İsrail Gazze’de sadece Filistinlileri değil tarihi de yok ediyor

Filistinli bir adam, İsrail’in Han Yunus yakınlarındaki Zahra şehrine düzenlediği saldırının ardından yıkıntıların arasında oturuyor (DPA)
Filistinli bir adam, İsrail’in Han Yunus yakınlarındaki Zahra şehrine düzenlediği saldırının ardından yıkıntıların arasında oturuyor (DPA)
TT

İsrail Gazze’de sadece Filistinlileri değil tarihi de yok ediyor

Filistinli bir adam, İsrail’in Han Yunus yakınlarındaki Zahra şehrine düzenlediği saldırının ardından yıkıntıların arasında oturuyor (DPA)
Filistinli bir adam, İsrail’in Han Yunus yakınlarındaki Zahra şehrine düzenlediği saldırının ardından yıkıntıların arasında oturuyor (DPA)

İsrail, Gazze Şeridi’nde beş aydır süren yıkıcı savaşında sadece insanlara değil, tarihi yapılara da ‘merhamet etmedi’.

ABD Başkanı Joe Biden, Hamas ile İsrail arasında önümüzdeki hafta başında ateşkese varılacağını beklese de, İsrail’in yürüttüğü asıl savaş ‘hafıza ve kimlik’ savaşı olarak görülüyor.

İsrail, savaşta çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 30 binden fazla Filistinlinin hayatına mal olan, tüm bir halka karşı katliam gerçekleştirmenin yanı sıra, aynı zamanda Filistin hafızasını ve kimliğini silmeye yönelik eski bir plan çerçevesinde bölgedeki tarihi de silmeyi başardı.

İsrail’in her türlü silahla hedef aldığı Gazze Şeridi, yüzyıllar boyunca Bizans, Roma, Yunan ve Mısır hakimiyetinde önemli bir kültür ve ticaret merkezi oldu ve her medeniyet burada tarihin derinliğini gösteren izler bıraktı.

İsrail merkezli, arkeolojik konularda uzmanlaşmış sol örgüt Emek Shaveh’in X üzerinden yaptığı açıklamaya göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ndeki yüzlerce arkeolojik, tarihi ve dinler açısından kutsal alanı hedef aldı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail medyasından aktardığı habere göre Gazze Şeridi’nde savaş nedeniyle tamamen veya kısmen yok edilen bazı arkeolojik ve kültürel miras anıtları şunlar;

Büyük Ömer Camii 

Filistin’in en önemli, en eski ve en büyük tarihi camilerinden biri olarak kabul edilen Büyük Ömer Camii tamamen yıkıldı.

Gazze’nin Eski Şehir kısmında Daraj mahallesinde yer alan, MS 12. yüzyıla ait bazilika tarzı mimariye sahip cami, 4 bin 100 metrekarelik bir alanı kaplıyordu.

bngtyn
Büyük Ömer Camii (AFP)

Tarihi kayıtlar, güçlü yapısı, mermer sütunları, Memluk ve Osmanlı dönemlerinden kalma kitabe ve süslemeleriyle ünlü olan caminin kademeli olarak inşa edildiğini ve tarihi boyunca farklı kullanımlara sahip olduğunu gösteriyor.

Cami başlangıçta tapınak iken daha sonra kiliseye, İslam fethinden sonra ise camiye çevrildi.

dfvdefv
Büyük Ömer Camii (X)

Seyyid Haşim Camii

Gazze şehrinin kısmen tahrip olmuş önemli tarihi camilerinden biri olan Seyydi Haşim Camii Gazze’nin Eski Şehir kısmında Daraj mahallesinde yer alıyor.

Gazze’nin büyük ve en eski camilerden biri olan cami, 2 bin 400 metrekarelik bir alana sahip.

Seyyid Haşim Camii’nin kubbesinin altında, Gazze’ye yaptığı bir ticaret seferinde ölen, Hz. Muhammed’in büyük dedesi Haşim bin Abdimenaf’ın mezarı olduğuna inanılan bir türbe bulunuyor.

Cami Osmanlı döneminde Memluk mimari tarzında inşa edildi.

rvfr
Seyyid Haşim Camii (X)

Camide kıbleye bakan bir mihrap ve MS 1850 yılında Osmanlı Sultanı Abdülmecid’in himayesinde yenilenen bir minber bulunuyor.

Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi

Aziz Porphyrius Kilisesi, Eski Gazze şehrinin en eski antik kiliselerinden biri ve en eski mahallelerden biri olan Zeytun mahallesinde yer alıyor.

MS 425 yılında adını aldığı Aziz Porphyrius tarafından yaptırılan kilise, onun mezarını da içeriyor.

sdfdfsr
Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi (AFP)

Doğrudan hedef alınması sonucu kilise neredeyse tamamen yıkıldı.

Es-Sammara Hamamı 

Tarihi Gazze şehrinin kalbi olan Zeytun mahallesinde yer alan bu hamam, Büyük Ömer Camii’nden sonra en eski ikinci simge yapı olarak kabul ediliyor.

Hamam, Osmanlı döneminde 500 metrekarelik alan üzerine kuruldu, daha sonra Memluk döneminde, Kral Sencer bin Abdullah El-Muaydi döneminde restore edilerek yenilendi.

Adını bir dönem orada çalışan Samiriyelilerden alan hamam, halen çalışır durumda olan tek tarihi hamamdı.

erfgr
Tarihi Sammara Hamamı (Facebook hesabı)

Paşa Sarayı

Eski Şehrin doğu tarafındaki Daraj semtinde yer alan Paşa Sarayı İsrail’in saldırılarında yıkıldı.

İslam mimarisinin simge yapılarından biri olarak kabul saray, ana girişindeki aslan ambleminin varlığından anlaşılacağı üzere, Memluk İslam mimarisine dayandığı söyleniyor.

yhnbytn
Paşa Sarayı (Facebook)

Deyr el-Balah Mezarlığı

Tamamen tahrip olan Deyr el-Balah Mezarlığı, Filistin halkının çeşitli dönemlere ait tarihini yansıtması nedeniyle Gazze’deki en önemli tarihi ve arkeolojik mezarlıklardan biri.

1972-1982 yılları arasında Deyr al-Balah kıyısında çok sayıda arkeolojik kazı yapıldı ve Geç Tunç Çağı’na (M.Ö. 1550-1200) uzanan mezarlık ortaya çıkarıldı.

Bizans Kilisesi

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye beldesindeki Bizans Kilisesi’nin tarihi MS 444 yılına kadar uzanıyor.

Kilise, İsrail bombardımanında tamamen yerle bir edildi.

yunu7n
Bizans Kilisesi (X)

Zafer ed-Demri Camii

Gazze’nin Şucaiyye bölgesinde yer alan Zafer ed-Demri Camii, en önde gelen tarihi yapılardan biriydi.

Caminin tarihi, Memluk dönemine kadar uzanıyor. İçerisinde içinde Şahab Zafer ed-Demri’nin türbesi bulunuyor.

vrtbtg
Aziz Hilarius Manastırı (Hızır’ın Türbesi)

Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr el-Balah kentinde yer alan tarihi yapı, Bizans döneminde Aziz Hilarius’un (miladi 278-372) Filistin’de yaptırdığı ve ölümüne kadar ikamet ettiği ilk Hristiyan manastırıdır. 

rrb
Hızır’ın Türbesi’nin içi (Facebook)

İsrail ordusu ayrıca, Gazze Şehri'ndeki İngiliz mezarlığını, Deyr el-Balah Müzesi’ni ve Beni Süheyle’deki Hz. Yusuf Türbesi’ni de hedef aldı.



Erdoğan: İsrail, Gazze'de hayatın normale dönmesine izin vermeli

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin düzenlediği bir etkinlikte konuşurken, 9 Aralık 2025 (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin düzenlediği bir etkinlikte konuşurken, 9 Aralık 2025 (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan: İsrail, Gazze'de hayatın normale dönmesine izin vermeli

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin düzenlediği bir etkinlikte konuşurken, 9 Aralık 2025 (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin düzenlediği bir etkinlikte konuşurken, 9 Aralık 2025 (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün yaptığı açıklamada, İsrail’in verdiği sözleri yerine getirmesi ve Gazze’de ateşkese tam anlamıyla uyması gerektiğini söyledi.

Erdoğan, İsrail’in Gazze Şeridi’nde hayatın yeniden normale dönmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise İsrail’in Filistin’in birçok kentinde etnik temizlik uyguladığını ifade etti.

İstanbul’da konuşan Fidan, Türkiye’nin Gazze Şeridi’nde ateşkes anlaşmasının ihlallerini durdurmak için çalıştığını belirterek, ülkesinin bu anlaşmaya varılmasında arabulucularla birlikte etkin bir rol oynadığını kaydetti.

İsrail ile Hamas arasında, ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planı çerçevesinde Şarm eş-Şeyh’te yapılan görüşmelerde mutabakata varılmış, anlaşma geçtiğimiz ekim ayında yürürlüğe girmişti.

Gazze’de iki yıldır süren çatışmayı sona erdirmeyi amaçlayan Trump planının bir sonraki aşamasını hayata geçirmek için görüşmeler sürüyor.

Plan, Gazze Şeridi'nde uluslararası bir barış konseyi tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen geçici bir Filistin teknokrat yönetimi kurulmasını öngörüyor. Ancak bu gücün oluşturulması ve yetki alanı konusunda yürütülen müzakerelerin zorlu geçtiği belirtiliyor.


Erdoğan, Karadeniz'in "çatışma bölgesine" dönüştürülmesine karşı uyarıda bulundu

Rusya'nın Ukrayna'nın Çornomorsk limanına düzenlediği saldırının ardından çıkan yangını söndürme çalışmaları (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Çornomorsk limanına düzenlediği saldırının ardından çıkan yangını söndürme çalışmaları (Reuters)
TT

Erdoğan, Karadeniz'in "çatışma bölgesine" dönüştürülmesine karşı uyarıda bulundu

Rusya'nın Ukrayna'nın Çornomorsk limanına düzenlediği saldırının ardından çıkan yangını söndürme çalışmaları (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Çornomorsk limanına düzenlediği saldırının ardından çıkan yangını söndürme çalışmaları (Reuters)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son haftalarda yaşanan bir dizi saldırının ardından, Karadeniz'in Rusya ve Ukrayna arasında bir "çatışma bölgesi" haline gelmemesi konusunda bugün uyarılarda bulundu.

Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "Karadeniz bir çatışma bölgesi olarak görülmemeli. Bu ne Rusya'ya ne de Ukrayna'ya fayda sağlayacaktır. Karadeniz'de herkesin güvenli denizcilik yollarına ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Çornomorsk limanında ticari gemilere yapılan saldırının, Ankara'nın mevcut savaşın Karadeniz'e sıçramasıyla ilgili endişelerini doğruladığını ifade etti.

Açıklamada, dün Ukrayna'nın Çornomorsk limanında Türk şirketine ait yabancı bandralı bir gemiye zarar veren saldırının, "bölgedeki devam eden savaşın Karadeniz'e sıçraması ve bunun deniz güvenliği ve seyrüsefer özgürlüğü üzerindeki etkisine ilişkin daha önce dile getirdiğimiz endişelerimizin geçerliliğini teyit ettiği" belirtildi.

Açıklama şöyle devam etti: "Bu vesileyle, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşa acilen son verilmesinin önemini bir kez daha teyit ediyor ve Karadeniz'deki gerginliğin durdurulması amacıyla, her iki taraftaki denizcilik güvenliğini, enerji tesislerini ve liman altyapısını hedef alan saldırıların askıya alınması gerektiğinin altını çiziyoruz."


Hamaney'in halefliği mücadelesinde “gölge filo” petrol milyarderlerinin oynadığı rol

ABD Hazine Bakanlığı, Muhammed Hüseyin Şemhani'nin gölge filosunun büyüklüğünü 50'den fazla gemi olarak tahmin ediyor (AFP)
ABD Hazine Bakanlığı, Muhammed Hüseyin Şemhani'nin gölge filosunun büyüklüğünü 50'den fazla gemi olarak tahmin ediyor (AFP)
TT

Hamaney'in halefliği mücadelesinde “gölge filo” petrol milyarderlerinin oynadığı rol

ABD Hazine Bakanlığı, Muhammed Hüseyin Şemhani'nin gölge filosunun büyüklüğünü 50'den fazla gemi olarak tahmin ediyor (AFP)
ABD Hazine Bakanlığı, Muhammed Hüseyin Şemhani'nin gölge filosunun büyüklüğünü 50'den fazla gemi olarak tahmin ediyor (AFP)

The Maritime Executive dergisi, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney'in sağlığının kötüye gittiğini belirten bir makale yayınladı. Makalede Hamaney’in halefi meselesinin artık açıkça tartışıldığı, bu durumun rejim içinde bir iktidar mücadelesinin yaşanma olasılığını artırdığı vurgulandı.

Bu gelişmeler, Batı'nın yaptırımlarını aşmak için ağlar kuran petrol milyarderleri için özellikle büyük önem taşıyor.

Makaleye göre İran rejiminin üst düzey yetkilileri, rejimin hayatta kalmasını ve iktidar çevresine yakın olanlara büyük karlar sağlayan yolsuzluk ağlarına ve suç gruplarına güveniyor.

Dini Lider Hamaney'in halefi konusunda yapılan tartışmalarda iki isim öne çıkıyor. Her ikisi de İran petrolünün ihracatından sorumlu ‘gölge filosunun’ faaliyetlerinden büyük servetler elde ederken, bu faaliyetleri nedeniyle uluslararası yaptırımlar listesine alındı.

Dergi, bu kişilerin faaliyetlerinin kesin kayıtlarının, yarı yasal ticari cephelerin arkasında aracı rollerini gizleme yetenekleri nedeniyle kamuya tam olarak açık olmadığını vurguluyor. Ancak, mevcut bilgiler, kâr güdüsünün Batı'nın kısıtlamalarına uymaktan daha ağır bastığı için belirli faaliyetlere devam etmelerine rağmen, yaptırım listelerine dahil edilmelerini haklı göstermek için yeterliydi.

Hamaney’e yakınlığıyla bilinen eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Ali Şemhani’nin oğlu Muhammed Hüseyin Şemhani, bu isimler arasında en öne çıkanlardan biri. Şarku’l Avsat’ın aktardığı Independent Persian kaynaklı analize göre 2011'den bu yana, şirketleri Admiral ve Milavous aracılığıyla ‘İran petrolünü Rusya petrolüyle karıştırmak ve sevkiyatların nereden yapıldığının anlaşılmasını engellemekle’ suçlanan Hüseyin Şemhani, yıllarca bu petrolü prestijli Batılı petrol şirketlerine satmayı başardı.

Aynı yıl Avrupa yaptırımlarına tabi tutuldu ve en son Avrupa yaptırım güncellemesinde Rusya’nın ‘gölge filosu’ operasyonlarının kilit ismi olarak tanımlandı. Buna rağmen Şemhani, Milavous'un faaliyetlerine veya İran'ın Rusya'ya insansız hava aracı (İHA) sevkiyatına herhangi bir şekilde dahil olduğunu reddediyor.

ABD Hazine Bakanlığı, 30 Temmuz 2025 tarihinde, bağlantılı oldukları gerekçesiyle aralarında Marvis, Armada Global, Koban Shipping, Kryos Shipping ve Fractal Marine şirketlerinin de olduğu Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) onlarca şirkete de yaptırım uyguladı. Bakanlık, İran’ın gölge filosunda 50'den fazla geminin olduğunu tahmin ediyor.

Geniş bir bağlantı ağına sahip olan İranlı iş adamı Babek Zencani, 2013 yılında yolsuzlukla suçlandı ve tutuklandı. Uzun süre hapis yatan Zencani, 2021 yılında, organize yolsuzluk ve ticaret ağı aracılığıyla Petrol Bakanlığı'nın gelirlerinden 2,7 milyar dolar çalma suçlamasıyla ölüm cezasına çarptırıldı. Ancak 2024 yılında, Hamaney’in emriyle cezası 20 yıl hapis cezasına çevrildi ve daha sonra serbest bırakılarak faaliyetlerine geri döndü.

Zencani'nin sahibi olduğu BAE merkezli Sorinet Grup Holding, kozmetik, finans ve bankacılık hizmetleri, oteller, ticari havacılık, altyapı, inşaat malzemeleri, bilgi teknolojisi ve uluslararası gayrimenkul geliştirme alanlarında, Türkiye, Tacikistan, Malezya ve Çin'de faaliyet gösteriyor. Zencani, 2013 yılında net servetini yaklaşık 13,5 milyar dolar olarak açıklamıştı.

O yıla kadar sürdürdüğü ticari faaliyetleri, özellikle yaptırımları atlatmak amacıyla petrol ve ilgili fonların nakliyesinde oynadığı rol ve İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ile bağlantılı kuruluşlarla iş birliği yapması nedeniyle, Avrupa ülkeleri ve ABD’nin yaptırım listelerine alınmasına neden oldu. Malezya'nın doğu kıyılarında gemiden gemiye petrol transferi yapmakla suçlandı.

Zencani, hapis cezasına çarptırıldıktan sonra, hükümet kurumları ve DMO ile bağlantılı kuruluşlarla olan bağlantıları sayesinde ‘Awan Group’ adı altında faaliyetlerine devam etti.

İranlı iş adamı 2 Aralık'ta sosyal medya platformu X hesabından Hamaney’in olası halefi olarak gösterilen eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye sert eleştirilerde bulundu.

The Maritime Executive dergisine göre Şemhani ve Zencani halen serbestçe seyahat edebiliyor gibi görünüyor, ancak son zamanlarda güvenliklerinden endişe duydukları için İran’da daha uzun süreler geçirmeyi tercih ediyorlar.

* Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.