Hochstein Lübnan'da: Netanyahu'nun tehditleri ciddi

İsrail savaşın başlangıcından bu yana ABD'den en büyük silah anlaşmasını elde etti

Filistinliler İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Bureyc kampına düzenlediği baskının yol açtığı hasarı incelerken molozların arasında Filistin bayrağı dalgalanıyor (AP)
Filistinliler İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Bureyc kampına düzenlediği baskının yol açtığı hasarı incelerken molozların arasında Filistin bayrağı dalgalanıyor (AP)
TT

Hochstein Lübnan'da: Netanyahu'nun tehditleri ciddi

Filistinliler İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Bureyc kampına düzenlediği baskının yol açtığı hasarı incelerken molozların arasında Filistin bayrağı dalgalanıyor (AP)
Filistinliler İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Bureyc kampına düzenlediği baskının yol açtığı hasarı incelerken molozların arasında Filistin bayrağı dalgalanıyor (AP)

ABD'nin Lübnan elçisi Amos Hochstein Lübnanlı liderlere, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun güney Lübnan'daki savaşı sona erdirecek siyasi bir çözüme ulaşılamaması halinde, Lübnan'a yönelik saldırıları artırma uyarısının "ciddi" olduğunu söyledi.

Hochstein, Lübnan ziyareti sırasında "çatışmanın daha büyük bir savaşa dönüşmesini önleyecek" siyasi bir çözüme ulaşılması için bastırdı. ABD elçisi, çatışmanın diplomatik ve hızlı bir şekilde sona erdirilmesinin "acil" olduğunu vurgulayarak, "çatışmanın hızlı ve siyasi olarak çözülmesinin herkesin çıkarına olduğunu, bunun mümkün, gerekli ve ulaşılabilir olduğunu" ifade etti.

Hochstein'ın Lübnan ziyareti, İsrail'de Refah'taki operasyonların tamamlanmak üzere olduğunun bildirilmesi sonrasında gerçekleşti.

 Washington'da ise Kongre'deki Demokrat liderlerin, İsrail için Gazze savaşının başlamasından bu yana yapılan en büyük silah anlaşmasına itirazlarını geri çektikleri bildirildi. Anlaşma 18 milyar dolar değerinde ve 50 adet F-15 savaş uçağı, havadan havaya füzeler ve diğer silahları içeriyor.



Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
TT

Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi tarafından dün yapılan bir açıklamada, Başkan Donald Trump'ın yönetiminin zorlu taleplerini artırdığı belirtildi. Açıklamada bunun hükümet yetkililerinin söz konusu talepleri detaylandıran bir mektubu izinsiz olarak gönderdiklerine dair bir raporun yayınlanmasına rağmen gerçekleştiği belirtildi.

New York Times (NYT) gazetesi, cuma akşamı geç saatlerde, ismi açıklanmayan kaynakların, hükümet avukatlarından 11 Nisan'da Harvard Üniversitesi’ne ulaşan bir mektubun, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimindeki üst düzey yetkililer onaylamadan ya da yayınlanması için yeşil ışık yakmadan gönderildiğini söylediklerini bildirdi.

Reuters'ın aktardığına göre Harvard Üniversitesi, mektubun kendisine ulaşmasından üç gün sonra üniversitenin işe alma, öğrenci kabul etme ve direktif verme hakları konusunda ‘hükümete tavizler verilmesi’ anlamına geldiğini söylediği taleplerin çoğunu reddetti.

Bunun üzerine Trump yönetimi, üniversiteye sağlanan 2,3 milyar dolarlık fonu dondurdu. Ayrıca üniversitenin vergiden muaf edilme statüsünü ve yabancı öğrenci kaydetme yetkisini geri almakla tehdit etti. Trump yönetimi, üniversitenin dış ilişkileri, öğrencileri ve öğretim üyeleri hakkında bilgi de talep etti.

ABD Başkanı Trump, ocak ayında göreve başlamasından bu yana geçtiğimiz yıl Filistin yanlısı protestoları kötü idare ettikleri ve kampüslerde antisemitizmin yayılmasına izin verdikleri gerekçesiyle ABD'nin önde gelen üniversitelerine baskı yapmaya devam ediyor.

Ancak aralarında bazı Yahudi grupların da bulunduğu protestocular, İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki eylemlerine yönelik eleştirilerinin yanlış bir şekilde antisemitizmle bir tutulduğunu vurguluyor.