Hasan Ruhani sessizliğini bozdu: Süleymani'nin intikam gecesi uyumuyordum

Kayhan gazetesi, Ayn el-Esed Hava Üssü’ne yapılan saldırı hakkında Ruhani’ye bilgi verilmemesinin nedeninin uyuyor olması olduğunu iddia etti.

Eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Dini Lider'e bağlı askeri kurumun kendisini Süleymani'nin öldürülmesinin ardından düzenlenen misilleme saldırısının ayrıntılarından kasten uzak tuttuğunu doğruladı. (Sosyal medya)
Eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Dini Lider'e bağlı askeri kurumun kendisini Süleymani'nin öldürülmesinin ardından düzenlenen misilleme saldırısının ayrıntılarından kasten uzak tuttuğunu doğruladı. (Sosyal medya)
TT

Hasan Ruhani sessizliğini bozdu: Süleymani'nin intikam gecesi uyumuyordum

Eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Dini Lider'e bağlı askeri kurumun kendisini Süleymani'nin öldürülmesinin ardından düzenlenen misilleme saldırısının ayrıntılarından kasten uzak tuttuğunu doğruladı. (Sosyal medya)
Eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Dini Lider'e bağlı askeri kurumun kendisini Süleymani'nin öldürülmesinin ardından düzenlenen misilleme saldırısının ayrıntılarından kasten uzak tuttuğunu doğruladı. (Sosyal medya)

Eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, eski Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in, Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Irak'taki Ayn el-Esed Hava Üssü’nü hedef almaya karar verdiğinde İran'ın Kasım Süleymani'nin öldürülmesine yönelik müdahale planının dışında tutulduğu iddiasını doğruladı.

Zarif ‘Sabrın Derinliği’ adlı kitabında, “Kasım Süleymani'nin intikamını alma kararı İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi tarafından alınmıştı. ABD’liler ve Iraklılar bu intikamın zamanlamasını ve şeklini dönemin İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve dışişleri bakanından önce biliyorlardı” ifadelerini kullandı.

Zarif'in ifadesi, ordu ile devlet kurumları arasındaki uçurumu gözler önüne serdiği için İran'da geniş tepkilere yol açtı.

Ülkede önemli ve kader belirleyici kararları alanların listesinde cumhurbaşkanı ya da bakanların yer almayabileceğini ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın Dini Lider'e bağlı Kayhan gazetesinden aktardığı habere göre Hasan Ruhani ve hükümet üyelerini küçük düşürücü bir yorumda bulunarak ‘üst düzey yetkililerin Irak Başbakanı bilgilendirilmeden önce Hasan Ruhani'yi operasyon hakkında bilgilendirme çabalarına rağmen kimsenin onu uykusundan uyandıramadığını belirtti.

Hasan Ruhani kendi internet sitesinde yayınladığı açıklamada “Kayhan gazetesinin yalanlarının aksine, ilke Cumhurbaşkanı’nı bilgilendirmek değildi” dedi.

Hasan Ruhani'nin söz konusu saldırıdan televizyon aracılığıyla haberdar olduğunu belirten site, üst düzey askeri yetkililerin saldırıdan saatler önce Hasan Ruhani ile görüşme talebinde bulunduklarını ve Ruhani'nin onları evinde beklediğini, ancak bu yetkililerin son saatlerde görüşmeyi iptal ettiklerini bildirdi.

Ruhani, Kayhan gazetesini verdiği bilgileri düzeltmesi için İran Genelkurmay Başkanlığı'ndaki üst düzey yetkililere başvurmaya çağırdı.

Açıklamada Hasan Ruhani ve hükümet üyelerine, saldırının detayları ve ABD'nin beklenen tepkisine karşı hava savunma sistemlerine iletilen hazırlıklar hakkında bilgi verilmediği belirtilerek, Ukrayna sivil uçağının İran hava sahasında yanlışlıkla hedef alınması ve Tahran havaalanından kalkışından sonra tüm yolcularının öldürülmesine atıfta bulunuldu.

İran rejimi, İran uçaksavar füzeleri tarafından hedef alınan sivil uçağın düşürülmesiyle ilgili gerçeği gizlemiş ve tüm devlet medya kuruluşlarını teknik bir arıza olduğuna dair bilgi yayınlamaya sevk etmişti.

İki gün sonra rejim, uçağın hedef alındığını kabul etti ve sorunun nedenlerinin araştırılacağını ve kusurlu olanların yargılanacağını duyurdu.

Hasan Ruhani o sırada Cumhurbaşkanı olarak aynı zamanda İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'nin de başkanıydı. Ancak Dini Lider Ali Hamaney'in yönetimi altında faaliyet gösteren Genelkurmay Başkanlığı, Kasım Süleymani'nin öldürülmesine yanıt verme konusundan onu uzaklaştırmayı uygun gördü.

Ruhani, Genelkurmay Başkanlığı'nın Ayn el-Esed Hava Üssü’ne yönelik saldırıya ABD'nin vereceği yanıtı beklerken Süleymani'nin intikamının alındığı gece hava sahasını açık tutarak hata yaptığına işaret etti.

Hasan Ruhani, Süleymani'nin intikamının alındığı gece hava sahasının kapatılmamasıyla ilgili bir soruya verdiği yanıtta, ülke mevzuatına göre sadece iki kurumun hava sahasını kapatabileceğini vurguladı: Meteoroloji Kurumu ve Genelkurmay Başkanlığı.

O dönemde hükümetin hava sahasını açma sorumluluğu olmadığını vurgulamıştı. Ancak Hasan Ruhani ilk kez Ayn el-Esed Hava Üssü’ne yönelik saldırı konusunda kendisine bilgi verilmediğini açıkladı.

Süleymani, 3 Ocak 2020'de Bağdat Havaalanı’ndan ayrılırken ABD insansız hava aracı (İHA) tarafından arabasına düzenlenen bir suikast sonucu öldürülmüştü. O sırada operasyon emrini veren ve İranlıların Ayn el-Esed Hava Üssü’ne yönelik intikam saldırısı konusunda kendisini önceden bilgilendirdiklerini söyleyen eski ABD Başkanı Donald Trump'tı.



İsrail Dışişleri Bakanı: İran'ın nükleer bomba elde etmesini önlemek tüm dünyanın ‘görevi’

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
TT

İsrail Dışişleri Bakanı: İran'ın nükleer bomba elde etmesini önlemek tüm dünyanın ‘görevi’

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail'in Tahran'a karşı ‘tarihi bir zafer’ ilan ettiği 12 günlük savaşın ardından dün yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer bomba elde etmesini engellemenin tüm dünyanın ‘görevi’ olduğunu söyledi.

Saar X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “İsrail kendisine, bölgeye ve uluslararası topluma yönelik yakın bir tehdit karşısında son dakikada harekete geçti” dedi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Saar sözlerini şöyle sürdürdü: “İran İsrail'in ortadan kaldırılması çağrısında bulunmaya ve bunu başarmak için harekete geçmeye devam ediyor. Dünyanın en aşırılık yanlısı rejiminin en tehlikeli silahı edinmesini tüm uygun araçlarla engellemek uluslararası toplumun görevidir.”

Saar'ın paylaşımı, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin, İsrail ile İran arasındaki savaş sırasında 22 Haziran'da ABD tarafından bombalanan İran nükleer tesislerini ziyaret etmekte ısrar eden Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi'nin ‘kötü niyetini’ kınayan açıklamalarına yanıt niteliğindeydi.

İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerini vurmasının ardından İran Meclisi, Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı UAEA ile iş birliğini askıya alan bir yasa tasarısını kabul etti.

Ülkesi, yıllardır UAEA'nın İran'ın nükleer programını denetlemesini etkisiz olmakla eleştiren Saar, “İran rejimi aynı kalmaya devam ediyor. Uluslararası toplumu kandırmayı sürdürüyor ve nükleer programının etkin bir şekilde denetlenmesini engellemek için aktif bir şekilde çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Uzmanlara göre Ortadoğu'daki tek nükleer güç olan İsrail, yıllardır İran'ı atom bombası peşinde koşmakla suçluyor, Tahran ise bunu sürekli olarak reddediyor.

Güvenliğine yönelik ‘yakın’ bir tehdit olduğunu ileri süren İsrail, nükleer ve balistik füze programlarını imha etmek amacıyla 12 Haziran'da İran'a saldırdı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Washington'un İran'a dayattığı ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından salı akşamı televizyonda yaptığı konuşmada, “Tarihi bir zafer elde ettik” dedi.

Netanyahu, “İran asla nükleer silaha sahip olamayacak… İran'ın nükleer programını engelledik. Eğer İran'da herhangi biri bunu yeniden inşa etmeye çalışırsa, her türlü girişimi engellemek için aynı kararlılıkla, aynı yoğunlukla hareket edeceğiz” şeklinde konuştu.