Yeni Zelanda'daki cami saldırılarından kurtulan Temel Ataçocuğu, 5 yıldır yaşadıklarını anlattı

"Normal hayatıma devam edecek enerjim yok"

Ataçocuğu, sol koluna isabet eden mermi nedeniyle kalıcı his kaybı yaşadığını belirtti (AP)
Ataçocuğu, sol koluna isabet eden mermi nedeniyle kalıcı his kaybı yaşadığını belirtti (AP)
TT

Yeni Zelanda'daki cami saldırılarından kurtulan Temel Ataçocuğu, 5 yıldır yaşadıklarını anlattı

Ataçocuğu, sol koluna isabet eden mermi nedeniyle kalıcı his kaybı yaşadığını belirtti (AP)
Ataçocuğu, sol koluna isabet eden mermi nedeniyle kalıcı his kaybı yaşadığını belirtti (AP)

Yeni Zelanda'daki cami saldırılarından 5 yıl sonra olayın mağdurlarından Temel Ataçocuğu yaşadıklarını anlattı.

ABD'nin köklü medya kuruluşlarından CNN'e konuşan Ataçocuğu, olayın travmatik etkisini halen atlatamadığını belirterek şunları söyledi: 

Beynim evde kal diyor. Hiçbir yere gitme. Kalabalığa çıkma. Camiye gitme. Camiye geldiğimde sadece ölen insanların seslerini duyabiliyorum. Koku artık orada olmasa bile barutun kokusunu halen alabiliyorum. Ağzımda hâla kendi kanımın tadını alabiliyorum.

Dün yayımlanan söyleşi, saldırının yaşandığı Christchurch kentindeki Nur Camisi'nde yapıldı. Ataçocuğu, 5 yıl sonra ilk kez bu camiye adım attığını söyledi. 

Avustralyalı Brenton Tarrant'ın 15 Mart 2019'da Nur ve Linwood camilerine düzenlediği silahlı saldırıda, aralarında üç yaşında bir çocukla Türk yurttaşı Zekeriya Tuyan'ın da yer aldığı 51 kişi ölmüştü. Vücuduna 9 kurşun isabet eden Ataçocuğu ise yaralı kurtulan 49 kişiden biri. 

20'den fazla ameliyat geçirdiğini belirten Ataçocuğu, sinir ve kaslarındaki hasarlar nedeniyle sol eliyle kolunun kısmen felç olduğunu söyledi. 

Bir dönem balıkçılık yaptığını ve kebap restoranı işlettiğini ifade eden 49 yaşındaki Ataçocuğu, artık ağır işlerde çalışamadığını, Yeni Zelanda devletinin verdiği yardımla geçimini sağladığını anlattı.

Ataçocuğu, psikiyatrik tedavi gördüğünü, ilaç kullandığını ve kendisine travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) tanısı konduğunu söyleyerek şöyle devam etti: 

Elimden geleni yapıyorum ama bir gün ya da iki hafta iyi hissedersem, sonra bir anda her şey değişiyor ve tekrar kötü hissediyorum. İki ay iyiyim, bir yıl kötüyüm. Normal hayatıma devam edecek enerjim yok.

Saldırıda vurulduktan sonra yardım beklerken oğulları Adem ve Sami'yi düşündüğünü belirten Ataçocuğu, "Ne annemi ne de kız kardeşimi düşündüm. Çocuklarıma bakabilmek ve onları yalnız bırakmamak için Allah'a dua ettim" dedi.

Cuma namazında camilere düzenlediği saldırıları sosyal medyadan canlı yayımlayan 33 yaşındaki Tarrant, 27 Ağustos 2020'de müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. 

Dönemin Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, 2022'de saldırının üçüncü yıldönümü için düzenlenen anma töreninde, yaşamını yitirenleri "şehitlerimiz" diye nitelemişti.

Independent Türkçe, CNN, AA



ABD elçisi Witkoff yarın Umman'da İranlılarla buluşuyor

Witkoff ve Arakçi (AP)
Witkoff ve Arakçi (AP)
TT

ABD elçisi Witkoff yarın Umman'da İranlılarla buluşuyor

Witkoff ve Arakçi (AP)
Witkoff ve Arakçi (AP)

ABD'nin özel temsilcisi Steve Witkoff, ABD'nin hala diplomatik çözümden yana olduğu bir dönemde, İran'ın nükleer programı konusunda üç hafta içinde üçüncü kez yarın Umman'da İran ile görüşmelere katılacak.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce gazetecilere yaptığı açıklamada “Görüşmelerin bir sonraki turu cumartesi günü Umman'da yapılacak ve bu teknik ekipler arasındaki ilk toplantı olacak” dedi. Bruce, görüşmelerin teknik boyutunun ABD tarafında Dışişleri Bakanlığı'nın siyasi planlama şefi Michael Anton tarafından yürütüleceğini söyledi. “Özel Elçi Witkoff da hazır bulunacak” dedi.

Witkoff ve İran tarafı arasındaki son toplantı cumartesi günü Roma'da yapıldı ve toplantı sonunda her iki taraf da ayrıntılara girmeden iyimserliklerini dile getirdi. Nükleer programı nedeniyle 2018 yılında ülkesini İran'la yapılan uluslararası anlaşmadan çeken ABD Başkanı Donald Trump, bu çetrefilli meseleye diplomatik bir çözüm bulmayı umuyor ve İsrail'i İran'a askeri bir saldırı düzenlememeye çağırdı.

Ancak Trump, İran'ın nükleer silah elde etmesini önlemek için askeri seçeneğe başvurmayı göz ardı etmedi, Tahran ise nükleer silahlar elde etmeye çalıştığı iddiasını her zaman reddetti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, ülkesinin nükleer programına ilişkin görüşmelerde bulunmak üzere Almanya, Fransa ve İngiltere'yi ziyaret etmeye hazır olduğunu söyledi. X platformunda konuşan Arakçi, “Moskova ve Pekin'de yaptığım son istişarelerin ardından Paris, Berlin ve Londra'yı ziyaret ederek ilk adımı atmaya hazırım” dedi. Arakçi, “Sadece nükleer konuda değil, ortak ilgi ve endişe duyulan diğer tüm alanlarda” görüşmelere açık olduğunu vurguladı.

Arakçi, İran'ın nükleer programını denetlemek üzere 2015 yılında imzalanan ve ABD'nin Donald Trump'ın ilk döneminde 2018 yılında tek taraflı olarak çekildiği uluslararası anlaşmanın tarafları olan İngiltere, Fransa ve Almanya'yı ifade etmek için kullanılan bir kısaltma olan “topun artık E3'ün sahasında olduğunu” ifade etti.

Donald Trump'ın ilk döneminde 2018 yılında tek taraflı bir adım atmıştı.

Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Christophe Le Moyne Paris'in “İranlı bakanın açıklamasına eylemlerin eşlik edip etmeyeceğini görmek için durumu yakından takip edeceğini” söyledi. Le Moyne, Fransa'nın nükleer konuda “İranlılarla diyaloğu memnuniyetle sürdüreceğini” vurguladı.

Berlin ya da Londra'dan henüz resmi bir yorum gelmedi.

Abbas Arakçi, yarın yapılacak üçüncü tur müzakereler öncesinde Çinli mevkidaşı Wang Yi ile istişarelerde bulunmak üzere çarşamba günü Çin'i ziyaret etti. Geçen hafta da Moskova'yı ziyaret ederek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmüştü. Tahran'ın Çinli ve Rus müttefikleriyle iş birliğini öven Arakçi, Berlin, Londra ve Paris ile ilişkilerin “şu anda en düşük seviyelerde” olduğunu kaydetti. Arakçi, çarşamba günü İsrail'in “diplomatik yolu torpilleme” ve devam eden görüşmeleri baltalama “girişimlerini” kınadı.

Çin'in Xinhua haber ajansında dün yer alan habere göre Çin, Rusya ve İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) temsilcileri, İran'ın nükleer programını görüşmek üzere ajansın direktörü ile bir paraya geldi. Perşembe günü yapılan ortak toplantı, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin bu hafta Pekin'e yaptığı ziyareti takip etti. Şarku’l Avsat’ın Xinhua’dan aktardığına göre toplantıda İran'ın nükleer programına ilişkin siyasi ve diplomatik çözüm sürecinde UAEA'nın rolü konusunda derinlemesine görüş alışverişinde bulunuldu ve Çin'in İran'ın ABD dahil tüm taraflarla diyaloğunu desteklediğini ifade ettiği belirtildi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu çarşamba günü yaptığı açıklamada, İran'ın varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu belirterek Tahran'ın nükleer silah geliştirmesi halinde “tüm insanlığın kaderinin” tehlikeye gireceğini iddia etti. İslam Cumhuriyeti her zaman nükleer silah arayışını reddetti ve programının sivil niteliğini vurguladı.

İran'ın nükleer programının denetlenmesi karşılığında İran'a yönelik uluslararası yaptırımların hafifletilmesini öngören 2015 tarihli anlaşma, ABD'nin anlaşmadan çekilmesinin ardından geçerliliğini yitirmişti.