Güney Afrika'nın yargı başkenti: Bloemfontein

Fotoğraf: Murat Özgür Güvendik/AA
Fotoğraf: Murat Özgür Güvendik/AA
TT

Güney Afrika'nın yargı başkenti: Bloemfontein

Fotoğraf: Murat Özgür Güvendik/AA
Fotoğraf: Murat Özgür Güvendik/AA

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin üç başkentinden biri olan Bloemfontein, ülkenin yargı başkenti olarak öne çıkıyor.

Yerel Afrikaans dilinde "çiçek pınarı" anlamına gelen Bloemfontein, güllerle donatılmış parkları ve bahçelerinden dolayı "Güller Şehri" olarak da biliniyor.

Ülkenin orta kısımlarında yer alan ve yaklaşık 250 bin nüfusa sahip şehrin sakinleri ise çoğunlukla "Bloem" kısaltmasını tercih ediyor.

Bloemfontein'i dünya çapında bilinir kılan özelliği ise Pretorya ve Cape Town ile birlikte Güney Afrika'nın üç başkentinden biri olması.

Güney Afrika'nın en yüksek mahkemesi olan Anayasa Mahkemesinin Johannesburg'da bulunduğu göz önüne alındığında, Bloemfontein'in başkentliği daha çok sembolik özellik taşıyor ve tarihi olaylara dayanıyor.

- Başkent olma hikayesi

İngiliz sömürgeciler tarafından 19. yüzyıl ortalarında bölgede kurulması planlanan koloniye başkentlik etmesi amacıyla inşasına başlanan Bloemfontein, çoğunluğu Hollanda asıllı çiftçiler olan Boerler tarafından 1954'te kurulan ve 1902'ye kadar varlığını sürdüren Özgür Orange Devleti'ne de başkentlik etmişti.

Altın ve elmas yataklarının keşfiyle 19. yüzyıl sonlarında bölgeye geri dönen İngilizlerle Boerler arasında 1899-1902 yıllarında yapılan 2. Boer Savaşı, daha sonra ırkçı apartheid rejimine uzanacak beyaz azınlık yönetiminin yapısını şekillendirmişti.

İngilizler acımasız yöntemlerle savaşarak galip geldikleri bu savaşta, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 26 binden fazla Boer ve 20 binin üstünde siyahi, İngilizlerce tutuldukları toplama kamplarında hayatını kaybetmişti.

Savaşın ardından Boerler ve İngilizler anlaşarak 1910'da beyaz azınlık yönetimindeki Güney Afrika Birliği'ni kurarken İngiliz kolonisinin başkenti Cape Town yasama başkenti, bir diğer Boer devleti Transvaal Cumhuriyeti'nin başkenti Pretorya yürütme başkenti, Özgür Orange Devleti'nin başkenti Bloemfontein de yasama başkenti ilan edilmişti.

Güney Afrika'nın 30 yıllık iktidar partisi Afrika Ulusal Kongresi (ANC) de yeni kurulan beyaz azınlığın baskılarına karşı direnen siyahiler tarafından 1912 yılında Bloemfontein'de kurulmuştu.

- Gezilecek yerler

Bu açıdan, bu şehirde bulunan Anglo-Boer Savaşları Müzesi ve Ulusal Müze, ülkede sömürgecilik tarihine ilişkin son derece zengin koleksiyonlara ev sahipliği yapıyor.

Anglo-Boer Savaşları Müzesi bahçesinde bulunan ve toplama kamplarında ölen binlerce kadının anısına dikilmiş Ulusal Kadın Anıtı da şehirde en çok ziyaret edilen yerler arasında yer alıyor.

Şehir merkezinde yer alan King's Park isimli gül bahçesi, Bloemfontein ile özdeşleşmiş mekanlardan biri. Bu çevredeki tarihi belediye binası, Fourth Raadsal binası ve Hollanda Reform Kilisesi ise mimari açıdan öne çıkan yapılar arasında bulunuyor.

Ülkenin en büyük şehri Johannesburg'a yaklaşık 400 kilometre mesafedeki Bloemfontein, konum olarak ülkenin orta bölgelerinde, Free State eyaletinde yer alıyor.

Johannesburg ile Cape Town arasında N1'den yapılan kara yolculukları Bloemfontein üzerinden geçiyor.

Bu açıdan Bloemfontein, Güney Afrika içi kara yolculuklarında uygun bir mola yeri olarak öne çıkıyor.



Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
TT

Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)

Yeni bir araştırmaya göre havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası işle ilgili cinsel saldırıya maruz kalıyor.

Unite sendikasının gerçekleştirdiği son derece önemli araştırmada, havacılık sektöründeki 30 bin kadına iş yerindeyken, işe giderken, mesai saatleri içinde veya dışında bir iş arkadaşının ya da başkasının cinsel tacizine maruz kalıp kalmadıkları soruldu.

Sonuçlar, kadın kabin ekibi, ön büro personeli ve bagaj görevlilerinin yüzde 34'ünün işyerinde cinsel saldırıya uğradığını ortaya koydu.

Buna ek olarak, ankete katılan kadınların yüzde 11'i işyerinde cinsel zorlama kurbanı olduklarını söyledi. Bu, bir kişinin cinsel faaliyette bulunması için açık rızası olmayan birine baskı yapması, onu kandırması, tehdit veya manipüle etmesi anlamına geliyor.

Unite'ın Cinsel Tacize Sıfır Tolerans kampanyası kapsamında yapılan anket, çalışanların yüzde 67'sinin istenmeyen flört, el kol hareketi ya da cinsel ifadelere maruz kaldığını, yüzde 65'ine cinsel açıdan saldırgan şakalar yapıldığını, yüzde 55'ine uygunsuz şekilde dokunulduğunu ve 10 kişiden 4'ünden (yüzde 40) fazlasıyla bir yönetici, iş arkadaşı ya da yolcu gibi üçüncü bir kişi tarafından pornografik görüntüler paylaşıldığını ya da gösterildiğini ortaya koydu.

İşyerinde cinsel tacize uğradığını bildirenlerin çoğu bunun tek seferlik olmadığını, neredeyse yarısı (yüzde 47) iki kereden fazla, üçte biriyse (yüzde 34) bir kereden fazla yaşadığını söyledi.

Katılımcıların çoğu yaşadıkları veya tanık oldukları tacizi kendilerine inanılmayacağı veya işlerini riske atacakları endişesiyle bildirmediklerini, bazılarıysa bildirdiklerinde ciddiye alınmadıklarını düşündüklerini belirtti.

Dörtte üçünden fazlası (yüzde 76) konunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını söyledi.

Bir kadın "Yolcuların cinsel tacizine uğradım ve yönetim bu konuda hiçbir şey yapmıyor" dedi.

Yolcuların gelip gittiğini ve onları tekrar görme ihtimalinizin çok düşük olduğunu söylüyorlar.

Bir diğeriyse şunları söyledi:

Yönetim, cinsel saldırı geçmişi olduğu bilinen bir mürettebat üyesinin bana uygunsuz bir şekilde dokunduğu deneyimime gülüp geçti. Onu korudular, beni değil.

Unite Genel Sekreteri Sharon Graham şöyle dedi:

Personel güvenliği sivil hava taşımacılığı sektöründeki işverenler için en yüksek öncelikler arasında yer almalı ancak anketimizin sonuçları çok üzücü ve kadın çalışanların patronlar tarafından hayal kırıklığına uğratıldığını gösteriyor. Hiç kimse işyerinde cinsel tacize maruz kalmamalı. Unite olarak sıfır tolerans yaklaşımını benimsemeye kararlıyız ve göz yuman her işvereni uyaracağız. İşyerinde tacizi kesin olarak ortadan kaldırmak için her adımda mücadele edeceğiz. Her çalışan güvenli bir çalışma ortamını hak eder ve tacizi bildirebilmeli.

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal