İsrail ile Hamas arasındaki olası anlaşma hakkında ne biliyoruz?

TT

İsrail ile Hamas arasındaki olası anlaşma hakkında ne biliyoruz?

İsrail askerleri Gazze’de bulunan Zeytun mahallesindeki yıkılmış bir binanın kalıntıları önünde yürüyor (AFP)
İsrail askerleri Gazze’de bulunan Zeytun mahallesindeki yıkılmış bir binanın kalıntıları önünde yürüyor (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden’ın müzakere edilen ateşkes anlaşması kapsamında, İsrail’in Ramazan ayında Gazze’deki saldırıları durdurmayı kabul ettiğini açıklamasının ardından, İsrail ile Hamas arasında bir anlaşmaya varılacağına dair birçok haber ortaya çıktı.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre anlaşmanın ana hatları ortaya çıkmaya başladı.

Anlaşmanın ana hatları

Mısırlı üst düzey bir yetkiliye göre, anlaşma kapsamında altı haftalık bir ateşkes yürürlüğe girecek.

Bu sürede Hamas, çoğu sivil kadın ve en az iki çocuğun yanı sıra yaşlı ve hastalardan oluşan 40 kadar rehineyi serbest bırakacak.

rtyhj6
İsrail askerleri Gazze’de bulunan Zeytun mahallesindeki yıkılmış bir binanın kalıntıları önünde yürüyor (AFP)

Buna karşılık İsrail de, hapishanelerde tutulan en az 300 Filistinli mahkumu serbest bırakacak.

İsrail, aynı zamanda yerinden edilmiş Filistinlilerin, kara saldırısının ilk hedefi olan ve geniş çapta yıkıma uğrayan Gazze’nin kuzeyindeki belirli bölgelere geri dönmesine izin verecek.

Mısırlı yetkili, ateşkes sırasında yardımların artırılacağını, kuşatma altındaki bölgeye günde 300 ila 500 arasında yardım tırının gireceğini, bunun savaşın başlangıcından bu yana giren günlük ortalama tır sayısından çok daha fazla olacağını söyledi.

İsminin açıklanmaması şartıyla konuşan yetkili, Gazze’nin dört bir yanındaki bölgelere yapılacak yardım konvoylarına polislerin eşlik edeceğini de bildirdi.

Anlaşmazlık noktaları

Biden’ın iyimserliğine rağmen, Katar’da görüşmeler devam ederken her iki taraf da herhangi bir nihai anlaşmanın önünde durmaya devam ediyor. 

Taraflar arasında, ivme kazanmış gibi görünen müzakerelerin ertelenmesine yol açan anlaşmazlık noktaları var.

Kadın askerler konusunda anlaşmazlık

İsrailli bir yetkiliye göre Tel Aviv, rehinelerin serbest bırakılmasının ilk aşamasına, Hamas’ın elinde olan tüm kadın askerlerin de dahil edilmesini istiyor.

Hamas ise , tüm askerleri daha önemli pazarlık kozları olarak görüyor ve muhtemelen bu talebe olumlu yanıt vermeyecek.

Mısırlı yetkili, kadın askerler konusunun, bu noktada ilk tahliye sonrasına kadar ertelendiğini söyledi.

nmyum
İsrail ordusu Gazze Şeridi’nde devriye geziyor (Reuters)

Mısırlı yetkili, tarafların aynı zamanda kaç Filistinlinin Gazze’nin kuzeyinde dönmesine izin verileceğini ve geri dönüşlerinin 50 yaş üstü kadın ve erkeklerle sınırlandırılıp sınırlandırılmayacağını tartıştıklarını bildirdi.

Söz konusu yetkili, görüşmelerde İsrail’in Gazze’nin hangi bölgelerinden asker çekeceğinin de belirlendiğini dile getirdi.

Ayrıca İsrail’in, çekildikleri bölgeleri Hamas’ın saldırılar için zemin olarak kullanmaktan kaçınmasını istediğini de belirtti.

İsrail ayrıca, Hamas’ın İsrail’in güneyine yönelik füze saldırılarını bırakmasını da istedi.

Mısırlı yetkiliye göre, Hamas şu ana kadar her iki talebi de reddetti.

Habere göre, ortaya çıkan anlaşma, süresi dolduğunda İsrail’in güney sınır kasabası Refah’ta operasyon düzenlemesi için açık bir kapı bırakıyor.

Gazze nüfusunun yarısından fazlası Mısır sınırındaki Refah’a kaçtı ve İsrail, orada kalan az sayıdaki Hamas üyelerini yok etmek istiyor.

Müzakere edilecek hangi konular kaldı?

Mısırlı yetkiliye göre, geçici ateşkes sırasında her iki taraf da, ölümcül saldırılar nedeniyle uzun hapis cezaları çekenler de dahil olmak üzere, daha fazla sayıda Filistinli tutuklu karşılığında tüm kadın askerlerin serbest bırakılmasını da içerecek şekilde anlaşmanın uzatılması yönünde müzakere yapacak.

yu6j67u
Filistinli bir adam, Maghazi Filistin mülteci kampındaki yıkılan bir binanın yakınında yürüyor (AFP)

Kadın askerlerin ardından İsrail, Hamas’ın muhtemelen ‘yüksek bedel talep edeceği’ erkek askerleri de serbest bıraktırmaya çalışacak.

Yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü

Reuters’a konuşan müzakerelere yakın bir kaynağa göre, şu anda önerilen anlaşmada, 40 günlük bir ateşkes süresinde, ‘1 rehineye 10 Filistinli tutuklu’ formülü çerçevesinde rehine ve tutuklu takası yapılması öngörülüyor.

Bu bağlamda Hamas, kadınlar, 19 yaş altı çocuklar, 50 yaş ve üzeri yaşlılar ve hastalar da dahil olmak üzere 40 İsrailli rehineyi bırakacak.

Buna karşılık, İsrail’deki 400 Filistinli mahkum serbest bırakılacak.

Askerlik çağındaki erkekler hariç, yerinden edilmiş tüm sivillerin kademeli olarak Gazze Şeridi’nin kuzeyine geri dönmesine izin verilecek.

İlk aşamanın başlamasının ardından İsrail, güçlerini Gazze Şeridi’ndeki yoğun nüfuslu bölgelerden uzağa çekerek yeniden konuşlandıracak.

Günde 500 tır insani yardım getirme taahhüdüyle, yerinden edilmiş kişileri barındırmak için acilen ihtiyaç duyulan ekipmanın girişi de dahil olmak üzere, Gazze Şeridi’ne yapılan yardımın hacmi artacak.

AFP’de yer alan bir diğer haberde ise, yeni ateşkes teklifi kapsamında, Hamas’ın hasta ve yaşlıların yanı sıra 42 İsrailli kadın ve 18 yaşın altındaki çocukları serbest bırakacağı ifade edildi.

Buna karşılık, Filistinli tutuklular ‘1’e 10’ oranında serbest bırakılacak.

Ayrıca bir Hamas kaynağına göre hareket, Gazze Şeridi’ne giren yardım tırlarının sayısının artırılmasını talep ediyor.



Rus denizaltı, Britanya sularında gezinmiş

Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)
Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)
TT

Rus denizaltı, Britanya sularında gezinmiş

Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)
Bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopterinin gemiyi takip ettiği görüldü (Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı)

Britanya çevresindeki kritik sualtı altyapısını haritalayan casus geminin yanında bir Rus denizaltının görevlendirildiği ortaya çıktı.

Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı (MoD), olayın fotoğrafını kamuoyuyla paylaştı. Fotoğrafta, resmi olarak Rus araştırma gemisi diye tanımlanan ve Britanya'yla İrlanda arasındaki doğalgaz boru hattını incelediği bildirilen Yantar'ı bir denizaltının takip ettiği görülüyor. Eşlik eden denizaltının Rusya tarafından özellikle sabotaj için inşa edilmiş denizaltılardan biri olup olmadığı net değil.

Geçen yıl kasımda İrlanda Denizi'nde Yantar'ı takip eden bir denizaltısavar Merlin Mk2 helikopteri ve yakınlarda yüzeye çıkmış bir Britanya denizaltısı da fotoğrafta görülebiliyor.

Sunday Times'a göre, bunun Rus denizaltılarının Yantar'a Britanya Adaları'na yakın sularda eşlik ettiği birkaç operasyondan biri olduğuna inanılıyor.

Kraliyet Donanması Komutanı General Sör Gwyn Jenkins bu ay, son iki yılda "Britanya sularındaki Rus ihlallerinde yüzde 30'luk artış" olduğunu söylemişti.

Bu faaliyetin en belirgin şekilde Birleşik Krallık (BK) sularının yakınında faaliyet gösteren Yantar gibi casus gemilerinin varlığında görüldüğünü belirten yetkili, "Beni en çok endişelendiren şey, dalgaların altında olup bitenler" uyarısında bulundu.

Geçen hafta Sör Gwyn, Rusya'nın GUGI diye bilinen seçkin derin denizaltı birimine yaptığı yatırımı yenilediği konusunda uyarıda bulunmuştu. BK, Rusya'nın sualtı istihbarat toplama operasyonlarının geliştirilmesine öncülük eden Rus askeri teşkilatına bu yıl haziranda yaptırım uygulamıştı.

Savunma Bakanlığı Sözcüsü şunları söyledi:

Savunma Bakanı'nın da söylediği gibi, Başkan Putin'e mesajımız açık: Sizi görüyoruz, ne yaptığınızı biliyoruz ve bu ülkeyi korumak için güçlü bir şekilde harekete geçmekten çekinmeyeceğiz. Rusya'nın hem BK'ye hem de müttefiklerimize ait denizaltı kablolarını, ağlarını ve boru hatlarını haritalama girişimlerini de içeren tehdidinin son derece farkındayız ve bu tehditlerle doğrudan mücadele ediyoruz. Bu nedenle başbakan, Soğuk Savaş'tan bu yana en büyük sürekli savunma harcaması artışını açıkladı; bu artış, Nisan 2027'den itibaren GSYİH'nin yüzde 2,5'ine kadar harcama taahhüdünü ve ekonomik ve mali koşullar elverdiği takdirde bir sonraki parlamentoda GSYİH'nin yüzde 3'üne kadar harcama yapma hedefini içeriyor. Ayrıca, Rusya rejimi altındaki bireylere, kuruluşlara ve gemilere karşı 900 yeni yaptırım uyguladık ve ileri seviye denizaltısavar teknolojisinin geliştirilmesini ve konuşlandırılmasını hızlandırdık.

BK hükümeti, otonom gemileri, yapay zeka destekli sensörleri, savaş gemilerini ve uçakları entegre ederek kritik denizaltı altyapısını gelişen zorluklara karşı korumayı amaçlayan Atlantik Kalesi programının, BK ve NATO için Kuzey Atlantik'i güvence altına alarak Rusya'nın gelişen denizaltı gücünün tehdidine karşı koymaya katkı sunacağına inanıyor.

Independent Türkçe


Trump'la görüşmeye Gazze için alternatif planla giden Netanyahu'nun hedefinde İran var

ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı  (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı  (AFP)
TT

Trump'la görüşmeye Gazze için alternatif planla giden Netanyahu'nun hedefinde İran var

ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı  (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı  (AFP)

Miami’deki Mar-a-Lago’da pazartesi günü yapılması planlanan Donald Trump– Binyamin Netanyahu görüşmesi öncesi İsrail’de kulisler hareketlenirken, siyasi kaynaklar bu zirveyi Netanyahu’nun siyasi kaderini şekillendirecek bir dönüm noktası olarak tanımlıyor. Ancak görüşmenin, Netanyahu’nun Beyaz Saray’ın Gazze planını hayata geçirme konusundaki ivmesini frenleme çabalarını da gündeme taşıması bekleniyor.

Taraflar arasında öncelikler konusunda ciddi bir görüş ayrılığı olduğu belirtiliyor. İsrailli siyasi kaynaklar, “Walla” sitesine yaptıkları değerlendirmede, “ABD yönetimi Netanyahu’dan rahatsız ve onu Trump’ın planını engellemekle suçluyor. Buna karşın Trump, Netanyahu’ya olan güvenini koruyor, onu kolluyor ve azarlamak yerine uzlaşma arayışında olacak. Trump, görüşmenin merkezine Gazze’yi koyarken, Netanyahu öncelikleri değiştirerek gündemi İran’la başlatmak istiyor” ifadelerini kullandı.

İsrailli yetkililer, Netanyahu’nun “İran’a yönelik, özellikle İsrail-ABD ortak bir saldırısının, gelecekteki nükleer anlaşma açısından daha iyi sonuçlar doğuracağı ve hatta Tahran’daki rejimi sarsabileceği” görüşünü savunduğunu aktarıyor.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Ahronot gazetesinden aktardığı habere göre İran, Trump’ın girişimlerini boşa çıkarmak amacıyla Hizbullah ve Hamas’a büyük yatırımlar yapıyor. Gazete, bu örgütlerin silahsızlanmayı reddetmesinin Devrim Muhafızları’nın teşvikiyle gerçekleştiğini ileri sürüyor.

Gazze planında değişiklik arayışı

Aynı kaynaklara göre Netanyahu, Gazze dosyasını soğutmayı hedefleyen bir yol haritası önermeye hazırlanıyor. Bu planın, Trump’ın Gazze planını hayata geçirme konusundaki “görünen aceleciliğini” durdurmayı, süreci yavaşlatmayı ve hatta Beyaz Saray’da çizilen yol haritasının yerine İsrail önceliklerini esas alan yeni bir plan koymayı amaçladığı belirtiliyor.

“Maariv” gazetesine göre Trump’a sunulması planlanan İsrail önerisi, Hamas’ın fiilen silahsızlanmasına kadar Gazze Şeridi’nin yüzde 75’ine varan bir alan üzerinde İsrail kontrolü öngörüyor. İsrail’in mevcut anlaşmalar kapsamında şu anda Gazze’nin yüzde 53’ünü kontrol ettiği, son bir ayda bu oranı yüzde 58’e çıkardığı ifade ediliyor.

h
ABD Başkanı Donald Trump'ın planına göre Gazze Şeridi'nden çekilme aşamalarının haritası (Beyaz Saray)

Trump ise Gazze konusunda farklı bir yaklaşım benimsiyor. ABD Başkanı, Gazze’de ilerleme sağlanmasının İran’ı izole edeceğini ve diplomatik sürece yönelteceğini düşünüyor. İsrail değerlendirmelerine göre Trump, silahsızlanma sürecini zamana yayılan bir aşama olarak görüyor ve derhal ikinci aşamaya geçilmesini, yeniden imar sürecine odaklanılmasını istiyor. Bu çerçevede İsrail’den engel çıkarmamasını ve Gazze’de yeni bir çekilmeye hazırlanmasını talep ediyor.

Bu nedenle, Yediot Ahronot Netanyahu’nun, Trump’ın taleplerinin savaşta elde edilen kazanımları aşındıracağı endişesini taşıyan İsrail ordusunu da sürece dâhil ettiğini yazıyor. Netanyahu’nun, “ileri ve önleyici savunmayı da içeren yeni bir güvenlik doktrininin” merkezde yer almasını isteyeceği ve bu yaklaşım için ABD’den siyasi ve askeri destek talep edeceği belirtiliyor. Gazeteye göre Netanyahu ayrıca, Trump çevresinde etkili olan Türkiye ve Katar’ın nüfuzunu dengelemeye çalışacak.

Çatışma endişesi ve temkinli yaklaşım

Netanyahu, bu önerilerin Trump ve ekibiyle ciddi tartışmalara, hatta bir krize yol açabileceğinin farkında. Gazetenin stratejik işler muhabiri Ron Ben-Yişay, İsrail liderliğinin Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında Beyaz Saray’da yaşanan “küçük düşürücü” karşılaşmayı hatırladığını ve Trump’ın Netanyahu’ya karşı da ani bir tutum değişikliğine giderek İsrail’i “nankörlükle” suçlayabileceğinden endişe duyduğunu yazıyor.

csdfvgh
Trump ve Netanyahu, 29 Eylül 2025’te Beyaz Saray’daki basın toplantısının sonunda tokalaşırken (AFP)

Haberde, İsrail tarafının son derece temkinli davranmak zorunda olduğunun farkında olduğu vurgulanırken, Netanyahu’nun ikili ilişkiler kapsamında birçok talebi bulunduğu belirtiliyor. Bunlar arasında, önümüzdeki yılları kapsayan çok yıllı güvenlik yardımı planı çerçevesinde İsrail’in niteliksel askeri üstünlüğünün korunması ve bölge ülkelerine gelişmiş silah satışlarına kısıtlamalar getirilmesi de yer alıyor.

Bölgesel başlıklarda ise Türk meselesinin de Mar-a-Lago’daki görüşmede gündeme gelmesi bekleniyor. Netanyahu’nun, Gazze’de ve Suriye’nin orta ve güney kesimlerinde Türkiye’nin askeri varlığına İsrail’de geniş bir karşıtlık bulunduğunu savunacağı, bu varlığın İsrail’in güvenlik tehditlerini bertaraf etme kabiliyetini sınırladığını ileri süreceği belirtiliyor. Ancak Trump’ın bu konuda farklı bir tutum sergileyebileceği ve Netanyahu’nun muhalefetini yumuşatmak zorunda kalabileceği değerlendiriliyor.

İsrailli yorumculara göre Trump, Mar-a-Lago zirvesinde Netanyahu’dan, seçim yılı olması nedeniyle İsrail’deki sağ tabanı rahatsız edebilecek tavizler isteyebilir. Bu nedenle Netanyahu’nun her başlıkta sert bir pazarlık yürütmesi bekleniyor. İsrail basınına göre bu görüşme, Netanyahu için Florida sahillerinde “rahat bir gezinti” olmayacak.


Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud: Ortadoğu’daki çatışmanın topraklarımıza sıçramasına izin vermeyeceğiz

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (SONNA)
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (SONNA)
TT

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud: Ortadoğu’daki çatışmanın topraklarımıza sıçramasına izin vermeyeceğiz

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (SONNA)
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud (SONNA)

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Somaliland’ı bağımsız bir devlet olarak tanıma kararının ‘kabul edilemez bir adım, uluslararası normların ihlali ve ülkenin bağımsızlığına açık bir saldırı’ olduğunu söyledi.

İsrail, cuma günü tek taraflı olarak ilan edilen Somaliland’ı ‘bağımsız egemen devlet’ olarak resmen tanıyan ilk ülke oldu.

Bu karar, bölgesel dinamikleri yeniden şekillendirecek, Somali'nin uzun süredir devam eden ayrılıkçılığa karşı muhalefetini sınayacak ve Tel Aviv'e Afrika kıtasının en uzun deniz sınırına sahip ülkede, hassas Afrika Boynuzu bölgesinde bir dayanak noktası oluşturacak.

Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Mahmud, parlamentoda yaptığı konuşmada, ‘Ortadoğu’daki çatışmanın ülkemize taşınmasını’ reddettiğini belirterek “Birliği sağlamak için Somaliland ile diyalog konusunda kararlıyız” dedi. Şeyh Mahmud, ülkesinin, saldırıların başlatılabileceği askeri üslerin kurulmasını kabul etmeyeceğini vurguladı.

Arap Birliği'nin olağanüstü toplantısı

Öte yandan Somali'nin Kahire Büyükelçisi ve Arap Birliği (AL) Daimi Temsilcisi Ali Abdi Avari bugün, Tel Aviv’in Somaliland’ı tanımasına atıfla, İsrail'in Filistin halkını topraklarından zorla çıkarmak amacıyla Somali'deki ayrılıkçı bir oluşumu desteklediğini söyledi.

j6y
Hargeisa Savaş Anıtı önünde Somaliland bayrağı taşıyan bir genç (AFP)

Avari, Arap Birliği’nin acil toplantısında “Somali, Filistinlileri topraklarından çıkarmaya yönelik hiçbir girişime taraf olmayacak” dedi.

Bu planları engellemek ve İsrail'in aleni emellerine karşı durmak için çalışacaklarını belirten Avari, İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararının ‘tüm Arap ulusal güvenliğini ve Kızıldeniz'deki seyrüseferi etkileyen doğrudan bir saldırı’ olduğunu vurguladı.

Birleşmiş Millerler Güvenlik Konseyi (BMGK), İsrail'in Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanımasıyla ilgili olarak pazartesi günü acil bir toplantı düzenleyecek.

Avari, toplantı öncesinde, çoğu Müslüman olan 21 ülke dün geç saatlerde ortak bir bildiri yayınlayarak İsrail'in kararının ‘Afrika Boynuzu'ndaki barış ve güvenlik’ ile daha geniş kapsamda Kızıldeniz bölgesi üzerinde ‘ciddi yansımaları’ olacağı konusunda uyarıda bulundu.

Somali'nin kuzeyinde bulunan ve çoğunluğu Müslümanlardan oluşan nüfusu birkaç milyonu bulan Somaliland, otuz yılı aşkın bir süredir fiilen bağımsız bir bölge.