlara otomatik silahlarla saldırmıştı.

Saldırıda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 51 kişi hayatını kaybetmiş, 2'si Türk vatandaşı 49 kişi yaralanmıştı.

Saldırıyı sosyal medya hesabından canlı yayınlayan ve "beyaz ırkın üstünlüğünü" savunan aşırı sağcı terörist, saldırıdan hemen sonra polis tarafından yakalanmıştı.

Tarrant, 2020'de çıktığı Christchurch Yüksek Mahkemesinde, 51 cinayet, 40 ayrı cinayete teşebbüs ve bir terör suçundan hüküm giyerek şartlı tahliye olmaksızın müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Terör saldırısına sert tepki veren ve teröristin ismini hiç kullanmayan eski Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, saldırıyı "Bugün Yeni Zelanda'nın en karanlık günlerinden biri" sözleriyle tanımlamıştı.

Bir sonraki cuma namazı ezanının devlet televizyonundan canlı okunmasını sağlayarak ülkedeki Müslümanlara destek veren Ardern liderliğindeki İşçi Partisi hükümeti, ülkede yarı otomatik askeri silahların yasaklanmasını sağlayan yasa çıkarmıştı.



Rubio: İran, Washington ile bir anlaşma istiyorsa uranyum zenginleştirmeyi tamamen bırakmalı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
TT

Rubio: İran, Washington ile bir anlaşma istiyorsa uranyum zenginleştirmeyi tamamen bırakmalı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün (Çarşamba) yayınlanan bir röportajında, İran'ın ABD Başkanı Donald Trump yönetimiyle devam eden görüşmelerde bir anlaşmaya varmak ve silahlı çatışma riskinden kaçınmak istiyorsa uranyum zenginleştirmeden vazgeçmesi gerektiğini söyledi.

İran nükleer programının sivil enerji kullanımı için olduğunda ısrar ediyor ve nükleer silah kalitesinde uranyum üretmeyi amaçlamadığını savunuyor.

Rubio, gazeteci Barry Weiss'e verdiği bir podcast röportajında şunları söyledi: “Eğer İran sivil bir nükleer program istiyorsa, diğer pek çok ülke gibi zenginleştirilmiş malzeme ithal ederek bu programa sahip olabilir.”

Ancak İran uzun zamandır uranyum zenginleştirme kabiliyetinden vazgeçmeyi reddediyor. Başkan Trump ilk döneminde, eski Başkan Barack Obama döneminde imzalanan ve İran'ın nükleer programının silah düzeyinde zenginleştirmeye doğru ilerlemediğinden emin olmak için izlenmesine odaklanan nükleer anlaşmadan çekildi.

İkinci döneminin ilk aylarında Trump, İran ile nükleer programı konusunda daha sert bir anlaşmaya varmayı amaçladığını söylediği yeni bir görüşme turu başlattı. Müzakerelerin ikinci turu Cumartesi günü gerçekleşti ve hafta sonu boyunca uzman düzeyinde teknik görüşmelerin yapılması bekleniyor.

İran, ekonomisine ciddi zarar veren yaptırımlardan kurtulmak istiyor ve nükleer programını zorla sekteye uğratmayı amaçlayan İsrail ya da ABD saldırıları tehdidiyle karşı karşıya.

Rubio şunları söyledi: “Herkese İran ile herhangi bir anlaşmadan hala çok uzakta olduğumuzu söylüyorum... Bu mümkün olmayabilir, bilmiyoruz... Ancak diğer seçeneklere başvurmadan buna barışçıl bir çözüm bulmak istiyoruz” dedi.