Taliban'ın recm açıklaması hak örgütlerinde soğuk duş etkisi yaptı

Taliban, kadın ve kız çocuklarına getirdiği eğitim yasağıyla da gündem olmuştu (AFP)
Taliban, kadın ve kız çocuklarına getirdiği eğitim yasağıyla da gündem olmuştu (AFP)
TT

Taliban'ın recm açıklaması hak örgütlerinde soğuk duş etkisi yaptı

Taliban, kadın ve kız çocuklarına getirdiği eğitim yasağıyla da gündem olmuştu (AFP)
Taliban, kadın ve kız çocuklarına getirdiği eğitim yasağıyla da gündem olmuştu (AFP)

Taliban'ın recm cezasının tekrar uygulanacağını açıklaması, hak örgütlerinden tepki topladı. 

Taliban lideri Hibetullah Ahundzade, cumartesi günü yaptığı açıklamada, şeriat kanunlarına göre zina suçu işleyen kadınların kamuya açık alanlarda taşlanarak ve kırbaçlanarak cezalandırılacağını duyurmuştu.

Ahundzade, Afganistan'ın kamu yayıncısı Ulusal Radyo Televizyonu Afganistan'da paylaşılan açıklamasında şunları söylemişti: 

Zina yapan kadınları kırbaçlayacağız. Herkesin önünde taşlayarak öldüreceğiz. Zina yapan kadınları alenen taşladığımızda ya da kırbaçladığımızda, demokratik ilkelerinizle çeliştiği için bunu kadın haklarının ihlali olarak görebilirsiniz. Ama ben Allah'ı temsil ederken siz Şeytan'ı temsil ediyorsunuz.

14 milyona yakın kadın ve kız çocuğunun yaşadığı Afganistan'da Taliban liderinin açıklaması, hak örgütlerinden eleştiri topladı. 

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden (HRW) Seher Fetrat, Afgan kadınların neredeyse hiçbir hakkı kalmadığını belirterek, "Baskıcı politikalarını teker teker test ettiler ve bu noktaya geldiler çünkü onları suiistimalleri nedeniyle sorumlu tutacak kimse yok. Durdurulmazlarsa daha da ileri gidecekler" dedi. 

Birleşik Krallık (BK) merkezli Af Örgütü'nden Samira Hamidi de "Geçtiğimiz iki buçuk yıl içinde Taliban, Afgan kadınlarına hizmet sağlayan kurumları dağıttı" dedi. 

Aktivist, Ahundzade'nin açıklamasının, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1979'da kabul edilen Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi'ni açıkça ihlal ettiğini söyledi.

ABD'nin Ağustos 2021'de ülkeden çekilmesiyle Taliban önce başkent Kabil'i daha sonra da ülkenin tamamını ele geçirmişti.

BK merkezli hak örgütü Afghan Witness'ın 30 Kasım'da aktardığına göre, Taliban kontrolündeki Yüksek Mahkeme, 26 Ekim 2022-26 Ekim 2023'te 57'si kadın 417 kişi hakkında idam ve kırbaç cezası verdi. Cezalardan kaçının infaz edildiğine dair bilgi paylaşılmadı. 

Şubatta da Gazne ve Cüzcan vilayetlerinde cinayetten hüküm giyen toplam üç kişi halka açık şekilde kurşunlanarak idam edilmişti.

Independent Türkçe, Guardian, Afghan Witness



İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.