Doğu Lübnan'ın bombalanması İsrail savaşının genişleyeceği korkusunu artırıyor

İsrail uçaklarının Baalbek bölgesinde bombaladığı yerlerden biri. (AP)
İsrail uçaklarının Baalbek bölgesinde bombaladığı yerlerden biri. (AP)
TT
20

Doğu Lübnan'ın bombalanması İsrail savaşının genişleyeceği korkusunu artırıyor

İsrail uçaklarının Baalbek bölgesinde bombaladığı yerlerden biri. (AP)
İsrail uçaklarının Baalbek bölgesinde bombaladığı yerlerden biri. (AP)

İsrail'in dün (Pazartesi), Hizbullah'ın Lübnan'ın doğusundaki ana kalesi olan Baalbek kenti civarını hedef alması, Tel Aviv ile Hizbullah arasında, Aksa Tufanı Operasyonu ve Hizbullah'ın güney Lübnan cephesini Gazze'ye destek ve yardım cephesine dönüştürme kararıyla birlikte şiddetlenen savaşın gidişatında önemli bir değişiklik teşkil etti.

İsrail'in, dört aydan uzun bir süre önce çatışmalar başladığında her iki tarafın da bağlı kaldığı sözde ‘angajman kurallarını’ ilk kez ihlal etmemiş olmasına rağmen, Baalbek'in hedef alınması, çatışmaların ülkenin güneyiyle sınırlı kalmasının ardından her an herhangi bir bölgesinin hedef alınmasından her zamankinden daha fazla korkan Hizbullah tabanı için sembolik bir anlam taşıyor.

Hizbullah'ın, İsrail'in ‘aşırılığı’ olarak adlandırdığı duruma ‘uygun yanıt’ verme tehdidine rağmen hâlâ ‘kısıtlama’ politikasına bağlı kaldığı açık görünüyor.

Savaşın genişlemesi endişeleri

Eski milletvekili emekli Tuğgeneral Şamil Rukoz, “İsrail, operasyonlarını Baalbek'i hedef alacak şekilde genişleterek, tehditlerini eylemlerle birleştiriyor. Bu, Hizbullah’ın olağandan daha büyük bir tepki vermesini ve dolayısıyla Tel Aviv'in gerilimi artırmasını gerektirecek” dedi. Rukoz, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Hizbullah’ın şu ana kadar kendini sınırlama politikasına bağlı kaldığını ancak hassas bir bölgeye yapılacak saldırının, genişleyen bir savaşa sürüklenebilecek büyük kayıplara yol açabileceğini” belirtti. Rukoz, şu ifadeleri kullandı:

Beyrut'un güney banliyölerinin hedef alınması, bizi yalnızca Hizbullah’ın vurucu alanları ve hedefleriyle sınırlı kalmayıp Lübnan ekonomisine kaynak oluşturan kurum ve fabrikaları etkileyecek bir savaşa her zamankinden daha da yaklaştırabilir.

İsrail provokasyonu

Beyrut Amerikan Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Hilal Haşan ise “İsrail'in Baalbek'i hedef alarak Hizbullah'ı her zamankinden daha fazla kışkırtmaya çalıştığını ve diğer yandan Hizbullah'ın barış günlerinde her zaman bahsettiği stratejik dengeyi önerdiğini” söyledi. Haşan, “Hizbullah’ın, İsrail’in Baalbek'i hedef almasına cevap olarak Hayfa'yı hedef almak yerine sınır topraklarına birkaç füze ve bazı yerleşimlere birkaç top mermisi fırlattığını görüyoruz” dedi. Şarku’l Avsat’a değerlendirmelerde bulunan Haşan, ‘İsrail’in bir tuzak kurduğunu ve Hizbullah’ın bu tuzağa düştüğünü, bu nedenle güney banliyölerinin yeniden hedef alınmasının artık ihtimal dışı olmadığını ve büyük çaplı bir savaşın kaçınılmaz olarak yaklaştığının netleştiğini’ düşünüyor.

Haşan sözlerini şöyle sürdürdü:

Tel Aviv şu anda Hizbullah altyapısını vuruyor ve liderlerini hedef alarak hareketi felce uğratmaya çalışıyor. Ayrıca Gazze'de ateşkes sağlansın ya da sağlanmasın, İsrail güçlerinin çoğu tarama ve temizleme operasyonlarının yapıldığı Gazze Şeridi'nden çekilmiş durumda. Bu nedenle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bugün Lübnan'daki Hizbullah'a karşı askeri operasyonları her an genişletebilir ve aslında yaptığı da bu.

Direniş ateşi

Diğer yandan Hizbullah’ın Lübnan Temsilciler Meclisi’ndeki Direnişe Sadakat Bloğu’nun üyesi Milletvekili Hasan Fadlallah, “Baalbek'e veya başka herhangi bir bölgeye yönelik saldırının yanıtsız kalmayacağını ve yanıtın direniş tarafından uygun şekilde verileceğini” doğruladı. Fadlallah, “Düşman, Lübnan'ı, Gazze'de ateşkes olsa dahi saldırıları durduramayacağı yönünde tehdit etti. Onlara, direniş ateşinin yandığını, ülkemize yapılacak her türlü saldırıya göğüs germeye devam edeceğini, bunu sizden önce gelen savaş bakanlarına ve ordu komutanlarına sormanız gerektiğini söylüyoruz” ifadelerini kullandı.

Hizbullah üyelerinden birinin cenaze töreni sırasında konuşan Fadlallah, şu ifadeleri kullandı:

Düşman, Baalbek ve diğer bazı bölgeleri hedef aldığı gibi saldırılara devam ederek prestijini yeniden kazanabileceğini düşünüyor. Çünkü bu sabah başına gelenleri (İHA’nın düşürülmesi) bu yolla telafi ettiğine inanıyor. Ancak İsrail düşmanının bu ısrarına direniş de gereken cevabı verecek. Bu onun ahdi, taahhüdü ve sözüdür. Savaşçılarının aklı ve elleri ile yenilik yapacak. Havada, karada ve denizde ülkemizi hedef alan her saldırıya uygun karşılık verecek.

Fadlallah, sözlerini şöyle noktaladı:

Siyonistlerin ısrarı bizi asla geri çekilmeye itmeyecek, aksine kararlılığımızı ve direniş seçeneğine olan bağlılığımızı artıracaktır.



İtalya lideri Meloni’nin riskli ABD ziyareti: Avrupa, Trump’la anlaşabilecek mi?

Meloni, Trump'ın yemin törenine davet edilen tek Avrupalı siyasetçiydi (Reuters)
Meloni, Trump'ın yemin törenine davet edilen tek Avrupalı siyasetçiydi (Reuters)
TT
20

İtalya lideri Meloni’nin riskli ABD ziyareti: Avrupa, Trump’la anlaşabilecek mi?

Meloni, Trump'ın yemin törenine davet edilen tek Avrupalı siyasetçiydi (Reuters)
Meloni, Trump'ın yemin törenine davet edilen tek Avrupalı siyasetçiydi (Reuters)

Avrupalı liderler, gümrük vergilerinin kaldırılmasına dair umutlarını, bugün ABD Başkanı Donald Trump’ı ziyarete giden İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’ye bağladı.

Washington Post (WP), Avrupa Birliği (AB) ülkeleri liderleri arasında Trump’a en yakın isimlerden biri olan Meloni’nin ABD ziyaretinin büyük önem taşıdığını yazıyor.

İtalya Başbakanlığı’nın açıkladığı haftalık programa göre, Meloni bugün Trump’la yapacağı görüşmenin ardından Roma'ya dönecek ve yarın İtalya'ya gidecek olan ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'i ağırlayacak.

Trump'ın getirdiği yeni gümrük tarifeleri, Meloni'nin ziyaretinin en öncelikli konu başlığı. Tarifeler dışında, savunma harcamalarına ayrılan payın arttırılması, Rusya-Ukrayna Savaşı, Ortadoğu’daki durum, ABD-AB ilişkileri, enerji yatırımları ve Çin'le ilişkiler de konuşulacak.

Trump, 2 Nisan'da açıkladığı gümrük vergileriyle piyasaları altüst etmişti. ABD ve Çin arasındaki misilleme tarifeler sonucunda Washington, Pekin'e uyguladığı vergi oranını yüzde 145'e kadar çıkarmıştı. Çin de tarife oranını son olarak yüzde 125'e yükseltmişti. Trump, diğer ticaret ortakları için ek tarifelerin 90 günlüğüne askıya alındığını açıklamıştı.

WP, AB’nin bu 90 günlük periyodu iyi değerlendirerek ABD’yle tarifeleri geri çekmesi için anlaşmayı umduğunu, Meloni’nin Avrupa ve ABD arasında köprü işlevi görmesinin beklendiğini yazıyor.

Meloni liderliğindeki radikal sağcı İtalya’nın Kardeşleri’nden Avrupa Parlamentosu üyesi Nicola Procaccini şunları söylüyor:

Donald Trump ve Giorgia Meloni arasında çok iyi bir ilişki var ve Meloni, Avrupa'nın hedeflerine ulaşmasını sağlamak istiyor.

Trump, AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) satın almasını talep ediyor. Procaccini, Trump'ın gümrük vergilerini eleştiren ama Avrupa’yı misilleme yapmama konusunda uyaran Meloni'nin bu yönde bir teklif yapabileceğini söylüyor.

İtalyan basınında yer alan haberlere göre Meloni'nin bazı vaatler sunması bekleniyor. Bunlar arasında savunma harcamalarının artırılması, İtalyan şirketlerinin ABD'de büyük ölçekli yatırımlar yapması ve İtalyan savunma şirketi Leonardo'nun ABD'ye gelişmiş bir sınır koruma sistemi satması yer alıyor.

Diğer yandan WP’nin analizinde, Meloni’nin hem Avrupa'daki hem de kendi ülkesindeki siyasi sermayesini olumsuz sonuçları olabilecek bir görüşme için riske attığına dikkat çekiliyor. Eli boş dönerse, “Trump’ın gözdesi olduğu” düşüncesi zayıflayabilir. AB’nin tamamı yerine sadece İtalya’ya fayda sağlayacak anlaşmalarla ABD’den ayrılırsa da Washington'un ticaret savaşına karşı birlik olmaya çalışan bloku bölme riskiyle karşı karşıya kalabilir.

New York Times (NYT) da Trump’ın Avrupa karşıtı politikalarının AB’de endişe yarattığını yazıyor. Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla NYT’ye konuşan Avrupalı yetkililer, AB liderlerinin Dışişleri Bakanı Marco Rubio veya Vance’le değil doğrudan Trump’la görüşmek istediğini belirtiyor.

Analizde, Brüksel’le Washington arasında dengeli bir siyaset izlemeye çalışan Meloni’nin, AB’nin beklediği “arabuluculuk” rolünü oynamasının pek muhtemel olmadığı değerlendirmesi yapılıyor.

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times