ABD Ulusal Kalkınma Ajansı Gazze'de kıtlığın başladığını kabul ederken, Beyaz Saray "eli kulağında" dedi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD Ulusal Kalkınma Ajansı Gazze'de kıtlığın başladığını kabul ederken, Beyaz Saray "eli kulağında" dedi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Ulusal Kalkınma Ajansı Başkanı (USAID) Samantha Power, Gazze'de kıtlığın başladığını kabul ederken, Beyaz Saray yetkilileri saldırı altındaki Gazze'de kıtlığın "eli kulağında" açıklamasında bulundu.

Power, Kongre'de konuya ilişkin ifade verdi.

Birleşmiş Milletler'e bağlı kuruluşların hazırladığı Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırmasının (IPC) son raporunda Gazze'de kıtlığın yaklaştığına ilişkin tespit hakkında konuşan Power, IPC'nin kullandığı metodolojinin güvenilir olduğunu dile getirdi.

Texas'ın Demokrat Temsilciler Meclisi Üyesi Joaquin'in "O zaman Gazze'de kıtlık başladı mı?" sorusuna "evet" cevabını veren Power, 7 Ekim öncesinde Gazze'de çocuklar arasında açlığın bulunmadığını dile getirdi.

Power, halihazırda çocuklar arasında açlık oranının yüzde 33'e yükseldiğini belirterek, erişim engelleri nedeniyle gerçek rakamları tespit etmenin mümkün olmadığını dile getirdi.

- Beyaz Saray "eli kulağında" dedi
Diğer taraftan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi yetkilisi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, IPC raporuna göre Gazze'de kıtlığın mart ile mayıs ortası arasında gerçekleşeceğinin öngörüldüğünü anımsattı.

Yetkili, henüz yeni bir değerlendirme yapılmadığını, durumun kötü olmaya devam ettiğini belirtti.

Gazze'ye gıda yardımını artırmak için "durmaksızın" çalıştıklarını savunan yetkili, aynı zamanda ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya da Gazze'ye yardımları artırması için çağrı yaptığını anımsattı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre ise gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze'de kıtlığın "eli kulağında" olduğunu söyledi.

Raporlardaki tespitlerden ötürü derin endişe duyduklarını aktaran Jean-Pierre, "Durumun ciddiyetinin farkındayız." mesajını verdi.

IPC raporunda, Gazze'nin kuzeyindeki nüfusun yüzde 70'inin felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya olduğu bildirilmişti.

Gazze'nin kuzeyinin ve Gazze'ye bağlı vilayetlerin, makul kanıtlar eşliğinde kıtlık anlamına gelen IPC 5'inci aşamada sınıflandırıldığı belirtilmişti. Bunun, Gazze'nin kuzeyinde yaşayan nüfusun yüzde 70'inin (yaklaşık 210 bin kişinin) felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya olduğu anlamına geldiği ifade edilmişti.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP