Biden: Putin Ukrayna'da durmayacak ve tüm Avrupa tehlikede

Macron, Biden’ı sıcak bir şekilde karşılandı ve koordinasyonu güçlendirme konusundaki kararlılıklarını vurguladı

Emmanuel ve Brigitte Macron, Joe ve Jill Biden'ı Zafer Takı yakınında karşıladı (AP)
Emmanuel ve Brigitte Macron, Joe ve Jill Biden'ı Zafer Takı yakınında karşıladı (AP)
TT

Biden: Putin Ukrayna'da durmayacak ve tüm Avrupa tehlikede

Emmanuel ve Brigitte Macron, Joe ve Jill Biden'ı Zafer Takı yakınında karşıladı (AP)
Emmanuel ve Brigitte Macron, Joe ve Jill Biden'ı Zafer Takı yakınında karşıladı (AP)

ABD Başkanı Joe Biden, Washington'un Rus işgaline karşı Kiev'e verdiği desteği yineleyerek Vladimir Putin'in Ukrayna'da durmayacağı uyarısında bulundu.

Biden Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron ile birlikte Paris'te dün yaptığı açıklamada “Putin Ukrayna'da durmayacak (...) Avrupa bir bütün olarak tehdit altında ve bunun olmasına izin vermeyeceğiz. Amerika Birleşik Devletleri kararlı bir şekilde Ukrayna'nın yanındadır ve tekrar ediyorum, geri adım atmayacağız" ifadelerini kullandı.

Macron ise Biden'a teşekkür ederek, kendisinin " dünyanın bir numaralı gücünün başkanı" olduğunu ancak bunu "Avrupalıları seven ve saygı duyan bir ortağın samimiyetiyle" yaptığını söyledi.

Macron Amerikalı konuğunu sıcak bir şekilde karşıladı ve resmi bir resepsiyon verdi. Macron, iki ülkenin iş birliği ve koordinasyonu güçlendirme kararlılığını vurgulayan Biden ile aralarındaki yakınlığı gösterme konusunda istekliydi. Macron, Ukrayna'nın Rusya toprakları içindeki bölgeleri hedef almasına izin verilmesi ve güçlerinin silahlandırılması ve eğitilmesi gibi her iki tarafın da aldığı benzer kararları hatırlattı. Ancak Ukrayna'ya Batılı eğitmenlerin ya da birliklerin gönderilmesi ile ABD ve Avrupa'daki Rus varlıklarının kullanımı gibi tartışmalı dosyalara girmekten kaçındı.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.