İsrail ve Hizbullah arasında yakında bir savaş başlar mı?

Washington tansiyonu düşürmeye çalışırken, analistler, gerilimin Netanyahu ile başlayıp onunla bittiğini düşünüyor

İsrail’in Güney Lübnan’a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail’in Güney Lübnan’a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

İsrail ve Hizbullah arasında yakında bir savaş başlar mı?

İsrail’in Güney Lübnan’a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail’in Güney Lübnan’a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

ABD, Hizbullah ile İsrail arasındaki gerilimi azaltmaya çalışırken, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, salı günü yaptığı açıklamada ‘topyekûn bir savaş’ durumunda Hizbullah'ı ortadan kaldırmakla tehdit etti. Katz, İsrail ordusunun ‘Lübnan'da bir saldırı için operasyonel planları’ onayladığını açıkladı++.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, çarşamba günü yaptığı açıklamada, bir savaş durumunda İsrail'in hiçbir bölgesinin Hizbullah’ın füzelerinden ‘güvende olmayacağı’ uyarısında bulundu.

Gazze'deki savaş, İsrail-Lübnan sınırında İsrail ordusu ile 2006 yılında savaşan Hizbullah arasındaki gerilimin tırmanmasına yol açtı. İsrail-Hizbullah gerilimi Lübnan’da 93 sivil, 313'ü Hizbullah üyesi olmak üzere en az 479 kişinin öldürülmesiyle sonuçlandı. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) Hizbullah’ın açıklamalarına ve Lübnan’daki resmi kaynaklarına dayandırdığı haberine göre İsrail’de 15 askeri personel ve 11 sivil öldürüldü.

Operasyon birkaç hafta içinde başlayacak

Terörle Mücadele Bürosu eski Başkanı emekli General Nitzan Nuriel, yaptığı değerlendirmede ‘İsrail’in birkaç hafta içinde Lübnan'da bir operasyon başlatacağına inandığını’ belirtti ve bu operasyonun ‘aylarca süreceği’ tahmininde bulundu.

cdfevrgthy
Lübnan'dan atılan bir roketin Kiryat Shmona'ya düştüğü yeri belgeleyen İsrailli bir subay (Reuters)

İsrail ordusunun Lübnan’daki operasyonunun amacının Hizbullah'ı Litani Nehri'nin kuzeyine, Birleşmiş Milletler (BM) gözetimindeki sınırdan 30 kilometre uzağa itmek olacağını söyleyen Nuriel, karadan yapılacak operasyona, ‘ödeyecekleri bedelin görülmesi için’ hava saldırılarının eşlik edeceğini öne sürdü.

“Kimse gerilimin tırmanmasını istemiyor”

Hizbullah sık sık İsrail’deki askeri üslere ve mevzilere roketler ve insansız hava araçları (İHA) ile saldırılar düzenliyor. İsrail ise bu saldırılara anında karşılık veriyor. Ancak Tel Aviv Üniversitesi öğretim görevlisi olan Hizbullah uzmanı Eyal Ziser, ‘kimsenin gerilimin tırmanmasını istemediğini’ söyledi.

Eski bir İsrail askeri istihbarat yetkilisi olan Sarit Zehavi de İsrail'in özellikle ‘İran tarafından yürütülen’ çok cepheli bir operasyonla karşı karşıya olduğundan ‘savaştan ziyade ateşkesle ilgilendiğini’ belirtti.

Bazı uzmanlara göre İsrail ordusunun Lübnan'a bir saldırma planına yeşil ışık yakması ve Katz’ın Hizbullah’ı ortadan kaldırmakla tehdit etmesi, Hizbullah’a ve müttefiklerine yönelik güçlü bir ikazı temsil ediyor.

Nuriel, İsrail'in açıklamalarının, ‘sabrımız tükeniyor ve eğer birlikte yaşayabileceğimiz bir anlaşmaya varamazsanız, bir sonraki adımımız savaş olacak’ anlamına geldiğini ifade etti.

Öte yandan Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah, bir savaş durumunda, İsrail'in kendilerini karada, havada ve denizde beklemek zorunda kalacağı uyarısında bulundu. Nasrallah, Hizbullah’ın şimdiye kadar silahlarının bir kısmıyla savaştığını ve yeni silahlar edindiğini vurguladı. Ancak Nasrallah bu yeni silahların türüyle ilgili herhangi bir bilgi vermedi.

Sözlü savaş

Ziser, sözlü savaşın, ‘gerilimi kontrol altına alabileceğini düşünen’ İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun işine geldiğini söyledi. Ziser, “Tehditler duyarsınız, gerilimin tırmandığını ve ertesi gün ortalığın sakinleştiğini görürsünüz, olan biten bundan ibarettir” diye konuştu.

Ancak çatışmalar nedeniyle İsrail-Lübnan sınırının her iki tarafından on binlerce kişi tahliye edildi.

Bu arada Benny Gantz, İsrail Savaş Kabinesi’nden istifa etmeden önce, okulların açılması için eylül ayına kadar sınırda tansiyonun düşürülmesi çağrısında bulundu.

İnsanların özellikle 7 Ekim 2023 tarihinden sonra ‘ya bir kara saldırısı ya da evlerine füze düşmesi’ şeklindeki iki olası senaryonun başlarına gelmesinden korktuğunu söyleyen Nuriel, gerilimin önümüzdeki Eylül ayından sonra da devam edeceğini düşündüğünü ifade etti.

Bunun kararının Gazze'deki savaşı ele alış biçimi nedeniyle eleştirilen Netanyahu'ya bağlı olduğunun altını çizen Nuriel, gerilimin Netanyahu ile başlayıp onunla bittiğini belirtti.



Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
TT

Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)

Trump yönetimi, Taliban'ın 2021'de iktidarı ele geçirmesinin ardından yasal yollardan ABD'ye giren Afgan mültecilere bir hafta içinde ülkeyi terk etmeleri talimatını verdi, aksi takdirde gözaltına alınma ve sınır dışı edilme işlemleriyle karşı karşıya kalacaklar.

Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye programları veya diğer yasal yollarla ABD'ye girmelerine izin verilen Afgan vatandaşlarına “şartlı tahliye fesih bildirimleri” göndererek, yedi gün içinde gönüllü olarak ayrılmalarını ya da artık geçerli yasal statüleri olmayanlar tarafından alınan e-postalara göre, tutuklama ve sınır dışı işlemleriyle karşı karşıya kalacaklarını bildirdi.

Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.

Bu hamle, Trump'ın “Amerika tarihindeki en büyük toplu sınır dışı etme” olacağını vaat ettiği daha geniş kapsamlı göçmen karşıtı kampanyasının bir parçasıdır. Bu yılın başlarında göreve geldiğinden beri yönetim, 11 Eylül 2001 terör saldırılarının ardından terörle savaşın bir parçası olarak başlayan 20 yıllık askeri varlığa son vererek, Ağustos 2021'de ABD güçlerinin Kabil'den çekilmesinin ardından iktidarı ele geçiren Taliban'ın zulmünden korktukları için ülkelerinden kaçan Afganlar da dahil olmak üzere Trump'ın vaadini uygulamak için önlemleri artırdı.

Newsweek, ABD'nin çekilmesiyle birlikte Taliban'ın Afganistan'da kontrolü nasıl hızla yeniden ele geçirdiğini ve on binlerce Afgan'ın, özellikle de ABD ordusuyla birlikte çalışanların yanı sıra anavatanlarındaki dini ve etnik zulümden kaçan diğer Afganların kaçmasına neden olduğunu hatırlattı. Kaçanların birçoğu, kendilerini ABD'den sınır dışı edilmekten koruyan özel göçmen vizeleri, sığınma ya da Geçici Koruma Statüsü için başvuruda bulundu. Trump yönetimi şimdi binlerce Afgan vatandaşı için TPS korumalarını sona erdirmek üzere harekete geçiyor ve bu da Afganistan'a sınır dışı edilmelerine yol açabilir” dedi.

Geçtiğimiz haftalarda İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye gibi yasal programlarla gelenler de dahil olmak üzere çeşitli kişilere yedi günlük sınır dışı bildirimleri gönderdi.

Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)

7 günlük süre

Kuzey Karolina'nın Raleigh kentindeki bazı yerel medya kuruluşları, Afgan bireylerin İç Güvenlik Bakanlığı'ndan yedi gün içinde ülkeyi terk etmelerini ya da yasal işlemle karşılaşmalarını isteyen bir e-posta aldıklarını bildirdi. Misyoner olarak çalışan ve sığınma talebinde bulunmasına izin veren vizeye sahip olan bir Afgan göçmen, aldığı e-postada “şartlı tahliyesinin bu bildirimden yedi gün sonra sona ereceğinin” belirtildiğini ve “ABD'yi derhal terk etmezseniz, olası yasal işlemlere tabi tutulacaksınız” uyarısında bulunulduğunu bildirdi. “Afganistan'a geri dönersek güvende olmayacağız. Bu kendimiz için bir intihar görevi imzalamak gibi bir şey” dedi.

Newsweek, ABD'li göçmenlik avukatı Nicole Mescheroni'nin İç Güvenlik Bakanlığı'nın kendisine “ABD'den ayrılma zamanınız geldi” dediğini aktardı. Ancak üst düzey bir DHS yetkilisi, postaların şartlı tahliye davalarına dahil olanlara gönderildiğini ve Mecheroni'nin şartlı tahliye edilmediğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın Kongre belgelerinden elde ettiği verilere göre, Ağustos 2021 ile Ağustos 2024 arasında yaklaşık 150 bin Afgan Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleştirildi.

İç Güvenlik Bakanlığı bugün, belgesiz göçmenlerin 30 gün içinde hükümete kayıt yaptırmaları veya cezalarla karşı karşıya kalmaları anlamına gelen yabancı kayıt şartını uygulamaya başladı.

Amerikan mülteci yerleştirme kuruluşu Global Refugee Resettlement'ın direktörü Krish O'Meara Vignaraja geçen hafta New York Times'a verdiği demeçte “Afgan kadınları ve kızları için bu insani korumanın sona ermesi, fırsatlara, özgürlüğe ve güvenliğe erişimlerinin sona ermesi anlamına geliyor” diyerek “onları sistematik baskı ve cinsiyete dayalı şiddetle karşı karşıya kaldıkları Taliban yönetimine geri dönmeye zorlamak, ulusumuzun itibarı için affedilemez bir leke olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

AfghansEvac CEO'su Sean Vandiver birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “TPS kapsamında burada bulunan her kişi, ABD ile olan ilişkileri nedeniyle ülkelerine dönmeleri halinde risk altında olan kişilerdir” dedi. Sean Vandiver, “TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça bir hareket değildir. Çoğu durumda, bu insanlar savaş sırasında ihtiyaç duyduğumuz anda yanımızda durdular” diyerek, ”Afganlar için TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça değil, aynı zamanda sorumsuzca. Onlara güvenlik sözü vermiştik. Şimdi yanımızda duran bu 10 binden fazla insanın ayaklarının altındaki halıyı çekiyoruz ve onlar dehşete düşmüş durumdalar. Korkuyorlar” ifadelerini kullandı.