Bilal Saab
Politikada fikir birliğinin, siyasi kararlılığın ve uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi, ABD’nin Ortadoğu’da karşı karşıya olduğu çeşitli güvenlik sorunlarının çözümü için hayati önem taşıyor.
Gelişen güvenlik ortamı karşısında eksikliği açıkça hissedilen bu faktörlerin hayati öneme sahip olmasına rağmen, teknolojinin rolü de halen büyük bir önem taşıyor. Bugün, ABD ve müttefiklerinin güvenlik çıkarlarının karşı karşıya olduğu çeşitli tehditlerle yüzleşilmesi, caydırılması ve etkisiz hale getirilmesi için ABD teknolojisinin kullanımı her zamankinden daha büyük bir önem arz ediyor.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) bugün Ortadoğu’daki çalışmalarını üç ana tehdit kategorisine dayandırıyor. Bunlar:
1- ABD'nin, askerlerinin ve müttefiklerinin çıkarlarına yönelik İran'ın doğrudan ve dolaylı tehditleri
2- Şiddet yanlısı radikal örgütlerden kaynaklanan tehditler
3- Çin’in ve Rusya'nın nüfuzu
Her ne kadar son iki kategori önemli olsa da CENTCOM, İran rejiminde ya da ABD’nin Ortadoğu politikasında bir değişiklik olmadığı sürece önümüzdeki süreçte İran ve onun vekillerine odaklanmaya devam edecek. Bu karmaşık sorunun çözümünde Amerikan teknolojisinin kullanımı her zamankinden daha büyük bir önem arz ediyor.
İran’ın ilerleyişi
Şarku’l Avsat’ın Majalla’dan aktardığı habere göre İran, füzelerinin isabetlilik, menzil, fırlatma hızı ve öldürücülüğü konusunda hızlı ve somut bir ilerleme kaydediyor. Bu da İran’ın füzelerinin gelişiminde kaydettiği bu ilerlemenin yakında CENTCOM’un endişe duyduğu konular arasında yer alacağı ve Ortadoğu'daki çalışmalarını karmaşık hale getireceği anlamına geliyor. CENTCOM geçmişte, İran’ın bölgedeki en büyük füze cephaneliğine sahip olması karşısında endişeliydi. Bugün ise Tahran'ın İsrail başta olmak üzere bölgedeki tüm hedeflerini isabetli, hızlı ve öldürücü bir şekilde vurabilme yeteneğine sahip olması karşısında endişelenmesi gerekiyor.
İran, hassas güdümlü mühimmata yatırım yapmayı sürdürebilir
İran tarafından geliştirilen füzeler önceleri terör silahı olarak sınıflandırılıp öncelikle caydırıcılık amaçlarına hizmet ediyordu. Ancak İran'ın ABD’nin ve müttefiklerinin bölgedeki bazı çıkarlarını hedef alan saldırılarının da gösterdiği üzere bunun ötesine geçildi ve füzeler artık saldırı amaçlı savaşta da kullanılıyor.
İran, hassas güdümlü mühimmata yatırım yapmayı sürdürebilir. Bu silahlar, artan isabetlilik ve ölümcüllükleri nedeniyle yalnızca uygun maliyetli olmakla kalmıyor, aynı zamanda ikincil hasarı da azaltarak gerilimin tırmanmasını önlemeye yardımcı oluyor. Ayrıca görev ve lojistikle ilgili maliyetleri de azaltıyor. İran'ın mevcut cephaneliğiyle uyumlu olan bu silahların operatörlerinin ise minimum düzeyde eğitim almaları yeterli oluyor ve silahlara kolayca erişilebiliyor.
İran, yeni nesil hassas güdümlü mühimmatları güvence altına almak için İHA sistemlerine yatırım yapmaya devam etmeyi planlıyor.
Aslında İran’ın Irak, Suriye ve Pakistan’ı hedef alan son saldırıları gelişmiş silah yeteneklerine sahip olduğunu gösterdi. İran, rakiplerinden önce bir güç gösterisi olarak bunlara yatırım yaptı. Bu silahların, Suriye'deki DEAŞ terör örgütünün mevzilerine yapılan saldırılarda kullanıldığı biliniyor. En gelişmiş ve en uzun menzilli füzelerinden biri olarak ‘Hayber Şekan’ adlı orta menzilli balistik füze, İran’ın artan askeri saldırı becerisinin bir örneğiydi.
Henüz 2022 yılında tanıtılan Hayber Şekan füzesi, yaklaşık 900 mil menzile sahip, katı yakıtlı, hassas güdümlü bir füzedir. Zarif bir şekilde manevra yapabilen bir savaş başlığına sahip olması ve daha az karmaşık füze savunma sistemlerinin en azından bazılarından kaçmasını sağlayan küçük aerodinamik kanatçıkları onu İran’ın cephaneliğindeki diğer silahlardan ayırıyor.
İran ayrıca hipersonik hızlara ulaşabildiği ve yaklaşık 900 mil menzile sahip olduğu iddia edilen ‘Fettah’ isimli hassas güdümlü balistik füzeye de sahip. Hipersonik füzeler ses hızından en az beş kat daha hızlı hareket edebiliyor ve karmaşık bir yörünge izleyebiliyor. Bu da onların durdurulmasını zorlaştırıyor. Dolayısıyla ABD, en son füze savunma teknolojisiyle desteklenen etkili karşı önlemler almazsa İran'a karşı caydırıcılığı zayıflayacak.
Ayrıca İran, otonom insansız hava sistemlerinin yanı sıra geleneksel ve insanlı sistemlerle de konuşlandırılabilen yeni nesil hassas güdümlü mühimmatları güvence altına almak için insansız hava aracı (İHA) sistemlerine yatırım yapmaya devam etmeyi planlıyor.
Birçok ülkenin terör örgütü olarak sınıflandırdığı İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), İran'ın İHA sistemlerinde, özellikle de savaş ve keşif yetenekleri açısından önemli bir teknolojik başarı olarak görülen ‘Şahid-129' adlı İHA ile kaydettiği ilerlemeden gurur duyuyor.
Ortadoğu’daki savaş gelecekte ateş gücüne daha az, bilgi gücüne daha çok odaklanabilir.
DMO, gelişmiş muharebe ve keşif görevleri nedeniyle teknolojik bir atılım olarak tanımlanan Şahid-129 da dahil olmak üzere çeşitli hava araçlarına sahip.
Bu arada İran, navigasyon sistemi GPS’e geçerek İHA’larının menzilini artırdı. Teknolojik ilerlemeler ve yapay zeka (AI) uygulamalarının tüm dünyada yayılmasıyla İran'ın yapay zeka destekli İHA hayalinin gerçekleşmesi ise an meselesi. İran bunu yaptığında bölgedeki operasyonel ortam bazı açılardan İran'ın lehine olacak şekilde değişecek.
ABD’nin yeniliklerinden faydalanmak
Elbette tüm bunlar, ABD'nin gelişen güvenlik sorunlarına karşı teknolojik çözümlere sahip olmadığı anlamına gelmiyor. Öncelikle ABD, bu alanda yenilik yapma yeteneğine sahip bir ülke. Bununla birlikte ABD Donanması da denizlerde güvenliği sağlamak amacıyla karasularındaki yeniliklerden yararlanmak için aktif olarak çalışıyor.
Ancak CENTCOM ve diğer bölgesel kuvvet komutanlıkları araştırma, geliştirme, test etme, değerlendirme ve satın alma konularına tek başına yatırım yapamıyorlar. Zira bunun için bağımsız bir bütçeye sahip değiller ve genellikle ihtiyaç duydukları yetenekleri edinmek için askeri eğitim ve teçhizattan sorumlu askeri birimlerle temasa geçiyorlar. İdeal olarak hizmetler daha sonra bu yeteneklere yatırım yapacaktır. Ancak bu sistem, her zaman hızlı eyleme geçmeyi ve yeni zorluklar karşısında istenen hızda hareket etmeyi zorlaştırıyor.
Savaşın geleceği
Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaş, kitle ve kapasitenin temel faktörler olmaya devam ettiğini gösterdi. Fakat Ortadoğu'daki savaşın geleceği muhtemelen ateş gücüne daha az, bilgi gücüne ve askeri güçlerin komuta, kontrol, iletişim, bilgisayar, istihbarat, gözetleme ve keşif aracılığıyla birbirine bağlanma şekline daha çok odaklanacak gibi görünüyor.
Ukrayna'daki savaş, savaşlarda kitle ve yeteneklerin öneminin her zaman geçerli olduğunu vurgularken Ortadoğu'daki askeri angajmanların geleceğinin, odak noktasını saf ateş gücünden bilginin stratejik kullanımına kaydırması, komuta ve kontrolün, iletişimin, bilgisayarların, istihbaratın, gözetim ve keşiflerin önemine dikkati çekmesi bekleniyor.
ABD’nin mevcut savunma bürokrasisi, Ortadoğu'da ve dünyada değişen tehditle yüzleşmeye hazırlıklı değil
Kontrolün anahtarının, önemli istihbarat bilgileri toplama, bunları doğru ve hızlı bir şekilde analiz etme ve ardından güvenli bir şekilde paylaşma becerisinde yattığı artık her zamankinden daha açık.
ABD, İran'a karşı kendisine önemli bir avantaj sağlayan benzersiz uluslararası gözetleme yeteneklerine sahip. Buna karşın İran'ın saklanma ve aldatma stratejileri, ABD'yi istihbarat bilgilerini gerçek zamanlı olarak işleme ve analiz etme bakımından zorluyor. Bu da İran'a taktiksel bir avantaj sağlıyor.
Ancak ABD’nin mevcut savunma bürokrasisinin hem Ortadoğu’da hem de küresel olarak değişen tehditlerle yüzleşmeye hazırlıklı olmaması, İran ve müttefikleri gibi ABD’nin düşmanlarının yeni askeri yeteneklerini ABD'nin karşılık verebileceğinden daha hızlı ve esnek bir şekilde geliştirmesini, elde etmesini, konuşlandırmasını ve kullanmasını kolaylaştırıyor.
Bu yüzden, Washington'ın hantal ve yavaş ilerleyen Yabancı Askeri Satışlar (FMS) sürecine yönelik ciddi reformları derhal gerçekleştirmesi gerekiyor. Çünkü bu reformlar, ABD savunma endüstrisinin ve bölgesel müttefiklerinin, İran'ın sebep olduğu gelişen stratejik zorluklara karşı iş birliği yaparak etkili yetenekler geliştirmesine olanak sağlamak açısından kritik öneme sahip.