Reisi'nin ölümü kaza değilse arkasında kimler olabilir?

"İran'ın komplolara yatkın siyasi kültüründe çok az kişi Reisi'nin ölümünün kaza olduğuna inanacaktır"

Helikopterin enkazına 15 saatlik çalışma sonrasında ulaşıldı (AFP)
Helikopterin enkazına 15 saatlik çalışma sonrasında ulaşıldı (AFP)
TT

Reisi'nin ölümü kaza değilse arkasında kimler olabilir?

Helikopterin enkazına 15 saatlik çalışma sonrasında ulaşıldı (AFP)
Helikopterin enkazına 15 saatlik çalışma sonrasında ulaşıldı (AFP)

Dün helikopteri düşen İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi bulmak için harekete geçilirken olayın kaza olmadığını düşünenler "Bunu kim yapmış olabilir?" sorusuna yanıt aramaya başlamıştı. 

Pek çok kişi tarafından ülkenin 85 yaşındaki Yüce Lideri Ali Hamaney'in yerine geçmesi beklenen Reisi'nin ölümü halihazırda soruşturuluyor. 

Olası sebepler arasında yıllardır süren yaptırımlar yüzünden hava araçlarının bakımının yapılamaması ve sis, yağmur ve rüzgarın etkili olduğu kötü hava koşulları var. 

Ancak Tahran sokaklarında atılan havaifişekler Reisi'nin ülke içinde herkes tarafında sevilmediğine bir işaret olabilir. 35 yıldır ülkeyi yöneten Hamaney'in sağlık durumunun kötüleştiğine yönelik haberlerin taht kavgasını kızıştırması da muhtemel. 

Uzmanlar, 63 yaşındaki Reisi'nin ülkenin bir numaralı pozisyonu için Hamaney'in küçük oğlu Mücteba'yla yarıştığını söylüyor. ABD merkezli Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'ndan Kerim Sacapur konuyu şöyle yorumluyor:

Reisi'nin ölümü, İran'da veraset krizine yol açabilir. 85 yaşındaki Yüce Lider'in yerini alabilecek adaylar arasında yalnızca o ve Mücteba Hamaney'in adı geçiyordu. İran'ın komplolara yatkın siyasi kültüründe çok az kişi Reisi'nin ölümünün kaza olduğuna inanacaktır.

İsrail'le süregelen gerginlik de şüphelere yol açıyor. Zira daha 1 Nisan'da Suriye'deki iki generali öldürülen Tahran, bu olaydan iki hafta sonra İsrail'e drone'larla ve füzelerle saldırı düzenlemişti. İsrail'in buna verdiği cılız bir yanıtla gerginliğin şimdilik dindiği düşünülüyordu. Yine de Reisi'nin kazasıyla birlikte gözler İsrail'e döndü. 

hyju
Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tebriz Valisi Malik Rahmeti ve İran lideri Hamaney'in Tebriz Temsilcisi Muhammed Ali Haşim de kazada hayatını kaybedenler arasında yer aldı (AFP) ​​​​​​

Bir başka şüphe çeken aktör de Azerbaycan oldu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Reisi, Aras Nehri üzerinde iki ülke tarafından ortaklaşa inşa edilen Kız Kalesi ve Hudaferin barajlarının açılışını dün gerçekleştirirken sıcak mesajlar veriyordu. 

Ancak sınır bölgesinden üç helikopterlik konvoyla dönen Reisi'nin ölümü, Bakü'nün Tel Aviv'le iyi ilişkilere olması ve İkinci Karabağ Savaşı'nda Tahran'dan gelen sert mesajları hatırlattı. 

Olaydan sonra Aliyev de taziye mesajı yayımlayanlar arasında yer aldı:

Dost ve kardeş İran Cumhuriyeti ve halkının ağır kaybı, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve diğer kişilerin helikopter kazasında trajik bir şekilde hayatını kaybetmesi haberi bizi derinden sarstı. İran halkı, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi şahsında, hayatı boyunca ülkesine özveri ve sadakatle hizmet eden seçkin bir devlet adamını kaybetti. Onun aziz hatırası her zaman kalbimizde yaşayacak.

Bu üzücü günde yüce Allah'tan dost ve kardeş İran halkına sabır ve metanet diliyor, acılarını paylaştığımızı ifade ediyor, size, hayatını kaybedenlerin aile ve yakınlarına, tüm halkınıza kendi adıma ve Azerbaycan halkı adına başsağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin.

İran Anayasayı Koruyucular Konseyi, Ali Hamaney'in onaylamasının ardından cumhurbaşkanlığı görevini Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir'in devralacağını açıkladı.

İran anayasasına göre yeni cumhurbaşkanının en fazla 50 gün içinde seçilmesi amacıyla meclis başkanı, yargı erki başkanı ve birinci cumhurbaşkanı yardımcısından oluşan kurulun gerekli düzenlemeleri yapması gerekiyor. İran’da cumhurbaşkanları, Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin onayladığı adaylar arasından halk tarafından seçiliyor.

Independent Türkçe



Kuzey Kore, şehir merkezlerini modernize etmek için kentsel gelişim yasası çıkardı

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AFP)
TT

Kuzey Kore, şehir merkezlerini modernize etmek için kentsel gelişim yasası çıkardı

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AFP)

Kuzey Kore parlamentosu, halk için daha iyi yaşam koşulları sağlamak amacıyla kentsel çevreleri modernize etmeyi amaçlayan bir kentsel gelişim yasasını bugün kabul etti.

Kore Merkez Haber Ajansı (KCNA), merkez ve bölgesel şehirleri modernize etmeyi amaçlayan "Kentsel Oluşum ve Gelişim Yasası"nın Yüksek Halk Meclisi Daimi Komitesi oturumunda incelenip kabul edildiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın KCNA’dan aktardığı habere göre yasa, "şehirlerin görünümünü ve çevresini çağın gereklerine uygun şekilde değiştirmeyi ve insanlara daha iyi yaşam koşulları sağlamayı" amaçlıyor.

Yasanın yürürlüğe girmesiyle ilgili daha fazla ayrıntı verilmedi, ancak yasanın Kuzey Kore rejiminin kentsel alanlar üzerindeki genel kontrolünü sıkılaştırmayı amaçladığı anlaşılıyor.

Güney Kore'nin Yonhap Haber Ajansı'na göre yasa, kentsel gelişmeler ve gelişigüzel kentsel yayılmayı önleme çabası.

Bu gelişme, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un önümüzdeki yılın başlarında düzenlenecek büyük parti konferansında, bölgesel kalkınmaya yönelik kampanyasını vurgulaması beklenirken gerçekleşti.

Geçtiğimiz yıl başlatılan "10'da 20 Bölgesel Kalkınma" politikası kapsamında Kim, 10 yıl boyunca her yıl 20 şehir ve eyalette modern fabrikalar inşa ederek, bölgesel alanlardaki yaşam koşullarını iyileştirmeyi hedefliyor.


Amerika, Ukrayna ile barış planı konusunda yapılan "yapıcı görüşmelere" övgüde bulundu

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile 18 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'da (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile 18 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'da (AFP)
TT

Amerika, Ukrayna ile barış planı konusunda yapılan "yapıcı görüşmelere" övgüde bulundu

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile 18 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'da (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile 18 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'da (AFP)

Beyaz Saray, bugün İsviçre'de Ukrayna'daki savaşı sona erdirme önerisi üzerine yapılan görüşmelerin "önemli bir ileri adım" teşkil ettiğini ve nihai bir anlaşmanın Ukrayna'nın egemenliğine "tam saygı" göstermesi gerektiğini vurguladı.

Cenevre'deki görüşmelerin ardından Washington tarafından yapılan ortak açıklamada, "Görüşmeler sonucunda iki taraf, barış planı için güncellenmiş ve geliştirilmiş bir çerçeve oluşturdu" denildi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaşı sona erdirmek için bir anlaşmaya varma çabaları kapsamında Ukraynalı ve Avrupalı ​​yetkililerle görüşmek üzere dün Cenevre'ye giden bir ABD heyetine başkanlık etti.

ABD Başkanı Donald Trump, yaklaşık dört yıllık çatışmanın ardından Ukrayna'ya barış planını kabul etmesi için 27 Kasım'a kadar süre verdi.

Ancak Kiev, Rusya'nın topraklarından vaz geçmedi, ordusunu küçültmesi ve NATO'ya katılmama sözü vermesi gibi bir dizi talebi içeren 28 maddelik taslak planda değişiklik yapmaya çalışıyor.

Barış planı için yeni bir çerçevenin açıklanması, gerçek değişikliklerin yolda olduğunun sinyalini verdi.

Ortak açıklamada, "görüşmelerin yapıcı, odaklı ve saygılı geçtiği, adil ve kalıcı bir barışa ulaşma konusundaki ortak kararlılığın bir kez daha teyit edildiği" belirtildi.

"Görüşmeler, pozisyonları birleştirme ve net bir sonraki adımları belirleme yönünde somut ilerleme gösterdi" diyen yetkili, "gelecekteki herhangi bir anlaşmanın Ukrayna'nın egemenliğine tam olarak saygı göstermesi, adil ve kalıcı bir barış sağlaması gerektiğini" vurguladı.

Her iki taraf da "önümüzdeki günlerde" ortak öneriler üzerinde çalışmaya devam etme sözü verdi.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Rubio ve ekibinin, Washington'un "Ukrayna'nın egemenliğinin, güvenliğinin ve gelecekteki refahının devam eden diplomatik sürecin merkezinde kalmasını sağlama" taahhüdünü teyit ettiği belirtildi.


İsrail tarafından öldürülen Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai kimdir?

İsrail'in dün düzenlediği saldırıda öldürülen Hizbullah lideri Ali Tabatabai (Sosyal medya)
İsrail'in dün düzenlediği saldırıda öldürülen Hizbullah lideri Ali Tabatabai (Sosyal medya)
TT

İsrail tarafından öldürülen Hizbullah’ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai kimdir?

İsrail'in dün düzenlediği saldırıda öldürülen Hizbullah lideri Ali Tabatabai (Sosyal medya)
İsrail'in dün düzenlediği saldırıda öldürülen Hizbullah lideri Ali Tabatabai (Sosyal medya)

Hizbullah tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai’yi yitirdiğini duyurdu.

Hizbullah, Tabtabai ile birlikte öldürülen 1979 doğumlu Kasım Hüseyin Bercavi (Melak), 1989 doğumlu Mustafa Esad Baru (Hacı Hasan), 1982 doğumlu Rıfat Ahmed Hüseyin (Ebu Ali) ve 1990 doğumlu İbrahim Ali Hüseyin (Amir) adlı dört üyesi için taziye mesajı yayınladı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Hizbullah, gurur ve onurla, direniş halkına ve Lübnan halkına, Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesindeki Hureyk Mahallesi’ne yapılan hain İsrail saldırısı sırasında Lübnan ve halkını savunurken şehit düşen büyük cihatçı lider, şehit Heysem Ali Tabatabai’nin (Seyyid Ebu Ali) vefatını duyurur.”

Açıklama şöyle devam etti:

“Büyük lider, uzun bir bekleyişin ve cihad, dürüstlük, samimiyet, direniş yolunda kararlılık ve kutsal hayatının son anına kadar İsrail düşmanıyla yorulmak bilmeden mücadeleyle dolu bir yolculuğun ardından şehit kardeşlerinin yanına katıldı. Topraklarını ve halkını savunma mücadelesinde asla yorulmadı veya yılmadı, hayatının başından itibaren direnişe adadı. Bu direnişin güçlü, onurlu ve yetenekli kalması, vatanı koruması ve zaferler kazanması için temellerini atan liderlerden biriydi. Mücahitler, tüm şehit liderlerin kanını taşıdıkları gibi onun saf kanını da taşıyacaklar ve Siyonist düşmanın ve onun destekçisi ABD’nin tüm planlarını bozmak için kararlılık ve cesaretle ilerleyecekler.”

İsrail, Ekim 2023 ile Kasım 2024 arasında süren ve ABD'nin arabuluculuğunda ateşkesin sağlandığı savaş sırasında, İran destekli Hizbullah liderlerinin çoğunu ortadan kaldırmıştı.

Ancak, İsrail ile son savaşının ardından Hizbullah’ın askeri komutanlığına atanan Tabtabai, İsrail tarafından ateşkesin ardından Hizbullah'ın üst düzey bir üyesine düzenlenen bir operasyonda öldürüldü.

Tabtabai’nin Hizbullah saflarındaki yükselişi

Lübnanlı üst düzey bir güvenlik kaynağı, Tabtabai'nin Lübnan'da İranlı bir baba ve Lübnanlı bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldiğini söyledi. Kaynak, Tabtabai'nin Hizbullah'ın kurucu üyesi olmadığını, ancak Suriye ve Yemen'de müttefikleriyle birlikte grubun güçlerinin yanında savaşmış olan grubun ‘ikinci nesil’ üyelerinden biri olduğunu belirtti.

İsrail ordusu, Tabtabai'nin 1980'li yıllarda Hizbullah'a katıldığını ve Hizbullah'ın seçkin birimi Rıdvan Gücü de dahil olmak üzere birçok üst düzey pozisyonda görev yaptığını açıkladı. İsrail, geçtiğimiz yıl Lübnan'ı karadan işgal etmeden önce Rıdvan Gücü'nün liderlerinin çoğunu öldürdü.

İsrail ordusunun açıklamasında, geçtiğimiz yılki savaş sırasında Tabtabai'nin Hizbullah'ın operasyon bölümünü yönettiği ve diğer üst düzey komutanlar ortadan kaldırıldıkça rütbesini yükselttiği belirtildi.

Açıklamada, ateşkes yürürlüğe girer girmez Tabtabai'nin Hizbullah’ın askeri komutanlığına atandığı ve ‘İsrail ile savaşa hazırlıklarını yeniden sağlamak için yoğun bir şekilde çalıştığı’ da eklendi.

Reuters'a konuşan Lübnanlı bir güvenlik kaynağı, Tabtabai'nin diğer üst düzey Hizbullah yetkililerinin öldürülmesinin ardından hızla terfi ettiğini ve geçtiğimiz yıl askeri komutan olarak atandığını doğruladı.

İsrail merkezli Alma Araştırma ve Eğitim Merkezi, Tabtabai'nin Suriye'de ve Lübnan savaşı sırasında İsrail'in diğer saldırılarından da sağ kurtulduğunu belirtti.

ABD’nin Adalet için Ödül Programı, Tabtabai hakkında bilgi verenlere 5 milyon ABD dolarına kadar ödül vaat etmişti. Program, Tabtabai'nin Suriye ve Yemen’deki eylemlerinin, Hizbullah’ın bölgesel istikrarsızlık faaliyetlerini desteklemek için eğitim, ekipman ve asker sağlama çabalarının bir parçası olduğunu belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, 26 Ekim 2016 tarihinde Tabatabai'yi değiştirilmiş 13224 sayılı Yürütme Kararnamesi (EO) uyarınca Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist (SDGT) olarak tanımladı.

Bu tanımlama çerçevesinde Tabtabai'nin ABD yargısı yetkisine tabi tüm mülkleri ve mülkiyet hakları donduruldu. ABD vatandaşlarının Tabtabai ile herhangi bir işlem yapması genel olarak yasaklandı. ABD'nin yabancı terör örgütü olarak tanımladığı Hizbullah'a bilerek destek sağlamak, maddi destek veya maddi kaynaklar sağlamaya teşebbüs etmek veya bunları sağlamak için komplo kurmak da suç teşkil ediyor.