Askeri rejimler Afrika halklarının bağımsızlığını sağlayacak can simidi olabilir mi?

Afrika ülkelerinde 2012 yılından bu yana toplam 45 darbe ve darbe girişimi olurken, darbeler ve darbe girişimleri en çok Batı Afrika’da gerçekleşti.

Aynı durum Burkina Faso'da da yaşandı, Fransa’nın Vagadugu Büyükelçiliği’nde görevli askeri ataşe ‘yıkıcı faaliyetlerde bulunduğu’ suçlamasıyla sınır dışı edildi (Reuters)
Aynı durum Burkina Faso'da da yaşandı, Fransa’nın Vagadugu Büyükelçiliği’nde görevli askeri ataşe ‘yıkıcı faaliyetlerde bulunduğu’ suçlamasıyla sınır dışı edildi (Reuters)
TT

Askeri rejimler Afrika halklarının bağımsızlığını sağlayacak can simidi olabilir mi?

Aynı durum Burkina Faso'da da yaşandı, Fransa’nın Vagadugu Büyükelçiliği’nde görevli askeri ataşe ‘yıkıcı faaliyetlerde bulunduğu’ suçlamasıyla sınır dışı edildi (Reuters)
Aynı durum Burkina Faso'da da yaşandı, Fransa’nın Vagadugu Büyükelçiliği’nde görevli askeri ataşe ‘yıkıcı faaliyetlerde bulunduğu’ suçlamasıyla sınır dışı edildi (Reuters)

Ali Yahi

Eleştiri, dünyadaki tüm cunta rejimlerle birlikte öne çıkan bir tutum haline geldikten sonra Afrika halkları, darbe sonucu ortaya çıkan askeri rejimleri memnuniyetle karşıladı ve onları bağrına bastı. Belki de Burkina Faso'da, Mali'de, Nijer'de ve diğer Afrika ülkelerinde yaşananlar, en azından bir hedefe yahut talebe ulaşmak, bir politikayı ya da düşünceyi devirmek adına Afrika kıtasındaki kavram değişikliğinin kanıtı olarak görülebilir.

Afrika'daki genel siyaset sahnesi konumunu korumaya devam ederken durum değişiyor

Afrika'daki genel siyaset sahnesi, bazen siyasi konum veya yönelimlerle ilgili meseleler nedeniyle, bazen de iktidar açgözlülüğünden dolayı, iktidar koltuğunu "ele geçirmek" amacıyla darbeler ve karşı darbelerle ilişkilendirilmeye devam ediyor. Bu da bazen Sudan, Nijerya, Burundi, Sierra Leone ve diğerlerinde olduğu gibi iç savaşlara neden olan silahlı çatışmaların patlak vermesine varan gerilimleri artırıyor.

csddefvde
Afrika kıtasındaki darbeler, tıpkı 2020 yılında Mali'de olduğu gibi popüler hale geldi (Sosyal medya siteleri)

Ancak son yıllarda büyük ölçüde Fransa’nın bu ülkelerdeki sömürgeciliğini ‘sona erdirme’ amacı taşıyan askeri darbelerin başlamasıyla durum değişmiş gibi görünüyor. Mali’deki askeri darbeden, Fransız askerlerinin ve Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı güçlerin sınır dışı edilmesinden ve hükümet ile kuzeydeki silahlı gruplar arasında aracı olan Cezayir ile Fransa arasındaki bağların kopmasından sonra Sahel bölgesinde açıkça ortaya çıkan sahne bu oldu. Aynı durum, askeri cuntanın Fransız askerlerinin ülkeden çekilmesi gerektiği ve Fransa ile yapılan tüm güvenlik ve askeri anlaşmaların iptal edildiği duyurulan Nijer ve Paris'e karşı çeşitli adımların atıldığı, Fransa’nın Vagadugu Büyükelçiliği'ndeki askeri ataşenin ‘yıkıcı faaliyetlerde bulunma’ suçlamasıyla sınır dışı edildiği Burkina Faso için de geçerliydi. Tüm bu ülkelerde meydana gelen askeri darbeler, Fransızların eski sömürgeleri üzerindeki vesayetini sona erdirme ve Afrikalıların saygınlıklarını yeniden kazanmaları hedefleriyle gerçekleşti.

Popüler darbeler ve popülist konuşmalar

Afrika ülkelerinde son yıllarda gerçekleşen askeri darbelerin tıpkı ‘Afroparameter Endeksi’ne göre Mali halkının yüzde 82'sinin desteğini kazanan 2020 yılında ülkede gerçekleşen darbede olduğu gibi, popüler oldukları görülüyor. Mali darbesi, Malililerin eski Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita'dan umudu kestiklerini gösterdi. Yine aynı şekilde Burkina Faso’da 2022 yılında gerçekleşen askeri darbe, halkın büyük bölümünün desteğini arkasına aldı. Darbe sonrası halk, sokaklarda kutlamalar yaptı. Nijer'de de Fransa'ya karşı darbeyi destekleyen halk gösterileri, halkın darbeye verdiği desteğin göstergesiydi.

Darbeciler, tıpkı 1950'li ve 1960'lı yıllardaki askeri darbeleri gerçekleştirenler gibi Batı karşıtı söylemlere sahipti. Bu söylemlerdeki amaç, darbe nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, darbeyi meşrulaştırmak için popülizmi ve insanların duygularını harekete geçirmekti.

Bağımsızlıktan uzak bir değişim

Nijer’deki Demokrat ve Cumhuriyetçi Yenilenme Partisi Siyasi Büro Üyesi Ömer el-Ensari, son yıllarda Sahel ülkelerinde gerçekleşen askeri darbelerle ilgili değerlendirmesinde, “Sahel bölgesi halkları, Doğu sömürgeciliğinin yerini Batı sömürgeciliğinin, Doğulu paralı askerlerin yerine Batılı düzenli güçlerin geçmesini ve askeri diktatörlüğün zulmünün yerini siyasi sistemlerin yozlaşmasına bırakması karşısında afalladılar” dedi. Gözlemcilerin çoğunun tüm bunlara dayanarak darbelerin özgürlüğü getireceğine inanmadıklarını söyleyen Ensari, özgürlüğün daha ziyade insanları eğiterek, sivil yönetimi geliştirerek, kamu sorumluluğunu hissederek, eski rejimin sembol isimlerinin peşine düşerek ve onları adalet karşısına çıkararak sağlanacağını düşündüklerini vurguladı.

Ensari, sözlerini şöyle sürdürdü:

Söz konusu darbeler, Rusya'nın Afrika ülkelerinin sadakatini ve zenginliğini ele geçirerek kayıplarını telafi etmeye çalıştığı göz önüne alındığında, Ukrayna savaşının yansımaları kapsamında Rusya ile Batı arasında hesaplaşma amaçlı olabilir.

 Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) Nijer'e uygulanan yaptırımları ve ablukayı kaldırmasına değinen Ensari, “Burada bizi tedirgin eden nokta, ülkedeki fiili hükümetin karar karşısında sessiz kalması. (Fiili hükümetin) özellikle kişileri hedef alan yaptırımların kaldırılmaması nedeniyle ECOWAS'ın bu tür olumlu kararlarına karşılık vermemesinden endişeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.

İstikrarı ve ekonomik kalkınmayı engelleyen araçlar

Öte yandan Malili siyaset bilimi araştırmacısı Muhammed Ag İsmail, askeri rejimlerin ortaya çıkmasına yol açan askeri darbelerin, Afrika halklarının sömürgecilerden bağımsızlığını kazanmasını sağlayacak bir can kurtarma simidi olmadığını, aksine tüm istikrarı ve ekonomik kalkınmayı engelleyen araçlar olduğunu vurguladı.

Askeri darbelerin çoğu zaman güven ortamını engelleyen bir faktör olduğunun altını çizen Ag İsmail, “Sahel bölgesini gerçekten demokrasiye ulaştıracak şartlar oluştu mu?” diye sordu. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Batı'da demokrasinin artık iç ve dış nedenlerden dolayı insanlara çekici gelmediğini vurgulayan Ag İsmail, demokrasi ne yazık ki dünyada ve hatta ABD’de büyük ölçüde geriledi ve gerilemeye devam ediyor. Dünya, gezegenimizi yöneten çokuluslu şirketler karşısında her gün özgürlüğün temel ilkeleriyle alay ediyor” yorumunda bulundu.

Yeni bir sömürgeci tasması

Cezayirli Siyaset Bilimci ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Adnane Mahtali, askeri rejimlerin henüz Afrika halkları için sömürgecilerden bağımsızlığını sağlayacak bir can simidi olarak tanımlamayacağını, bu tür rejimlerin genellikle liberal, neo-emperyal eğilimlerle başlayıp zamanla üyelerinin kendilerine karşı gerçekleştirdiği başka darbeler de dahil olmak üzere birtakım zorluklarla karşılaştıklarını söyledi. Yine askeri rejimlerde, diktatörlük ve dengesizlik nedeniyle yolsuzluk vakalarının yaşanmaya başladığını belirten Mahtali, böylece askeri rejimlerin yeni bir sömürgeci tasması haline geldiğini, çünkü, askeri rejimlerin de birtakım uluslararası güçler tarafından desteklendiğini ifade etti.

Halkların artık askeri rejimlere bağlı hale geldiklerini ve darbelerden sonra sevinç gösterilerinde bulunduklarını belirten Mahtali, “Askeri rejimlerin, halkın çektiği sıkıntıların nedenleri olarak işaret ettiklerine karşı söylemler geliştirdiği göz önüne alındığında, bu gayet doğal bir durum. Askeri rejimlerin, halkların taleplerini gerçekleştirmede başarısız olması durumunda, bu söylemin de etkisinin azalacağına dikkati çeken Mahtali, “Bu noktada söylemden tiranlığa geçiyor ve darbelerin bir iktidar aktarma mekanizması olduğu sonucuna varıyorsunuz. Demokratik olmayabilir, hatta zaman zaman kanlı da olabilir ama amacına hizmet ediyor” diye konuştu.

Rakamlar

İstatistiklere göre Afrika kıtası 2012 yılından bu yana iktidara karşı yaklaşık 45 darbe ya da darbe girişimine tanık oldu. Bu da yılda ortalama yaklaşık dört darbe ya da darbe girişimi demek oluyor. Afrika kıtası, 1960'lı yıllardan beri Afrika ülkelerinin yüzde 90'ında 200'den fazla askeri darbeye ya da girişimine sahne oldu. Bu da yaklaşık her 55 günde bir, bir darbe ya da darbe girişiminde bulunulduğu anlamına geliyor.

Afrika kıtasındaki askeri darbeler ve girişimleri, dünya genelindeki askeri darbelerin ve girişimlerinin yaklaşık yüzde 36,5'ini oluştururken, en fazla darbe ve darbe girişimi Batı Afrika bölgesinde yaşandı.



Trump, Kuzey Kore'yi "nükleer güç" olarak görüyor ve lideriyle görüşmek istediğini dile getiriyor

ABD Başkanı Donald Trump, Malezya'ya gitmek üzere Beyaz Saray'ın Güney Çimleri'nde Marine One uçağına binmeden önce basın mensuplarına konuşuyor (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Malezya'ya gitmek üzere Beyaz Saray'ın Güney Çimleri'nde Marine One uçağına binmeden önce basın mensuplarına konuşuyor (DPA)
TT

Trump, Kuzey Kore'yi "nükleer güç" olarak görüyor ve lideriyle görüşmek istediğini dile getiriyor

ABD Başkanı Donald Trump, Malezya'ya gitmek üzere Beyaz Saray'ın Güney Çimleri'nde Marine One uçağına binmeden önce basın mensuplarına konuşuyor (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Malezya'ya gitmek üzere Beyaz Saray'ın Güney Çimleri'nde Marine One uçağına binmeden önce basın mensuplarına konuşuyor (DPA)

ABD Başkanı Donald Trump, bugün Air Force One uçağıyla Asya'ya giderken, Kuzey Kore'nin "bir nevi nükleer güç" olduğunu söyledi. Fransız Haber Ajansı’na (AFP) göre Trump, Kuzey Kore'nin Washington ile diyalog için bir ön koşul olarak nükleer güç olarak tanınması talebine açık olup olmadığı sorulduğunda, "Bence bir nevi nükleer güçler... Çok sayıda nükleer silahları olduğunu söyleyebilirim" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, Asya'ya gitmek üzere Air Force One uçağına bindi (Reuters)ABD Başkanı Donald Trump, Asya'ya gitmek üzere Air Force One uçağına bindi (Reuters)

ABD Başkanı Trump, Asya turu kapsamında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yapacağı görüşmede Tayvan konusunun da ele alınacak konular arasında olacağını doğruladı.

Trump ayrıca, Hong Kong'da tutuklu bulunan medya patronu Jimmy Lai'nin serbest bırakılması gerektiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre ABD Başkanı, iktidara döndükten sonraki ilk Asya seyahatinin başlangıcında Güney Kore'ye gitmek üzere Washington'dan ayrılmadan önce, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile görüşme isteğini dile getirdi.

Beyaz Saray'da gazetecilere Kim ile görüşme olasılığı sorulduğunda Trump, "Çok isterim," dedi. "Oraya gideceğimizi biliyor," diye ekledi ve en son 2019'da görüştüğü Kuzey Kore lideriyle "iyi anlaştığını" ifade etti.


Maduro: ABD yeni bir savaş "icat ediyor"

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Maduro: ABD yeni bir savaş "icat ediyor"

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, ABD'yi, Washington'un Karayipler'e bir uçak gemisi konuşlandırarak askeri varlığını artırmasıyla aynı zamana denk gelen yeni bir savaş "icat etmekle" suçladı.

Maduro dün devlet medyasına yaptığı açıklamada, "Yeni ve ebedi bir savaş icat ediyorlar. Bir daha asla savaşa girmeyeceklerine söz verdiler ve şimdi de bizim engelleyeceğimiz bir savaş icat ediyorlar" ifadelerini kullandı.

Pentagon, dün Latin Amerika'daki uyuşturucu kaçakçılığı örgütleriyle mücadele etmek için USS Gerald R. Ford uçak gemisi grubunun Karayipler'e konuşlandırılacağını duyurdu. Bu durum, ABD'nin savaş korkularını artıran askeri yığınağını güçlendirdi.

ABD Başkanı Donald Trump, geçen eylül ayında Karayipler'de "narko-teröristleri" hedef aldığını söylediği bir askeri harekât başlattı. Bu harekât kapsamında 10 F-35 savaş uçağı ve 8 ABD Donanma gemisi konuşlandırıldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre en az 10 tekneyi hedef alan ABD hava saldırılarında şimdiye kadar 40'tan fazla kişi hayatını kaybetti. Hükümetleri ve aileleri, bunların çoğunun sivil ve balıkçı olduğunu belirtiyor.

Washington ayrıca perşembe günü Venezuela açıklarında Trinidad ve Tobago ile ortak askeri tatbikat duyurdu.

Trinidad ve Tobago hükümeti tarafından yapılan açıklamaya göre ABD savaş gemisi USS Gravely'nin 26-30 Ekim tarihleri ​​arasında Venezuela kıyılarına ulaşması planlanıyor. ABD Deniz Piyadeleri'nin 22. Deniz Piyade Seferi Birimi ise aynı dönemde Trinidad ve Tobago Savunma Kuvvetleri ile ortak tatbikatlar yürütüyor.


Trump, Venezuela'daki kokain tesislerini hedef almayı değerlendiriyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Savunma Bakanı Pete Hegseth Beyaz Saray'da (AP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Savunma Bakanı Pete Hegseth Beyaz Saray'da (AP)
TT

Trump, Venezuela'daki kokain tesislerini hedef almayı değerlendiriyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Savunma Bakanı Pete Hegseth Beyaz Saray'da (AP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Savunma Bakanı Pete Hegseth Beyaz Saray'da (AP)

CNN, dün üç ABD'li yetkiliye dayandırdığı haberinde, ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela'daki kokain üretim tesislerini ve ülke içindeki uyuşturucu kaçakçılığı rotalarını hedef alma planlarını değerlendirdiğini, ancak henüz harekete geçip geçmeme konusunda karar vermediğini bildirdi.

Pentagon sözcüsü Sean Parnell, dün yaptığı açıklamada, Savunma Bakanı Pete Hegseth'in USS Gerald R. Ford uçak gemisinin, saldırı grubunun ve hava filosunun ABD Güney Komutanlığı bölgesine konuşlandırılması emrini verdiğini belirtti.

Pentagon sözcüsü, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, bu önlemin Trump'ın ulusötesi suç örgütlerini çökertmek ve uyuşturucuyla bağlantılı terörizmle mücadele etmek yönündeki direktiflerini desteklediğini ifade etti.

Sözcü, "Güney Komutanlığı bölgesindeki askeri varlığımızı artırmak, vatanın güvenliğini tehdit eden aktörleri ve faaliyetleri tespit etme ve bunlara müdahale etme yeteneğimizi artıracaktır" ifadesini kullandı.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dün yaptığı açıklamada, Venezuelalı bir çete tarafından işletilen ve uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığından şüphelenilen bir tekneye düzenlenen ABD hava saldırısında Karayip Denizi'nde altı kişinin öldüğünü belirtti.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Hegseth, X platformunda yaptığı açıklamada, "Uluslararası sularda gerçekleştirilen saldırı sırasında teknede altı erkek uyuşturucu kaçakçısı vardı ve bu ilk gece saldırısıydı. Altı teröristin tamamı öldürüldü" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, uyuşturucu kaçakçılarına yönelik saldırılar için Kongre'den izin almayı düşünmediğini söyledi.