Kremlin, Wagner'i dağıtıp bünyesine kattı

Çoğu Wagner savaşçısı "Putin'in özel ordusuna" alındı

62 yaşında ölen Prigojin'in savaşçıları, Ukrayna'da özellikle Bahmut cephesinde önemli ilerleme kaydetmişti (Reuters)
62 yaşında ölen Prigojin'in savaşçıları, Ukrayna'da özellikle Bahmut cephesinde önemli ilerleme kaydetmişti (Reuters)
TT

Kremlin, Wagner'i dağıtıp bünyesine kattı

62 yaşında ölen Prigojin'in savaşçıları, Ukrayna'da özellikle Bahmut cephesinde önemli ilerleme kaydetmişti (Reuters)
62 yaşında ölen Prigojin'in savaşçıları, Ukrayna'da özellikle Bahmut cephesinde önemli ilerleme kaydetmişti (Reuters)

Kremlin'in paralı asker şirketi Wagner'in kontrolünü tamamen ele geçirdiği bildirildi. 

Birleşik Krallık'ın (BK) kamu yayıncısı BBC'nin haberinde, Moskova'nın "etkili şekilde Wagner Grubu'nu dağıtıp kendi kontrolü altına aldığı" belirtildi.

Birleşmiş Milletler (BM) Paralı Askerlerin Kullanımına İlişkin Çalışma Grubu'nun üyesi Sorcha MacLeod, Wagner'in Rus devletinin farklı kademeleri tarafından denetim altına alındığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı: 

Wagner tam olarak eski biçimiyle varlığını sürdürmüyor. Birden fazla versiyonu var. Bu unsurlar Rus devletinin farklı birimlerine dağıtıldı, bu yüzden tek bir kontrol merkezi yok.

Danimarka'daki Kopenhag Üniversitesi'nde çalışan MacLeod, "Wagner Grubu, Rusya için jeopolitik ve ekonomik açıdan son derece önemliydi, dolayısıyla bazılarının iddia ettiği gibi asla tamamen ortadan kalkmayacaktı" diye ekledi.

BK istihbarat yetkilileri, bazı Wagner birliklerinin doğrudan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e bağlı hareket eden Rusya Ulusal Muhafızları'na katıldığını savundu. 

2016'da kurulan ve "Putin'in özel ordusu" diye tanımlanan bu birim, Rus liderin eski koruması Viktor Zolotov tarafından kontrol ediliyor. 

BK Savunma Bakanlığı da "gönüllü birlikler" diye adlandırılan Wagner savaşçılarının, 6 aylık sözleşmeyle Ukrayna'ya veya 9 aylık sözleşmeyle Afrika'ya gönderildiğini bildirdi.

Bakanlıktan kimliğini paylaşmayan yetkililer, paralı askerlerin Ulusal Muhafızlar bünyesine alınmasının, "Rus devletinin Wagner üzerindeki kontrolünü artırdığını gösterdiğine" işaret etti.

BBC, bazı Wagner savaşçılarının Putin'e yakın isimlerden Çeçenistan lideri Ramazan Kadirov'un yanında savaşmaya gönderildiğini belirtti. 

Diğer yandan Afrika'daki Wagner savaşçılarının, Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı "Afrika Kolordusu" bünyesine alındığı da aktarıldı. 

Afrika Kolordusu, eskiden Rusya'nın askeri istihbarat teşkilatında (GRU) görev yapmış General Andrey Aveyanov'un kontrolünde. 

ABD merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi'nden Ruslan Trad, Wagner'in artık "Afrika Kolordusu'na dönüştüğüne ve GRU'yla Savunma Bakanlığı'na çalıştığına" dikkat çekerek şunları söyledi: 

Afrika'da bu askerler hemen hemen aynı işi yapıyor; ticaret yollarını koruyor, Moskova'nın yaptırımları delmek için kullandığı kaynakları güvence altına alıyor, yerel cunta yönetimlerine hizmet veriyor ve göçmen akışını yönlendiriyor.

Wagner isyanı ve Yevgeni Prigojin'in ölümü

Putin'in emriyle geçen 2022'de başlayan savaşta Wagner, Ukrayna'daki operasyonlarda önemli rol oynamıştı. Ancak daha sonra Wagner lideri Yevgeni Prigojin'le Rus ordusu arasında mühimmat tedariki sorunu gündeme gelmişti.

Gerginliğin iyice tırmanmasıyla 23 Haziran'da Wagner birlikleri ayaklanarak Rusya'nın Güney Federal Bölgesi'nin idari merkezi Rostov-na-Donu'daki askeri karargahı ele geçirmişti. 

Prigojin, ilk etapta askerleriyle Rostov-na-Donu'dan Moskova'ya kadar gideceklerini açıklamıştı. Fakat daha sonra Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'nun 24 Haziran'da devreye girerek sunduğu gerilimi azaltma planını kabul eden Prigojin, birlikleri geri göndererek ayaklanmayı bitirmişti.

Bundan iki ay sonra 23 Ağustos'ta Prigojin ve sağ kolu Dmitri Utkin'in de aralarında yer aldığı 10 kişiyi taşıyan uçakta patlama yaşanmış ve kazadan sağ çıkan olmamıştı. 

Olayın ardından gözler Putin'e dönmüş, Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov yaşananlardan Moskova'nın sorumlu olmadığını öne sürmüştü.

Putin ise ekimdeki açıklamasında, yapılan incelemeler sonucunda uçak enkazındaki cesetlerde el bombası parçalarının bulunduğunu, patlamanın da bunların inflak etmesi sonucu yaşandığını savunmuştu.

Independent Türkçe, BBC, CNN

 



Putin'e baskı ve ‘nükleer denizaltıların’ konuşlandırılması... Trump'ın çifte uyarısının arkasında ne var?

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
TT

Putin'e baskı ve ‘nükleer denizaltıların’ konuşlandırılması... Trump'ın çifte uyarısının arkasında ne var?

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Moskova'nın alaycı tavırlarına yanıt olarak iki nükleer denizaltıyı ‘uygun bölgelere’ gönderme emri vereceğini açıklayarak, Rusya ile ABD arasındaki güç gösterisinde çıtayı yükseltti.

Trump'ın sosyal medya platformu Truth Social’de yaptığı paylaşım, güvenlik bağlamında alışılmadık bir durum değildi. Şarku’l Avsat’ın The Times gazetesinden aktardığına göre, ABD'nin 71 nükleer denizaltısından yaklaşık 20'si her an denizde görev yapıyor ve özellikle gerginliğin arttığı dönemlerde rutin olarak Rusya'ya yakın bölgelere sevk ediliyor. Ancak olağandışı olan, ABD'nin bunu açıklaması. Bu ise Trump'ın paylaşımının gerçek amacını ortaya koyuyor. Söz konusu paylaşım iki mesaj içeriyor: Birincisi, Trump'ın eylem adamı olduğunu kanıtlamak, ikincisi ise mesaj vermek.

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)

Medvedev'e yanıt ve Putin'e işaret

Trump için bu adım, provokasyona sert tepki verme şeklindeki alışılmış tavrının bir parçası.

Trump, özellikle Rusya'da başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra tartışmalı rolüyle tanınan Dmitriy Medvedev'e yanıt veriyordu. Trump'ın Moskova'ya Ukrayna'da ateşkes sağlanması için verdiği süreyi kısaltmasının ardından Medvedev sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Her yeni uyarı bir tehdit ve savaşa doğru adımdır. Rusya ile Ukrayna arasında değil; kendi ülkenle. Uyuyan Joe'nun yolunu izleme!” ifadelerini kullandı.

The Times’ın haberine göre bu açıklamaların amacı, sürekli olarak Üçüncü Dünya Savaşı’nın patlak vereceği konusunda uyarıda bulunan Trump'ı korkutmak. Öyle ki Trump, Oval Ofis'teki meşhur sözlü tartışmada Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i ‘kumar oynamakla’ suçlamıştı. Ancak, Rusya'da bile abartılı bir kişilik olarak görülen Medvedev, Trump'ın Putin'e yönelik söyleminin son aylarda giderek sertleştiği göz önüne alındığında, bu mesajın hedefi değil.

ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin (Arşiv - Reuters)ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin (Arşiv - Reuters)

İhtiyatlı eleştiri

Trump, Putin'i giderek daha fazla eleştiriyor, ancak onu doğrudan kışkırtmaktan da kaçınıyor; çünkü aralarında iyi bir dostluk ve iş ilişkisi olduğunu düşünmeye devam ediyor. Bu durum, Medvedev'in pazartesi günü yaptığı açıklamadan açıkça anlaşılıyor. Putin ise Trump'ın barış için belirlediği son tarihi, dün yaptığı paylaşımdan yaklaşık bir saat önce reddetmişti.

Trump kendini usta bir müzakereci olarak görüyor. Bu nedenle, ABD donanmasında başkomutan olarak emrinde bulunan çeşitli gemi türlerini kapsayacak şekilde ‘nükleer denizaltılar’ ifadesini belirsiz bir şekilde kullandı.

ABD'nin 71 adet nükleer denizaltısı varken, bunların 14'ü Ohio sınıfı balistik füze denizaltılarıdır ve 20 adede kadar Trident II füzesi taşıyabilirler. Bu füzeler nükleer başlıklarla donatılabilir. ABD’nin sahip olduğu nükleer silahlı denizaltılardan sekiz ila on tanesi her an dünya çapında devriye görevindedir.

Resim  Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Arşiv-AFP)Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Arşiv-AFP)

Beyaz Saray, Putin'in Trump'ın denizaltılarla ilgili diplomasisinin provokatif olmadığını, Dmitriy Medvedev'in tek bir provokatif açıklaması üzerine nükleer söylemlerin yeniden alevlenmesini önlemek için olduğunu anlayacağına inanıyor. Zira filonun görevi saldırı amaçlı değil; savunma amaçlı.

Müttefiklere yönelik yaptırımlar ve gümrük tarifeleri

Bununla birlikte, Trump'ın Putin'e yönelik söylemi belirgin şekilde sertleşti. Trump geçen hafta, “Yaptıkları şey iğrenç” dedi ve Putin'i ‘yalan söylemekle’ suçladı.

Trump ayrıca, Rus enerjisini satın alanlara ikincil yaptırımlar uygulamakla tehdit etti ve Hindistan'ı yüzde 25'lik genel gümrük vergisiyle hedef aldı. Trump, “Zaten zor durumdaki ekonomilerini birlikte mahvedebilirler” dedi.

Rusya'dan petrol alımına yönelik bu cezai gümrük vergisinin oranını doğrudan açıklamamasına rağmen, nihai gümrük vergisi sistemi ile ilgili görüşmeler kritik aşamaya yaklaşırken, benzer bir yaklaşım daha sonra Çin'e de uygulanabilir.

Rus gazının en büyük alıcısı olmaya devam eden Avrupa Birliği (AB) de yaptırımların hedefinde olabilir. Macaristan, Belçika, Fransa ve Slovakya en büyük ithalatçılar.

Geçtiğimiz günlerde gümrük vergilerini yüzde 15'e düşüren bir ticaret anlaşması imzalayan Trump'ın, Rusya'yı cezalandırması için kendisine baskı yapan Avrupa ülkelerine yaptırım uygulaması ironik olacak, ancak Trump’ın izlediği yol bu.