Demokrat senatör Hollen: Netanyahu, Biden'a hareket çekiyor ve biz de daha fazla bomba gönderiyoruz

Başkan'ın Kudüs'te ne kadar nüfuzlu olduğu üzerine ABD yönetimine giderek daha fazla soru yöneltiliyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Demokrat senatör Hollen: Netanyahu, Biden'a hareket çekiyor ve biz de daha fazla bomba gönderiyoruz

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Biden yönetimi, Başkan Joe Biden'ın İsrail'deki mevkidaşı Binyamin Netanyahu'yu Gazze Şeridi'nde sivil kayıpları en aza indirecek bir yol izleme konusunda etkileme kabiliyetine ilişkin artan şüphelerle karşı karşıya.

Senatör Chris Van Hollen, pazar günü ABC'nin This Week programında bu kuşkuları dile getirdi. Francis Scott Key Köprüsü'nün çökmesinin ardından gelecek günlerde Başkan'ın ziyaret edeceği Maryland eyaletinin Demokrat Senatörü, İsrail ordusunun Gazze'ye saldırısı ve Refah'ta planladığı bildirilen harekat söz konusu olduğunda İsrail Başbakanı'nın ABD Başkanı'na "hareket çektiğini" açıkladı. Kuzeydeki çatışmalardan kaçan milyonlarca mültecinin sığındığı Refah şu anda sivillerle dolup taşıyor.

ABD'nin İsrail hükümetine koşulsuz silah sağlama politikasına sert tepki gösteren senatörün şubatta İsrail ve Ukrayna'ya askeri yardımı birleştiren ek yardım paketine karşı oy kullanmaması dikkat çekti.

Van Hollen Pazar günü "Netanyahu, ABD Başkanı'na resmen hareket çekmeye devam ediyor ve biz de daha fazla bomba gönderiyoruz" dedi.

İsrail'in 7 Ekim saldırısından sonra kendini savunma "hakkı" ve "görevinin", "Gazze'ye yardımları gereksiz yere kısıtlamaya kadar uzanmadığını" söyledi.

Senatör sözlerini şöyle sürdürdü: 

Elbette bu insani felaketin dehşetini durdurabilirsiniz.

"Netanyahu, ABD Başkanı'na resmen hareket çekmeye devam ediyor ve biz de daha fazla bomba gönderiyoruz"

Demokrat Senatör Van Hollen, Başkan Biden'ın "'mazeret yok' söyleminin altını gerçek eylemlerle doldurması" ve Gazze'ye daha fazla yardım ulaştırması gerekiyor diyor. 

Maryland Senatörü, şubatta Ukrayna ve İsrail için 95 milyar dolarlık ek yardım paketine oy verirken ABD Senatosu'ndaki Demokrat grubun tamamına (Bernie Sanders hariç) katılmıştı. Ancak o dönemde Başkan'a Netanyahu hükümetini "eylemlerinden daha fazla sorumlu" tutması çağrısında bulunmuş ve başbakanın bugüne kadar "Biden'ın taleplerini çoğunlukla görmezden geldiğini" iddia etmişti.

Son eleştirisi, Biden yönetiminin Filistinlilere yönelik şiddetli saldırılar ve yasadışı arazi gasplarıyla suçlanan İsrail'deki radikal sağcı yerleşimcilere uygulanan yaptırımlardan kısmen geri adım atmasının hemen ardından geldi; ABD Hazine Bakanlığı'ndan gelen bir mektup, İsrail bankalarının ABD'yle iş yapmak için yaptırım uygulanan kişilerin hesaplarını dondurmalarının gerekmediğini açıklamıştı.

Yaptırımlar, aralarında Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in de bulunduğu, Netanyahu'nun radikal sağcı koalisyon üyelerini kızdırmıştı. Irkçı bir dil kullanmakla suçlanan ve Filistin halkının varlığını inkar eden Smotrich, ABD'nin aldığı önlemlere karşılık olarak Batı Şeria ve Gazze ekonomilerini hedef alan misilleme eylemlerinde bulunma sözü vermişti.

İsrail'in Gazze'ye yönelik askeri saldırıları şimdiye kadar aralarında binlerce çocuğun da bulunduğu 31 binden fazla kişinin ölümüne yol açtı. Uluslararası yardım grupları bölgede insani felaket yaşandığı ve büyük çaplı bir kıtlığın patlak verebileceği uyarısında bulunuyor.

Independent Türkçe



Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)
TT

Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump yönetiminin seyahat yasağının kapsadığı ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planladığını söyledi.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP) ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP)

Fox News'e verdiği bir röportajda Noem'e, Trump yönetiminin seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 32'ye çıkarıp çıkarmayacağı soruldu.

Noem, "Sayı konusunda net bir şey söylemeyeceğim, ancak 30'dan fazla ülke var ve başkan ülkeleri değerlendirmeye devam ediyor" diye yanıt verdi.

Trump, haziran ayında 12 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklayan ve 7 ülkenin vatandaşlarının girişini kısıtlayan bir bildiriyi imzalayarak, bunun "yabancı teröristlere" ve diğer güvenlik tehditlerine karşı koruma sağlamak için gerekli olduğunu belirtti. Yasak, turistler, öğrenciler ve iş seyahatinde olanlar da dahil olmak üzere hem göçmenler hem de göçmen olmayanlar için geçerli.

Hangi ülkelerin ekleneceğini belirtmeyen Noem, "Eğer orada istikrarlı bir hükümet yoksa ve kendilerini geçindirebilecek, bu kişileri bize teşhis edebilecek ve kimliklerini doğrulamamıza yardımcı olabilecek bir ülkeleri yoksa, neden o ülkeden insanların Amerika Birleşik Devletleri'ne gelmesine izin verelim?" ifadelerini kullandı.

ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre, Dışişleri Bakanlığı'na ait bir iç yazışma, Trump yönetiminin 36 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklamayı düşündüğünü ortaya koydu.

Listenin genişletilmesi, yönetimin geçen hafta Washington, D.C.'de iki Ulusal Muhafızın vurulmasından bu yana aldığı göçmenlik önlemlerinin daha da artırılması anlamına gelecek.

Soruşturmacılar saldırının, 2021 yılında Trump yönetimi yetkililerinin yeterli güvenlik incelemesinden yoksun olduğunu söylediği bir yeniden yerleştirme programı aracılığıyla Amerika Birleşik Devletleri'ne giren bir Afgan vatandaşı tarafından gerçekleştirildiğini belirtiyor.

Saldırıdan birkaç gün sonra Trump, herhangi bir ülke ismi vermeden veya hangilerini kastettiğini belirtmeden, tüm "Üçüncü Dünya" ülkelerinden göçü "kalıcı olarak durduracağına" yemin etti.


Ukrayna ordusu, Rusya'nın güneyindeki büyük bir kimyasal tesisi hedef aldığını duyurdu

Stavropol bölgesinde yangın (Arşiv)
Stavropol bölgesinde yangın (Arşiv)
TT

Ukrayna ordusu, Rusya'nın güneyindeki büyük bir kimyasal tesisi hedef aldığını duyurdu

Stavropol bölgesinde yangın (Arşiv)
Stavropol bölgesinde yangın (Arşiv)

Ukrayna ordusu, dün yaptığı açıklamada, Rusya'nın güneyindeki Stavropol bölgesinde büyük bir kimyasal tesise saldırı düzenleyerek yangına neden olduğunu bildirdi.

Genelkurmay Başkanlığı, Telegram uygulaması üzerinden yaptığı açıklamada, Nevinnomısski Azot tesisinin dün bombalandığını, tesisin patlayıcı madde bileşenleri ürettiğini ve Rusya'daki türünün en büyük tesislerinden biri olduğunu belirtti.

Rus yetkililerden henüz bir açıklama gelmedi ve Reuters, Ukrayna ordusunun iddialarını bağımsız olarak doğrulayamadı.


ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı düşünülen tekneyi hedef alan saldırısında 4 kişi öldü

ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela açıklarında ABD hava saldırısı sonucu yanan bir tekneyi gösteren videodan (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela açıklarında ABD hava saldırısı sonucu yanan bir tekneyi gösteren videodan (Arşiv- Reuters)
TT

ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı düşünülen tekneyi hedef alan saldırısında 4 kişi öldü

ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela açıklarında ABD hava saldırısı sonucu yanan bir tekneyi gösteren videodan (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela açıklarında ABD hava saldırısı sonucu yanan bir tekneyi gösteren videodan (Arşiv- Reuters)

ABD ordusu, dün Doğu Pasifik'te uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı düşünülen bir tekneyi hedef alan hava saldırısında 4 kişinin öldüğünü açıkladı. Saldırıya yönelik eleştiriler artarken, saldırılarda şu ana kadar 87'den fazla kişi hayatını kaybetti.

ABD Güney Komutanlığı, X platformunda yaptığı paylaşımda, "uluslararası sularda terör örgütü tarafından işletilen bir tekneyi hedef aldıklarını" belirterek, "istihbarat, teknenin yasadışı uyuşturucu taşıdığını ve Doğu Pasifik'te bilinen bir uyuşturucu kaçakçılığı rotasından geçtiğini doğruladı" ifadelerini kullandı.

Güney Komutanlığı, gemide bulunan 4 uyuşturucu karteli üyesinin ölümünü doğruladı ve çok motorlu bir teknenin hızla giderken patlama sonucu alev aldığını gösteren bir video yayınladı.

Ağustos ayından bu yana Trump yönetimi, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele bahanesiyle Karayipler'deki ve Venezuela açıklarındaki ABD askeri varlığını artırıyor ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro'yu bir kaçakçılık karteline liderlik etmekle suçluyor.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, salı günü yaptığı açıklamada, ABD'nin uyuşturucu gemilerine yönelik saldırılarının "henüz başlangıç aşamada" olduğunu söyledi.

Bu saldırılar uluslararası eleştirilere maruz kaldı ve BM uzmanları tarafından "yargısız infaz" olarak nitelendirildi. Ancak Pentagon sözcüsü Kingsley Wilson salı günü saldırıların yasal olduğunu vurguladı.

Wilson, düzenlediği basın toplantısında operasyonların "ABD ve uluslararası hukuka göre yasal olduğunu ve tüm eylemlerin silahlı çatışma hukukuna uygun olduğunu" söyledi.

ABD saldırısında hayatını kaybeden Kolombiyalı balıkçı Alejandro Carranza'nın ailesi, çarşamba günü Washington merkezli Amerika İnsan Hakları Komisyonu'na (IACHR) ABD aleyhine şikayette bulunduklarını duyurdu.

Ailesinin verdiği bilgiye göre, Carranza 15 Eylül'de Kolombiya'nın kuzeyindeki Santa Marta şehrinden açık denizlerde balık tutmaya çıkmış ve birkaç gün sonra ölü bulunmuştu.

ABD güçleri, eylül ayından bu yana Karayipler ve Doğu Pasifik'te uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığından şüphelenilen 20'den fazla tekneyi imha etti ve saldırılarda 87'den fazla kişi öldü.