İsrailli bakana göre Biden yönetimi İsrail'i felakete sürüklüyor

Filistin devletinin holokosta neden olacağını savundu

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında yaklaşık 30 bin kişi hayatını kaybetti (Reuters)
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında yaklaşık 30 bin kişi hayatını kaybetti (Reuters)
TT

İsrailli bakana göre Biden yönetimi İsrail'i felakete sürüklüyor

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında yaklaşık 30 bin kişi hayatını kaybetti (Reuters)
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında yaklaşık 30 bin kişi hayatını kaybetti (Reuters)

İsrail'in radikal sağcı Miras Bakanı Amihay Eliyahu, bağımsız Filistin devletinin kurulmasının holokosta neden olacağını söyledi.

Times of Israel'e bir röportaj veren Eliyahu, ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail'i bir felakete sürüklediğini öne sürdü.

Hamas'ın 7 Ekim'de düzenlediği saldırıları Filistinlilerin çoğunluğunun onayladığını söyleyen Eliyahu, "Destekleri için ABD'ye çok teşekkür ediyorum ama Biden çok büyük bir hata yapıyor" ifadelerini kullandı.

Aralıkta yapılan bir anket, Gazze sakinlerinin yüzde 57'sinin Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerinse yüzde 82'sinin Hamas'ın 7 Ekim'de düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu'nu desteklediğini ortaya koymuştu.

Eliyahu, kasımda yaptığı açıklamada da abluka altındaki Gazze Şeridi'ne nükleer bomba atılmasının olasılıklardan biri olduğunu söylemişti.

İsrailli bakanın bu sözleri daha sonra Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'na sunduğu soykırım dosyasında da yer almıştı.

Gazze'ye nükleer bomba atılması yönündeki açıklamasının arkasında olup olmadığı sorulan Eliyahu, sözlerinin "İsrail düşmanları tarafından kullanıldığını" belirtirken, "Nükleer silahtan yana olup olmadığımı sordular. Ben de canlarını yakacak ve onları durduracak bir şey bulmamız gerektiğini söyledim" diye konuştu.

Eliyahu'nun açıklamaları, partisi Otzma Yehudit'in lideri radikal sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir'in ABD yönetimini sert bir şekilde eleştirmesinden birkaç hafta sonra geldi.

Ben Gvir, Wall Street Journal'a verdiği röportajda ikinci Trump döneminin İsrail için daha iyi olacağını söylemişti.

ABD yönetimi ekimden bu yana İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını ekonomik ve askeri olarak desteklemiş, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde peş peşe gelen ateşkes tekliflerini de veto etmişti.

Washington aynı zamanda, savaş sonrası Gazze'yi Filistin Yönetimi'nin kontrol etmesini istiyor ve İsrail'den bağımsız bir Filistin devletinin yolunu açmasını talep ediyor.

Independent Türkçe



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24