Arzu edilen etik ile erdemsiz siyaset hakkında

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Arzu edilen etik ile erdemsiz siyaset hakkında

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Husam İytani

Herhangi bir çağdaş olguda etik ile siyasi veriler arasında bir ayırıcı çizgi çizmek, otomatik veya kolay bir süreç değildir. Sonuçları her zaman bunu yapan kişinin lehine değildir. Çünkü bir faktörün ilerleyişine aşırı şekilde bağlılık göstermek ve ona değer olarak öncelik vermek çoğu zaman hem siyaset hem de etiğin birlikte ortadan kalkmasına yol açar.

Etik ve siyaset iç içe geçer, karışır ve birini diğerinden çıkarmak beyhude bir mesele haline gelir.

ABD ve Avrupa üniversitelerindeki öğrenci gösterilerini ele alıp, katılımcıların etik üstünlüğünü, sloganlarını ve taleplerini göz önünde bulundurarak onları siyasi olarak değerlendirmek istersek, hızlı bir analiz ile bunun Joe Biden yönetimi ile İsrail arasındaki derin ittifakı gösterdiğini görürüz. Bu ittifakın amacı, Hamas hareketini yenilgiye uğratmak, Gazze Şeridi'nin yönetici organı konumuna geri dönmesini engellemek ve silahlı varlığına son vermektir. Washington'un İsrail ordusuna uçaklarda kullanacağı füzelerin sevkiyatını askıya almasının ardından ortaya çıkan anlaşmazlığı, Amerikalılar görüş farklılığı bağlamına yerleştirirken, Binyamin Netanyahu ve hükümetindeki aşırı dinci sağ korosu, bunu İsrail'in kendisini savunmasını engelleme girişimi olarak göstermeye çalıştı.

Biden'ın 7 Ekim saldırısını takip eden ilk saatlerden bu yana İsrail'e verdiği mutlak desteğe Arap Amerikalıların dile getirdiği derin itiraza, Amerikan yönetiminin gösterilere tepkisi, öğrencilerin tutuklanması ve binlerce öğrencinin geleceğinin yok edilmesi noktasına varılması ekleniyor. Bu iki faktörün birleşimi, Biden'ın gençlerin ve Arap Amerikalıların oylarını kazanma konusunda zaten zayıf olan şansına ciddi bir darbe indirecek. Biden'ın başkanlık seçimleri kampanyasına Demokrat adayın göç politikasının başarısızlığı ve ileri yaşına, tökezlemelerine ve gaflarına güçlü bir şekilde odaklanılması gibi başka zayıflık faktörleri de ekleniyor. Bu durumda görünen o ki tüm soruşturmalara ve popülist söylemlere rağmen Cumhuriyetçi aday Donald Trump'a Beyaz Saray'a dönme konusunda ciddi bir şans veren kamuoyu yoklamaları, Amerikan toplumundaki derin kutuplaşma durumu göz önüne alındığında büyük bir güvenilirliğe sahip.

Buraya dikkatli bakıldığında öğrencilerin, istemeden ve dilemeden, İsrail'in işgal altındaki Suriye’nin Golan bölgesini ilhak etmesini tanıyan ve Amerikan büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyan Trump'ın, Biden’a karşı önemli bir ilerleme kaydetmesini sağladıkları görülüyor. Hem de Demokrat Parti'nin yıldızlarından biri olduğu dönemde Kongre'de yaptığı ünlü konuşmasında Biden’ın kendisinin de, ABD'nin İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana gerçekleştirdiği en önemli eylemin "İsrail'e yatırım yapmak" olduğu değerlendirmesinde bulunmasına rağmen.

Dikkatli bakıldığında öğrencilerin, istemeden ve dilemeden, İsrail'in işgal altındaki Suriye’nin Golan bölgesini ilhak etmesini tanıyan ve Amerikan büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyan Trump'ın, Biden’a karşı önemli bir ilerleme kaydetmesini sağladıkları görülüyor.

İki pozisyon arasındaki etik çizgi nerede?

Öğrenciler doğal olarak Trump'ın kampanyasına destek vermek istemiyorlar. Aynı zamanda İsrail'in Gazze'deki katliamına yönelik mutlak Amerikan desteğinin devam etmesini de istemiyorlar. Ne var ki etik yükseklik savunucularının nefret ettiği ve küçümsediği "gerçeklik" şu denklemi dayatıyor: Biden'a ister destek verin ister muhalif olun, başkanlık seçimleri sonrasında Beyaz Saray'da kimin ikamet edeceğine bakılmaksızın ABD'nin İsrail'e desteği devam ediyor. Buradan hareketle madem ki Trump ile Biden aynı, o zaman öğrencilerin katliamı reddettiklerini ifade etmek için gösteri yapmalarının daha iyi olacağını söyleyenler olabilir. Buna karşılık bazıları da, sonuç aynı olduğu sürece, yani ABD'nin İsrail'e desteği her türlü devam edecekse, öğrencilerin gösteri yapıp üniversitelerinin meydanlarında çadır kurmalarının veya hiçbir şey yapmamalarının bir önemi olmadığını söyleyecektir. Başka bir deyişle, “etiği” bir eylem kılavuzu olarak benimsemek kolay, ancak seçimler söz konusu olduğunda siyasi etkinliğini hesaplamak zor. Basitleştirme çoğu zaman eleştirel düşünmeyi, verilerin çokluğunu ve örtüşmesini hesaba katmayı reddetmenin bir işaretidir.

Kendisini etik açısından üstün görse bile bir tutumun tam tersine dönüşmesine, düşmanlarına hizmet eder hale gelmesine başka örnekler de mevcuttur. Post-kolonyal ekollerin takipçileri ekranlarda rakiplerini alt edip galip geldiklerine inandıkları hüzünlü müdahalelerde bulunurlar. Ama güç dengesini ve dünya haritasını belirleyen temel gerçekleri görmezden gelen bu müdahaleleri, aslında yaşadıkları kafa karışıklığının, bugün ve geleceğe yönelik giderek daha karmaşık, kompleks ve belirsiz hale gelen geçmişçi bakış açılarının bir başka kanıtıdır. Muhaliflerin, post-kolonyalistlerin, yeni ve eski solun, siyasi İslam'ın takipçilerinin görüşlerinin bu karışımı rahatlatıcı bir şey değil. Etiğin bu grupların karışımını gerektirdiğini söylemek, kimsenin nasıl sözde ideolojik düşmanı ile el ele tutuştuğunu sorgulamadan tek bir konu üzerinde buluştuğu bu farklı fikirlerin ve geçmişlerin doğasının derinlemesine yeniden düşünülmesini gerektiriyor.

Bu sözler, Filistinlilerin öldürülmesinin durdurulması ve topraklarında bağımsız bir devlet kurulması da dahil olmak üzere meşru haklarının iade edilmesi amacıyla üniversitelerde veya sokaklarda gösteri yapılmaması yönünde bir çağrı mı içeriyor? Tabi ki hayır. Aksine seçim yapmanın zorluğunu gösteriyor. Bu seçimde bir yanda, vekilliği veya bir davayı sahiplerinden ayrı olarak temsil etmeyi hesaba katmadan etik bütünlüğü ön planda tutan pozisyon vardır. Diğer yanda ise sözde "dürüstlük", tüm olumsuzlukları, katliamları, Gazze ve diğer yerlerde çocukların ölümü ile gerçekliği olduğu gibi okumanın somut siyasi yansımaları vardır. İşte yukarıda zikredilenler, bu seçimin Filistin kefiyesi takıp zafer işaretleri yapmak kadar basit bir iş olmadığına işaret ediyor.

Etik ve siyaset arasındaki bu okyanus, temel yazılarda ve kamusal tartışmalara yapılan katkılarda her zaman eksiktir. Yakın zafer fikirlerini yaymak için mükemmel bir fırsatı temsil etmektedir.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.



Musk-Trump kavgası büyürken Tesla hisseleri düşüyor

Elon Musk, arka planda bir Tesla arabasıyla ABD Başkanı Donald Trump'ın yanında. Musk, Hükümet Verimliliği Bakanlığı'ndaki çalışmaları boyunca Trump'la yakın bir ilişki sürdürdüğü için bir zamanlar "İlk Dost" diye görülüyordu (Reuters)
Elon Musk, arka planda bir Tesla arabasıyla ABD Başkanı Donald Trump'ın yanında. Musk, Hükümet Verimliliği Bakanlığı'ndaki çalışmaları boyunca Trump'la yakın bir ilişki sürdürdüğü için bir zamanlar "İlk Dost" diye görülüyordu (Reuters)
TT

Musk-Trump kavgası büyürken Tesla hisseleri düşüyor

Elon Musk, arka planda bir Tesla arabasıyla ABD Başkanı Donald Trump'ın yanında. Musk, Hükümet Verimliliği Bakanlığı'ndaki çalışmaları boyunca Trump'la yakın bir ilişki sürdürdüğü için bir zamanlar "İlk Dost" diye görülüyordu (Reuters)
Elon Musk, arka planda bir Tesla arabasıyla ABD Başkanı Donald Trump'ın yanında. Musk, Hükümet Verimliliği Bakanlığı'ndaki çalışmaları boyunca Trump'la yakın bir ilişki sürdürdüğü için bir zamanlar "İlk Dost" diye görülüyordu (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Elon Musk'ın Tesla gibi şirketlerine yönelik devlet sübvansiyonlarının Musk'ın eskiden başında bulunduğu Hükümet Verimliliği Bakanlığı (DOGE) tarafından incelenmesi önerisinin ardından, Tesla'nın hisse senedi fiyatı salı günü erken saatlerde piyasa öncesi işlemlerde yüzde 5'ten fazla düştü.

Düşüş, Musk'ın Trump'ın kongre harcama paketine saldırması ve yeni bir siyasi parti kurma tehdidinde bulunmasının ardından, başkanla dünyanın en zengin adamı arasındaki kavga yeniden alevlenirken geldi.

Trump'ın Musk'ın şirketlerinin "tarihteki herhangi bir insandan" daha fazla sübvansiyon aldığını söylemesinin ardından Tesla'nin hisse fiyatı kısa süreliğine 300 doların altına indi.

Hisse senedi salı günü erken saatlerde yüzde 5,2'lik düşüşle yaklaşık 301,10 dolara yerleşti. Tesla'nın hisseleri, kamuoyu önündeki kavganın geçen ay başlamasından bu yana yüzde 9,2'den fazla düştü.

Musk ve Trump'ın birbirlerine karşı kamuoyu önünde saldırılara başladığı geçen ay Tesla'nın hisseleri 285 doların altına düşmüştü. Ancak ayın ilerleyen günlerinde Musk ve başkan arasındaki ilişkilerin iyileştiğine dair işaretlerin ortaya çıkmasıyla fiyat toparlanmıştı.

Musk'ın net değeri 406,5 milyar dolar ve bu onu açık ara farkla dünyanın en zengin insanı yapıyor.

Ancak salı günü piyasalar açıldığında net değerinin düşmesi bekleniyor.

Trump'ın yasama gündeminin merkezine defalarca saldıran Musk, tasarıya destek oyu veren Cumhuriyetçilere ön seçimlerde rakiplerini finanse etme tehdidi savurdu.

Sahibi olduğu sosyal medya platformu X'te, "Eğer bu çılgın harcama tasarısı geçerse, ertesi gün Amerika Partisi kurulacak" diye yazdı.

Trump kendi sosyal medya platformu Truth Social'da da Musk'ın SpaceX ve Tesla gibi şirketlerinin federal hükümetten sübvansiyon almadan "dükkanı kapatmak" ve Musk'ın muhtemelen "Güney Afrika'daki evine geri dönmek" zorunda kalacağını öne sürdü.

Başkan, DOGE'nin sübvansiyonların maliyetlerini gözden geçirmesi gerektiğini de sözlerine ekledi ve bunların kaldırılmasıyla "TASARRUF EDİLECEK BÜYÜK PARA" geleceğini iddia etti.

Musk, "Sadece HEPSİNİ KESİN diyorum. Hemen" diye yanıt verdi.

Trump, "Elon Musk, beni başkanlık için bu kadar güçlü bir şekilde desteklemeden çok önce, Elektrikli Araç Zorunluluğu'na şiddetle karşı olduğumu biliyordu" dedi.

Çok saçma, bu her zaman kampanyamın önemli bir parçasıydı. Elektrikli arabalar iyi ama herkes elektrikli araba sahibi olmaya zorlanmamalı.

Salı günü kendisine Güney Afrikalı milyarderi sınırdışı etmeyi düşünüp düşünmediği sorulan Trump, bu fikre kapıyı açık bırakmış gibi göründü.

Beyaz Saray'ın önünde, "Bilmiyorum. Bir bakmamız gerekecek" dedi.

DOGE'yi Elon'un üzerine salmak zorunda kalabiliriz. DOGE'nin ne olduğunu biliyor musunuz? DOGE, dönüp Elon'u yemek zorunda kalabilecek bir canavar.

Independent Türkçe