ABD'nin kara listeye aldığı Çinli firmalar yasakları nasıl deliyor?

Washington şirketlerin Pekin adına veri topladığını iddia ediyor.

Çinli DJI'nın, Amerikan Anzu Robotics üzerinden sattığı drone'ların montajı Malezya'da yapılıyor (Reuters)
Çinli DJI'nın, Amerikan Anzu Robotics üzerinden sattığı drone'ların montajı Malezya'da yapılıyor (Reuters)
TT

ABD'nin kara listeye aldığı Çinli firmalar yasakları nasıl deliyor?

Çinli DJI'nın, Amerikan Anzu Robotics üzerinden sattığı drone'ların montajı Malezya'da yapılıyor (Reuters)
Çinli DJI'nın, Amerikan Anzu Robotics üzerinden sattığı drone'ların montajı Malezya'da yapılıyor (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), kara listeye alınan Çinli şirketlerin, adlarını değiştirerek ABD piyasasındaki faaliyetlerini sürdürmeye çalıştığını yazdı. 

Haberde, Washington'ın Pekin karşıtı politikalarından etkilenmek istemeyen Çinli firmaların, ürünlerini farklı ürünlerini farklı markalar altında satarak Amerikan piyasasında hayatta kalmaya çalıştığı belirtildi. 

Bunun ayrıca Çinli şirketlerle çalışmak isteyen ABD'li girişimciler için de yeni fırsatlar yarattığına dikkat çekildi.

WSJ, ABD'nin yönelttiği casusluk iddialarının ardından Çinli Hesai firmasının, aralıkta American Lidar adıyla Michigan eyaletinde tesis açma başvurusu yaptığına işaret etti. Kayıt belgelerinde Hesai'nin adının geçmediği belirtildi.

Silah ve otomobil sektöründe kullanılan bir sensör sistemi olan lidar, lazer aracılığıyla nesneler arasındaki mesafenin hızlı şekilde ölçülmesini sağlıyor. 

Joe Biden yönetimi, Hesai'nin ürettiği lidar sensörlerinin veri topladığını öne sürerek ekimde şirketin faaliyetlerinin durdurulması gerektiğini bildirmişti. Bunun ardından Pentagon, ocakta Hesai'yi kara listeye eklemişti. 

Karardan bir ay önce American Lidar adıyla tesis açmak için izin alan firmanın, kara liste hamlesinin ardından şimdilik fabrikayla ilgili çalışmalarını askıya aldığı aktarıldı. Pentagon'un kararı gereğince ABD ordusu, şirketin ürünlerini satın alamıyor. Ancak yasak, otomobil sektöründekiler dahil olmak üzere özel firmalar için geçerli değil.

Hesai ise sensörlerin veri toplamadığını savunarak bu ay Pentagon'a dava açtı. Şirket, Pekin yönetimiyle ya da Çin ordusuyla herhangi bir bağlantısı olmadığını öne sürerek kara listeden çıkarılmayı talep etti. Davayla ilgili hukuki süreç devam ediyor.

Haberde, Çinli drone firması DJI'nın ürünlerinin yasaklanmasına yönelik tartışmalara da dikkat çekildi.

Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Üyesi Elise Stefanik'in bu ay Kongre'ye sunduğu tasarı kapsamında, DJI drone'larının hem askeri hem de sivil alanda kullanımının yasaklanması talep ediliyor.

Tasarıyı savunanlar, Pekin yönetiminin drone'lar üzerinden veri topladığını öne sürüyor. Firmaysa iddiaları yalanlıyor.

ABD'li yatırımcı Randal Warnas, Anzu Robotics şirketi aracılığıyla DJI drone'larını satmak için Çinli firmayla anlaşma yapmıştı. 

WSJ'ye konuşan Warnas, Washington'ın endişelerine yanıt olarak geliştirdikleri sistemde, DJI drone'larında kullanılan tüm verilerin ABD'de depolanmasını sağladıklarını belirtti. 

Diğer yandan Stefanik, DJI'nın Anzu Robotics üzerinden drone satarak bu anlaşma sayesinde olası yaptırımlardan kaçmayı hedeflediğini savundu. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP



İsrail: Hizbullah’ın deniz projesi İmad Emhez’in itiraflarıyla deşifre oldu

Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
TT

İsrail: Hizbullah’ın deniz projesi İmad Emhez’in itiraflarıyla deşifre oldu

Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.

İsrail ordusu, Lübnan Hizbullahı’nın kıyı savunma füze birimi 7900’de kritik konumda yer alan ve yaklaşık bir yıl önce İsrail’e getirilerek sorgulanan İmad Emhez’in, soruşturma sırasında Hizbullah’ın gizli deniz dosyasına dair önemli bilgiler verdiğini açıkladı.

İsrail ordusunun Arapça medya sözcüsü Avichay Adraee’nin X platformunda yaptığı paylaşıma göre, “İsrail Deniz Komandoları Birliği 13’e bağlı askerler, yaklaşık bir yıl önce askeri istihbarat deniz biriminin yönlendirmesiyle, Lübnan’ın kuzeyindeki Batrun kasabasında, sınırın yaklaşık 140 kilometre uzağında gerçekleştiren operasyonla Emhez’i yakalayıp İsrail’e götürdü.”

Açıklamada, Emhez’in İran ve Lübnan’da askeri eğitim aldığı ve Hizbullah’ın kıyı füze biriminde yürüttüğü görev kapsamında geniş bir denizcilik tecrübesi edindiği belirtildi. Ayrıca, Lübnan’daki sivil denizcilik akademisi “Marasti”de eğitim aldığı, bunun da “Hizbullah’ın sivil kurumları terör faaliyetleri için kullanmasına” örnek teşkil ettiği ifade edildi.

Adraee, Emhez’in soruşturma sırasında Hizbullah’ın en gizli projelerinden biri olan deniz dosyasında merkezi bir görev yürüttüğünü kabul ettiğini belirtti. Emhez’in sunduğu bilgilerin, örgütün deniz faaliyetlerini sivil kisve altında örgütleyerek İsrail ve uluslararası hedeflere saldırı planlarını içerdiği aktarıldı.

İsrail ordusu sözcüsü, söz konusu gizli deniz projesinin, öldürüldükleri belirtilen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah tarafından doğrudan yönetildiğini, askeri lider Fuat Şükr ile deniz dosyasının sorumlusu Ali Abdülhasan Nuriddin’in de süreçte yer aldığını iddia etti.

Açıklamada, Emhez’in verdiği bilgiler ve söz konusu lider kadronun etkisiz hâle getirilmesi sayesinde gizli deniz dosyasının ilerlemesinin kritik bir aşamada durdurulduğu bildirildi.

İsrail ordusu, Hizbullah’ın deniz yapılanması ile diğer deniz birimlerinin İran’ın maddi ve ideolojik desteğiyle geliştirildiğini öne sürerek, “Bu devasa kaynaklar Lübnan’ın kalkınması için kullanılmak yerine Hizbullah’ın terör faaliyetlerine aktarılıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu, vatandaşlarına yöneldiğini belirttiği tehditleri ortadan kaldırmak için “tüm cephelerde gerekli adımların atılmaya devam edeceğini” duyurdu.


Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
TT

Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir görüşme ayarlamadığını, ancak Netanyahu'nun kendisiyle görüşmek istediğini söyledi.

Beyaz Saray'daki Oval Ofis'ten konuşan Trump, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasının uygulanması için baskı yaparken, Noel tatili sırasında Florida'da Netanyahu ile "büyük olasılıkla" görüşeceğini ifade etti.

Bugün Mar-a-Lago tatil beldesine giderken gazetecilere konuşan Trump, "Evet, büyük olasılıkla Florida'da beni ziyaret edecek," dedi. "Benimle görüşmek istiyor. Henüz resmiyet kazanmadı ama benimle görüşmek istiyor."

Wittkoff, Miami'de arabulucularla görüşecek

İlgili bir gelişmede, Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Beyaz Saray'dan bir yetkili dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff'un, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin bir sonraki aşamasını görüşmek üzere bugün Florida, Miami'de Katar, Mısır ve Türk yetkililerle bir araya geleceğini söyledi.

Son zamanlarda, iki yıldır süren savaşla harap olmuş Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin arabulucuları ve garantörleri olan Katar ve Mısır, özellikle İsrail güçlerinin çekilmesini ve uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını içeren ABD Başkanı Donald Trump'ın planına dayalı olarak anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmesi çağrısında bulundu.

Plan ayrıca, uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen, Gazze Şeridi'nde geçici bir Filistin teknokrat yönetiminin kurulmasını öngörüyor.

İsrail ve Hamas arasında Gazze'deki ateşkes kırılganlığını koruyor; her iki taraf da birbirini ihlallerle suçlarken, harap olmuş bölgedeki insani durum kötüleşmeye devam ediyor.


Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Brown Üniversitesi ve MIT saldırılarının şüphelisinin ABD'ye girişine olanak sağlayan "yeşil kart" çekiliş programını askıya aldı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, X sosyal medya platformunda yaptığı bir paylaşımda, Trump'ın talimatıyla ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri'ne Çeşitlilik Vizesi programını geçici olarak durdurma emri verdiğini duyurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Çeşitlilik Vizesi programı, her yıl çekiliş sistemiyle ABD'de yeterince temsil edilmeyen ülkelerden, çoğunluğu Afrika'dan olan kişilere 50 bine kadar "yeşil kart" sağlıyor.

Noem, X platformundaki bir paylaşımında, "Bu iğrenç şahsın ülkemize girmesine asla izin verilmemeliydi" ifadelerini kullandı.