Moldova: 'Rusya, Transdinyester'de kaçak oy pusulası basıyor'

Kremlin yanlısı Transdinyester'de "yasadışı oy kullanma merkezleri" de kuruldu

Kişinev yönetimi, 2022'de düzenlenen hükümet karşıtı protestoların Kremlin tarafından organize edildiğini öne sürmüştü (Reuters)
Kişinev yönetimi, 2022'de düzenlenen hükümet karşıtı protestoların Kremlin tarafından organize edildiğini öne sürmüştü (Reuters)
TT

Moldova: 'Rusya, Transdinyester'de kaçak oy pusulası basıyor'

Kişinev yönetimi, 2022'de düzenlenen hükümet karşıtı protestoların Kremlin tarafından organize edildiğini öne sürmüştü (Reuters)
Kişinev yönetimi, 2022'de düzenlenen hükümet karşıtı protestoların Kremlin tarafından organize edildiğini öne sürmüştü (Reuters)

Moldova, Rusya'nın ayrılıkçı Transdinyester bölgesinde yasaları ihlal ederek oy pusulası bastığını öne sürdü.

Moldova Yeniden Entegrasyondan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Oleg Serebrian, dün yaptığı açıklamada, Rus yetkililerin Transdinyester'de oy pusulası bastığını iddia etti.

Serebrian, "Sınırdaki kontrollere yakalanmamak için pusulaları büyük ihtimalle Transdinyester'de hazırladılar. Moldova'nın sınırları sürekli kontrol ediliyor. Bu pusulaları ülkeye sokmanın ya da sınırdan çıkarmanın yolu yok" dedi. 

Moldova Dışişleri Bakanlığı, Transdinyester'de farklı noktalarda 6 oy kullanma merkezi kurulması üzerine pazartesi günü Rusya'nın Kişinev Büyükelçisi Oleg Vasnetsov'u çağırmıştı. 

Başbakan yardımcısı, Rus yurttaşların yasalar gereği sadece başkent Kişinev'deki Rusya Büyükelçiliği'nde oy kullanabileceğini belirterek kuralların ihlal edildiğini söyledi.

Moldova'nın Avrupa Birliği yanlısı Cumhurbaşkanı Maia Sandu'nun iktidardaki Eylem ve Dayanışma Partisi'nden parlamenter Oazu Nantoi ise Rusya'nın Ukrayna savaşında izlediği provokasyon taktikleriyle ülkeyi bölmeye çalıştığını savundu. 

Diğer yandan Vasnetsov, Moldova'da çoğu Transdinyester'de yaşayan yaklaşık 250 bin Rus yurttaşın kolay şekilde oy kullanabilmesini sağlamak istediklerini ifade etti. Büyükelçi, bu süreçte hiçbir kuralı çiğnemediklerini ileri sürdü.

Moldova yönetimi, Rusya'da 2021'de düzenlenen parlamento seçimlerinde de Transdinyester'de izinsiz şekilde 24 oy kullanma merkezi kurulduğunu savunmuştu.

Transdinyester sorunu

Moldova'nın 1991'de Sovyetler Birliği'nden ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Dinyester Nehri'nin doğu kıyısındaki Transdinyester, Rusya'nın desteğiyle tek taraflı bağımsızlığını ilan etmişti.

Bunun ardından Moldova'yla Transdinyester arasında başlayan silahlı çatışmalar, 1992'de ateşkesle son bulmuştu. Çatışmalarda binden fazla kişi yaşamını yitirmişti. 

Rusya'nın, Birleşmiş Milletler (BM) üyesi hiçbir ülke tarafından tanınmayan Transdinyester'de "barış gücü" olarak konuşlandırdığı yaklaşık 1500 askeri var. 

Rusya'da seçimler

Rusya'da 15-17 Mart'ta yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinde ülkenin lideri Vladimir Putin dahil 4 aday yarışacak. 

Seçimlerde, Rusya'nın 2022'de ilhak ettiği Ukrayna'nın doğusundaki 4 bölgenin yanı sıra 2014'te ilhak edilen Kırım'da da oy kullanılacak. 

Putin'in karşısında Komünist Parti’den Nikolay Haritonov, Liberal Demokratik Parti’den Leonid Slutski ve Yeni Halk Partisi’nden Vladislav Davankov yer alıyor.

Ukrayna savaşını bitirme vaadiyle gündeme gelen Boris Nadezhdin'in seçimlere girmesiyse başvuru için topladığı imza ve belgelerle ilgili sorunlar gerekçe gösterilerek engellenmişti.

Independent Türkçe, Euractiv, Reuters



Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
TT

Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, pazar günü Tahran'ın nükleer programı hakkında İran ile yapılacak yeni tur görüşmeler öncesinde, uranyum zenginleştirmenin ABD için "kırmızı çizgi" olduğunu vurguladı.

Taraflar, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında İran'ın nükleer faaliyetleri konusunda anlaşmaya varmayı amaçlayan dördüncü tur görüşmelerini pazar günü Umman'da gerçekleştirecek.

Önceki turlarda olduğu gibi Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin liderliğinde gerçekleşmesi beklenen tur, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ın nükleer programıyla ilgili görüşmelerin başarısız olması halinde ülkeyi bombalayacağı uyarısında bulunduğu Ortadoğu ziyaretinin öncesinde gerçekleşecek.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Witkoff daha önce ABD'nin, İran'ın uranyumu yalnızca barışçıl sivil amaçlar için kullanılacak seviyelere kadar zenginleştirmeye devam etmesi konusunda esneklik gösterebileceğini ima etmişti.

Ancak Witkoff, dün Amerikan haber sitesi Breitbart'a verdiği röportajda sert bir tavır takınarak, "İran'da bir daha asla zenginleştirme programı olamaz" ifadesini kullandı.

"Bu bizim kırmızı çizgimizdir" diyen Witkoff, "Zenginleştirme yok" dedi ve "bu da sökmek anlamına geliyor, silahlandırmamak anlamına geliyor ve bu da (İran'daki) üç zenginleştirme tesisi olan Natanz, Fordow ve Isfahan'ın sökülmesi gerektiği anlamına geliyor" şeklinde konuştu.

ABD de dahil olmak üzere Batılı ülkeler uzun zamandır İran'ı nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor. Tahran ise bu iddiayı reddederek, nükleer teknolojiye sahip olma hakkını savunuyor ve programının tamamen barışçıl amaçlı olduğunu belirtiyor.

1980'den bu yana diplomatik ilişkilerini kesen İran ile ABD, Umman'ın arabuluculuğunda 12 Nisan'da nükleer program konusunda görüşmelere başladı.

Üç tur görüşme düzenlendi; bunlardan ikisi Maskat'ta, biri de Roma'daki Umman diplomatik misyonunun merkezinde gerçekleştirildi. Amman'a göre dördüncüsü 3 Mayıs'ta İtalya'nın başkentinde yapılması planlanıyordu, ancak "lojistik nedenlerle" ertelendi.

Trump, çarşamba günü İran'ın barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirme yeteneğini sürdürüp sürdürmeyeceği sorulduğunda, konunun hala açık olduğunu söyledi.

Buna karşın, onun yönetimindeki yetkililer bu konuda farklı tutumlar benimsediler.

Başkan Yardımcısı J.D. Vance çarşamba günü, "İnsanların nükleer enerji isteyip istememesi umurumuzda değil" dedi. Bizim bununla bir sorunumuz yok ama nükleer silah elde etmenize olanak sağlayacak bir uranyum zenginleştirme programınız olamaz, "Çizgimizi burada çekiyoruz."

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran'ın sivil amaçlı bile olsa tüm zenginleştirme faaliyetlerinden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

İran'ın nükleer programı konusunda yaşanan gerginlik, Trump'ın ABD'yi 2015'te Tahran'ın büyük güçlerle imzaladığı anlaşmadan çekmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymasıyla arttı.

Anlaşmada, yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin kısıtlanması öngörülüyor. ABD'nin çekilmesinden sonra İran bir yıl boyunca anlaşmaya bağlı kaldı, daha sonra yavaş yavaş geri çekildi.

Anlaşma, uranyum zenginleştirme için tavanı yüzde 3,67 olarak belirlemişti, ancak İran şu anda askeri kullanım için gereken yüzde 90'ın çok da uzağında olmayan yüzde 60 oranında zenginleştirme yapıyor.