Hollanda’nın en çok aranan adamına yıllar sonra müebbet hapis cezası verildi

Ridouan Taghi, Avrupa’nın en güçlü ve korkulan uyuşturucu baronu

Ridouan Taghi (X)
Ridouan Taghi (X)
TT

Hollanda’nın en çok aranan adamına yıllar sonra müebbet hapis cezası verildi

Ridouan Taghi (X)
Ridouan Taghi (X)

Hollanda tarihinin en büyük ceza davalarından biri dün (Salı) sanık Ridouan Taghi’in suç ağlarıyla bağlantılı bir dizi cinayetten suçlu bulunduğu için müebbet hapis cezası alması ile sona erdi.

Taghi kim?

46 yaşındaki Taghi, Hollanda’nın en büyük uyuşturucu çetelerinden biri olduğuna inanılan örgütün beyni olarak görülüyor. 2019 yılında sahte kimlikle Dubai’ye girdikten sonra Hollanda’ya iade edilmeden önce ülkede en çok aranan kişiydi. O dönemde Hollanda polisi, Taghi’nin İran’da özgürce yaşadığına inandığını ifade ederek, tutuklanmasını sağlayacak bilgi veren kişilere 111 bin dolar ödül vereceğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın İngiliz The Telegraph gazetesinden aktardığı habere göre Fas’ta doğan Taghi, Utrecht eyaletinden Hollanda vatandaşı ve Hollanda, Fas ve Birleşik Arap Emirlikleri’de ikamet etti. Gazete, Taghi’nin Avrupa’nın en güçlü ve en korkunç uyuşturucu baronu olduğunu ve ‘Konuşursan ölürsün’ gibi basit bir kuralla çalıştığını belirtti.

Taghi, Avrupa limanlarına büyük miktarlarda kokain kaçıran bir suç patronu haline geldiği için kimliğini uzun süre gizli kaldı. İddiaya göre 1 milyar dolar (789 milyon sterlin) değerinde bir servete sahip ve tüm kokain ithalatının üçte birini kontrol ediyordu.

Bir noktada, Amsterdam şehir merkezindeki bir nargile kafenin önünde, içeride toplandıkları bilinen rakip çete üyelerine bir uyarı olarak kesik bir kafa bırakıldı. Hollanda Başbakanı Mark Rutte, çeteler tarafından kaçırılma hedefi olabileceği korkusuyla kişisel güvenliğini güçlendirmek zorunda kaldı.

Taghi gençlik yılları

Taghi, iki yaşındayken Fas’tan Utrecht’in arabayla yaklaşık 20 dakika uzaklıktaki 20 binden fazla kişinin yaşadığı küçük bir şehir olan Vianen’e taşındı. Annesi ve kız kardeşi halen Lake Nehri kıyısındaki bu sakin yerde yaşıyor.

Kasabadan bir kişi aileyi ‘normal’ olarak nitelendirdi. Taghi, şehrin küçük bir bölgesi olan De Hagen’de büyüdü. Çok zeki bir çocuk olarak tanımlanan Taghi hızlı öğreniyordu. Yakındaki Newachine’de okula gitti ve kısa süre sonra oyun alanında esrar satmaya başladı. Sonrasında ‘Küçük (Tiny) suçlu’ takma adını aldı.

Mokro Mafyası

Taghi, Hollanda’da filmlerde ve televizyon dizilerinde rol alan gangster yaşam tarzına özenerek büyüyen yeni nesil suçlulardan biriydi. Bu gençlere daha sonra ‘Mokro Mafyası’ adı verildi ve önceki nesil göçmenlerin yerini aldılar.

Önceki kuşak, Fas’la olan bağlantılarından yararlanarak Hollanda toplumuna, o dönemde içilmesi suç olmaktan çıkan esrarı sağlamıştı.

Utrecht'ten kısa bir sürüş mesafesindeki Amsterdam, elmas ve çiçek ticaretinde olduğu gibi, Avrupa’nın uyuşturucu ticareti için de uluslararası bir pazar haline geliyordu. Başkent sadece şehrin tadını çıkarmak isteyen turistler için değil, aynı zamanda İtalya’dan İrlanda’ya suç dünyasının her köşesinden gelen gangsterler için de bir mıknatıs haline geldi.

Taghi Fas’a gitti ve burada görünüşe göre bir aile bağlantısı aracılığıyla esrar kaçakçılığı rotasını İspanya’ya çevirdi. Bunun için uygun yerde ve zamandaydı.

2008’de Güney Amerikalı çeteler, kıtaya ulaşmak için Batı ve Kuzey Afrika’yı çıkış noktası kullanarak dikkatlerini Avrupa’ya çevirmeye başladı. Taghi gibi bir iş adamı için kokain kaçakçılığı yöntemini değiştirmek son derece mantıklıydı.

Kolombiya’daki iç savaş 2016’da sona erdi ve aniden büyük bir kokain fazlası ortaya çıktı, bu da hareketliliği körükledi ve Antwerp ve Rotterdam gibi limanları uyuşturucu kaçakçıları için uygun hale getirdi. Mokro Mafyası kitabının yazarı ve bu ismi ortaya atan gazeteci Wouter Laumans’a göre bu, uyuşturucu ticaretinin küreselleşmesinin başlangıcı oldu.

Polis Taghi’den nasıl haberdar oldu?

Hollanda polisi Taghi’yi ilk kez 2015 yılında rakip çetenin lideri Bucho’nun hayatından endişe ederek polise sığınması ile duydu. Taghi ile bağlantılı olduğu iddia edilen çete üyeleri, onunla bağlantılı kişilerin arabalarının altına takip cihazları yerleştirdi. Anne ve babası et pazarı işlettiği için ‘Kasap’ lakabını alan Bucho’nun soruşturmasını yapan memurlar, Taghi hakkında o kadar az şey biliyorlardı ki ismini yanlış yazıp ona ‘Ridovan’ adını verdi.

Bir ay sonra polis, Vianen şehrinde büyük miktarda silah içeren bir depoyu ortaya çıkardı. Depoda 60 tabanca, 9 el bombası, 36 otomatik silah ve İsrail yapımı Uzi makineli tüfek bulunuyordu.

Taghi’nin yargılanması

Taghi’nin davası yaklaşık 6 yıl sürdü. Hazırlık aşamaları da dahil olmak üzere kendisi ve diğer 16 kişi, 6 cinayet, 4 cinayete teşebbüs ve çok sayıda başka saldırıyı hazırlamakla suçlandı.

Taghi, cinayet emrini veren örgütün lideri olarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken, diğer iki kişi de cinayetlerdeki rolleri nedeniyle ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Duruşma ve hazırlık aşamasında davayla bağlantılı çok sayıda kişi öldürüldü. 2021 yılında Hollandalı ünlü kriminal gazeteci Peter R. de Vries, Amsterdam’da kalabalık bir caddede vuruldu. De Vries, duruşmada ‘devlet tanığı’ haline gelen şüphelilerden birinin danışmanı olarak çalışıyordu.

scdvcds
Hollandalı gazeteci Peter R. De Vries, 15 Şubat 2019’da Amsterdam mahkemesi yakınında (AFP)

De Vries, Mayıs 2019’da Taghi’nin ‘ölüm listesine’ dahil edildiği bilgisini aldı. Aynı yılın Eylül ayında, Taghi davasının baş tanığın erkek kardeşinin öldürülmesinin ardından Hollandalı bir avukat, Amsterdam’daki evinin yakınında vurularak öldürüldü.

De Vries, Hollanda’nın en önde gelen suç gazetecilerinden biriydi ve genellikle duruşmalardaki mağdurlar veya tanıklar hakkında konuşurken görüntüleniyordu. Alkol şirketi sahibi Freddy Heineken’in kaçırılması hakkında yazdıktan sonra uluslararası üne kavuştu. Peter’ın vurulması Hollanda'daki organize suçla bağlantılıydı.

Taghi, 2015 yılında 56 yaşındaki muhalif isim Muhammed Rıza Kalahi’ye düzenlenen suikastta İran istihbaratıyla işbirliği yapma ve Ahvaz Kurtuluş Hareketi’nin Başkanı, 52 yaşındaki Ahmed Mola Nissi, Kasım 2017’de Lahey’deki evinin önünde öldürülmesine neden olmakla suçlandı. Muhaliflerin öldürülmesi Hollanda-İran diplomatik gerilimine neden oldu. İngiliz The Daily Telegraph gazetesinin haberine göre İran’ın, suça karışmasını örtbas etmek amacıyla Hollandalı bir uyuşturucu çetesini kiraladığından şüpheleniliyor. Gazete, İran’ın ‘uluslararası uyuşturucu kaçakçılığında aktif olan Lübnan Hizbullahı aracılığıyla yerel bir suç çetesiyle temasa geçtiği’ yönünde iddiaları aktardı.

Amsterdam’daki sıkı güvenlik önlemleriyle korunan mahkeme merkezini çevreleyen sokaklar kordon altına alınırken, bugün kararı okuyan hakimlerin isimleri gizli tutuldu.

sdvdsfvd
Amsterdam’daki mahkeme merkezini koruyan güvenlikler (EPA)

Taghi’nin yanı sıra sanıklar Mario R. ve Saeed R’ye de ömür boyu hapis cezası verildi.  Saeed R, avukatı aracılığıyla karara itiraz edeceğini belirtti. Kararı dinlemek için mahkeme salonunda çok sayıda şüpheli vardı, ancak Taghi bunlar arasında değildi. Sanıklara seslenen hakim, “Hakkınızdaki kararı öğrenmek için uzun süre beklemek zorunda kaldınız ama bu mağdur yakınları için de geçerliydi” ifadelerini kullandı.



ABD-İran müzakereleri ertelenirken Tahran 'yeni balistik füze' test etti

Süleymani balistik füzesi, Rahpeymaei 22 Behmen (11 Şubat) Yürüyüşü sırasında uydu taşıyan bir füzeyle birlikte sergilendi (Tesnim)
Süleymani balistik füzesi, Rahpeymaei 22 Behmen (11 Şubat) Yürüyüşü sırasında uydu taşıyan bir füzeyle birlikte sergilendi (Tesnim)
TT

ABD-İran müzakereleri ertelenirken Tahran 'yeni balistik füze' test etti

Süleymani balistik füzesi, Rahpeymaei 22 Behmen (11 Şubat) Yürüyüşü sırasında uydu taşıyan bir füzeyle birlikte sergilendi (Tesnim)
Süleymani balistik füzesi, Rahpeymaei 22 Behmen (11 Şubat) Yürüyüşü sırasında uydu taşıyan bir füzeyle birlikte sergilendi (Tesnim)

İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı haber ajansları, Washington ile Tahran arasında İran’ın nükleer ve balistik füze programıyla ilgili müzakereler ve aralarındaki görüş ayrılıkları devam ederken, bin 200 kilometre menzilli katı yakıtlı yeni bir balistik füzenin test edildiğini bildirdi.

DMO'ya bağlı Tesnim haber ajansının haberine göre ‘Kasım Basir’ adı verilen füzenin, 2020 yılı başlarında o dönemde ABD’nin başkanı olan Donald Trump'ın emriyle düzenlenen bir hava saldırısında öldürülen DMO'nun İran sınırları ötesindeki operasyonlarının beyni General Kasım Süleymani'ye atıfla ‘Hac Kasım’ adı verilen balistik füzenin son versiyonu.

Tesnim’in haberinde savaş başlığında manevra yapmasını ve anti-balistik füze savunma sistemlerini atlatmasını sağlayacak değişiklikler yapıldığı belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın Tesnim’den aktardığına göre füze, hedefleri hassas bir şekilde vurmasını daha iyi hale getiren ve elektronik harbe karşı daha yüksek direnç sağlayan bir termal güdüm sistemi ile donatıldı.

DMO'nun füze birimi, 2020 yılının ağustos ayında ‘Kasım Süleymani’ adına bin 400 kilometre menzile sahip ‘taktik’ bir balistik füze geliştirildiğini duyurdu.

İran basınında yer alan haberlere göre eski Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, İran ordusunun füze birliklerine ve DMO'ya aralarında Hac Kasım füzesinin de bulunduğu balistik füzelerin tedarik edilmesi talimatı vermişti.

Tesnim Haber Ajansı, Kasım Süleymani'nin füzesinin İsrail’e kolayca ulaşabilen ilk katı yakıtlı taktik füze olduğunu belirtti.

 Haberde, füzenin menzilinin bin 700 ila bin 800 kilometreye kadar arttırılabileceği ifade edildi.

Süleymani füzesinin geliştirilmiş bir versiyonunun ilan edilmesi, Batılı güçlerin, özellikle de 2015 tarihli nükleer anlaşmaya taraf olan Avrupa troykasının eleştirilerine neden oldu. Bu ülkeler, İran'ın bu tür balistik füzeler geliştirmesinin nükleer anlaşmanın onaylandığı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) 2231 sayılı kararını ihlal ettiğini düşünüyor.

Söz konusu BMGK kararı, İran'ın nükleer başlık taşıyabilecek şekilde tasarlanmış balistik füzelerle ilgili herhangi bir eylemde bulunmamasını öngörüyor.

Yeni füze geliştirildiğinin duyurulmasının ardından ABD ile İran arasındaki müzakerelerin cumartesi günü Roma'da yapılması planlanan dördüncü turunun yeni bir tarih belirlenmeksizin ertelendiği açıklandı. ABD ile İran arasındaki müzakerelerin sonucuna ilişkin beklentilerin arttığı bir dönemde ertelemenin nedenlerine ilişkin çelişkili haberler basında yer aldı.

ABD ve İsrail, İran’ın füze geliştirmeyi durdurması gerektiğini, Tahran ise kendini savunma ‘hakkı’ olduğunu söylüyor.

İran, 2018 mayısında dönemin ABD Başkanı Trump'ın tek taraflı olarak nükleer anlaşmadan çekilme gerekçeleri arasında yer alan balistik füzeler de dahil olmak üzere ‘savunma yeteneklerini’ müzakere etmeyeceğini belirtiyor. Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan İranlı bir yetkili Reuters'a yaptığı açıklamada Tahran'ın füze programını görüşmelerde büyük bir engel olarak gördüğünü söyledi.

Tahran ayrıca uranyum zenginleştirme çalışmalarının durdurulmasını müzakere etmeyi de reddediyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz hafta İran'ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılması çağrısında bulundu. Netanyahu, Tahran ile yapılacak herhangi bir anlaşmanın İran'ı balistik füzelerden mahrum bırakması gerektiğini vurguladı.

ABD geçtiğimiz hafta, Trump yönetiminin Tahran üzerindeki baskıyı arttırma çabaları çerçevesinde DMO adına balistik füze yakıt bileşenleri tedarik etmekle suçladığı İran ve Çin merkezli bir şebekeye yaptırım uyguladı.

Bölgedeki bir güvenlik yetkilisi cuma günü Reuters'a yaptığı açıklamada, Washington'ın balistik füze programını da müzakerelere dahil etmek için baskı yaptığını, ancak Tahran'ın ‘halen herhangi buna direndiğini’ ifade etti. Aynı yetkili, “Sorun şu ki, füze meselesi ele alınmadan, Trump yeni anlaşmanın Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın (KOEP) ötesine geçtiğini söyleyemez” ifadelerini kullandı.

ABD ve İran, ABD yaptırımlarının kaldırılması karşılığında İran'ın nükleer silah geliştirmesini engelleyecek yeni bir anlaşmaya varmak amacıyla 12 Nisan'da Umman'ın arabuluculuğunda dolaylı müzakerelere başladılar.

Trump şubat ayında Tahran'a yönelik azami baskı stratejisini yeniden uygulamaya koyarak resmi bir memorandumla, nükleer silah ve kıtalararası balistik füze geliştirmesini engelleme ve bölgedeki ‘düşmanca’ faaliyetlerini sekteye uğratma sözü verdi.

İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney 12 Şubat'ta İran ordusuna balistik füze geliştirmeye devam etmesi talimatı verdi.

Hamaney, şunları söyledi:

“İlerleme devam etmeli, bununla (mevcut seviyemizle) yetinemeyiz. Daha önce füzelerimizin isabetliliğine bir sınır koymuştuk ama artık bu sınırın yeterli olmadığını hissediyoruz. İlerlemeye devam etmeliyiz.”

İran merkezli haber siteleri, geçtiğimiz kasım ayında Tahran'ın kıtalararası füze geliştirmeye yönelik bir adım attığını bildirmişti. Özellikle Hamaney'in danışmanı ve Dış İlişkiler Stratejik Konseyi Başkanı Kemal Harrazi, balistik füzelerin menzilinin arttırılabileceğini duyurarak, füzelerin Hamaney'in belirlediği en üst sınır olan 2 bin kilometrenin üzerine çıkarılmasına üstü kapalı bir gönderme yaptı.

Bu bağlamda İran Hava Kuvvetleri Komutanı General Hamid Vahedi dün yaptığı açıklamada, İran Hava Kuvvetleri’nin herhangi bir tehdide mümkün olan en kısa sürede güçlü bir yanıt vermeye hazır olduğunu söyledi.

Tesnim'in haberine göre Vahedi, İran Hava Kuvvetleri’nin en uzak noktalardan gelen tehditleri mümkün olan en kısa sürede tespit etme ve güçlü bir karşılık verme yeteneğine sahip olduğunu belirtti. Ülkenin hava sahasının savunulması, keşif görevleri, kara ve deniz kuvvetlerine hava desteği ve ortak manevralara katılım da bu kabiliyetleri arasında yer alıyor.

İran Hava Kuvvetleri’nin hibrid savaşa hazır olduğunu belirten Vahedi, “Günümüzün tehditleri, tankların ve savaş uçaklarının ötesine geçiyor. Siber tehditler, drone saldırıları, siber savaş ve akıllı operasyonlar hava kuvvetlerinin lider olması gereken alanlar. Hem havada hem de siber uzayda fiziksel ve zihinsel olarak hazır olmalıyız” diye konuştu.