Putin ve Kim’in birbirilerine hangi hediyeleri verdiler?

Putin, Pyongyang'daki Kim İl-sung Meydanı'nda düzenlenen resmi karşılama töreni sırasında Kim'in yanında yürürken (AP)
Putin, Pyongyang'daki Kim İl-sung Meydanı'nda düzenlenen resmi karşılama töreni sırasında Kim'in yanında yürürken (AP)
TT

Putin ve Kim’in birbirilerine hangi hediyeleri verdiler?

Putin, Pyongyang'daki Kim İl-sung Meydanı'nda düzenlenen resmi karşılama töreni sırasında Kim'in yanında yürürken (AP)
Putin, Pyongyang'daki Kim İl-sung Meydanı'nda düzenlenen resmi karşılama töreni sırasında Kim'in yanında yürürken (AP)

Rus yapımı lüks bir araba, bir çay seti ve sanat eserleri... Tüm bunlar Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un birbirilerine verdikleri hediyelerden bazıları.

Şarku’l Avsat’ı n İngiliz yayın kurumu BBC'den aktardığı habere göre Kim, Putin'i Kuzey Kore'ye yaklaşık çeyrek asır sonra ilk ziyaretini gerçekleştirdiği görkemli bir törenle karşıladı.

Putin, Kuzey Kore'yi son olarak 2000 yılı yazında ziyaret etmiş ve dönemin lideri Kim İl-sung ile bir araya gelmişti.

BBC’ye göre Kim, Putin’i mütebessim bir çehre ve samimi kucaklaşmalarla karşılarken, balonlar ve iki liderin yüzlerinin görüldüğü dev afişler Pyongyang'da Putin’in geçeceği güzergah üzerindeki binaları süsledi. Putin’in ziyareti şerefine bir çay töreni ve bir konser düzenlendi.

fvbgrnth
Putin için başkent Pyongyang'daki Kim İl-sung Meydanı'nda resmi karşılama ve geçit töreni düzenlendi (AP)

Rusya’nın resmi haber ajansları, Rusya Devlet Başkanı'nın uluslararası ilişkilerden sorumlu yardımcısı Yuri Ushakov’un açıklamasına dayandırdıkları haberlerde Kim ile yaklaşık iki saat görüşen Putin'in Kuzey Kore liderine Aurus model lüks bir limuzin hediye ettiğini aktardılar.

İki lider, Putin'in direksiyonda oturduğu bir Aurus’a binerken görüntülendi.

Putin, geçtiğimiz şubat ayında Kim'e Rus liderin kendisinin de kullandığı Rus yapımı Aurus model bir limuzin daha hediye etmişti. Araç BM’nin uyguladığı yaptırımlar ihlal edilerek Kuzey Kore'ye teslim edildi.

Bir araba tutkunu olan Kim’in lüks yabancı arabalardan oluşan bir koleksiyona sahip olduğuna inanılıyor. Kuzey Kore lideri Kim, daha önce bir Maybach limuzin, birkaç Mercedes, bir Rolls-Royce Phantom ve bir Lexus spor arabada görüntülenmişti.

Putin'in ayrıca Kim'e bir çay seti ve bir kılıç hediye ettiği de haberlerde yer aldı.

Rus haber ajansı TASS'ın aktardığına göre Ushakov açıklamasında, Kim’e hediye edilen çay setinin ‘çok güzel’ olduğunu söyledi.

Putin'e de ‘çok iyi hediyeler verildiğini’ belirten Ushakov, bu hediyelerin aralarında Putin'in büstünün de olduğunu ima ettiği sanat eserlerinden oluştuğunu kaydetti.

azsdfg
Putin, yanında oturan Kim'e hediye ettiği Aurus model limuzini kullanırken (EPA)

BBC’nin haberine göre Kim'in daveti üzerine iki günlük bir ziyaret için salı akşamı Pyongyang'a giden Putin, iki ülkenin uluslararası taraflarca tecrit edildiği bir dönemde birlik vurgusu yaptı.

İki ülke arasındaki ilişkiler son yıllarda, özellikle de Rusya'nın 2022 yılında Ukrayna'ya savaş açmasından bu yana daha da gelişti.

Kuzey Kore'nin, her iki ülkeye karşı uygulanan uluslararası yaptırımlara rağmen, Rusya'ya savaş için top, roket ve balistik füze tedarik ettiği düşünülüyor.

İki lider son olarak geçtiğimiz eylül ayında, Kim’in Rusya'nın uzak doğusundaki Vostoçni Uzay Üssü’nü ziyaret ettiğinde bir araya gelmişti. Bu ziyaret Kim'in dört yıl sonra yaptığı ilk yurtdışı gezisiydi.

Putin, Kim'i bir sonraki görüşmeleri için Moskova'ya davet etti.



Hamaney'in karşı çıkan konuşması ve yaklaşan ABD-İran anlaşması

 İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
TT

Hamaney'in karşı çıkan konuşması ve yaklaşan ABD-İran anlaşması

 İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, eski İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümünün birinci yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması yapıyor, 20 Mayıs 2025 (AFP)

Siyasi analizde, sonuçlara varmak için göstergeleri izlemek gerekir. İran Dini Lideri'nin rejimin kurucusu Humeyni’nin ölüm yıldönümü sırasında yaptığı son konuşmadan ve Umman Sultanlığı aracılığıyla Tahran'a sunulan son Amerikan teklifinden, iki taraf arasında kapsamlı olmayıp geçici olsa bile bir anlaşmaya varma olasılığının yüksek olduğu söylenebilir. Hem de Umman himayesinde yapılan dördüncü tur görüşmelerden bu yana Tahran ve Washington arasında görülen keskin görüş farklılıklarına rağmen. Farklılığın sebebi İran'ın daha önce uranyumu 2015 nükleer anlaşmasında kabul edilen aynı seviyede, yani yüzde 3,67 oranında zenginleştirme hakkını tanıyan Amerikan pozisyonunda değişiklik olarak gördüğü son açıklamalar. Amerikan pozisyonunun, İran'ın nükleer programı barışçıl olduğu sürece zenginleştirme prensibini tamamen reddetme yönünde değiştiğini görüyoruz. Buna göre Tahran'ın uranyum zenginleştirme hakkı yok ve nükleer yakıtı yurtdışından ithal edebilir. Bu konu, sorunun çözümüne dair olumlu bir atmosfer oluşturmakta başarısız olan beşinci tura kadar uzanan görüşmelerin ilerlemesinin önündeki en büyük engeldi. Bu arada İran, kendi topraklarında kurulacak ve Suudi Arabistan ile BAE’nin de dahil olacağı bölgesel bir uranyum zenginleştirme kompleksi önerisinde bulundu; böylece topraklarında uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sürdürebilir, nükleer yakıta erişimini sürdürebilir ve komşularına karşı iyi komşuluk gösterebilir.

Öte yandan, ABD tarafının da İranlılara sunulan ve Tahran’ın kendisine yanıt olarak birkaç mesaj verdiği bir teklifi var. Bu teklif, Tahran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durdurması, ABD'ye ilave olarak İran, Suudi Arabistan ve diğer bazı Arap ülkelerinden oluşan bölgesel bir nükleer enerji birliği kurulması çağrısını içeriyor. Daha sonra Umman Sultanlığı'nın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın gözetiminde bölgesel bir uranyum zenginleştirme tesisi kurulmasını önerdiği söylendi. Washington, Umman'ın teklifini kabul etti ve bu ortak uranyum zenginleştirme tesisinin İran dışında bulunmasını istedi. Axios sitesi, ABD'nin, programını askıya alması karşılığında İran'ın uranyum zenginleştirme hakkını tanıdığını, topraklarında yüzde 3’e kadar uranyum zenginleştirilebileceğini kabul ettiğini bildirdi. Tahran bölgesel zenginleştirme tesisi teklifini kabul edebilir, ancak bu, onun için yurt içindeki zenginleştirme faaliyetlerine bir alternatif olmayacaktır. Kaldı ki tesisin yurt dışında değil, kendi topraklarında bulunmasını istiyor.

Amerikan pozisyonunun yüzde 3 zenginleştirme etrafında dönmesi durumunda, bunun Washington'un pozisyonundan geri adım attığı anlamına geldiği iddia edilebilir. Washington, önceki iki görüşme turunda İran'ın topraklarında zenginleştirme faaliyetlerini sürdürmesini engellemekte ve yurtdışından nükleer yakıt ithal etmesinde ısrar etmişti. Bu nedenle, Tahran'ın küçük bir oranda bile olsa ülke içinde zenginleştirmeye devam etmesi, bir yandan Washington ile yaptırımları kaldıracak, diğer yandan ABD'nin topraklarında uranyum zenginleştirme hakkını tanımasını garantileyecek bir anlaşmaya varana kadar, orta yol olarak kabul edebileceği bir teklif olacaktır.

Dolayısıyla Amerikalıların önerdiklerine ve İran'ın cevabına göre, altıncı turun yakında yapılması ve daha sonra bir anlaşmaya varılması muhtemel. Amerikan teklifi, ABD'nin uranyum zenginleştirmenin tamamen durdurulması talebi ile İran'ın ülke içinde zenginleştirmeyi sürdürme ısrarı arasındaki uçurumu küçültecek bir uzlaşma olabilir. Hal böyle iken, İran Dini Lideri Ali Hamaney neden iki gün önce buna karşı çıkan ve Washington'a düşmanca yanıt veren, İran'ın pozisyonundan geri adım atmadığını vurgulayan açıklamalar yaptı? Konuşmasında, “Ülkesinin tam bir nükleer yakıt döngüsüne sahip olmakta başarılı olduğunu, nükleer endüstrinin sadece enerji için olmadığını, aynı zamanda tüm endüstrilerin temeli ve ulusal bağımsızlığın sembolü olduğunu, uranyum zenginleştirmenin nükleer meselenin anahtarı olduğunu ve İran'ın düşmanlarının zenginleştirmeyi kontrol altına almak istediklerini” söyledi. Hamaney böylece bir yandan ülkesinin anlaşma için can atmadığını ve ülkenin en yüksek otoritesinin buna bir ölçüde karşı çıktığını göstermeye çalıştı. Diğer yandan, bu konuşma içeriye dönüktü, çünkü Tahran'ın topraklarında uranyum zenginleştirme hakkından mahrum bırakılmayı reddettiğini duyuruyordu. Böylelikle Tahran, Donald Trump'ın sunduğu teklifi kabul etse bile, Dini Lider'in muhalif konuşması tekliften birkaç gün önce yapılmış olacaktı. Trump’ın teklifi uranyumu 2015 anlaşmasındakine yakın düşük bir seviyede zenginleştirmeyi içerdiğinden, Tahran, bunu İran direnişi karşısında Washington'un geri çekilmesi ve teklifin onu içeride zenginleştirme hakkından mahrum bırakmadığı şeklinde pazarlayabilir.

Konuşma ayrıca İran ve Washington'un kamuoyu önünde düşmanca açıklamalar yapma, ancak perde arkasında, aralarındaki boşlukları kapatmak için anlaşma ve ardından bunu açıklama alışkanlığının çerçevesine girebilir. Tahran'a ABD’ye pozisyonunda geri adım attırmakla övünme fırsatı verecek olan Trump, İran zihniyetini ve nükleer meselenin nasıl bir ulusal gurur meselesi, ulusal kimlik ve egemenliğin bir parçası olduğunu incelemiş olmalıydı. Öyle ki hükümet, öğrenciler için nükleer tesislere okul gezileri düzenliyor. Tahran rejimi ayrıca yaptırımlara ve kısıtlamalara rağmen ileri nükleer teknoloji seviyelerine ulaşma yeteneği ile övünüyor. Bu nedenle İran, topraklarında uranyum zenginleştirmekten mahrum bırakılmasını reddederdi. Yine özellikle bir yandan bilimsel ve nükleer ilerlemenin bir sembolü olduğu, diğer yandan da kendisinden vazgeçmesinin Washington veya Tel Aviv’in kendisine yönelik askeri bir saldırısını kolaylaştıracağına inandığı bir kart olduğu için yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyumundan vazgeçmeyi reddederdi.

*Bu analiz Şarku'l Avsat tarfından Independent Arabia sitesinden çevrilmiştir.