Netanyahu: Yahudiler gerekirse tek başlarına ayakta kalırlar

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

Netanyahu: Yahudiler gerekirse tek başlarına ayakta kalırlar

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki savaş nedeniyle İsrail’e yönelik uluslararası eleştirilerin arttığı bir ortamda, Yahudilerin mecbur kalmaları halinde ‘tek başlarına ayakta kalacaklarını’ söyledi.

Holokost'tan kurtulanlarla bir araya gelen Netanyahu, “Eğer yalnız kalmamız gerekiyorsa, tek başımıza kalacağız. Yahudi olmayanlar silah altına alınabiliyorsa bu iyi bir şey ama biz kendimizi korumazsak kimse bizi korumaz” ifadelerini kullandı.

Netanyahu'nun sözleri, İsrail'in kuşatma altındaki Gazze Şeridi’nde ciddi bir insani krize ve yaygın bir yıkıma neden olan yedi aylık savaşı nedeniyle uluslararası toplum tarafından giderek daha fazla eleştirildiği bir dönemde geldi.

Başbakan, yüz binlerce sivilin şehirde mahsur kalması nedeniyle bu planlardan vazgeçilmesi yönündeki uluslararası çağrılara rağmen, en güneydeki Refah şehrine kara harekâtı başlatma konusundaki ısrarını yineledi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bu hafta İsrail'e yaptığı ziyaret sırasında ülkesinin, sivillerin korunmasına yönelik güvenilir planlar yapılmadığı sürece Refah'a kara operasyonu düzenlenmesini reddettiğini yineledi.

Netanyahu'nun dün yaptığı açıklamalar, haftalardır ABD üniversitelerinde Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesi talebiyle Filistin yanlısı protestoların düzenlendiği bir dönemde geldi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının yol açtığı yıkımın ortasında kalan Filistinliler (EPA)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog dün, ABD üniversitelerini, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını protesto etmek amacıyla protesto gösterileri düzenledikleri için eleştirdi. Herzog, bu akademik kurumları ‘nefret ve antisemitizmle lekelenmiş’ olarak nitelendirdi.

Gazze Şeridi’nde devam eden savaş, 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'in güneyine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasıyla başladı. AFP'nin İsrail resmi rakamlarından elde ettiği verilere göre söz konusu saldırıda bin 170 kişi öldü.

İsrailli yetkililere göre 250'den fazla kişi esir alındı; Bunlardan 129'u halen Gazze'de tutuluyor, 34'ü ise hayatını kaybetti.

Saldırıya yanıt olarak Hamas’ı ‘ortadan kaldırma’ sözü veren İsrail'in başlattığı bombardıman ve ardından gelen kara harekâtı sonucunda, Şarku'l Avsat'ın Gazze’deki Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı verilerden elde ettiği bilgiye göre çoğu sivil, 34 bin 596 kişi hayatını kaybetti.



Trump, "muhafazakarlara ayrımcılık yapan" bankaları cezalandırmaya hazırlanıyor

Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
TT

Trump, "muhafazakarlara ayrımcılık yapan" bankaları cezalandırmaya hazırlanıyor

Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)

Beyaz Saray, ABD'deki muhafazakarlara ayrımcılık yaptığı iddia edilen bankaları cezalandırmak için harekete geçti.

Wall Street Journal'ın (WSJ) haberine göre hazırlanan başkanlık emri taslağı, Eşit Kredi Fırsatı Yasası'nı (Equal Credit Opportunity Act), antitröst kurallarını ve tüketicilere mali koruma sağlayan kanunları ihlal ettiği öne sürülen kurumların soruşturulmasını öngörüyor. 

Amerikan gazetesi siyasi düşünce veya dini inançlara bağlı olarak ayrımcılık yapan bankaların cezalandırılmasının hedeflendiğini bildiriyor. 

Müşterilerinin hesaplarını bu gerekçelerle kapattığı tespit edilen bankalar para cezaları, uzlaşma kararları ve diğer disiplin tedbirleriyle karşı karşıya kalacak. 

WSJ'nin kaynaklarına göre, başkanlık emri bu hafta içinde imzalanabilir. Ancak planların değişmesinin mümkün olduğu da haberde belirtiliyor. 

Bank of America'nın Uganda'da faaliyet gösteren bir Hıristiyan örgütünün hesaplarını kapatması üzerine bu hamlenin yapıldığı tahmin ediliyor.

ABD'nin en büyük ikinci bankasına tepki gösterenler, bu kararın örgütün dini inançları nedeniyle alındığını savunurken Bank of America, ülke dışında faaliyet gösteren küçük işletmelere hizmet vermediğini öne sürmüştü. 

Muhafazakarlar uzun yıllardır siyasi ve dini inançları nedeniyle bankaların kendilerine hizmet vermediğini iddia ediyor. 

Wall Street devlerinin "woke" kapitalizmi benimsemesinin, sağcıların iş yapmasını zorlaştırdığı dile getirilen en önemli iddialardan biri. 

Mart'ta Trump Organisation, Capital One'ın kendileriyle çalışmayı durdurduğunu belirterek ülkenin en büyük 9. bankasına dava açmıştı. 

Dava dilekçesinde "ifade ve girişim özgürlüğüne yönelik net bir saldırı" ifadesi kullanılmıştı. 

Joe Biden döneminde bankaların kendilerini sistemden dışladığını savunan kripto para şirketleri de Beyaz Saray'ın yeni hamlesinden umutlu olanlar arasında. 

Bankalarsa kararlarının yasalar, düzenlemeler ve mali risk değerlendirmelerine dayandığını savunuyor. Kripto para konusunda gerekli yasal çerçeve çizilmeksizin bu konuda faaliyet gösteren şirketlerle çalışmalarının kendileri ciddi risklere sokacağını vurguluyorlar.

Independent Türkçe, WSJ, Telegraph