Hangi ülkeler Filistin devletini tanıdı?

Birleşmiş Milletler'in New York'taki genel merkezi (Arşiv - Reuters)
Birleşmiş Milletler'in New York'taki genel merkezi (Arşiv - Reuters)
TT

Hangi ülkeler Filistin devletini tanıdı?

Birleşmiş Milletler'in New York'taki genel merkezi (Arşiv - Reuters)
Birleşmiş Milletler'in New York'taki genel merkezi (Arşiv - Reuters)

AFP'nin haberine göre, dünyanın çoğunluğu Filistin devletini tanırken, Filistin Yönetimi, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne bir kez daha BM'ye tam üyelik talebinin değerlendirilmesi çağrısında bulundu.

Filistin Yönetimi'nin verilerine göre BM üyesi toplam 193 ülkeden 137'si Filistin devletini tanımış durumda. Ancak bu sayıya Avustralya, Japonya, Güney Kore, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa ülkelerinin çoğu dâhil değil.

Bazı İspanyol gazetelerine göre İspanya Başbakanı Pedro Sanchez salı günü Ürdün'ü ziyareti sırasında İspanya'nın Filistin devletini tanıma sürecini yaza kadar hızlandırmaya kararlı olduğunu söyledi.

- 1988: Bağımsızlığın ilanı ve ilk tanınma kararları

15 Kasım 1988'de, İsrail işgaline karşı ilk Filistin ayaklanmasının başlamasından yaklaşık bir yıl sonra, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat Cezayir'de sürgündeki Filistin Ulusal Konseyi kürsüsünden başkenti Kudüs olan ‘Filistin Devleti'nin kurulduğunu’ ilan etti. Dakikalar sonra Cezayir bağımsız Filistin devletini resmen tanıdı.

Bir hafta sonra, aralarında Çin, Hindistan, Türkiye ve çoğu Arap ülkesinin de bulunduğu 40 ülke aynı adımı attı. Afrika kıtasındaki hemen her ülke ve Sovyet bloğu da Filistin’i tanıdı.

Daha sonra 2010 ve 2011 yıllarında Orta ve Latin Amerika ülkelerinin çoğu Filistin devletini tanıdı.

- 2012: Gözlemci statüsü

Filistinliler uluslararası kurumlar düzeyinde diplomatik bir kampanya başlattılar. Kasım 2012'de yapılan tarihi bir oylamayla, BM'de gözlemci devlet statüsü kazandılar. Bu statü, oy hakkı olan tam üyeliği kapsamıyor, BM kurumlarına ve uluslararası anlaşmalara katılma hakkı veriyor.

Bu yeni statü ile Filistinliler 2015 yılında Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) katılarak Filistin topraklarındaki askeri operasyonların soruşturulmasına olanak sağladılar. ABD ve İsrail ise bu kararı kınadı.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Ekim 2011'de Filistinlilere tam üyelik vererek bu yolu açtı. İsrail ve ABD 2018 yılında örgütten çekildi, ancak daha sonra ABD 2023'te geri döndü.

- 2014: İsveç, AB ülkeleri içinde Filistin devletini tanıyan ilk ülke oldu

Büyük bir Filistinli topluluğa sahip olan İsveç, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Bulgaristan, Romanya ve Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne (AB) katılmadan önce yaptığı gibi, 2014 yılında Filistin devletini tanıyan ilk AB ülkesi oldu.

İsrail-Filistin çatışmasının çözümüne yönelik çabaların tamamen durma noktasına geldiği bir dönemde alınan Stockholm kararı, İsrail ile yıllarca süren fırtınalı ilişkilere yol açtı.

İsveç'in izinden gitmeyi düşünen tek Avrupa ülkesi İspanya değil. Pedro Sanchez 22 Mart'ta İrlanda, Malta ve Slovenya'dan mevkidaşlarıyla ortak bir bildiri yayınlayarak, ‘koşullar uygun olduğu takdirde Filistin'i tanımaya hazır olduklarını’ açıkladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise şubat ayında bir adım atarak Filistin devletinin tek taraflı olarak tanınmasının ‘Fransa için tabu olmadığını’ belirtti.



Hapisteki savaş karşıtı Rus gazeteci üçüncü kez intihar girişiminde bulundu

Maria Ponomarenko (Arşiv- Reuters)
Maria Ponomarenko (Arşiv- Reuters)
TT

Hapisteki savaş karşıtı Rus gazeteci üçüncü kez intihar girişiminde bulundu

Maria Ponomarenko (Arşiv- Reuters)
Maria Ponomarenko (Arşiv- Reuters)

Ukrayna savaşını eleştirdiği için sekiz yıl hapis cezasına çarptırılan bir Rus gazetecinin üçüncü kez intihar girişiminde bulunduğu ve tedavi için hastaneye kaldırıldığı, avukatı ve çalıştığı internet sitesi tarafından dün yapılan açıklamada belirtildi.

Maria Ponomarenko (46), iki yıl önce, Ukrayna'nın Mariupol kentinde mültecileri barındıran bir tiyatroya düzenlenen Rus saldırısını sosyal medyada eleştiren paylaşımlar nedeniyle mahkum edildi.

Kiev ve Batı, saldırıda yüzlerce sivilin ölümünden Moskova'yı sorumlu tutarken, Rusya bunu reddediyor.

Avukatı Dmitry Shitov, Telegram'da yaptığı açıklamada, "Maria, 30 Temmuz'dan 9 Ağustos'a kadar üç kez intihar girişiminde bulundu ve önemli miktarda kan kaybetti" ifadelerini kullandı.

Avukat, Rus yasaları Rusça yayınlarda intihar kelimesinin kullanılmasını yasakladığı için bu kelimeyi tam olarak kullanmadı.

Shitov, Ponomarenko'yu Sibirya'nın Barnaul kentindeki hapishane hastanesi koğuşunda ziyaret ettikten sonra, durumunun “tatmin edici” olduğunu söyledi. İntihar girişimlerinin hapishanedeki kötü koşulları protesto amaçlı olduğunu belirten Shitov, Ponomarenko'nun birçok kez tek kişilik hücreye konulduğunu ve gardiyanların ona “zorbalık” yaptığını belirtti.  

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre iki çocuk annesi Ponomarenko, bağımsız haber sitesi “Rus News” için çalışıyordu.

Shitov, hapishanede birçok kez açlık grevi yaptığını ve “işkenceye benzer” hapishane koşulları nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunu ifade etti.

Ponomarenko mart ayında mahkeme önünde yaptığı son savunmada, “Hapishane sisteminde gördüğüm kadar şiddet hiç görmedim” ifadesini kullandı.

Rus News, Ponomarenko'nun gardiyanlara saldırması nedeniyle ilave hapis cezası aldığını bildirdi.

AFP’ye göre Rusya, Ukrayna'yı işgalinin ardından yetkililerin Rus ordusu hakkında yanıltıcı veya zararlı olarak değerlendirdiği bilgileri suç sayan yeni bir yasa çıkardı.