Türkiye: Tel Aviv'le yaşanan kavga ve ABD'nin desteğine yönelik eleştiriler

İsrail’in Refah katliamı Türkiye genelinde protesto edildi.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve pazar günü Brüksel'de Ortadoğu konulu bir toplantıya katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (AP)
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve pazar günü Brüksel'de Ortadoğu konulu bir toplantıya katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (AP)
TT

Türkiye: Tel Aviv'le yaşanan kavga ve ABD'nin desteğine yönelik eleştiriler

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve pazar günü Brüksel'de Ortadoğu konulu bir toplantıya katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (AP)
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve pazar günü Brüksel'de Ortadoğu konulu bir toplantıya katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (AP)

Türkiye, ABD'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki katliamlarına verdiği desteğe yönelik eleştirilerini yineleyerek, son olarak Refah'ta yerlerinden edilmiş insanların bulunduğu bir kampta yaşanan katliama dikkat çekti ve başta ABD olmak üzere bazı ülkelerin desteği olmadan İsrail'in bu soykırımı sürdüremeyeceğini vurguladı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kamboçya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Sok Chenda Sophea ile dün (Salı) Ankara'da gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, “İsrail’in yürüttüğü bu soykırımın elbette cezasız kalmayacağı, hem insanlık vicdanında hem deuluslararası hukuk tarafından gerekli muameleyi göreceğine yürekten inanıyoruz. Bu konudaki çalışmalarımıza da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Fidan, “Gazze Şeridi'ndeki sivillerin sığındığı Refah'a yönelik İsrail saldırıları, başta ABD olmak üzere bazı Batılı ülkeler tarafından kayıtsız şartsız desteklenen İsrail'in insanlık dışı uygulamalarının bir devamıdır” ddi. İsrail'in güvenliğini savunmak adına başka bir halkın soykırımının sürdürülmesinin kabul edilemeyeceğini belirten Fidan, “Biz Gazze'de işlenen katliamların durdurulması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Refah'ta bir Mısır askerinin İsrail tarafından öldürülmesinin, durumun ne kadar tehlikeli olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirten Fidan, Mısır hükümeti ve halkına başsağlığı diledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Fidan'ın bugün Suudi Arabistan'daki olağanüstü Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesi temas heyeti üyeleriyle birlikte Gazze'deki gelişmeleri ve İspanya'nın bazı Avrupa ülkeleriyle birlikte Filistin devletini tanımasını görüşmek üzere İspanya'yı ziyaret edeceği bildirildi.

sxdvfb
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez 22 Mayıs'ta ülkesinin Filistin devletini tanıma niyetini açıkladı. (DPA)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan pazartesi akşamı İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede İspanya'nın Filistin devletini tanıması ve Gazze Şeridi'ndeki şiddetin tamamen sona erdirilmesi için bir barış anlaşmasına varılması ihtiyacı ele alındı.

Kamboçya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Sok Chenda Sophea, Fidan'la birlikte düzenlediği basın toplantısında, “Şu anda Gazze'de olanları anlatacak kelime yok. Böylesine bir trajediyi anlatmaya kelime bulamıyorum. Umuyoruz ki, Türkiye'nin katkılarıyla bu trajedi bir son bulacak” ifadelerini kullandı.

Sok, Kamboçya'nın iki devletli çözüm ile Filistin'in 5 Haziran 1967 öncesi sınırlarını savunduğunu vurgulayarak, “Birleşmiş Milletler'de (BM) konuşulanlar bir yana, Filistin BM'in tam üyesi olmalı” dedi.

dsvdfe
Gaziantep'te göstericiler Refah'ın bombalanmasını protesto etti. (sosyal medya)

Türkiye, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ‘diktatör’ olarak nitelendirdiği sözlerini ‘saygısız ve temelsiz’ olarak nitelendirerek şiddetle eleştirdi.

Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Katz'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik ‘saygısız üslubu ve asılsız ithamlarının, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde işlediği suçlara ilişkin gündemi değiştirmeye yönelik beyhude bir çaba’ olduğunu bildirdi.

Açıklamada, “Ekim ayından bu yana 40 bine yakın Filistinliyi öldüren ve en son bir çadır kampına yönelik saldırıda onlarca masum Filistinliyi barbarca katleden Netanyahu hükümetidir. Bu suçlara ortak olan herkes, uluslararası mahkemelerde yargılanacaktır. Türkiye olarak adaleti ve Filistinlilerin haklarını savunmaya devam edeceğiz” denildi.

Katz, Erdoğan'ın pazartesi günü yaptığı ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yerlerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir çadır kampına yönelik İsrail baskınına cevaben ülkesinin ‘insanlıktan nasibini almamış bu barbar katillerden hesap sormak için elinden gelen her şeyi yapacağını’ vurguladığı açıklamaları yorumladı. Katz, X hesabında şunları yazdı: “Soykırımla suçlanması gereken tek kişi Kürt vatandaşlarını öldüren, Kuzey Kıbrıs'ı işgal eden ve insanlığa karşı suç işleyen diktatör Erdoğan'dır.”

sxcvdrb
İstanbul'daki İsrail Konsolosluğu önünde gerçekleşen öfkeli protestolardan (X)

İsrail'in Refah'a yönelik saldırısının ardından Türkiye'nin dört bir yanında İsrail ile ilişkilerin tamamen kesilmesi çağrısında bulunan protesto gösterileri ve yürüyüşler düzenlendi.

İstanbul'daki İsrail Konsolosluğu önünde toplanan binlerce protestocu, İsrail'in Refah'ta gerçekleştirdiği katliamı kınadı. Konsolosluk binasına yürüyen protestocular ‘İsrail'e ölüm’ ve ‘Özgür Filistin’ sloganları attı.

İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde toplanan binlerce kişi, İsrail'in Refah'taki Filistin mülteci kampını bombalamasını protesto etti ve Filistinlilere yönelik acımasız katliamına tepki olarak hükümeti, İsrail ile bağlarını tamamen koparmaya çağırdı.

Gaziantep'te düzenlenen bir başka gösteride ise İsrail'in vahşeti ve dünyanın buna karşı sessizliği kınandı.



Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
TT

Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)

Trump yönetimi, Taliban'ın 2021'de iktidarı ele geçirmesinin ardından yasal yollardan ABD'ye giren Afgan mültecilere bir hafta içinde ülkeyi terk etmeleri talimatını verdi, aksi takdirde gözaltına alınma ve sınır dışı edilme işlemleriyle karşı karşıya kalacaklar.

Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye programları veya diğer yasal yollarla ABD'ye girmelerine izin verilen Afgan vatandaşlarına “şartlı tahliye fesih bildirimleri” göndererek, yedi gün içinde gönüllü olarak ayrılmalarını ya da artık geçerli yasal statüleri olmayanlar tarafından alınan e-postalara göre, tutuklama ve sınır dışı işlemleriyle karşı karşıya kalacaklarını bildirdi.

Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.

Bu hamle, Trump'ın “Amerika tarihindeki en büyük toplu sınır dışı etme” olacağını vaat ettiği daha geniş kapsamlı göçmen karşıtı kampanyasının bir parçasıdır. Bu yılın başlarında göreve geldiğinden beri yönetim, 11 Eylül 2001 terör saldırılarının ardından terörle savaşın bir parçası olarak başlayan 20 yıllık askeri varlığa son vererek, Ağustos 2021'de ABD güçlerinin Kabil'den çekilmesinin ardından iktidarı ele geçiren Taliban'ın zulmünden korktukları için ülkelerinden kaçan Afganlar da dahil olmak üzere Trump'ın vaadini uygulamak için önlemleri artırdı.

Newsweek, ABD'nin çekilmesiyle birlikte Taliban'ın Afganistan'da kontrolü nasıl hızla yeniden ele geçirdiğini ve on binlerce Afgan'ın, özellikle de ABD ordusuyla birlikte çalışanların yanı sıra anavatanlarındaki dini ve etnik zulümden kaçan diğer Afganların kaçmasına neden olduğunu hatırlattı. Kaçanların birçoğu, kendilerini ABD'den sınır dışı edilmekten koruyan özel göçmen vizeleri, sığınma ya da Geçici Koruma Statüsü için başvuruda bulundu. Trump yönetimi şimdi binlerce Afgan vatandaşı için TPS korumalarını sona erdirmek üzere harekete geçiyor ve bu da Afganistan'a sınır dışı edilmelerine yol açabilir” dedi.

Geçtiğimiz haftalarda İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye gibi yasal programlarla gelenler de dahil olmak üzere çeşitli kişilere yedi günlük sınır dışı bildirimleri gönderdi.

Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)

7 günlük süre

Kuzey Karolina'nın Raleigh kentindeki bazı yerel medya kuruluşları, Afgan bireylerin İç Güvenlik Bakanlığı'ndan yedi gün içinde ülkeyi terk etmelerini ya da yasal işlemle karşılaşmalarını isteyen bir e-posta aldıklarını bildirdi. Misyoner olarak çalışan ve sığınma talebinde bulunmasına izin veren vizeye sahip olan bir Afgan göçmen, aldığı e-postada “şartlı tahliyesinin bu bildirimden yedi gün sonra sona ereceğinin” belirtildiğini ve “ABD'yi derhal terk etmezseniz, olası yasal işlemlere tabi tutulacaksınız” uyarısında bulunulduğunu bildirdi. “Afganistan'a geri dönersek güvende olmayacağız. Bu kendimiz için bir intihar görevi imzalamak gibi bir şey” dedi.

Newsweek, ABD'li göçmenlik avukatı Nicole Mescheroni'nin İç Güvenlik Bakanlığı'nın kendisine “ABD'den ayrılma zamanınız geldi” dediğini aktardı. Ancak üst düzey bir DHS yetkilisi, postaların şartlı tahliye davalarına dahil olanlara gönderildiğini ve Mecheroni'nin şartlı tahliye edilmediğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın Kongre belgelerinden elde ettiği verilere göre, Ağustos 2021 ile Ağustos 2024 arasında yaklaşık 150 bin Afgan Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleştirildi.

İç Güvenlik Bakanlığı bugün, belgesiz göçmenlerin 30 gün içinde hükümete kayıt yaptırmaları veya cezalarla karşı karşıya kalmaları anlamına gelen yabancı kayıt şartını uygulamaya başladı.

Amerikan mülteci yerleştirme kuruluşu Global Refugee Resettlement'ın direktörü Krish O'Meara Vignaraja geçen hafta New York Times'a verdiği demeçte “Afgan kadınları ve kızları için bu insani korumanın sona ermesi, fırsatlara, özgürlüğe ve güvenliğe erişimlerinin sona ermesi anlamına geliyor” diyerek “onları sistematik baskı ve cinsiyete dayalı şiddetle karşı karşıya kaldıkları Taliban yönetimine geri dönmeye zorlamak, ulusumuzun itibarı için affedilemez bir leke olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

AfghansEvac CEO'su Sean Vandiver birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “TPS kapsamında burada bulunan her kişi, ABD ile olan ilişkileri nedeniyle ülkelerine dönmeleri halinde risk altında olan kişilerdir” dedi. Sean Vandiver, “TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça bir hareket değildir. Çoğu durumda, bu insanlar savaş sırasında ihtiyaç duyduğumuz anda yanımızda durdular” diyerek, ”Afganlar için TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça değil, aynı zamanda sorumsuzca. Onlara güvenlik sözü vermiştik. Şimdi yanımızda duran bu 10 binden fazla insanın ayaklarının altındaki halıyı çekiyoruz ve onlar dehşete düşmüş durumdalar. Korkuyorlar” ifadelerini kullandı.