BM: İsrail'in Refah'a saldırısı yardım programlarımızın tabutuna son çiviyi çakacak

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, "İsrail'in Refah'a saldırısı sadece oradaki bir milyondan fazla Filistinli sivil için dehşet verici olmakla kalmayacak, yardım programlarımızın tabutuna son çiviyi çakacak" uyarısında bulundu

İsrail'in 143 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 29 bin 782'ye çıktı (AA)
İsrail'in 143 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 29 bin 782'ye çıktı (AA)
TT

BM: İsrail'in Refah'a saldırısı yardım programlarımızın tabutuna son çiviyi çakacak

İsrail'in 143 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 29 bin 782'ye çıktı (AA)
İsrail'in 143 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 29 bin 782'ye çıktı (AA)

BM İnsan Hakları Konseyinin 55. Oturumu'nun açılışında konuşan Guterres, hiçbir şeyin Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki İsrail'e yönelik saldırılarını haklı göstermeyeceğini belirtti.

Guterres, hiçbir şeyin Filistin halkının toplu cezalandırılmasını da haklı gösteremeyeceğini vurgulayarak, görev süresi boyunca ilk kez Gazze'de kan dökülmesini durdurmak ve gerilimin tırmanmasını önlemek amacıyla BM Güvenlik Konseyine (BMGK) ateşkes içeren 99. maddeyi hatırlatan mektup gönderdiğini ancak bunun yeterli olmadığını dile getirdi.

Uluslararası insancıl hukukun saldırı altında bulunduğuna dikkati çeken Guterres, şunları söyledi:

Gazze'de aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu on binlerce sivil öldürüldü. İnsani yardım hala tamamen yetersiz. Refah kenti, insani yardım operasyonunun temelini oluşturuyor ve Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) da bu çabanın omurgasını oluşturuyor. İsrail'in Refah'a saldırısı, sadece oradaki bir milyondan fazla Filistinli sivil için dehşet verici olmakla kalmayacak, yardım programlarımızın tabutuna son çiviyi çakacak.

Guterres, insani ateşkesin yanı sıra tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması çağrısını yineledi.

Dünyanın, insanların ve insan haklarının çalkantılı olduğu bir zamanda bir araya geldiklerini aktaran Guterres, savaşın tarafları, insan haklarını ve insancıl hukuku ayaklar altına aldıkça çatışmaların çok büyük zararlara yol açtığını kaydetti.

Guterres, yerel düzeyde ve çevrim içi ortamda birçok topluluğun şiddet içeren söylemler, ayrımcılık ve nefret ifadeleriyle parçalandığını belirterek, bu duruma bilgi savaşının da eklendiğinin altını çizdi.

Dünyanın gün geçtikçe daha az güvenli bir yer haline geldiğini vurgulayan Guterres, on yıllardır süren istikrarlı güç ilişkilerinden sonra "çok kutupluluk" çağına geçildiğine, bu durumun, uluslararası sahnede liderlik ve adalet için yeni fırsatlar oluşturduğuna işaret etti.

"BM Güvenlik Konseyinin oluşumu ve çalışma yöntemlerinde ciddi reformlara ihtiyaç var"

Guterres, "Ukrayna'dan Sudan'a, Myanmar'dan Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ne ve Gazze'ye kadar çatışmanın tarafları uluslararası hukuku, Cenevre Sözleşmelerini ve hatta BM Şartı'nı görmezden geliyor. BM Güvenlik Konseyi çoğu zaman çıkmaza giriyor ve çağımızın en önemli barış ile güvenlik meseleleri konusunda harekete geçemiyor. Güvenlik Konseyinin Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve Hamas'ın 7 Ekim'deki korkunç terör saldırılarının ardından İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonları konusunda birlik eksikliği, otoritesini ciddi biçimde sarstı. Konseyin oluşumu ve çalışma yöntemlerinde ciddi reformlara ihtiyaç var." dedi.

Dünya genelinde şiddetin arttığını ve çatışmalara bağlı insan hakları ihlallerinin yayıldığını ifade eden Guterres, tarafların siviller ile savaşçılar arasında ayrım yapması gerektiğini bildirdi.

Guterres, uluslararası hukuk uyarınca sivillere, okul ile hastane dahil koruma altında olan altyapı tesislerine saldırıların yanı sıra zorla yerinden edilmeler, sivillerin rehin alınması, canlı kalkan olarak kullanılmasının da yasaklandığını belirtti.

Tüm hükümetlerin, insan haklarına dayanan barış ve güvenlik için birlikte çalışması ve yeniden kararlılık göstermesi gerektiğine dikkati çeken Guterres, eylülde düzenlenecek "BM Gelecek Zirvesi"nin bu konuda yeniden bir taahhüt için fırsat olduğunu kaydetti.

Guterres, zirvede tartışılacak "Barış için Yeni Gündem" kapsamında, şiddetin her biçiminin önlenmesi ve sona erdirilmesinin insan hakları zemininde ele alınacağını dile getirdi.

Dünyayı tehdit eden iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kirlilik gibi krizlerin temelinde büyük bir adaletsizlik olduğunu anlatan Guterres, bu krizlere en az sebep olanların açlık, kıtlık, zorla yerinden edilme ve erken ölüm gibi sorunların yükünü çektiğini söyledi.

BM İnsan Hakları Konseyinin (İHK) 55. Oturumu, 2024 Dönem Başkanı Fas'ın BM Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Omar Zniber'in başkanlığında BM Cenevre Ofisi'nde yapılıyor.

Oturumun açılışına, Guterres'in yanı sıra BM 78. Genel Kurul Başkanı Dennis Francis, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis, Türkiye'nin BM Cenevre Ofisi nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Güven Begeç ile BM üyesi ülkelerin temsilcileri katıldı.



İsrail, ‘Filistin devletinin kurulmasını engellemek’ amacıyla Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim yerinin inşasını onayladı

Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
TT

İsrail, ‘Filistin devletinin kurulmasını engellemek’ amacıyla Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim yerinin inşasını onayladı

Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)
Batı Şeria'nın Nablus kentinin doğusunda bulunan bir İsrail yerleşim yeri (AFP)

İsrail güvenlik kabinesi bugün işgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin kurulmasına onay verdi. Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, bu adımın ‘bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi’ amaçladığını söyledi.

Smotrich’in ofisinden yapılan açıklamaya göre, söz konusu kararla birlikte son üç yılda onay verilen yerleşim sayısı 69’a yükseldi.

İsrail’in bu kararı, Birleşmiş Milletler’in (BM) Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerinin hız kazandığını ve 2017’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını duyurmasından birkaç gün sonra geldi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Smotrich’in ofisinden yapılan açıklamada, “İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim yerinin onaylanması ve düzenlenmesine ilişkin Maliye Bakanı ile Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın önerisi, güvenlik kabinesi tarafından kabul edildi” denildi.

Açıklamada söz konusu adım ‘tarihi’ olarak nitelendirilirken, bunun bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeyi amaçladığı ifade edildi. Smotrich, “Fiili olarak bir Filistin terör devletinin kurulmasını engelliyoruz” dedi.

Smotrich sözlerini şöyle sürdürdü: “İzlediğimiz yolun doğru olduğuna inanarak, tarihi miras alanımızdaki yerleşim yerlerini geliştirmeye, inşa etmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz.”

Açıklamaya göre, onaylanan yerleşimlerin bulunduğu bölgeler yüksek stratejik öneme sahip. Bunların başında, yaklaşık 20 yıl önce Batı Şeria’nın kuzeyinde kaldırılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin yeniden kurulması geliyor.

Onay verilen yerleşimler arasında, fiilen mevcut olan ancak bugüne kadar yasal statüye sahip olmayan beş kaçak yerleşim de bulunuyor.

ABD Başkanı Donald Trump, daha önce İsrail’i Batı Şeria’yı ilhak etme konusunda uyarmıştı. Buna karşın İsrail’deki aşırı sağcı hükümette yer alan bazı bakanlar, bu adımı mümkün olan en kısa sürede hayata geçirmeye çalışıyor.

Batı Şeria’daki tüm İsrail yerleşimleri uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul edilirken, yerleşim karakolları İsrail yasalarına göre de illegal sayılıyor.

İsrail’in 1967’de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs hariç olmak üzere, Batı Şeria’da yaklaşık 500 bin İsrailli yerleşimci ile birlikte yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor.


Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
TT

Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)

Güney Afrika polisi, Johannesburg yakınlarında düzenlenen silahlı saldırıda 10 kişinin öldüğünü, 10 kişinin ise yaralandığını açıkladı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin haberine göre olay, Johannesburg’un 40 kilometre batısındaki Bekkersdal kentinde, ruhsatlı bir barın bulunduğu caddede meydana geldi. Saldırının nedenine dair herhangi bilgi açıklanmadı. Polis sözcüsü AFP’ye yaptığı açıklamada, saldırganların kimlikleriyle ilgili henüz “ayrıntılı bilgi” bulunmadığını söyledi.

Reuters haberine göre polis, saldırıda yaklaşık 12 kişinin yer aldığı bilgisini verdi. Saldırganların beyaz bir minibüs ve gri bir sedanla olay yerine gelip bara ateş açtığı, ardından kaçarken etrafa gelişigüzel ateş ettikleri bildirildi. Yetkililer, saldırı nedeninin soruşturmayla ortaya çıkacağını duyurdu.

Güney Afrika’da suç oranları yüksek ve organize suç örgütlerinin etkisi dikkat çekiyor. Ülkede bireyler, kişisel güvenlik amacıyla ruhsatlı silah taşıyabiliyor ancak yasa dışı silahların dolaşımı da ciddi bir sorun oluşturuyor.

6 Aralık’ta da Pretoria’da bir işçilerin kaldığı bir eve düzenlenen silahlı baskında, aralarında üç yaşındaki bir çocuğun da bulunduğu 11 kişi öldürülmüştü. Söz konusu evde yine bir bar bulunuyordu.

Ülkede silahlı şiddet oranı son derece yüksek. Polis verilerine göre, Nisan ile Eylül ayları arasında her gün ortalama 63 kişi silahlı saldırılarda hayatını kaybediyor.


Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
TT

Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)

Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saatte Çin’in ait yedi askeri uçak ve sekiz geminin ada çevresinde görüldüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasına göre, tespit edilen uçaklardan beşi Tayvan Boğazı’ndaki orta hattı geçerek ülkenin kuzey ve güneybatı Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’ne girdi. Şarku’l Avsat’ın Taiwan News’ten aktardığı habere göre Tayvan ordusu bu hareketliliğe karşı deniz ve hava unsurlarını görevlendirerek sahil füze sistemleri de bölgede hazır konuma getirildi.

Tayvan, bu ay şu ana kadar Çin ordusuna ait uçakları 235, gemileri ise 148 kez tespit etti. Çin, Eylül 2020’den bu yana Tayvan çevresindeki askeri uçak ve gemi faaliyetlerini kademeli şekilde artırarak gri bölge taktiklerini yoğunlaştırmış durumda.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), gri bölge taktiklerini, “Bir devletin doğrudan ve yoğun güç kullanımına başvurmadan güvenlik hedeflerine ulaşmasını amaçlayan çaba veya çabalar bütünü” olarak tanımlıyor.