Asya devindeki son büyük cami de "Çinlileştirildi"

"Bu kampanya asla yalnızca camilerin görünümünden ibaret değil"

Google caminin öncesini ve sonrasını ortaya koydu (Google Haritalar) 
Google caminin öncesini ve sonrasını ortaya koydu (Google Haritalar) 
TT

Asya devindeki son büyük cami de "Çinlileştirildi"

Google caminin öncesini ve sonrasını ortaya koydu (Google Haritalar) 
Google caminin öncesini ve sonrasını ortaya koydu (Google Haritalar) 

Çin'de Arap tarzı mimari özelliklerini koruyan son büyük camide de imaj değişikliğine gidildi. Şadian Ulu Camii'nin de minareleri ve kubbelerinin kaldırılmasıyla Müslümanların ibadethanelerindeki "Çinlileştirme" çabalarının tamamlandığı bildiriliyor.

Ülkenin güneybatısındaki Yünnan eyaletindeki küçük kasabayla aynı adı taşıyan cami, geçen yıla kadar 21 bin metrekarelik alanda yeşil kubbeleri ve minareleriyle arzıendam ediyordu. Ancak Pekin yönetiminin "Çinlileştirme" politikaları, ülkenin en büyük camilerinden biri olan Şadian'ı da vurdu. 

Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesinin özel haberine göre fotoğraflar, uydu görüntüleri ve görgü tanıklarının ifadeleri, Arap tarzı caminin Çin'deki pagodalara benzetildiğini ortaya koydu. Nisanda yeniden açılan caminin içindeki güvenlik kameraları dikkat çekiyor.

Yine Yünnan eyaletinde yer alan meşhur Najiaying Camii de kısa zaman önce benzer bir yenileme sürecinden geçmişti. 

Uzmanlar, Çin hükümetinin 2018'de açıkladığı "İslam'ın Çinlileştirmesi" planının Şadian Ulu Camii'nin restorasyonuyla tamamlandığını söylüyor. 

Plan kapsamında "yabancı mimari tarzlara" karşı "Çin'in özellikleriyle dolu İslam mimarisinin" teşvik edileceği bildirilmişti. Guardian, Çin Komünist Partisi'nden sızan bir belgenin yerel yetkililere yapılan "daha çok yıkım, daha az yapım prensibine uyma" uyarısını gözler önüne serdiğini öne sürdü. 

ABD'deki Cornell Üniversitesi'nden Ruslan Yusupov, saha araştırması için iki yıl geçirdiği Şadian'daki durumu yorumlarken Najiaying Camii'ndeki değişikliği de anıyor:

Bu iki sembol niteliğindeki caminin Çinlileştirilmesi, kampanyanın başarısına işaret ediyor. Köylerde Arap stilinde küçük camiler kalsa da yerel toplulukların Çinlileştirme çabalarına karşı çıkması zor.

"Çin'de İslam" konusunda uzman tarihçi Hannah Theaker da "eyalet eyalet" ilerleyen Çinlileştirme kampanyasında Pekin'e en uzak eyaletlerden Yünnan'ın sona bırakıldığını söylüyor:

Ülkedeki topluluklar arasında mimari Çinlileştirmenin 2023'te Yünnan'daki meşhur ve Çinlileştirilmemiş son camilere ulaşacağı gibi bir düşünce vardı. İslam'ın Çinlileştirilmesi kampanyası asla yalnızca camilerin görünümünden ibaret değil.

Müslüman Huilerin New York'ta yaşayan temsilcilerinden bir aktivist olan Ma Ju da bu restorasyonların "net bir dininizi ve etnisitenizi yok etme mesajı" olduğunu savunuyor.

Yaklaşık 50 yıl önce bölgedeki Hui Müslümanlarının ayaklanmasıyla birlikte Şadian Olayı meydana gelmişti. Binden fazla kişinin Çin Halk Kurtuluş Ordusu tarafından öldürüldüğü tahmin ediliyor. 1368-1644'te hüküm süren Ming hanedanı döneminde inşa edilen Şadian Camii, olaylar sırasında büyük zarar görmüştü.

Sonrasında hükümetin desteğiyle yeniden inşa edilen caminin tasarımında Medine'deki Mescid-i Nebevî'den esinlenilmişti. Büyütülen ibadet yeri, 10 bin kişilik kapasiteye sahip. 

Financial Times'ın geçen seneki haberine göre ülkedeki 2 bin 300 caminin dörtte üçünden fazlası 2018'den sonra ya yıkıldı ya da değiştirildi.

2020'de yapılan sayıma göre ülkede 11 milyonu aşkın Hui yaşıyor. 1,4 milyardan fazla kişinin yaşadığı Çin'de Uygurlar da Huilere yakın bir nüfusa sahip. 

Pekin'in Uygurlara yönelik politikaları da uluslararası toplumdan tepki topluyor. "İnsanlığa karşı suç" iddialarını reddeden Çin'se aldığı önlemleri ayrılıkçılık ve aşırılıkçılığa karşı mücadelede olmazsa olmaz görüyor.

Çin yönetimi, Han çoğunluğuna daha iyi uyum sağladığını düşündüğü Huilere daha iyi davranıyor. Ancak Najiaying Camii'nin restorasyonu gibi eylemler Huilerin de geçen sene polislerle çatışmasına neden olmuştu. Diğer yandan Şadian'da benzer bir olay gerçekleşmedi. 

Guardian, eskiden Şadian Camii'nde çalışıp 2021'de Çin'i terk eden kişinin şu sözlerini aktarıyor:

O dönemden beri Şadian halkı yönetimin her şeyi kontrol etme konusunda çok güçlü olduğunu anladı ama halk caminin stilinin değiştirilmesinden rahatsız. Pek çok arkadaşım Şadian'ı terk etti.

Independent Türkçe, The Guardian, Financial Times



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.