Türkiye yerel yöneticilerini seçiyor

Fotoğraf: Ali Rıza Akkır - AA
Fotoğraf: Ali Rıza Akkır - AA
TT

Türkiye yerel yöneticilerini seçiyor

Fotoğraf: Ali Rıza Akkır - AA
Fotoğraf: Ali Rıza Akkır - AA

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri için 32 ilde seçmenler, saat 07.00'den itibaren sandık başına gitti, diğer illerde de oy verme saat 08.00'de başladı.
Türkiye, 5 yıl boyunca görev yapacak yerel yöneticileri seçmek için sandık başında.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararına göre,Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ve Kilis'te ve bu illerde bulunan ceza infaz kurumlarında oy verme işlemi başladı. Bu illerde oy verme işlemleri saat 16.00'da tamamlanacak. Diğer illerde oy verme saatleri 08.00-17.00 olacak.

frgtbgt
Fotoğraf: AA

Kayıtlı 61 milyon 441 bin 882 seçmenin bulunduğu seçimde, 1 milyon 32 bin 610 genç ilk kez oy verecek. 34 siyasi partinin adayının yarışacağı seçimlerde, ülke genelinde, 206 bin 845 sandık kuruldu, yaklaşık bin de seyyar sandık oluşturuldu.
81 il, 973 ilçe ve 390 belde belediye başkanı ile 50 bin 336 muhtarın belirleneceği seçimlerde, il genel meclisi üyeliği, belediye meclis üyeliği seçimleri de yapılacak.

dfvb
Fotoğraf: AA

Seçimlere 34 siyasi parti katılıyor. Partilerin oy pusulasındaki sıralaması şöyle:

AK Parti 1, İYİ Parti 2, Sol Parti 3, Büyük Birlik Partisi 4, Memleket Partisi 5, Anavatan Partisi 6, Demokratik Sol Parti 7, Yeniden Refah Partisi 8, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) 9, Türkiye Komünist Partisi 10, Anadolu Birliği Partisi 11, Zafer Partisi 12, Halkın Kurtuluş Partisi 13, Türkiye Komünist Hareketi 14, Bağımsız Türkiye Partisi 15, Gelecek Partisi 16, Yeni Türkiye Partisi 17, CHP 18, Emek Partisi 19, HÜDA PAR 20, Hak ve Özgürlükler Partisi 21, Ocak Partisi 22, Adalet Birlik Partisi 23, Demokrat Parti 24, Güç Birliği Partisi 25, Millet Partisi 26, Milli Yol Partisi 27, Adalet Partisi 28, Aydınlık Demokrasi Partisi 29, MHP 30, Türkiye İşçi Partisi 31, Demokrasi ve Atılım Partisi 32, Saadet Partisi 33, Vatan Partisi 34.

Pusulalar tek zarfa
Bir seçmen, hangi seçim çevresinin seçmeni ise ancak o seçim çevresinde yapılan seçimler için oy kullanabilecek.

Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon ve Van'daki seçmenler, "büyükşehir belediye başkanı", "belediye başkanı", "belediye meclis üyeliği" ile "muhtarlık ve ihtiyar heyeti" için oy verecek.

edfvr
Fotoğraf: AA

Büyükşehir olmayan illerde ise "il genel meclisi üyeliği", "belediye başkanı", "belediye meclis üyeliği" ve "muhtarlık ve ihtiyar heyeti" için oy verilecek. Köylerde ise "il genel meclisi üyeliği" ile "muhtarlık ve ihtiyar meclisi" için oy atılacak.

fvbfr
Fotoğraf: AA

Büyükşehir belediye başkanlığına ilişkin oy pusulası "beyaz", il genel meclisi üyeliklerine ilişkin pusula "turuncu", belediye başkanlığına ilişkin oy pusulası "mavi", belediye meclisi üyeliğine ilişkin oy pusulası ise "sarı" renkli olacak. Oy pusulaları tek zarfa konulacak.

Hastalığı veya engeli sebebiyle yatağa bağımlı seçmenler için bu seçimde de seyyar sandıklar oluşturuldu. Bu seçmenler, seyyar sandıklarda oylarını kullanabilecek.

Oy verme bitim saatinden önce sandıklar açılamayacak
Oy verme saatlerinin 07.00-16.00 olduğu illerde saat 16.00, diğer illerde saat 17.00'den önce oylar sayılmaya başlanamayacak. Sandık seçmen listesindeki bütün seçmenler oylarını kullanmış olsalar bile oy vermenin bitim saatinden önce sandıklar kesinlikle açılamayacak.

fdvr
Fotoğraf:AA

31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri için 32 ilde seçmenler, saat 07.00'den itibaren sandık başına gitti, diğer illerde de oy verme saat 08.00 itibarıyla başladı.

Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon ve Van'daki seçmenler, "büyükşehir belediye başkanı", "belediye başkanı", "belediye meclis üyeliği" ile "muhtarlık ve ihtiyar heyeti" için oy kullanacak.

def
Fotoğraf: AA

Büyükşehir olmayan illerde ise "il genel meclisi üyeliği", "belediye başkanı", "belediye meclis üyeliği" ve "muhtarlık ve ihtiyar heyeti" için oy verilecek. Köylerde ise "il genel meclisi üyeliği" ile "muhtarlık ve ihtiyar meclisi" için oy atılacak.

efvfr
Fotoğraf: AA

Büyükşehir belediye başkanlığına ilişkin oy pusulası "beyaz", il genel meclisi üyeliklerine ilişkin pusula "turuncu", belediye başkanlığına ilişkin oy pusulası "mavi", belediye meclisi üyeliğine ilişkin oy pusulası ise "sarı" renkli olacak. Oy pusulaları tek zarfa konulacak.Hastalığı veya engeli sebebiyle yatağa bağımlı seçmenler için bu seçimde de seyyar sandıklar oluşturuldu. Bu seçmenler, seyyar sandıklarda oylarını kullanabilecek.

fvr
Fotoğraf: AA

Önce belediye başkanlığı pusulaları sayılacak
Büyükşehirlerde, sırasıyla büyükşehir belediye başkanlığı, belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği ve muhtarlık, diğer illerde sırasıyla belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği, il genel meclisi üyeliği ve muhtarlık seçimlerine ait oy pusulalarının sayım ve dökümü yapılacak.

Hamileler, hastalar ve engelliler sıra ile bekletilmeden oylarını kullanacak, yaşlıların da sıra bekletilmeden oy kullanmalarına izin verilecek, ayrıca bu seçmenlere yardım eden seçmenlere de oy kullanmada öncelikle tanınacak. Cep telefonu, fotoğraf ve film makinesi gibi görüntü kaydedici veya haberleşme sağlayıcı cihazlarla oy verme yerine girilmesi yasak olacak.

dfvefr
Fotoğraf: AA

Sandık başında seçmene vereceği oy hakkında hiç kimse müdahale, telkin ve tavsiyede bulunamayacak. Seçmenler oylarını kullandıktan sonra sandık başından ayrılacak.

Okuma-yazma bilmeyen seçmene, yardım istemesi durumunda, sandık kurulu başkanı parti işaretlerinin hangisinin hangi partiye ait olduğunu açıklayacak.

Seçim günü yasakları başladı
Bugün saat 06.00'dan gece saat 00.00'a kadar, her ne suretle olursa olsun alkollü içki satılması, içkili yerlerde ve umumi mahallerde her çeşit alkollü içki verilmesi ve içilmesi yasak olacak.

dce
Fotoğraf: AA

Oy verme süresince bütün kahvehane, kıraathane ve internet kafeler gibi bütün umumi eğlence yerleri kapalı olacak, eğlence yeri niteliğindeki lokantalarda yalnız yemek verilebilecek.
Emniyet ve asayişi korumakla görevli olanlardan başka hiç kimse 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 6. maddesinde belirtilen silahları köy, kasaba ve şehirlerde taşıyamayacak.

dfevf
Fotoğraf: AA

Oy verme günü radyolar ve her türlü yayın organlarınca saat 18.00'e kadar seçim ve seçim sonuçlarıyla ilgili haber, tahmin ve yorum yapılamayacak.

Radyolarda ve her türlü yayın organlarında 18.00-21.00 saatleri arasında ancak YSK tarafından seçim ile ilgili verilecek haber ve tebliğler yayımlanabilecek.

frtb
Fotoğraf: AA

Bütün yayınlar, saat 21.00'den sonra serbest olacak, ancak YSK tarafından gerek görülmesi halinde saat 21.00'den önce de yayınların serbest bırakılmasına karar verilebilecek.

İstanbul
Mahalli İdareler Genel Seçimleri için 11 milyon 314 bin 516 kişinin sandık başına gideceği İstanbul'da, yerel yöneticilerini seçecek olan vatandaşlar okulların önünde yoğunluk oluşturuyor.

31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı olabilmek için Cumhur İttifakı'nın adayı Murat Kurum, CHP'nin adayı mevcut belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, İYİ Parti'nin adayı Buğra Kavuncu, Yeniden Refah Partisinin adayı Mehmet Altınöz, Saadet Partisinin adayı Birol Aydın ve DEM Parti'nin adayı Meral Danış Beştaş'ın da aralarında bulunduğu partili 22 aday ile 27 bağımsız aday yarışıyor.

Türkiye genelindeki 1094 ilçe seçim kurulundan 80'inin yer aldığı kentte, 33 bin 228 sandık kuruldu. İstanbul'da en az seçmenin bulunduğu Adalar'da 13 bin 682 kişi oy kullanacak, en çok seçmenin yer aldığı Esenyurt'ta ise 642 bin 455 kişi sandığa gidecek.

Kentin en doğusunda yer alan ve 208 bin 675 seçmenin yaşadığı Tuzla'da, 38 okulda kurulan 606 sandıkta vatandaşlar demokratik haklarını kullanıyor.

İstanbul'un en batı ilçesi olan ve 149 bin 563 seçmenin bulunduğu Silivri'de ise 35 mahallede kurulan 482 sandıkta oy veriliyor.

Kentte, 5 yıl boyunca görev yapacak yerel yöneticileri seçecek İstanbullular, sabah saatlerinde sandıkların kurulduğu okullara gelmeye başladı. Oy verme işlemi başladığında okula alınan vatandaşlar, sandıkların bulunduğu sınıfların önünde yoğunluk oluşturdu. Görevlilerin sırayla içeri aldığı vatandaşlar, kabinlerde tercihlerini yaparak oy pusulalarının bulunduğu zarfları sandığa bıraktı. 4 tercih yapılacak olması ve pusulaların zarfa katlanarak koyulması seçmenlerin kabinlerde uzun kalmasına neden oluyor.
Polis ekipleri de okullarda güvenlik önlemi aldı.

Türkiye'de en fazla seçmen sayısı bulanan okullardan Avcılar Leyla Bayram İlkokuluna gelen seçmenler, sabah 07.00'den itibaren bahçede oy kullanma saatini beklemeye başladı. 55 sandığın bulunduğu ve 19 bin 249 kişinin oy kullanacağı okulda, yaklaşık 500 personel görev yapıyor.

Beykoz ve Ümraniye'de bazı okulların önüne erken saatlerde gelen vatandaşlar, yoğunluk oluşturdu.

Türkiye'nin en kalabalık ilçesi Esenyurt'ta oy kullanma işlemi sürüyor
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre, 2023 yılında 978 bin 7 nüfuslu Esenyurt'ta çok sayıda vatandaş sabah saatlerinde 5 yıl boyunca görev yapacak yerel yöneticileri seçmek için sandık başına gitti.

fetrgb
Fotoğraf: AA

Seçmenler, ikamet adreslerinden çıkıp okullara yönelince birçok bölgede yoğunluk oluştu.

Talatpaşa Mahallesi'nde oy kullanmaya araçla gelen vatandaşlar uzun süre park yeri aradı.

Bazı sürücüler çift sıra park edilen araçlar nedeniyle sokak ve caddelerde hareket etmekte zorlandı.

Van
Van'da saat 07.00'de başlayan oy verme işlemi öncesinde okullara gelen sandık kurulu başkan ve üyeleri, sınıflarda hazırlıklarını yaptı.

Görevlilerin oy pusulası ile zarflara mühür işlemi yapması ve sandıkları da mühürlemesinin ardından seçmenler oy kullanmaya başladı.

edver
Fotoğraf: AA

Kentte 712 bin 235 seçmen, 2 bin 462 sandıkta oy kullanarak vatandaşlık görevini yerine getirecek.

Hakkari
Hakkari'de de 195 bin 582 seçmen 662 sandıkta oy kullanmaya başladı.

Okullardaki hazırlıkların tamamlanmasının ardından kent sakinleri, isimlerinin bulunduğu sandıklarda oy kullanarak vatandaşlık görevlerini yerine getirdi.
Muş
Muşlular sabah erken saatlerde okullara giderek isimlerinin bulunduğu sandıklarda oy kullanmaya başladı.

brb

Kentte 248 bin 349 seçmen 981 sandıkta oy kullanıyor.

Bitlis
Bitlis'te vatandaşlar, kentte 5 yıl görev yapacak belediye başkanını ve diğer yerel yöneticileri belirlemek için saat 07.00'den itibaren sandık başına gitti.

frvbfr
Fotoğraf: AA

Sandık başkanları ve görevlilerince hazırlıkların tamamlanmasının ardından seçmenler, vatandaşlık görevlerini yerine getirmek için isimlerinin bulunduğu sandıklarda oylarını kullandı.

Adana
Adana'da vatandaşlar seçimlerde oy kullanmak için sandık kurulan okullara gitti.

Merkez Seyhan ilçesi Kurtuluş Mahallesi'ndeki Cebesoy İlkokuluna gelen seçmenler sınıflardaki sandıklara giderek oylarını kullandı.

fde
Fotoğraf: AA

Mersin
Mersin'de, kent genelinde 1 milyon 387 bin 345 seçmen için 4 bin 455 sandık kuruldu.

Seçimlerde oylarını kullanacakları okullarda kendileri için belirlenen sandıkların bulunduğu sınıflara giden vatandaşlar oylarını kullandı.

fbr
Fotoğraf: AA

Hatay
1 milyon 78 bin 130 seçmenin bulunduğu Hatay'da ise vatandaşlar, saat 08.00 itibarıyla sandık başına gitti.

Kent genelinde kurulan 3 bin 424 sandıktan 96'sı, 6 Şubat 2023 depremlerinde hasar gören veya yıkılan okul binalarının yerine bahçelerinde ve muhtarlık yanlarında belirlenen alanlara konuşlandırılan konteynerlere kuruldu.
Bazı vatandaşlar buralara gelerek oylarını kullandı.

Osmaniye
Osmaniye'de 392 bin 447 seçmenin oy vermesi için kurulan 1271 sandıkta oy verme işlemi saat 08.00'de başladı.

Oy verme işleminin başlayacağı saatte okullara gelen vatandaşlar, kendileri için belirlenen sandıklarda oylarını kullandı.

Diyarbakır'da oy pusulaları bazı yerleşim yerlerine askeri helikopterle taşındı
Seçim görevlileri ve oy pusulalarının bulunduğu torbalar, Diyarbakır Jandarma Hava Grup Komutanlığından havalanan askeri helikopterle Kulp ilçe merkezinden alınarak İl Jandarma Komutanlığı sorumluluk sahasındaki Aygün, Koçkar, Saltuk, Akbulak ve Bayır mahallelerine taşındı.

Görevlilerin, oy kullanma işlemi sonrası yeniden helikopterle alınıp ilçe merkezindeki İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına bırakılacakları öğrenildi.

Sakarya
Sakarya'da vatandaşlar, oy kullanmak için sandık kurulan okullara gitti.

Serdivan ilçesindeki Bahçelievler Gazi İlkokulu ile Hacı Emine Oba İlkokulunda seçmenler, sınıflardaki sandıklara giderek oylarını kullandı.

Kentte kurulan 2 bin 639 sandıkta 796 bin 924 seçmen oy kullanacak.

Zonguldak
Zonguldak'ta kent genelinde 462 bin 958 seçmen için 1650 sandık kuruldu.

Prof. Dr. İlhan Varank Kız Anadolu İmam Hatip Lisesine gidenler, kendileri için belirlenen sandıkların bulunduğu sınıflarda oylarını kullandı.

Bolu
239 bin 169 seçmenin bulunduğu Bolu'da vatandaşlar, saat 08.00 itibarıyla sandık başına gitti.

Sakarya İlkokuluna gelen seçmenler, kendileri için belirlenen sandıklarda oylarını kullandı.

Kent genelinde kurulan 1061 sandıkta oy verme işlemi saat 17.00'a kadar devam edecek.

Kocaeli
Kocaeli'de 1 milyon 534 bin 684 seçmenin oy vermesi için 4 bin 317 sandık kuruldu.

İzmit Ortaokulu ve Derince Nenehatun İlkokuluna gelen vatandaşlar, kendileri için belirlenen sandıklarda oylarını kullandı.

Düzce
298 bin 438 seçmenin bulunduğu Düzce'de 1065 sandıkta oy verme işlemi saat 08.00 itibarıyla başladı.

Azmimilli İlkokuluna giden seçmenler, oy kullanarak vatandaşlık görevini yerine getirdi.

Bartın
Bartın'da vatandaşlar, kentte 5 yıl görev yapacak yerel yöneticileri belirlemek için saat 08.00'dan itibaren sandık başına gitti.

Kentte 605 sandıkta 158 bin 729 seçmen oy kullanacak.

Karabük
Karabük'te seçmenler, vatandaşlık görevlerini yerine getirmek için gittikleri okullarda isimlerinin bulunduğu sandıklarda saat 08.00 itibarıyla oylarını kullandı.

Kentte 184 bin 230 seçmen için 754 sandık kuruldu.

Edirne
Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, oylarını Kırkpınar Ağası Alper Yazoğlu Ortaokulu'nda 1164 nolu sandıkta kullandı.

Okuldan ayrılırken gazetecilere açıklama yapan Sezer, il genelinde oy verme işleminin sorunsuz bir şekilde devam ettiğini söyledi.

Türkiye'de seçimlerin bir demokrasi şöleni şeklinde geçtiğini belirten Sezer, "Öncesinde adaylar arasında yoğun bir propaganda dönemi oluyor sonrasında da yoğun bir katılımla seçimler gerçekleşiyor. Belki dünyada seçimlere en fazla katılımın olduğu ülkelerden biri Türkiye. Bu manada da demokrasinin gerçekten bir şölen şeklinde gerçekleştirildiğini görüyoruz." diye konuştu.

Sezer, seçimle ilgili güvenlik tedbirlerinin aylar öncesinden alındığını dile getirdi.

Seçim kurullarından gelen talepler doğrultusunda gerekli personel ve araç görevlendirmelerinin yapıldığını ifade eden Sezer, şunları kaydetti:

"İlimizde 322 bin 5 seçmenimiz var, 1099 sandıkta şu anda oy verme işlemleri devam ediyor. Elektrik kesintisi ve diğer konularda olabilecek muhtemel sıkıntılara maruz kalmamak için gerekli tedbirler alındı. 2 bin 195 polis ve jandarmamız şu anda görev yapıyor ve 311 kolluk araç şu anda görev başında.

Toplamda da 4 bin 671 kamu personeli görev almış durumda seçimlerde. Umarım kazasız belasız güzel bir şekilde seçimler sona erer. Seçilen arkadaşlarımıza da şimdiden başarılar diliyoruz. Hem ülkemize hem de Edirne'mize güzel hizmet yapmalarını temenni ediyoruz. Hayırlı uğurlu olsun."

Edirne'de sabah saatlerinde seçimlere yoğun katılım olduğu özellikle yaşlı, engelli pek çok seçmenin demokrasi görevini yerine getirmek için sandık başına geldiği gözlendi.

Sivas
Oy kullanma saati saat 07.00'de başlayan iller arasında yer alan Sivas'ta, 2 bin 431 sandıkta, 475 bin 608 seçmen oy kullanacak.

İl genelinde seçim güvenliğinde 1448 polis ve 1635 jandarma olmak üzere 3 bin 83 güvenlik görevlisi görev yapıyor.

Sivas'ta oy kullanma işlemi saat 16.00'da sona erecek.

Nevşehir
Nevşehir'de 229 bin 201 seçmenin 813 sandıkta oy kullanacağı seçimde, 23 belediye başkanı, 153 köy ve 118 mahalle muhtarı ile il genel meclisi, belediye meclisi ve muhtarlık ihtiyar heyeti seçilecek.

Kentte seçim güvenliği kapsamında 1561 polis ile 995 jandarma personeli görev alıyor.

Kayseri
Kayseri'de vatandaşlar saat 08.00 itibariyle oy kullanmak için sandık başına gitti.

Sandık görevlilerinden zarf ve pusulalarını alan vatandaşlar, oylarını kullandıktan sonra imza attı.

Kentte kurulan 3 bin 409 sandıkta 1 milyon 396 bin 84 seçmenin oy kullanması bekleniyor.

Seçim güvenliği için il merkezinde 3 bin 574, ilçelerde 532 olmak üzere toplam 4 bin 106 polis ile 1454 jandarma personeli görev yapıyor.

Kırıkkale
Kırıkkale'de sabah saat 08.00'de sandık başına giden vatandaşlar, saat 17.00'ye kadar oy verme işlemlerini yapabilecek.

Toplam 254 okul ve 758 sandıkta 209 bin 16 seçmenin oy kullanacağı Kırıkkale'de, 1714 polis ve jandarma personeli görevde bulunuyor.

Kırşehir
Kırşehir'de 177 bin 668 seçmenin 733 sandıkta oy kullanma işlemi saat 08.00'de başladı.

İl genelinde seçim güvenliğinde 957 polis ve 625 jandarma personeli görev yapıyor.

Niğde
Niğde'de 706 sandıkta 266 bin 279 seçmen vatandaşlık görevini yerine getirecek.

Sabah saat 08.00'de oy kullanma işlemine başlanılan kentte, 1002 emniyet ve 645 jandarma personeli görev alıyor.

Yozgat
Yozgat'ta saat 08.00 itibariyle vatandaşlar yerel yöneticileri seçmek için oylarını kullanmaya başladı.

İl genelinde 300 bin 472 seçmen 1310 sandıkta oy kullanacak.

Samsun
Samsun geneli 17 ilçede 2 bin 176'sı emniyet 1476'sı ise jandarma bölgesi ile 4'ü cezaevinde olmak üzere 3 bin 656 sandıkta 1 milyon 38 bin 91 seçmen oy kullanacak. Saat 08.00 itibarıyla oy vermek için seçim merkezlerine gelen seçmenler tercihlerini yapmaya başladı.

Samsun'un İlkadım ilçesi 23 Nisan Ortaokulu'nda da vatandaşlar sabah saatlerinden itibaren oy kullanmaya başladı.

Kastamonu
Kastamonu merkez ve 19 ilçesinde oy verme işlemi sabah 08.00 itibarıyla başladı. Kastamonu kent merkezinde 29 okulda 268 sandıkta 87 bin 917 seçmen oy kullanacak.

Kastamonu'da oy kullanma işlemlerinin yapıldığı okullardan biri de Anadolu'nun ilk lisesi olan Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi oldu.

Oy verme işlemi başladığı andan itibaren, 1885 yılında kurulan tarihi okula gelen vatandaşlar oylarını kullanıyor.

Amasya
31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri için Amasya'da seçmenler, saat 08.00'den itibaren sandık başına gitti.

Seçmenler, ikamet adreslerinden çıkıp okullara yönelince birçok bölgede yoğunluk oluştu. Amasya il genelinde 1034 sandıkta 266 bin 410 seçmen oy kullanacak.

Ayrıca seçim güvenliği için, 2 bin 256 emniyet ve jandarma personeli görev alıyor.

Çankırı
Çankırı merkez ve 11 ilçesinde oy verme işlemi sabah 08.00 itibarıyla başladı.

İl genelinde 736 sandıkta toplam 151 bin 75 seçmen oy kullanacak.

Seçmenler bazı okulların önlerinde yoğunluk oluştururken, ilçe merkezlerinde toplam 64 seçmen için 8 seyyar sandık kurulduğu belirtildi.

Çorum
Çorum merkez ve 13 ilçesinde oy verme işlemi sabah 08.00 itibarıyla başladı. Kent merkezinde 217 bin 572 seçmen 799 sandıkta oy kullanacak.

Vatandaşlar sabah saatlerinde sandıklarının bulunduğu okullara giderek oylarını kullanmaya başladı.

Bu kapsamda Albayrak İlkokulu ve Atatürk Anadolu Lisesi'nde de vatandaşlar oylarını kullanıyor.

Sinop
Sinop'ta merkez ve 8 ilçede oy verme işlemi sabah 08.00 itibarıyla başladı.

Kentte 171 bin 700 seçmen, kurulan 792 sandıkta oy kullanacak.

Sabah saatlerinden itibaren okullara gelen seçmenler sandık başlarında zaman zaman yoğunluk oluşturdu.

Bazı seçmenlerin oy kullanmaya çocukları ve evcil hayvanlarıyla geldikleri görüldü.



Beyaz Saray'dan BBC'ye yaylım ateşi: Yüzde 100 yalan haber

1922'de kurulan BBC, 42 farklı dilde yayın yapıyor (AP)
1922'de kurulan BBC, 42 farklı dilde yayın yapıyor (AP)
TT

Beyaz Saray'dan BBC'ye yaylım ateşi: Yüzde 100 yalan haber

1922'de kurulan BBC, 42 farklı dilde yayın yapıyor (AP)
1922'de kurulan BBC, 42 farklı dilde yayın yapıyor (AP)

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısını hedef aldı. 

Telegraph'a röportaj veren Leavitt, BBC'nin araştırmacı gazetecilik programı Panorama'nın, Donald Trump'ın bir konuşmasını kurgulama biçimine tepki gösterdi: 

Dürüstlükten kasten uzak, özel olarak montajlanmış video, BBC'nin yüzde 100 yalan haberden ibaret olduğuna bir kanıt daha sunuyor. Birleşik Krallık'ın müthiş halkının TV ekranlarında kendilerine vakit ayrılmasını hak etmiyorlar. Ne zaman Başkan Trump'la Birleşik Krallık'a seyahat edip otel odamda BBC'yi izlemek zorunda kalsam, Amerika'yı daha iyi, dünyayıysa daha güvenli bir hale getirmekten başka bir şey yapmayan Birleşik Devletler Başkanı'na dair bariz propaganda ve yalanlarıyla günümü mahvediyorlar.

BBC'nin geçen yıl düzenlenen ABD başkanlık seçimlerinden bir hafta önce yayımladığı program bir süredir tartışılıyor.

6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını öncesinde Donald Trump'ın yaptığı konuşmanın montajı eleştiriliyor. 

Trump'ın destekçileriyle ABD Kongresi'ne yürüme sözü verip mücadele çağrısı yaptığı kısımlar videoda yer alırken barışçıl davranmalarını söylediği kısım atlandı. 

Telegraph, BBC'nin bu kurgudan dolayı özür dilemeyi planladığını bildiriyor. BBC Yönetim Kurulu Başkanı Samir Shah'ın Birleşik Krallık Parlamentosu'nun Kültür, Medya ve Spor Komitesi'ne pazartesi günü özürlerini sunacağı aktarılıyor. 

BBC'nin yayın ilkelerinden sorumlu komitesine dışarıdan danışmanlık verirken bu yaz görevden ayrılan Michael Prescott'ın hazırladığı raporda şu ifadeleri kullandığı bildiriliyor.

Görüntüyü Panorama'nın yayımladığı gibi kurgulamak tamamen yanıltıcıydı. Kendisine isyana teşvik suçlamasının federal düzeyde yöneltilmemesinin sebeplerinden biri de, ABD Kongresi'nde kavga etmeleri için destekçilerini doğrudan cesaretlendirmemesiydi.

Birleşik Krallık merkezli gazete, ülkedeki kamu yayıncısının Prescott'ın 19 sayfalık raporunda iki konuda daha eleştirilerle karşı karşıya olduğunu vurguluyor: BBC Arapça'nın Gazze savaşındaki yayın çizgisi Yahudi düşmanı ve Hamas yanlısı bulunuyor ve BBC genelinde LGBT propagandası yapıldığı iddia ediliyor.

Görüş hakkı çerçevesinde kendilerine ulaşan Guardian'a açıklama yapan BBC, "Sızdırılan belgelerle ilgili yorum yapmasak da BBC geri bildirimleri ciddiye alır ve dikkatli bir şekilde değerlendirir" dedi.

Independent Türkçe, Guardian, Telegraph


Gazze ateşkesi ‘ikinci aşamaya geçme’ engeliyle karşı karşıya

Gazze şehrinde yıkılan binalar, 5 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yıkılan binalar, 5 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Gazze ateşkesi ‘ikinci aşamaya geçme’ engeliyle karşı karşıya

Gazze şehrinde yıkılan binalar, 5 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yıkılan binalar, 5 Kasım 2025 (Reuters)

Arabulucular, Hamas'ın elinde tuttuğu İsrailli rehine cesetlerinin iadesi konusunda ilk aşamada yaşanan karmaşıklıklar nedeniyle, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesi çağrısını giderek daha fazla dile getiriyor. Birinci aşama halen bir sonraki aşamanın ayrıntıları üzerinde uzlaşmaya varılamaması gibi karmaşık sorunlarla karşı karşıya. Tüm bunlar, İsrail’in geçtiğimiz ocak ayında yaptığı anlaşmayı bozması örneğinin tekrarlanabileceği endişelerini beraberinde getiriyor.

Ocak ayındaki ateşkes anlaşması üç aşamadan oluşuyordu. İlk aşama anlaşmanın imzalandığı tarihte başlamış ve 1 Mart'ta sona ermişti, ancak Hamas ve İsrail ikinci aşamaya nasıl geçileceği konusunda anlaşmaya varamamıştı.

O dönemde Hamas, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi ve hareketin elinde tuttuğu tüm canlı rehinelerin serbest bırakılmasını öngören ikinci aşamaya geçmek istiyordu. Bunun yerine İsrail, savaşı sona erdirme veya güçlerini geri çekme taahhüdünde bulunmadan birinci aşamanın uzatılmasını istedi ve 18 Mart'ta savaşı yeniden başlattı.

Mısır, ‘Gazze Şeridi’ndeki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesi gerekliliği’ yönündeki çağrısını yineledi. Bu açıklama, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’tan cuma akşamı aldığı bir telefon görüşmesi sırasında yapıldı. Söz konusu ateşkes anlaşması, geçtiğimiz 10 Ekim’de yürürlüğe girmişti.

Ekim anlaşmasının birinci aşaması, askeri operasyonların durdurulmasını, İsrail ordusunun kısmi olarak geri çekilmesini, esir takası anlaşmasını ve Gazze’ye insani yardımların girişini kapsıyordu. Şimdiye kadar Gazze’deki Filistinli gruplar, İsrailli esirlerin 20’sini sağ olarak, 25’inin ise cesedini teslim etti. Ancak Refah Sınır Kapısı hâlâ açılmadı ve İsrail zaman zaman bölgeye hava saldırıları düzenlemeye devam ediyor.

İsrail Ordu Radyosu’na konuşan bir kaynak, Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in, ‘Gazze’deki İsrailli esirlerin tümünün cenazeleri geri alınmadan, Hamas ile yapılan anlaşmanın bir sonraki aşamasına geçilmemesini; ayrıca bölgenin tamamen silahsızlandırılmasına yönelik operasyon tamamlanmadan Gazze’nin yeniden imarına kesinlikle izin verilmemesini tavsiye ettiğini’ belirtti.

İsrail, Gazze Şeridi'nin Filistin yönetimi tarafından yönetilmesini reddediyor ve teknokratik bir komitenin kurulmasını engelliyor, Washington ise uluslararası bir güç kurulmasını istiyor. Gözlemcilere göre, Gazze Şeridi'nin yeniden inşasının kaderi ise belirsizliğini koruyor.

z
İsrail'in yerle bir ettiği evlerin enkazı yakınında oturan Filistinliler (AFP)

Filistinli siyasi analist Ekrem Atallah, “İsrail’le yapılan anlaşmaların aşamalara bölünmesi, İsrail’e bu anlaşmaları bozma imkânı veriyor. Bu durum ocak anlaşmasında olduğu gibi daha önce Oslo Anlaşması’nda da yaşandı. İsrail, askeri gücünü kullanarak ve fiili durumu dayatarak Filistinlilerle adeta oyun oynuyor. Bu nedenle sonraki aşamaya geçmek bir düğüm gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

Oslo Anlaşması, Eylül 1993’te İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında imzalandı. Anlaşma, Filistin özerk yönetimi düzenlemelerine ilişkin ilkeler bildirisinden başlayarak, anlaşmazlıkların çözümü ve bölgesel programlarla ilgili İsrail-Filistin iş birliğiyle sona eren toplam 17 maddeden oluşuyor.

Atallah, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “İsrail'i Ekim anlaşmasının geri kalan aşamalarını uygulamaya zorlamak, arabulucular ve Arap ve İslam ülkeleri aracılığıyla ABD Başkanı Donald Trump'a anlaşmanın geri kalan şartlarını yerine getirme konusunda baskı uygulayarak başarılacaktır. Şu ana kadar, ABD'nin anlaşmayı uygulamaya istekli olduğu söylenebilir” dedi. Mevcut anlaşmanın önündeki engellerden de bahseden Atallah sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunların başında İsrail'in niyetleri, uluslararası gücün ayrıntılarına odaklanılması, görevlerinde değişiklik yapılması ve İsrail'in Gazze Şeridi'nde güvenlik operasyonları yürütmesine izin verilmesi geliyor. Bu durum, anlaşmayı destekleyen ülkeleri öfkelendiriyor.”

Şarku’l Avsat’ın Axios internet sitesinden aktardığına göre, Washington pazartesi akşamı, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyelerine, en az iki yıl süreyle görev yapacak bir uluslararası görev gücü kurulmasını öneren bir karar taslağı sundu.

Washington, bu uluslararası gücün oluşturulmasının, anlaşmanın ikinci aşamasına geçilebilmesi için anahtar rol oynadığına inanıyor. Anlaşmanın bu aşaması, yönetişim, silahlar, uluslararası istikrar güçleri ve yeniden inşa konularını kapsıyor.

sdfrgt
Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde imzalanan ateşkes anlaşmasının imza töreninden (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Birkaç gün önce, Yedioth Ahronoth gazetesi, İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in, Amerikan yönetimiyle Gazze’de İsrail’in hareket özgürlüğünü sağlamasına yönelik bir anlaşma belgesi üzerinde müzakereler yürüttüğünü belirtti. Bu anlaşmanın amacı, İsrail’in hareket alanını belirleyecek bir çerçeve oluşturmak ve uluslararası gücün Hamas’ı silahsızlandırmada başarısız olması durumunda Amerika'nın garanti sağladığı önlemleri belirlemek.

Askeri ve stratejik uzman Tümgeneral Hamdi Behit, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “İsrail ile ateşkes anlaşmalarının ileri aşamalarına geçiş, ‘düğüm’ haline geldi. Bu, İsrail hükümetlerinin anlaşmaları aşamalara ayırmakta ısrar ettiklerinde alıştıkları bir davranış. Mevcut anlaşmayı ilerletme sorumluluğu arabuluculara aittir ve ABD, anlaşmanın garantörü olarak bunu uygulamaya istekli olmalıdır” şeklinde konuştu.

Behit sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Hamas şu anda zor bir durumla karşı karşıya. Çünkü elindeki tüm canlı rehineleri teslim etti ve tüm cesetleri teslim etmeye yakın. Şimdi odak noktası, ikinci aşamaya geçmek ve anlaşmanın şartlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak için kullanılabilecek silahların teslim edilmesi meselesi.”

Birkaç gün önce İstanbul’da, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ürdün, Pakistan ve Endonezya dışişleri bakanlarının katıldığı genişletilmiş bir bakanlar toplantısı düzenlendi. Toplantıda, ateşkesin pekiştirilmesi ve Trump girişimi ile ardından gelen Şarm eş-Şeyh Deklarasyonu’nun uygulanmasının takibi ele alındı. Ayrıca, Riyad'da düzenlenen İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon'un son toplantısının sonuçları da müzakere edildi.


Şara, Beyaz Saray'a gidiyor: Suriye’nin DMUK’a katılması ne anlama geliyor?

Görsel: Axel Rangel García
Görsel: Axel Rangel García
TT

Şara, Beyaz Saray'a gidiyor: Suriye’nin DMUK’a katılması ne anlama geliyor?

Görsel: Axel Rangel García
Görsel: Axel Rangel García

Subhi Franjieh

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, iki aydan kısa bir süre içinde ikinci kez ABD'ye gitti. Bu kez Washington’a giden Şeraa, Suriye'nin bağımsızlığından bu yana bir Suriye devlet başkanının Beyaz Saray'a yaptığı ilk ziyareti gerçekleştirdi. ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ziyaretin gündeminde neler olacağından bahseden bir açıklamada bulundu ve ziyaretin amaçlarından birinin Suriye'nin ABD liderliğindeki DAEŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyon’a (DMUK) katılması olduğunu belirtti. Bu adımın ‘Washington ile ilişkilerde tarihi bir dönüşüm ve dönüm noktası’ olduğunu söyleyen Barrack’a göre Washington, bu adımı gerçekleştirmek için Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ve İçişleri Bakanı Esad eş-Şeybani’nin küresel terörist yaptırım listesinden çıkarılması, Şam ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasındaki anlaşmanın uygulanması ve coğrafi ve lojistik açıdan Washington'ın Suriye'deki askeri varlığı için seçeneklerin incelenmesinin yanı sıra Suriye hükümetinin DMUK’a katılımını desteklemek için askeri eğitim ve yeterlik dosyaları dahil olmak üzere yasal ve siyasi engelleri aşmaya çalıştı.

Washington, Suriye'yi DMUK’a dahil ederek birçok hedefe ulaşmayı amaçlıyor ve Suriye hükümeti de bu katılımdan kazanç sağlayacak. Bu adım, bölgedeki gerilimi azaltmak, DAEŞ sorununu sona erdirmek ve Suriye'nin Doğu kampıyla önceki ittifaklarına geri dönmemesini sağlamak açısından hem siyasi hem de askeri olarak her iki tarafa da fayda sağlıyor. Ayrıca İran'ın bölgedeki müdahale yöntemlerini yenilemesini ve Washington ile müttefiklerinin çıkarlarını tehdit etmesini de engelliyor.

Washington neden Suriye'nin uluslararası koalisyona katılmasını istiyor?

Washington, Suriye cumhurbaşkanının Beyaz Saray ziyaretinden önce belirli hedefleri gerçekleştirmek için önemli siyasi baskı uyguladı. Bu hedeflerin başında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Cumhurbaşkanı Şara ve Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab yaptırım listesinden çıkarılması yönünde oy kullanmasından önce aradaki anlaşmazlıkları azaltmak geliyordu.

Jfjj
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Şam'da ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Brad Cooper ile yaptığı görüşme sırasında, 12 Eylül 2025 (CENTCOM/Suriye Cumhurbaşkanlığı)

İkinci hedef, Washington ve DMUK’un Suriye'de DAEŞ karşıtı askeri operasyonlar için üs olarak kullanması ve Ortadoğu'daki Suriye ve DMUK’a lojistik destek sağlaması beklenen hükümet bölgelerindeki belirli askeri noktaların saha araştırmasını yapmaktı. Washington ayrıca bu askeri varlığı, Şam ile müzakerelerin ilerlemesini engelleyen İsrail'in endişelerini hafifletmede ve bölgedeki herhangi bir askeri varlığın, Washington ve Batı'daki müttefiklerinin çıkarlarını, özellikle de Rusya'nın varlığını etkilemesini önlemede etkili bir faktör olarak görüyor.

DMUK için bir üs kurma kararı halen tartışılıyor olsa da Al-Majalla'ya konuşan bazı Batılı kaynaklar, bu konuda önümüzdeki dönemde hızlı ilerleme kaydedileceğini ve fiili adımların Suriye'nin resmi imzasıyla bağlantılı olacağını öne sürdü.

Bunun yanında Washington'ın Suriye’de askeri bir üssünün bulunması, ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) yeni Suriye hükümetine yönelik olumlu tutumundan endişe duyduğu için, ABD yönetimi içindeki görüş ayrılıklarını azaltmayı amaçlıyor. Bu yüzden operasyonları koordine etmek için Suriye hükümeti kontrolündeki bölgelerde DMUK için bir üssün bulunması, Pentagon ve DMUK’un bazı üyelerinin endişelerini hafifletecek. Al Majalla'nın edindiği bilgilere göre DMUK’tan bir heyet yakın zamanda Dumayr Askeri Havaalanı, es-Sin Askeri Havaalanı ve bazı yakın askeri üsler dahil olmak üzere birkaç askeri bölgeyi ziyaret etti. Bu havaalanlarının bulunduğu coğrafya, DEAŞ’ın çok aktif olduğu Suriye’nin el-Badiye (çöl) bölgesine açıldığı için birkaç açıdan stratejik öneme sahip. Suriye'nin güneyi ile Lübnan sınırına yakın et-Tanf Askeri Üssü’ne bağlanan uluslararası yol üzerinde bulunuyor. Al Majalla kaynakları, özellikle DMUK heyeti bu ayın başlarında ikinci kez ziyaret ettiği es-Sin Askeri Havaalanı'nın Dumayr Askeri Havaalanı'ndan daha fazla ilgi göreceğini tahmin ediyor. Heyetin havaalanı ve çevresindeki coğrafyayı kapsamlı bir şekilde incelemesi, DMUK’un havaalanına yakın gözlem noktaları kurmak istediğini ve bu havaalanının DMUK operasyonlarının ana üssü olacağını gösteriyor olabilir. DMUK için bir üs kurma kararı halen tartışılıyor olsa da Al-Majalla'ya konuşan bazı Batılı kaynaklar, bu konuda önümüzdeki dönemde hızlı ilerleme kaydedileceğini ve fiili adımların Suriye'nin resmi imzasıyla bağlantılı olacağını öne sürdü.

Washington, başından itibaren Suriye'ye destek vermek için bazı koşullar koydu. Bunların başında Suriye'nin DMUK’a katılımı geliyor. Bunun yanı sıra, Suriye ordusundaki yabancı savaşçılar sorununu çözmek, İran'ın Suriye topraklarına daha fazla girmesini engellemek, uyuşturucu ticaretiyle mücadele etmek, İsrail ile müzakere etmek ve Rusya'nın Suriye'deki nüfuzunu sınırlamak gibi bazı konular da bulunuyor.

Kfjf
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’ye bağlı Samandağ’da (Suveydiye) petrol sahalarının yakınlarında devriye gezen ABD askerleri, 13 Şubat 2021 (AFP)

Suriye'nin DMUK’a katılması, Washington ve Batı'ya birçok siyasi ve askeri kazanım sağlıyor. Suriye hükümeti, terörle mücadelede resmi olarak bir ortak olacak ve bunu başarmak için, yabancı savaşçıların dosyalarını kapatmak, orduyu ve terörizm konusunda uzmanlaşmış güçleri yeniden yapılandırmak, DMUK ile bilgi paylaşmak ve DMUK güçlerinin Suriye hükümeti ile koordineli olarak operasyonlar yürütmesine izin vermek için içeride bazı adımlar atması gerekiyor. Suriye’nin DMUK’a katılımı, doğal olarak Suriye ordusu ile DMUK güçleri arasında eğitim ve koordinasyonun yanı sıra, aynı konuda Suriye ve Irak hükümetleri arasında koordinasyon kurulmasını da gerektirecek. Bu durum, Suriye-Irak sınırında konuşlu İran bağlantılı milislerle mücadelede iki hükümet arasında iş birliği kapısını aralayabilir. Bunun yanında bu katılım, Suriye'deki DMUK güçlerinin askeri varlığına meşruiyet kazandıracak ve bu da Washington ve müttefiklerine bölgede meşru siyasi ve askeri ağırlık kazandıracak. Aynı zamanda uzun vadede radikal akımların bölgeye geri dönmesini engelleyecek ve Suriye'yi geleneksel Doğu kampından çıkaracak.

Suriye hükümeti karar aşamasında

Suriye hükümeti, özellikle Savunma ve İçişleri bakanlıkları, son iki ay içinde Suriye'nin uluslararası koalisyona katılımını, bunun en iyi şekilde gerçekleştirilmesinde ortaya çıkabilecek faydaları ve engelleri tartışmak üzere birkaç toplantı düzenledi. Suriye’nin DMUK’a katılımının birçok faydası var. Bunlar arasında hükümetin meşruiyeti, koalisyonla ortaklık ve SDG ile müzakereler üzerinde yaratacağı etki sayılabilir. Zira SDG, DMUK’un Suriye'deki tek ortağı olmaktan güç alıyor. Savunma Bakanlığı'nın elde edeceği faydalar arasında, DEAŞ saflarında yer alan veya daha önce almış kişilerle ilgili DMUK’un elindeki bilgilere erişim yer alıyor. Bakanlık böylece kendi bünyesine katılmak isteyen kişiler üzerinde güvenlik kontrolleri yapma konusunda içsel bir güç kazanacak. Aynı durum İçişleri Bakanlığı için de geçerli. DMUK’un terörle mücadelede ortak olarak Suriye’ye sağlayacakları arasında eğitim ve silahlanma gibi askeri kazanımlar da bulunuyor.

Ancak bazı engeller de yok değil. Her iki bakanlığın en önde gelen isimleri Suriye'nin DMUK’a resmi olarak katılmasını destekliyor olsa da bu adıma karşı çıkan daha az etkili taraflar da var. Bunlar arasında, bu adımın kendileri için fiilen sonun başlangıcı olacağına inanan yabancı savaşçılar da bulunuyor. Belki de bir süre önce Fransız kampında yaşananlar, bu muhalefet akımlarının varlığının bir göstergesidir. Bu yüzden Suriye hükümeti, bu akımların varlığını dikkate almakta ve onları Suriye devletiyle yüzleşemeyecek kadar zayıf bulsa da DEAŞ’ın bu unsurları kendi çıkarları için kullanacağı ve onları kendi saflarına katacağı endişesiyle, onları kontrol altına alacak bir plana ihtiyaç duyulduğunu düşünüyor. SDG dosyası da Suriye hükümeti tarafından incelenen engellerden biri. SDG üyeleri, Washington tarafından terörle mücadele için eğitilmiştir ve Washington, Şam hükümeti ile koordinasyon pahasına, bu unsurların etkisiz hale getirilmesini ve önümüzdeki dönemde rollerinin iptal edilmesini kabul etmeyecek. Bu yüzden, bu güçleri Suriye ordusu ve İçişleri Bakanlığı'nın terörle mücadele güçlerine entegre etmek için bir formül bulunması gerekiyor.

Kdkd
ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Al Majalla’nın edindiği bilgilere göre bir sonraki aşamada Suriye hükümeti, SDF ve koalisyon arasında askeri operasyonlarda bir ilerleme ve ortak koordinasyona tanık olunabilir. Eş zamanlı olarak DEAŞ ile savaşmaktan sorumlu SDG'nin başlıca birliklerinin İçişleri ve Savunma bakanlıklarına entegrasyonu için yürütülen müzakereler devam ediyor. Müzakereler, Cumhurbaşkanı Şara ile SDG lideri Mazlum Abdi arasında 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasına ilişkin iki taraf (SDG ve Şam) arasındaki müzakerelerin sonuçlanmasını bekliyor.

İki bakanlık arasındaki müzakerelerin yanı sıra her iki bakanlık da Cumhurbaşkanı Şara’nın Washington ziyareti ve Suriye'nin DMUK’a resmi olarak katılması için gerekli ön adımları ele almak üzere üst düzey yetkililer arasında iç toplantılar düzenledi. Geçtiğimiz dönemde atılan bu adımlar arasında, Savunma Bakanlığı'nda düzenlenen askeri oryantasyon derslerinde terörle mücadele ve DMUK’la iş birliğinin önemi tartışıldı ve bu adımın DMUK’un Suriye'nin iç işlerine müdahale edeceği anlamına gelmediği, aksine Suriye'nin terörle mücadelede uluslararası toplumun önemli bir ortağı haline geldiği vurgulandı. İçişleri Bakanlığı da terörle mücadele güçlerinin eğitim operasyonlarının yoğunlaştırılmasını onayladı ve son dönemde gerçekleştirilen ortak operasyonlarla uluslararası koalisyonla birlikte hazırlık durumlarını test etti.

Suriye hükümetinin DMUK’a katılımı, SDG’nin iç toplantılarına gölge düşürdü, zira bu adımın doğal olarak uluslararası ivmesinin ve DEAŞ'a karşı savaşta kilit bir ortak olarak kendisine sağlanan desteğin büyük bir kısmını kaybetmeye başlayacağı anlamına geldiğini biliyor.

SDG seçeneklerini değerlendiriyor

Suriye hükümetinin DMUK’a katılımı, SDG’nin iç toplantılarına gölge düşürdü, zira bu adımın doğal olarak uluslararası ivmesinin ve DEAŞ'a karşı savaşta kilit bir ortak olarak kendisine sağlanan desteğin büyük bir kısmını kaybetmeye başlayacağı anlamına geldiğini biliyor. Edinilen bilgilere göre SDG, bu konu ve Şam hükümetine siyasi koruma, lojistik destek, askeri koruma ve hapishaneler açısından kaybedebileceği destek açısından oluşturduğu riskler hakkında birkaç toplantı düzenledi.

SDG, ilk adımın Şam ile müzakere sürecini ilerletmek ve topu Suriye hükümetine atmak olabileceğine karar verdi. Bu yüzden SDG, Suriye ordusu ve terörle mücadele güçlerinde görev almaları için kendi saflarından liderlerin isimlerini önerdi. Ayrıca, SDG birliklerini coğrafi özelliklerini koruyarak Savunma Bakanlığı'na entegre etmek için aşamalı bir plan sundu. Suriye hükümeti bu önerilere henüz yanıt vermedi. Sunduğu formülü, kendisiyle müzakere sürecinde hükümetin belirlediği birçok kuraldan taviz vermek olarak gören SDG, birlikleri için bir dereceye kadar bağımsızlık ve ortak operasyonlarda Washington’ın arabulucu olmasını talep ediyor. Her iki talep de Şam'ın aradığı ordu ve devlet merkezileştirme kavramıyla çelişiyor.

Kfmkx
Cumhurbaşkanı Şara, Şam'da Suriye’nin yerel komitelerinin üyeleri geçici Halk Meclisi’ni seçmek için oy kullandıkları bir sandık merkezini ziyaret ederken, 5 Ekim 2025

ABD, Suriye’de mümkün olan en yüksek istikrarı sağlamak istediğini son haftalarda defalarca SDG'ye bildirdikten sonra, Şam ile bir anlaşma imzalaması için SDG'ye baskı yapıyor. Bu da ABD-İsrail'in Suriye, Lübnan ve Irak sınırındaki İran nüfuzuna karşı herhangi bir eyleminin habercisi niteliğinde. Suriye'de devam eden gerginlik ve istikrarsızlık, Washington'da İran'ın bölgedeki nüfuzunu genişletmesine olanak tanıyacak yeni bir şiddet patlamasının yaşanması endişesini artırıyor. Bundan dolayı ABD yönetimi, Suriye'nin DMUK’a katılmasını, SDG ile Şam arasındaki müzakerelerin hız kazanmasını ve Suriye hükümetine siyasi ve ekonomik destek sağlamasını istiyor.

DMUK ve DEAŞ'a karşı 11 yıllık savaş

ABD, 10 Eylül 2014 tarihinde, Irak ve Suriye'de DEAŞ’a karşı uluslararası bir koalisyon kurulduğunu duyurdu. O dönemde, Washington muhalefetteki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile müzakereler yürüttüğü için Suriye'deki eğitim programı henüz kesinleşmemişti. Ancak ÖSO, programa katılmayı reddederek görevlerini sadece DEAŞ ile mücadeleyle sınırladı ve Beşşar Esed liderliğindeki Suriye rejimine karşı herhangi bir operasyon yapmayacağını açıkladı. Sonunda Washington, Kadın Koruma Birlikleri (YPJ) ve Halk Koruma Birlikleri (YPG) gibi Kürt grupların liderliğinde Suriye Demokratik Güçleri adlı gücü desteklemeye karar verdi.

Hapishaneler konusu, eskiden DAEŞ üyesi olan ve çatışmalar veya sonraki güvenlik operasyonları sırasında tutuklanan binlerce savaşçının varlığı nedeniyle, hem yasal hem de güvenlik açısından hâlâ çetrefilli bir sorun olmaya devam ediyor. Washington, ülkelere hapishanelerdeki vatandaşlarını geri göndermeleri için baskı yapmaya çalışıyor.

O zamandan beri DMUK’un operasyonları, Suriye'deki DEAŞ kalıntılarını ortadan kaldırmaya ve örgütün bölgede yeniden güç ve nüfuz kazanmasını engellemeye yönelik oldu. DMUK ve SDG yabancı, Arap ve Suriyeli DEAŞ liderlerini ve üyeleri için çeşitli hapishaneleri kullandı. Bu hapishanelerin başında Haseke'deki es-Sina Hapishanesi ve Rakka'daki Merkez Hapishanesi geliyor. Çatışmalardan kaçan yabancı uyruklu DEAŞ üyelerinin aileleri ve siviller, önce el-Hol Mülteci Kampı’na, ardından Suriye'deki Roj Mülteci Kampı’na yerleştirildi. Hapishaneler konusu, eskiden DEAŞ üyesi olan ve çatışmalar veya sonraki güvenlik operasyonları sırasında tutuklanan binlerce savaşçının varlığı nedeniyle hem yasal hem de güvenlik açısından hâlâ çetrefilli bir sorun olmaya devam ediyor. Washington, ülkelere hapishanelerdeki vatandaşlarını geri göndermeleri için baskı yapmaya çalışıyor. Ancak bazı ülkeler başka bir seçeneğin de uygulanabilir olduğunu, yani Suriye DMUK’a katılırsa, farklı milletlerden olan DEAŞ üyesi tutuklar, işledikleri suçların Suriye topraklarında işlendiği gerekçesiyle Suriye yasalarına göre Suriye'de yargılanabileceklerini düşünüyor. Suriye hükümeti, yaptığı toplantılardan birinde, örgütün savaşçılarına özel bir hapishane kurulması olasılığını inceledi. Bu hapishane Suriye tarafından yönetilecek ve uluslararası koalisyonla koordineli çalışacaktır. Bu durumda, bu ülkeler için mülteci kampları sorunu çözülmesi gereken bir sorun olmaya devam ediyor. Söz konusu ülkeler, bu sorunu DEAŞ saflarındaki mahkumlar ve eski savaşçılar sorunundan daha az karmaşık olarak görüyor.