ABD, İsrail'deki iktidar koalisyonuna nasıl bakıyor?

Gantz'ın Washington ziyareti, ABD'nin savaşın devamına ilişkin uluslararası baskıyı önlemek için yeni parlamento seçimlerini hızlandırma arzusunu gösteriyor.

ABD Dışişleri Bakanı Anthoy Blinken, eski İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz ile görüştü. (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthoy Blinken, eski İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz ile görüştü. (AFP)
TT

ABD, İsrail'deki iktidar koalisyonuna nasıl bakıyor?

ABD Dışişleri Bakanı Anthoy Blinken, eski İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz ile görüştü. (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthoy Blinken, eski İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz ile görüştü. (AFP)

ABD'nin İsrail içindeki hamleleri, yaklaşan başkanlık seçimleri ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD eski Başkanı Donald Trump'ın dönüşüne dair iddiaları nedeniyle, ortak siyasi sahnenin yönetilmesiyle ilgili birçok engel ve sorunla karşı karşıya kalacak.

İsrail Savaş Kabinesi üyesi Benny Gantz'ın ABD yönetiminden bir dizi üst düzey yetkiliyle görüşmek üzere Washington'a yaptığı ziyaret, Netanyahu’nun koalisyonu içinde Gazze savaşına ilişkin anlaşmazlıkların arttığının bir göstergesi olarak değerlendirildi. Gantz, ziyareti çerçevesinde ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken’la görüştü.

Mevcut İsrail hükümeti içinde yaşanan gerilimler ne olursa olsun ABD yönetimi, İsrail içinde güçlü ve merkezi bir oyuncudur. Böyle bir konumda bulunan ABD yönetimi oyunun kurallarını gerçekten değiştirmek istiyor. Diğer yandan İsrail'in pozisyonu ne olursa olsun, en azından taktiksel olarak İsrail'i sakinleşmeye zorlamak için sadece Amerikan değil, uluslararası baskı çerçevesinde de sükunetle hareket edilmelidir.

ABD'nin Gantz'ı davet etmesi, Netanyahu üzerinde bir baskı hamlesi olarak da yorumlanabilir. Ayrıca Biden yönetiminin Gantz ile iş birliği yapmayı tercih ettiği şeklinde de yorumlanabilir. Aynı zamanda, savaş konusunda uluslararası ve iç baskılardan kaçınmak için yeni parlamento seçimlerini hızlandırmaya yönelik bir başka mesaj olarak da anlaşılabilir.

Spesifik hedefler

ABD yönetimi, birkaç seçenek üzerinde çalışıyor. Bunlardan ilki mevcut koalisyonun bileşenlerini değiştirmeye çalışmak. Çünkü İsrail'deki mevcut gelişmeler ABD yönetimini siyasi ve partizan ortamdaki istikrarsızlık durumuyla başa çıkma yönünde ilerlemeye teşvik ediyor ve şu anda tüm koşullar buna izin veriyor. Öyle ki hükümetin kendi içinde, Likud Partisi içinde, Savaş Kabinesi içinde çatışmalar devam ediyor. Bu da ABD yönetiminin Yair Lapid, Benny Gantz ve diğerleri gibi bazı isimlere güvenerek mevcut ortamdan istifade etmeye çalıştığını doğruluyor.

ABD yönetimi söz konusu isimlerin çatışmaya girerek baştakilerle mücadele edebileceğini düşünüyor. Siyasi ya da partizan yolun sonunda, ateşkesin ardından bir ulusal birlik hükümeti kurulabilir. Bu hükümetin amacı İsrail'deki tüm gelişmelerle yüzleşecek koşulları hazırlamak olmalıdır. Öncelikler bağlamında böyle yapılmalıdır. Çünkü İsrail hükümeti içinde bir gerilim durumu yaşanıyor. Aşırılık yanlısı Yahudilerin askere gitmeyi reddetmesi de buna dahil. Sağcı Yisrael Beiteinu (Evimiz İsrail) Partisi lideri Avigdor Liberman, İsrail hükümetinin sonuna geldiğini ve Netanyahu'dan kurtulmanın İsrailliler için bir ödül olduğunu belirtti.

İkinci olarak ABD yönetimi, İsrail’deki siyasi ve partizan ortamı Netanyahu'nun mevcut durumun devamlılığını kontrol edemediği gerçeğine dayanarak değerlendiriyor. Netanyahu, inatçılığına, kibrine ve olayların üstesinden gelme çabalarına rağmen mevcut düzene hâkim değil. Dolayısıyla Netanyahu’nun İsrail'in başında olması, bir sonraki manzaraya ilişkin soru işaretlerini artırıyor. Likud Partisi içinde de Netanyahu’nun devam etmesi yönünde bir istek yok. Bilakis Netanyahu’nun ezeli rakibinin revaç bulma ihtimali var.

Dolayısıyla mücadele Likud Partisi’nin dışından değil içinden başlayabilir. Çünkü muhalefet, sembolleriyle birlikte tekrarlanan politikalar alanında manevralar yapıyor. Bu da Netanyahu'nun hileleri göz önüne alındığında faydalı olmayabilir. Bu yüzden ABD yönetimi, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns ile Dışişleri Bakanlığı’ndan ve istihbarattan yetkin bir ekibi sahnenin yönetimine müdahale etmek için görevlendirdi. ABD, ikinci aşama anlaşmasını tamamlamak ve ateşkes anlaşmasını sonuçlandırmak için değil, İsrail'de olup bitenlerle yüzleşmek için harekete geçti.

Ciddi yönelimler

ABD'nin doğrudan kararı, İsrail’e yardımı kesmek ve üst düzey siyasi ve parti yetkilileriyle temaslar ve toplantılar düzenleyerek kamuya açık bir şekilde sürece müdahale etmekti. Buradaki amaç, Netanyahu'ya sadece sakinleştirici adımlarla değil, ABD'nin algılarını kabul etmesi konusunda baskı yapmaktı. Zira ABD yönetimi, İsrail'e yönelik  federalizm ve acil acil durum koşulları altında yapılan büyük askeri ve stratejik desteğine rağmen, ABD yönetimini Amerikan çıkarlarına zarar veren ayrıntılara dahil eden İsrail hükümetine karşı önemli pozisyonlar benimsemesinin olumsuz yansımalarına maruz kalıyor.

ABD yönetiminin, Trump'ın başkanlık seçimlerinin ön turunda geri dönmesinin yanı sıra, ABD Başkanı Joe Biden'ın popülaritesindeki ciddi düşüşten gelecek tepkiden korktuğu açık. Bu, ABD içinde bir çatışmaya yol açabilir ve Amerikan politikasının acilen gözden geçirilmesini ve özellikle Başbakan Netanyahu'nun Amerikan fikirlerini kabul etme konusundaki inatçılığı göz önüne alındığında, uygunsuz bir zamanda önerilmiş olabilecek bir rotanın düzeltilmesi yönünde baskı girişiminde bulunulmasını gerektirebilir. Veya Yerleşimciler ile Harediler arasındaki çatışmaların, İsrail'in içini etkilemeye devam etmesi çerçevesinde ele alınarak düzenlenmesi ve yönlendirilmesi yüksek bir ihtimaldir.

ABD yönetimi, artan kitlesel hareket dalgasından, dönemsel protestoların patlak vermesinden ve esir ailelerinin baskılarından da korkuyor. İsrail'in bir hükümet olarak içinde bulunduğu diğer önemli gelişmeler, ABD'nin mevcut davranışları üzerinde daha fazla yansımaya yol açabilir. Ayrıca ABD yönetiminin özellikle bölgedeki ana çıkarlarını korumaya odaklanmaya başlamasıyla birlikte siyasi ve stratejik yolda ilerleme isteği bulunuyor. İşte bu noktada, artan zorluklar karşısında tutarlı ABD-Arap bölgesel fikir birliğine ve ortaklıklara yönelik bir girişim inşa edilme çabasında bulunulabilir.

Disiplinli referanslar

Her şeye rağmen, ABD'nin planlanan hamlesi, İsrail içindeki iş birliği alanlarına odaklanarak üzerinde mümkün olan en kısa sürede çalışılabilecek acil ve ivedi bir vizyon olarak karşımıza çıkıyor. Hükümetin kurulmasından önceki aşamalarda ABD yönetimi, Smotrich ve Ben-Gvir gibi iktidara gelip hükümete giren bazı isimlere müdahale ederek, onları dışlamaya çalıştı. ABD'nin Kudüs Büyükelçiliği, her iki ismin de bakanlığa hiç girmemeleri ve koalisyon bileşenlerine katılmalarını talep etti. Bu, Netanyahu tarafından reddedildi ve o sırada hükümetini kurmaya başladı.

Bu artık değişiyor. Netanyahu kalsın ya da partisinden atılsın, ABD yönetimi koalisyonu parçalamaya ve farklı temeller üzerinde yeni bir koalisyon kurmaya çalışıyor. Netanyahu'nun gücü, uyumu ve tüm krizlerle yüzleşme, fırtınaya boyun eğmeme ve içinden geçme becerisi teyit edilmesine rağmen bu kuvvetle muhtemel. Bu durum Netanyahu'yu öne sürülebilecek politikalarla yüzleşmeye itecektir. Ancak siyasi farklılıkların artması ve Gantz'ın hükümetten çekilmesi halinde kapıların ardına kadar açılacağı söyleniyor. Bu, hükümetin performansından zaten memnun olmayan ve 7 Kasım saldırısından Netanyahu'nun kendisini sorumlu tutan vatandaşların daha geniş çaplı protestolarına kapı açacaktır. Gazze Şeridi'nde ‘ertesi gün’ politikası için bir ilkeler belgesi olarak bilinen bu belge, İsrail'in Gazze Şeridi'nin tamamında zaman sınırı olmaksızın hareket özgürlüğünü elinde tutmasını ve Gazze Şeridi'nde bir güvenlik bölgesi kurulmasını içeriyor. Bu belge aynı zamanda Gazze Şeridi'nde İsrail kentlerine bitişik bir güvenlik bölgesi kurulmasını, İsrail'in Gazze ile Mısır arasındaki güney sınırını kapatmaya devam etmesini ve Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) kapatılarak yerine başka uluslararası yardım kuruluşlarının getirilmesini de içeriyor.

Bu bağlamda, özellikle Savaş Kabinesi'ndeki generallerin birçoğunun gidebileceği düşünüldüğünde, mevcut gelişmeler aslında ABD tarafının meydana gelebilecek her türlü gelişme karşısında hareket etme ve harekete geçme yeteneği ile bağlantılı olacaktır. Benny Gantz'a siyasi sıfatından ziyade askeri sıfatıyla katılıyorlar; bu konu farklı bir zeminde ele alınıyor. Bunun gerçek sonuçları, önümüzdeki dönemde herhangi bir gerçek değişim olması durumunda görülebilecektir.

İsrail'de yaklaşan değişimden bahsetmek aslında mevcut koalisyonun kapsamının genişletilmesiyle bağlantılıdır. Ayrıca, muhalif güçleri de dahil etme eğilimiyle, yani tüm seçeneklerle yüzleşen bir ulusal birlik hükümeti kurmaya yönelik eğilimle bağlantılıdır. İsrail'de yaklaşan değişim hakkında konuşmak, ateşkesin ilk aşamasına girmesini takip eden dönemde savaşın kuzeye yayılma olasılığı ile ilgilidir. Aynı zamanda, Hizbullah'ın yönlendirmeleri üzerinde çalışmak için belirli haftaları beklemekle alakalıdır. Askeri rolün gelişimi ve Hizbullah'a karşı büyük ve gerçek bir tehlike olarak kullanılması, farklı bir askeri-stratejik bağlamda ele alınabilir.

Bu durum ABD ve Fransa'yı, Batı Şeria cephesinden Gazze'nin kuzey cephesine doğru çalışabileceği bir yol çemberine yerleştiriyor. Öyle ki, Ramazan ayı boyunca kanlı çatışmaların yaşanması bekleniyor. Ayrıca güvenlik güçlerinin gözleri önünde artan yerleşimci dalgasına karşı uyarılar da geliyor. İsrail hükümetindeki bazı bakanların kışkırtmaları, ABD'nin bu konuyu engellemek için hızlı bir şekilde harekete geçmesini gerektiriyor. Her halükârda belirli ve kontrollü baskılar altında, farklı bir siyasi gerçeklik için bu meseleyle ilgilenmek gerekiyor. Tüm bunlar farklı bir siyasi gerçeklik temelinde ele alınmalı, her durumda belirli ve kontrollü baskılar altında değerlendirilmelidir.

Sonuç

ABD'nin İsrail içindeki hamleleri, ortak siyasi sahnenin yönetilmesiyle ilgili birçok engel ve sorunla karşılaşacaktır. ABD başkanlık seçimleri yaklaşırken, Netanyahu'nun eski Başkan Trump'ın geri döneceği yönündeki iddiaları, meseleyi tepeden halletmek ve mevcut fırsatlardan yararlanmakla ilgili olacak.

Dolayısıyla ABD'nin mevcut İsrail hükümetinin bileşenlerinde gerçek bir değişiklik yapma girişimleri, öncelikle İsrail'in iç işlerine hizmet edecek şekilde durmayacak. Bu, Arap ve İslam toplulukları ve bazı siyahi lobiler de dahil olmak üzere Amerikan kesimlerinin gidişatını düzeltmek, mevcut ABD yönetimine ve onun Biden tarafından temsil edilen liderliğine karşı önyargılı tutumlarını değiştirmek için çok geç kalmış olabilecek bir girişimdir. Özellikle Washington'un İsrail'i himaye konusundaki destekleyici rolünün ardından  önümüzdeki dönemde  Biden yönetimine yönelik baskıların artacağı düşünüldüğünde Amerikan çıkarlarına zarar verecektir.

Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



Batı Şeria'da yerleşimcilerin düzenlediği saldırıda, aralarında bir foto muhabirinin de bulunduğu 36 kişi yaralandı

Maskeli bir yerleşimci, arkasında İsrail askerleri varken Batı Şeria'da zeytin toplayan Filistinlilere taş atıyor (AFP)
Maskeli bir yerleşimci, arkasında İsrail askerleri varken Batı Şeria'da zeytin toplayan Filistinlilere taş atıyor (AFP)
TT

Batı Şeria'da yerleşimcilerin düzenlediği saldırıda, aralarında bir foto muhabirinin de bulunduğu 36 kişi yaralandı

Maskeli bir yerleşimci, arkasında İsrail askerleri varken Batı Şeria'da zeytin toplayan Filistinlilere taş atıyor (AFP)
Maskeli bir yerleşimci, arkasında İsrail askerleri varken Batı Şeria'da zeytin toplayan Filistinlilere taş atıyor (AFP)

Fransız Haber Ajansı AFP fotoğrafçısı Cafer Aştiye, dün işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki bir Filistin kasabasında zeytin hasadı sezonunu fotoğraflarken, İsrailli yerleşimciler tarafından düzenlenen saldırıda yaralandı. 1967'den beri İsrail işgali altında olan Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus'ta yaşayan Filistinli fotoğrafçı Cafer Aştiye, "30 yıllık kariyerimde bu tür bir şiddetle ilk kez karşılaşıyorum" , "Kaçamasaydım beni öldürürlerdi" dedi.

fgth
Batı Şeria'daki Nablus yakınlarındaki Beyta köyünde zeytin toplamaya çalışan Filistinlilere taş atan maskeli bir yerleşimci (AFP)

Aştiye, Nablus'un güneyinde Filistin köyü Beyta'da zeytin hasadı sezonunu ve İsrailli ve uluslararası barış aktivistleri tarafından, hasat sezonu boyunca çevredeki zeytinliklere İsrailli yerleşimciler tarafından tekrarlanan saldırılar karşısında bölge sakinlerine destek olmak amacıyla düzenlenen bir dayanışma etkinliğini takip ettiğini açıkladı.

Aştiye'ye göre, dün öğleden sonra (GMT saatiyle 09:00), iki grup İsrailli yerleşimci, alanda bulunan yaklaşık 70 zeytin toplayıcısı ve gazeteciye sopa ve taşlarla saldırdı.

gtyj
Yabancı aktivistler, bir grup İsrail askeri orada bulunurken Filistinlilerin zeytin hasadına yardım ediyor (AFP)

Sırtına, koluna ve eline isabet eden taşlardan dolayı vücudunda morluklar meydana gelen Aştiye, öğleden sonra hastaneden taburcu edildi.

Saldırganlar, aracına ve tarladan uzakta park etmiş diğer araçlara taş attıktan sonra onları ateşe verdiler.

Aştiye, saldırı başlamadan önce olay yerinde bulunan İsrail askerlerinin saldırganları durdurmak için müdahale etmediğini, bunun yerine zeytin toplayıcılarını ve aktivistleri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandıklarını belirtti.

dfgth
Filistinli çiftçiler, yerleşimcilerin saldırısının ardından Batı Şeria'daki Beyta köyünde zeytin topluyor (EPA)

AFP Merkez Genel Yayın Yönetmeni Mehdi Buaşera, "Batı Şeria'daki gazetecilerimiz için giderek tehlikeli hale gelen çalışma ortamını bir kez daha gözler önüne seren bu iğrenç saldırıyı şiddetle kınıyoruz" ifadelerini kullandı.

"İsrail ordusunu, gazetecilerin mesleklerini icra ederken sadece onları koruma altına almaya değil, aynı zamanda onlara karşı şiddet uygulayanların adalete teslim edilmesini sağlamaya çağırıyoruz."

Saat 20:15 (17:15 GMT) itibarıyla İsrail ordusu, AFP'nin olayla ilgili açıklama talebine henüz yanıt vermedi.

fgrthy
Batı Şeria'da zeytin hasadı yapan Filistinli çiftçilere yönelik bir yerleşimci saldırısı sırasında silahını doğrultan bir İsrail askeri (AFP)

Şarku’l Avsat’ın Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan aktardığına göre, dün yerleşimciler tarafından Beyta ve diğer yakın kasabalarda düzenlenen saldırılarda, çoğu hafif veya orta şiddette olmak üzere 36 kişi yaralandı. Bunlardan ikisi vurularak yaralandı.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'de gerçekleştirdiği eşi benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze Şeridi'nde başlayan savaştan sonra Batı Şeria'da şiddet tırmandı.


Gazze sakinleri kuzeye dönmeye devam ediyor... Savaş, Gazze Şeridi'ndeki binaların yüzde 80'ini yıktı

Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
TT

Gazze sakinleri kuzeye dönmeye devam ediyor... Savaş, Gazze Şeridi'ndeki binaların yüzde 80'ini yıktı

Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)

Yüzbinlerce Filistinli Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerine dönmeye devam ederken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) bugün İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının bölgenin neredeyse tüm nüfusunu yerinden ettiğini açıkladı. Binaların yaklaşık yüzde 80'inin yıkıldığını belirten UNRWA, Gazze Şeridi'ndeki tesislerinin neredeyse tamamının hasar gördüğünü bildirdi.

UNRWA, bir raporda, Ekim 2023'te savaşın patlak vermesinden bu yana Gazze Şeridi'ndeki sağlık çalışanlarına, hastalara ve hastanelere yönelik 790'dan fazla saldırıyı belgeledi.

UNRWA, savaş sırasında 370 personelinin öldürüldüğünü ve Gazze Şeridi'ndeki hastanelerin yüzde 40'ından azının faaliyette olduğunu, bunların da hepsinin kısmen hasar gördüğünü belirtti.

UNRWA, Gazze Şeridi'ndeki okulların yaklaşık yüzde 92'sinin faaliyete geçebilmesi için yeniden inşa edilmesi veya yenilenmesi gerektiğini belirtti. UNRWA ayrıca, yerinden edilmiş kişilerin barınak olarak kullandığı UNRWA’ya ait okullarının yaklaşık yüzde 90'ının hasar gördüğünü açıkladı.

Savaş sırasında yaklaşık bir milyon yerinden edilmiş kişinin okullarına sığındığı tahmin ediliyor.

yju
Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentinde UNRWA’ya ait bir okula sığınan yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (Reuters)

Yüz binlerce yerinden edilmiş Filistinli, kentin uğradığı yıkıma rağmen bugün Gazze şehrindeki evlerine dönmeye devam etti.

Filistin El-Aksa televizyonu, ‘Gazze Şeridi'nin güneyine yerinden edilmiş binlerce insanın, dün öğleden sonra ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinin ardından işgal ordusunun çekildiği Salahaddin ve er-Reşid caddelerinden ikinci gün üst üste Gazze şehrine akın ettiğini’ bildirdi.

sdfg
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AP)

Şarku’l Avsat’ın El-Aksa televizyonundan aktardığına göre, işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmeye başlamasıyla, özellikle Gazze şehrinde altyapı ve konutlara yönelik eşi görülmemiş ölçekte bir yıkım ortaya çıktı.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus Belediye Başkanı Alaaddin el-Batta bugün yaptığı açıklamada, Han Yunus’un yüzde 80'inin tamamen yıkıldığını söyledi. Han Yunus Belediyesi Medya Ofisi, el-Batta'nın bugün düzenlediği basın toplantısında, sadece Han Yunus sokaklarında 400 bin ton moloz olduğunu söylediğini aktardı. El-Batta, ‘sokakları temizlemek için dokuz saha ekibi görevlendirildiğini, ancak yolları tıkayan büyük miktarda moloz nedeniyle ağır ekipman ve makinelere ihtiyaç duyulduğunu’ açıkladı.

dfgth
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir uydu görüntüsü (AFP)

El-Batta, toplam yol ağının yüzde 82'sini oluşturan 206 bin metre uzunluğundaki yolun yıkıldığını ve tahrip edildiğini, toplam su şebekesinin yüzde 86'sını oluşturan 296 bin metre uzunluğundaki su şebekesinin buldozerlerle yıkıldığını, tamamen veya kısmen hasar gördüğünü ve hizmet dışı kaldığını belirtti. El-Batta, 36 su kuyusunun tamamen hizmet dışı kaldığını ve bir dizi kuyunun şu anda kısmi kapasiteyle çalıştığını belirterek, üç merkezi su rezervuarının tahrip edildiğini ve hizmet dışı kaldığını açıkladı. Kanalizasyon altyapı ağının 130 bin metre uzunluğundaki kısmının hasar gördüğünü ve bunun toplam ağın yüzde 68'ini oluşturduğunu bildirdi ve yağmur suyu ağının 13 bin metre uzunluğundaki kısmının hasar gördüğünü ve bunun toplam ağın yüzde 62'sini oluşturduğunu açıkladı.

bgh
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılmış binalarla çevrili bir bölgeden geçen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AP)

El-Batta, Han Yunus'un doğusundaki merkezi çöp depolama sahasının saldırı nedeniyle hizmet dışı kalması nedeniyle çöp toplama sisteminin çalışmayı durdurduğunu ve bu durumun sakinleri ve yerinden edilmiş kişileri şehrin batısındaki geçici çöp depolama sahalarına başvurmaya zorladığını belirtti. El-Batta, geçici çöp sahalarında, barınaklara ve yerinden edilmiş kişilere yakın bir yerde 350 bin ton atık biriktiğini belirtti. 136 park, bahçe ve kamu meydanının buldozerlerle yıkıldığını ve tahrip edildiğini doğrulayan el-Batta, 66 belediye tesisinin tamamen ve ciddi şekilde hasar gördüğünü, 200 bin metrekarelik yol aydınlatması, 7 bin 400 sokak lambası ve 7 bin 200 lamba direğinin hasar gördüğünü söyledi. El-Batta, uluslararası topluma ve küresel kuruluşlara, özellikle su, sanitasyon ve hijyen sektörlerinde, bölgedeki belediyelere çalışmalarını yürütmek için gerekli makine ve ekipmanı sağlamaları çağrısında bulundu.

cvfg
Gazze şehrindeki yıkık binaların önünden geçen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AP)

El-Batta ayrıca, temel hizmet sektörlerinin hedef alınması sonucu insani krizin daha da kötüye gitmesini önlemek için belediyelere sağlık ve su tesislerinin çalışması için gerekli yakıtın sağlanması çağrısında bulundu.

29 Eylül'de ABD Başkanı Donald Trump, 20 maddelik ‘barış planı’ olarak adlandırdığı planını açıkladı.

fgh
Eşyalarıyla Gazze şehrine doğru ilerleyen bisikletli bir adam (AFP)

Hamas ve İsrail heyetleri arasında ABD, Mısır ve Katar'ın arabuluculuğunda yürütülen dolaylı müzakerelerin ardından, perşembe sabahı erken saatlerde Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde Trump'ın Gazze Şeridi barış planının ilk aşamasına ilişkin bir anlaşma açıklandı.

fghy
Eşyalarıyla Gazze şehrine doğru ilerleyen Filistinli gençler (AFP)

Trump dün yürürlüğe giren Gazze'deki ateşkesin ‘devam edeceğinden’ emin olduğunu belirterek, Beyaz Saray muhabirlerine yaptığı açıklamada, oradaki herkesin savaştan yorulduğunu söyledi.

cdfgt
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı'ndan Gazze şehrine doğru yola çıkan Filistinliler (AFP)

Trump, bu hafta sonu Ortadoğu'ya seyahat edecek. İlk olarak İsrail'i ziyaret edip Knesset'te bir konuşma yapacak, ardından Mısır'a geçerek pazartesi günü ‘birkaç lider’ ile Gazze Şeridi'nin geleceğini görüşecek.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal dün akşam yaptığı açıklamada, ‘yaklaşık 200 bin vatandaşın kuzeye döndüğünü’ bildirdi.

fgt
Gazze Şeridi'nin güneyine göç etmek zorunda kalan Filistinliler kuzeye geri dönüyor. (Reuters)

İsrail ordusu, kuşatma altında bulunan Gazze Şeridi'ndeki güçlerinin yeniden konuşlandırıldığını duyururken, bazı bölgelerin siviller için ‘son derece tehlikeli’ olmaya devam ettiği uyarısında bulundu.

Arama kurtarma ekipleri Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi fırsat bilerek enkazları aradılar. Basal, ‘sadece Gazze şehrinde 63 ceset çıkarıldığını’ açıkladı.


Pakistan Talibanı, ülkenin kuzeybatısında 23 kişinin hayatını kaybettiği saldırıların sorumluluğunu üstlendi

Pakistan'da bir polis karakoluna düzenlenen silahlı saldırının ardından meydana gelen yıkım (EPA)
Pakistan'da bir polis karakoluna düzenlenen silahlı saldırının ardından meydana gelen yıkım (EPA)
TT

Pakistan Talibanı, ülkenin kuzeybatısında 23 kişinin hayatını kaybettiği saldırıların sorumluluğunu üstlendi

Pakistan'da bir polis karakoluna düzenlenen silahlı saldırının ardından meydana gelen yıkım (EPA)
Pakistan'da bir polis karakoluna düzenlenen silahlı saldırının ardından meydana gelen yıkım (EPA)

Pakistan Talibanı bugün, ülkenin kuzeybatısındaki çeşitli bölgelerde 20 güvenlik görevlisi ve üç sivilin ölümüne yol açan saldırıların sorumluluğunu üstlendi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, dün bir polis eğitim akademisini hedef alan intihar saldırısı da dahil olmak üzere saldırılar, Afganistan sınırındaki Hayber Pahtunhva eyaletinin çeşitli bölgelerinde gerçekleşti.

Hayber Pahtunhva sınır bölgesinde 11 silahlı güvenlik görevlisi hayatını kaybederken, bir intihar bombacısının polis eğitim akademisinin kapısına bombalı araçla saldırması ve ardından silahlı saldırı düzenlenmesi sonucu 7 polis yaşamını yitirdi. Güvenlik yetkilileri bugün AFP'ye verdikleri bilgide, Bajaur bölgesinde ayrı bir çatışmada üçü sivil 5 kişinin öldürüldüğünü söylediler.

Bu, birçok silahlı grubun üssü olan bölgeyi sarsan son saldırı ve Pakistan'ın kötüleşen güvenlik durumuyla mücadele ettiği bir dönemde gerçekleşti.

Dün akşam düzenlenen saldırı, Dera İsmail Han şehrinin dışındaki bir polis eğitim akademisini hedef aldı. Polis, saldırganların ağır silahlar kullandığını ve intihar bombacısının kapıda patlayıcılarla dolu bir kamyonu patlatmasının ardından akademiye zorla girmeye çalıştıklarını bildirdi.

Dera İsmail Han Polis Şefi Seccad Ahmed, AP'ye verdiği demeçte, “İlk patlamadan sonra saldırganlar, yaklaşık 200 öğrenci ve eğitmenlerinin bulunduğu tesise girmeyi başardılar” dedi.