Pakistan polisi ülkenin kuzeybatısındaki terör saldırısını önledi
Pakistanlı bir polis memuru, silahlı kişilerin karakola saldırması sonucu yaralanan memurların tedavi için götürüldüğü Dera İsmail Han'daki hastanenin önünde nöbet tutuyor (EPA)
Pakistan polisi ülkenin kuzeybatısındaki terör saldırısını önledi
Pakistanlı bir polis memuru, silahlı kişilerin karakola saldırması sonucu yaralanan memurların tedavi için götürüldüğü Dera İsmail Han'daki hastanenin önünde nöbet tutuyor (EPA)
Pakistan polisi, ülkenin kuzeybatısındaki Hayber-Pahtunhva eyaletinin Lakki Marwat bölgesindeki merkezlerinden birine yönelik büyük bir terör saldırısını önlediklerini duyurdu.
Polisten yapılan açıklamada, Manguala kasabasında bulunan polis karakoluna bir grup teröristin ağır silahlarla saldırı düzenlendiği, ancak güvenlik güçlerinin karşılarına çıkması üzerine kaçmak zorunda kaldıkları bildirildi. Ayrıca, saldırıya karşılık vermek için tam hazır durumda olan güvenlik güçlerinin ağır silahlar kullandığı, saldırganları bulmak için bölgede tarama operasyonları sürdürüldüğü, henüz sorumluluğu üstlenen olmadığı aktarıldı.
Pakistanlı polis memurları, 5 Şubat 2024'te bir polis karakolu silahlı kişiler tarafından basıldığında yaralanan polis memurlarının götürüldüğü hastanenin önünde nöbet tutuyor (EPA)
Pakistan ordusu, ülkenin kuzeybatısındaki Dera İsmail Han bölgesinde gerçekleştirdiği operasyonda aranan bir terör unsurunu ortadan kaldırdı. Ordu Medya Dairesi'nden bugün yapılan açıklamada, etkisiz hale getirilen teröristin yasaklı terör örgütüne mensup olduğu, sivillerin ve güvenlik personelinin ölümüne yol açan terör operasyonlarına karıştığı gerekçesiyle güvenlik güçleri tarafından arandığı açıklandı. İstihbarat bilgilerine göre, düzenlenen operasyonda adı geçen teröristin teslim olmayı reddettiği ve güvenlik görevlilerine ateş açması üzerine etkisiz hale getirildiği kaydedildi. Açıklamada ayrıca ordu güçlerinin, diğer terörist unsurları aramak için o bölgedeki operasyonları taramaya devam ettiği kaydedildi.
Pakistan askerleri, Peşaver'deki Polis Camisi'nin önünde meydana gelen terör saldırısının ardından alarma geçti (EPA)
Pakistan Taliban hareketi, Pakistan-Afgan sınır bölgelerinde, özellikle de ülkenin kuzeybatı bölgelerinde güvenlik güçlerine yönelik çeşitli düzeylerde terör saldırıları düzenledi.
Pakistan'da terör ve şiddet yanlısı gruplardan ciddi şekilde etkilenen diğer bölge ise laik görüşlü Beluc ayrılıkçılarının son dört ay içinde askeri garnizonlara terör saldırıları düzenlediği güneybatı Belucistan.
Beluç ayrılıkçılarının Pakistan ve İran arasındaki sınır bölgelerinde üsleri bulunurken, Afganistan'daki kampları yeniden inşa ettiler. Bu nedenle Başbakan Kakar'ın açıklamalarının, Pakistan Talibanı'na karşı sert bir tavır takınmaya karar veren askeri liderlikle olan yakın ilişkileri bağlamında değerlendirilmesi gerekiyor.
Eski generaller uyardı: İsrail ordusu bağımsızlığını kaybediyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5121871-eski-generaller-uyard%C4%B1-i%CC%87srail-ordusu-ba%C4%9F%C4%B1ms%C4%B1zl%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1-kaybediyor
Eski generaller uyardı: İsrail ordusu bağımsızlığını kaybediyor
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, 21 Ocak 2025. (İsrail ordusu)
İsrail'deki eski generaller, İsrail'in yeni Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ile yardımcıları ve generallerden oluşan ekibinin Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümetinin politikalarına ‘tam sadakati’ olarak gördükleri durumu endişeyle izliyor. Bu da onları ‘ülke tarihinde ilk kez ordunun bağımsızlığını kaybetmesi’ konusunda uyarmaya yöneltti.
Eski komutanlar ayrıca, bu durumun profesyonelliği ve sağlam stratejik muhakemeyi etkileme riski konusunda da uyarıda bulundular.
Hükümetin güvenlik servislerini etkileyen politikalarına karşı uyarıda bulunmak üzere bu hafta bir araya gelen 25 general, Zamir'in hükümet politikalarına doğru yönelen yeni bir politika izlediğini ve çok sayıda konu ve alanda eski genelkurmay başkanı Herzi Halevi'nin politikasından saptığını söyledi.
Zamir'in bunu ‘hükümetin ordunun başkomutanı olduğunu, savaşa girme ya da barışa yönelme kararını verenin hükümet olduğunu ve ordunun emirleri uygulamaktan başka seçeneği olmadığını’ belirten yasaya bağlı kalmak bahanesiyle alenen ve hiçbir tereddüde yer bırakmadan yaptığına dikkat çektiler.
Bu eski generaller, Zamir'in 5 Mart'ta göreve gelmesinden bu yana geçen bir hafta içinde ortaya çıkan yeni yönelimin göstergesi olan ve aralarında İsrail'in ‘varoluşsal bir savaş’ verdiği yönündeki açıklamasının da bulunduğu çeşitli açıklamaları takip ettiler. İsrailli yetkililerin daha önceki açıklamalarını yineleyen Zamir, generaller tarafından küçümsendi ve kendisine şu soru soruldu: “Hamas küçük ve hırpalanmış bir örgüt olmasına rağmen İsrail'in varlığını tehdit ediyor mu? Savunma ve saldırı güçlerinin yüzde 85'ini yok eden İsrail saldırılarının ardından ordusuz kalan Suriye mi İsrail'in varlığını tehdit ediyor? Yoksa Hizbullah'ın ağır darbeler aldığı Lübnan mı?”
Generaller ayrıca, Zamir'in subaylarıyla yaptığı her toplantıda 2025'in savaş yılı olacağını söylemesinin, savaşı sona erdirmek ve esir takası anlaşması yapmak için yürütülen müzakerelerin ciddiyeti konusunda soru işaretleri yarattığına dikkat çekti.
Generaller, yeni Güney Bölgesi Komutanı Yaniv Asur'un önceliklerinin ilk olarak Hamas'ın tamamen ortadan kaldırılması, ikinci olarak da Gazze Şeridi'nde tutulan tüm İsrailli esirlerin ‘iadesi’ olduğunu belirttiği açıklamalarına dikkat çekerek, bunun ‘esirler konusunu küçümseyen eşi benzeri görülmemiş bir açıklama’ olduğunu belirttiler. Bu iki ordu komutanının açıklamaları esir aileleri arasında dehşete neden oldu.
Yedek askerlikte ‘keskin’ düşüş
Haaretz gazetesi dün İsrail ordusu yedek kuvvetlerinin askere alınma oranlarında ‘keskin düşüş’ yaşandığını gösteren bir rapor yayınladı; yedek subaylar konuyu görmezden gelmenin ve savaşa devam etme tehdidinde bulunmaya devam etmenin ‘ordunun verimliliğinde ve operasyonel hazırlığında ciddi bir bozulmaya yol açabileceği’ uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın Haaret’den aktardığı rapora göre, savaşın başlangıcında yüzde 90'ın üzerinde olan yedek birliklere kayıt oranı bazı birliklerde yüzde 70'in altına düştü ve muharip birlikler de dahil olmak üzere gelecekteki askere alma turlarında yüzde 50'nin altına düşmesinden korkuluyor. Bu, ordunun gücünün yaklaşık yarısını kaybedeceği anlamına geliyor.
Batı Şeria'da bulunan Nur Şems Mülteci Kampı’ndaki bir askeri operasyon sırasında İsrail askerleri, 5 Mart 2025. (AP)
Haaretz’e göre, 7 Ekim 2023'te savaşın başlangıcında, yedek kuvvetlere katılmak için benzeri görülmemiş bir talep vardı. Ancak, özel işletmelerin çöküşü, mali kayıplar, üniversite eğitimine devam etme ihtiyacı ve aile yükümlülükleri gibi yaşam baskıları, birçok kişinin yedek kuvvetlere tekrar katılmaktan kaçınmasına neden olduğu için, savaş devam ettikçe bu talep azaldı.
Bu düşüşü telafi etmek amacıyla askeri birlikler gönüllüleri çekmek için ‘geleneksel olmayan’ yollara başvurmaya başladı. Sosyal medya grupları, subayların çok çeşitli muharebe ve destek görevleri için başvurular yayınladığı ‘alternatif askere alma ofislerine’ dönüştü.
Haaretz, bazı birliklerin gönüllüleri kendilerine katılmaya ikna etmek için askeri üslerde güvenlik görevlisi, temizlikçi ya da askeri mutfaklarda aşçı olarak çalışmak gibi fiili askerlik gerektirmeyen savaş dışı işler için bireyleri işe aldığını belirtti. Ordu, Gazze Şeridi'ndeki güçlerini takviye etmeyi ve Golan Tepeleri ile Lübnan'da asker bulundurmayı planladığı için yedek asker sıkıntısının önümüzdeki aylarda daha da artmasını bekliyor.
İsrail ordusu resmi olarak ciddi bir krizin varlığını reddetse ve birliklerin ‘görevlerini yerine getirdiklerinde’ ısrar etse de yedek subaylar, ordunun verimliliğinde ve operasyonel hazırlığında ciddi bir bozulmaya yol açabileceğine inandıkları bir sorunu görmezden gelmemeleri konusunda uyarıyor.