DEAŞ’ın Avrupa'daki stadyumları hedef alma tehdidini yinelemesi neyi gösteriyor?

Uzmanlar örgütün yeni üyeler kazanma girişimlerinden bahsetti

DEAŞ’ın Moskova'daki Crocus City Hall adlı konser binasına düzenlediği terör saldırısı sonucu meydana gelen hasar (EPA)
DEAŞ’ın Moskova'daki Crocus City Hall adlı konser binasına düzenlediği terör saldırısı sonucu meydana gelen hasar (EPA)
TT

DEAŞ’ın Avrupa'daki stadyumları hedef alma tehdidini yinelemesi neyi gösteriyor?

DEAŞ’ın Moskova'daki Crocus City Hall adlı konser binasına düzenlediği terör saldırısı sonucu meydana gelen hasar (EPA)
DEAŞ’ın Moskova'daki Crocus City Hall adlı konser binasına düzenlediği terör saldırısı sonucu meydana gelen hasar (EPA)

DEAŞ terör örgütü Avrupa’daki stadyumları hedef alma tehdidini yineledi. Örgütün bu yeni tehdidi, her ne kadar daha önce tekrarladığı tehditlere benzese de özellikle liderlik ve üye krizi yaşayan örgütün geleceği açısından önemi konusunda soru işaretlerinin belirmesine yol açtı. Bazı uzmanlar DEAŞ’ın ‘örgüte yeni üye çekme girişimlerinden’ bahsetti. Uzmanlara göre örgüt, Avrupa’yı yeniden tehdit ederek ‘varlığını kanıtlamayı ve yalnız kurtlar aracılığıyla terör eylemleri gerçekleştirmeyi’ amaçlıyor.

Gözlemcilere göre DEAŞ ilk kez spor etkinliklerini hedef alma tehdidinde bulunmadı. Rusya'da 2018 yılında düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nı hedef alma tehdidinde bulunan örgüt, bazı futbolcuları tehdit etmiş ve isimlerini yayınlamıştı.

Uyuyan hücrelerin faaliyete geçirilmesi

Mısırlı köktendinci hareketler uzmanı Ahmed Ban, DEAŞ’ın Avrupa'daki stadyumları hedef alma tehdidinin normal olduğunu söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Ban, “DEAŞ, şu an terör eylemleri gerçekleştirmek için uzak bölgelerdeki uzantıları ve uyuyan hücreleri aracılığıyla yapılarını yeniden görevlendirmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı. DEAŞ Sözcüsü Ebu Huzeyfe el-Ensari, kısa bir süre önce video kaydı olarak yaptığı konuşmada örgütün ideolojisinden etkilenenleri Avrupa'da, özellikle de Fransa'da eylemler gerçekleştirmeye çağırmıştı. Mısırlı uzman, geçtiğimiz ay Rusya'da meydana gelen terör saldırısının örgütün daha fazla savaşçı devşirme ve Avrupa'da cihatçı bir platform kurarak yalnız kurtları örgüte çekme iştahını kabarttığı yorumunda bulundu.

frgbgrf
Afrika'nın Sahel bölgesindeki DEAŞ’lılar (Arşiv - AFP)

DEAŞ geçtiğimiz ocak ayında DEAŞ Sözcüsü Ensari'nin “Onları nerede bulursanız öldürün!’ başlıklı 33 dakikalık bir konuşmasını yayınlamıştı. Bu konuşma, yayınlandığı sırada örgütün önümüzdeki dönemde ne tür eylemlerde bulunabileceği konusunda soru işaretleri yaratmıştı. Örgütün varlığını kanıtlamak ve Avrupa içinde eylemler düzenlemek istediğini vurgulayan Ban, “Örgüt varlığını kanıtlamak ve özellikle Orta Asya'da cihatçı fikirlere ikna olmuş gençlerden üye çekmek için Avrupa içinde eylemler düzenlemek istiyor” dedi.

Afrika ve DEAŞ

Geçtiğimiz ay Moskova’da Crocus City Hall adlı konser binasına düzenlenen ve Rusya'da son 20 yılın en ölümcül saldırısı olan terör saldırısında en az 144 kişi hayatını kaybetmiş, saldırının sorumluluğunu DEAŞ üstlenmişti. Örgütün haftalık dergisi Al-Naba'nın son sayısında saldırının dört eylemci tarafından gerçekleştirildiği belirtildi.

DEAŞ’ın Avrupa için yaptığı çağrının Afrika'ya etkisiyle ilgili görüşlerini de dile getiren Ban,  örgütün gerçekleştirdiği her operasyonun diğer uzantılarının üyelerinin moralini yükselttiğini söyledi. Örgütün Afrika'nın Sahel bölgesinde yükselişte olduğunu ve Doğu ve Batı Afrika'da terör örgütü El Kaide ile rekabet ettiğini belirten Mısırlı uzman, “Örgüt birçok savaşı kendi lehine çözmeyi başardı. Tüm bunların örgütün üyelerinin iştahını kabartırken daha fazla yeni üyenin örgüte katılmasına kapı açtı” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından geçtiğimiz ay yayınlanan bir rapora göre binlerce El Kaide ve DEAŞ üyesi Afrika'nın çeşitli bölgelerinde, özellikle de Sahel ve Afrika Boynuzu'nda konuşlanmış ve terör tehdidi Ortadoğu'nun diğer bölgelerinde azalırken Afrika kıtasında zirveye ulaşmış durumda.

Raporda, El-Kaide ve DEAŞ’ın geçtiğimiz yıllarda Mali'nin merkezinde ve Burkina Faso ile Nijer sınırında aralarında yaşanan ve her iki terör örgütünün de çok sayıda üyesinin hayatına mal olan şiddetli çatışmaya son verdiklerine dikkat çekildi.

En büyük zorluk

DEAŞ’ın tehdidinin önümüzdeki dönemde Avrupa kıtası üzerindeki etkisine ilişkin bir raporu da değerlendiren Mısırlı uzman Ban, “Almanya ve Avusturya'da DEAŞ’ın uyuyan hücrelerinin tutuklanmasının ardından Avrupa ülkeleri arasında koordinasyon, istihbarat ve güvenlik paylaşımı söz konusu olsa da Avrupa'daki DEAŞ karşıtı çabaların önündeki en büyük zorluk yalnız kurtlar olmaya devam ediyor” diye konuştu.

fvfr
Başkent Moskova yakınlarındaki bir konser salonuna düzenlenen saldırının ardından Rus güvenlik güçleri Moskova'daki Kızıl Meydan'da konuşlandırıldı (AFP)

İtalyan polisi tarafından pazartesi günü yapılan açıklamada, on yıl önce savaşmak üzere Suriye'ye giden ve halen DEAŞ’ın aktif bir üyesi olan Tacik bir kişinin tutukladığı duyuruldu. Polis, Tacik adamın tutuklanmasının İtalyan makamlarının ‘önleyici’ tedbirlerinin bir parçası olduğunu belirtirken, mevcut uluslararası durumun ‘aşırı hassas olduğuna’ dikkati çekti. Öte yandan Reuters haber ajansının bildirdiğine göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz perşembe günü yaptığı açıklamada ülkesinin köktendincilerin hedefi haline gelmesine izin vermeyeceklerini vurguladı.

fdrevf
Rusya'da geçtiğimiz ay meydana gelen terör saldırısının ardından yanan konser salonu binası (Reuters)

Mısır’daki El-Ezher Üniversitesi'ne bağlı olan Ezher Aşırılıkla Mücadele Gözlemevi, DEAŞ’ın futbol stadyumlarına yönelik tehdidiyle ilgili değerlendirmesinde DEAŞ’ın futbolun büyük popülaritesinin ve taraftarların futbol maçlarında oluşturduğu kalabalığın farkında olduğunu, bu yüzden de terör eylemleri gerçekleştirmek üzere daha fazla genci saflarına katmak için bu tür tehditlere başvurduğunu kaydetti. Avrupa ülkelerini DEAŞ’ın olası terör saldırılarına karşı uyanık olmaya ve gerekli tedbirleri almaya çağıran Ezher Aşırılıkla Mücadele Gözlemevi, aksi takdirde büyük insan topluluklarının örgütün daha fazla sayıda ölüme ve yaralanmaya yol açmak amacıyla araç çarpması gibi geleneksel olmayan yöntemleri kullanması için uygun bir fırsat oluşturduğunun altını çizdi.

Yeni bir hareketlilik

Al-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde terörizm konusunda uzmanlaşmış bir araştırmacı olan Ahmed Kamil el-Buhayri ise DEAŞ Sözcüsü Ensari’nin yaptığı son konuşmanın örgütün terör eylemlerinin önümüzdeki dönemde artacağına dair yeni bir başlangıç gibi göründüğünü söyledi. Buhayri, söz konusu konuşmada örgütün yakın düşman olarak adlandırılan taraflara ilişkin öncelikleri hedef alma kuralını uygulamaya devam edeceğinin vurguladığına da dikkati çekti.



Trump’ın Çin drone’u yasağı ABD’lileri kızdırdı: İşimizi kaybedeceğiz

ABD Temsilciler Meclisi'nin Çin Komünist Partisi özel komitesi de drone yasağı kararına destek verdiğini duyurdu (Reuters)
ABD Temsilciler Meclisi'nin Çin Komünist Partisi özel komitesi de drone yasağı kararına destek verdiğini duyurdu (Reuters)
TT

Trump’ın Çin drone’u yasağı ABD’lileri kızdırdı: İşimizi kaybedeceğiz

ABD Temsilciler Meclisi'nin Çin Komünist Partisi özel komitesi de drone yasağı kararına destek verdiğini duyurdu (Reuters)
ABD Temsilciler Meclisi'nin Çin Komünist Partisi özel komitesi de drone yasağı kararına destek verdiğini duyurdu (Reuters)

ABD'nin Çin malı drone'ları yasaklaması, bu cihazları ticari amaçlı kullanan Amerikalıları kızdırdı.

ABD Federal İletişim Komisyonu’nun (FCC) dün açıkladığı kararla yabancı üretim insansız hava araçlarının (İHA) ülkede satışı yasaklandı.

Ayrıca Çinli drone devi SZ DJI Technology ve Autel Robotics'in tüm iletişim ve video gözetim ekipmanları da yasak kapsamına alındı.

Bu kararla şirketlerin, iştiraklerinin ve ortaklarının ABD'de yeni drone ekipmanı ithal etmesi veya bunları satması yasaklanmış oldu.

Çin yapımı İHA’ların yasaklanması yönündeki çabalar 2017’de başlamıştı. Amerikan ordusu, siber güvenlik endişeleri nedeniyle askerlere DJI’nın drone’larını kullanmama emri vermişti.

Washington yönetimi, DJI drone’larının Çin yönetimi adına veri topladığını öne sürerken Pekin yönetimiyse iddiaları reddediyor.

ABD, DJI’yı “Çin askeri şirketi” diye de nitelemişti. Firma ise bu kategorilendirmenin iptali için açtığı davayı kaybetmişti.

DJI, ABD devletinin yürüteceği bağımsız incelemelere açık olduklarını, internet bağlantısı olmadan kullanılabilen drone’larla toplanan verilerin yerel merkezlerde depolandığını savunmuştu.

Çinli drone devi, kararın ardından yaptığı açıklamada öne sürülen güvenlik endişelerinin asılsız olduğunu iddia etti.

Diğer yandan yasak, sözkonusu İHA’ları ticari amaçlarla kullanan kişilerin tepkisini çekti. Wall Street Journal’ın aktardığına göre DJI üretimi drone’lar, ABD'deki ticari, hobi amaçlı ve yerel yönetimlerin kullandığı İHA’ların yaklaşık yüzde 70 ila 90’ını oluşturuyor.

Birçok drone kullanıcısının DJI parçalarını stoklamaya başladığı belirtiliyor. Ayrıca geçimlerini drone’lardan sağlayan kişilerin kararın iptali için Beyaz Saray ve ABD Kongresi’ne talepte bulunduğu aktarılıyor.

Drone ve uçak eğitimleri veren Pilot Institute'un kurucu ortağı Greg Reverdiau, DJI yasağıyla ilgili 8 bin kişinin katıldığı bir anket düzenlediklerini söylüyor.

Katılımcıların yüzde 43’ü yasağın şirketleri üzerinde "son derece olumsuz" veya "işlerini sona erdirebilecek bir etki" yaratacağını söylüyor. Yaklaşık yüzde 58’iyse DJI drone’ları olmadan sadece iki yıl veya daha kısa süre işlerini sürdürebileceklerini belirtiyor.

Reverdiau, Donald Trump yönetiminin yasağını eleştirerek şunları söylüyor:

İnsanlar DJI drone'larını Çin malı olduğu için satın almıyor. Bunları piyasada erişilebilir, yüksek kapasiteli ve uygun fiyatlı oldukları için tercih ediyorlar.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Newsweek


Japonya, vatandaşlık alma kurallarını zorlaştırıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Japonya, vatandaşlık alma kurallarını zorlaştırıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Yabancılara yönelik daha sıkı denetim için kapsamlı bir siyasi hamlenin parçası olarak Japonya, vatandaşlık almak için gereken ikamet süresini 10 yıla çıkarıyor ve dil şartı ekliyor.

Gelecek yılın hemen başlarında yürürlüğe girebilecek olan göçmenlik kurallarındaki bu revizyon, iktidar koalisyonundaki Nippon Ishin partisinin mevcut standartları çok gevşek bulması ve Başbakan Sanae Takaiçi'nin resmi bir inceleme emri vermesi üzerine geliyor.

Japonya'nın Mainichi gazetesi'nin haberine göre, Takaiçi'nin Liberal Demokrat Parti'sinin 4 Aralık'taki toplantısında özetlenen öneride görüldüğü üzere, vatandaşlığın onaylanması sadece ikamet süresine değil, aynı zamanda "iyi hal" ve başvuranın kişisel veya eş geliri ya da becerileri yoluyla istikrarlı bir geçim sağlama kabiliyetine de bağlı olacak. Ayrıca yetkililere nihai kararı vermede geniş bir takdir yetkisi bırakılacak.

Nippon Ishin, 17 Eylül'de Adalet Bakanlığı'na, yabancı uyruklu sakinlerin sayısını sınırlayacak ve yurttaşlığa kabul edilmiş kişilerin vatandaşlıklarının iptal edilebileceği koşulları belirleyecek daha sert önlemler alınması yönünde bir öneri sunmuştu.

Radikal sağcı Sanseito partisiyse daha da ileri giderek, hükümeti yabancıları etnik Japon nüfusunun önüne koymakla suçlarken, kendi iktidarında Japon vatandaşlığına kabul edilmiş kişilerin (kikajin) yasama meclisi adaylığına engel olacağını açıklamıştı.

Hükümet, önerilen kurallara istisnalar getirmeyi planlıyor; bu sayede, Japonya'da birkaç yıldır müsabakalara çıkan sporcular gibi bazı başvuru sahipleri, 10 yıllık ikamet şartını karşılamasalar bile vatandaşlık alabilecek.

Adalet Bakanlığı verilerine göre Japon hükümeti 2024'te 12 bin 248 vatandaşlık başvurusu aldı ve bunların 8 bin 863'ü yıl içinde onaylandı.

Yerel medyaya göre hükümet ayrıca kalıcı ikamet başvurusunda bulunanlar için Japonca dil yeterliliğini ve yurttaşlık eğitimini zorunlu hale getirmeyi de düşünüyor.

Görsel kaldırıldı.
Sanae Takaiçi'nin koalisyon ortağı, Japonya'daki yabancı sakin sayısına sınırlama getirmek istiyor (Reuters)

Önerilen kuralların ülkede yoğun bir çevrimiçi tartışmaya yol açtığı bildiriliyor.

Destekçiler bunları uzun süreli ikamet edenler için makul bulurken, eleştirmenler Takaiçi'nin muhafazakar hükümetinin, Japonya'nın ciddi işgücü sıkıntısıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde göçmenliğe yeni engeller yarattığını savunuyor.

The Asahi Shimbun, hükümet kaynaklarına atıfta bulunarak, planın yabancı sakinleri "temel toplumsal bilgi, özellikle dil becerileri"yle donatmayı amaçladığını bildirdi.

Gazeteye göre önerilen ve şimdilik "sosyal içerme programı" diye adlandırılan plan, yabancılarla yerel topluluklar arasındaki yanlış anlamaları ve sürtüşmeleri azaltıp "artan yabancı düşmanlığını dizginlemeyi" amaçlıyor.

Girişim, yerel okullara kaydolmadan önce Japonca yeterliliği sınırlı olan çocuklar için destek önlemlerini içerecek.

2015'te Japonya'da yaklaşık 2,23 milyon yabancı sakin vardı. Haziran 2025 itibarıyla bu sayı yaklaşık 3,95 milyona ulaştı, yani yabancılar nüfusun yaklaşık yüzde 3'ünü oluşturuyor. Bu yabancıların yaklaşık 930 bini ülkede kalıcı ikamet sahibi oldu.

Independent Türkçe 


Ukrayna savaşı, Finlandiya'nın rengeyiklerini nasıl etkiledi?

Finlandiya'nın en kuzeyindeki Laponya bölgesi, turistlere "Noel Baba'nın resmi evi" diye pazarlanıyor (AFP)
Finlandiya'nın en kuzeyindeki Laponya bölgesi, turistlere "Noel Baba'nın resmi evi" diye pazarlanıyor (AFP)
TT

Ukrayna savaşı, Finlandiya'nın rengeyiklerini nasıl etkiledi?

Finlandiya'nın en kuzeyindeki Laponya bölgesi, turistlere "Noel Baba'nın resmi evi" diye pazarlanıyor (AFP)
Finlandiya'nın en kuzeyindeki Laponya bölgesi, turistlere "Noel Baba'nın resmi evi" diye pazarlanıyor (AFP)

Ukrayna savaşı, Avrupa'daki pek çok ülkeyi olası bir çatışma ihtimali nedeniyle tedirgin ederken kıtanın kuzeyinde bambaşka bir sorun yaşanıyor.

Finlandiya'daki rengeyiklerinin ölüm oranındaki artışta Rusya'nın açtığı savaşın etkili olduğu öne sürülüyor.

Ülkenin kuzeyindeki Kuusamo'da 400 yılı aşkın süredir bu boynuzlu hayvanları yetiştiren bir aileye mensup olan Juha Kujala, son zamanlarda neredeyse her gün bir rengeyiği ölüsü gördüğünü söylüyor. 

Rusya sınırlarına 40 kilometre mesafedeki çiftliğinde turistleri ağırlayan Kujala, bu durumdan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i sorumlu tutuyor:

Ukrayna savaşından sonra durum daha kötüleşti. Kurtlar Rus tarafından geliyor. Ukrayna'da insan avladıkları için orada kurt avlayacak kimse kalmadı. Gerçekten çok çok üzücü. Kurtlar durmaksızın öldürüyor. Sayıları o kadar fazla ki buradaki tüm sistemi tehdit ediyorlar. Bir şeyler yapmazsak birkaç yıla burada rengeyiği kalmaz. Bu çok üzücü çünkü rengeyiği yetiştiriciliği, Finlandiya tarihinin en eski geçim kaynaklarından biri.

Rusya'dan gelen kurtların rengeyiklerini öldürdüğünü öne süren tek kişi Kujala değil.

Bölgede şu teori yaygın şekilde dile getiriliyor: Finlandiya yakınlarındaki Rus topraklarında yaşayan avcılar Ukrayna savaşına katıldığı için kurtlarla birlikte ayılar, vaşaklar ve kutup porsuklarının da sayısı dizginlenmiyor ve bu hayvanlar Finlandiya'daki rengeyiklerini öldürüyor.

Rus medyasındaysa odunculuk endüstrisinin doğal dengeyi bozduğuna yönelik haberler var. 

Resmi rakamlara göre bir yıl içinde Finlandiya'daki kurt sayısı 295'ten 430'a çıktı. 

Bu yıl kurtlar tarafından öldürülen rengeyiği sayısında geçen seneye göre yüzde 70'lik bir artış yaşandığı ve 1950 civarında hayvanın yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. 

Ukrayna savaşının Moskova'ya yönelik tepkileri artırdığı ülkede ortaya çıkan "Rus kurtları" fikrini inceleyen bilim insanlarından Katja Holmala, "Bence bu gerçekçi bir teori olabilir" diyor.

Holmala, devlete bağlı Doğal Kaynaklar Enstitüsü'nde çalışan araştırma ekibinin, daha önce Finlandiya'daki kurtlarda görülmeyen DNA izlerini bulduğunu açıklıyor. 

Savaş öncesinde Rus devletinin avcılara kurt başına ödül verdiğini ancak son yıllarda komşu ülkede öldürülen kurt sayısının çok azaldığını sözlerine ekliyor. 

İstihbarat uzmanı John Helin de Finlandiya yakınlarındaki Rus topraklarındaki işsizliğin, o bölgelerdeki erkekleri orduya yazılmaya yönelttiğini söylüyor. 

Rengeyiklerini korumak isteyen Finlandiya devleti, nesli kritik tehlike altında görülen kurtların avlanmasına daha geniş çapta izin vermeye hazırlanıyor.

Doğal çevreyi koruma yanlılarıysa konuya dair endişelerini dile getiriyor. 

Kujala onlara tepkili:

Bu kişiler gelip burada bizim hayatımızı yaşasın da rengeyiklerini kaybettiğimizde çektiğimiz acıyı görsün.
 

Independent Türkçe, CNN, AFP