Tayvan ölüm tehdidi savuran Çin'e rest çekti

Pekin, 64 yaşındaki Lai'yi "ayrılık yanlısı" olarak görüyor (Reuters)
Pekin, 64 yaşındaki Lai'yi "ayrılık yanlısı" olarak görüyor (Reuters)
TT

Tayvan ölüm tehdidi savuran Çin'e rest çekti

Pekin, 64 yaşındaki Lai'yi "ayrılık yanlısı" olarak görüyor (Reuters)
Pekin, 64 yaşındaki Lai'yi "ayrılık yanlısı" olarak görüyor (Reuters)

Çin'in bağımsızlık yanlılarına ölüm tehdidinin ardından Tayvan lideri Lai Ching-te "Pekin'in bizi cezalandırma hakkı yok" dedi.

Pekin yönetiminin cuma günü paylaştığı yeni yönergede "Tayvan'da bağımsızlık yanlısı radikallerin ağır şekilde cezalandırılması" talep edilmişti. 

Çin Kamu Güvenlik Bakanlığı'ndan Sun Ping de ayrılıkçılık faaliyetlerine verilecek en yüksek cezanın idam kararı olduğunu belirtmişti.

Lai, başkent Taipei'de bugün yaptığı basın toplantısında yönerge hakkındaki yorumları sorulunca, "Demokrasi bir suç değildir, asıl kötü olan otokrasidir" dedi. 

Pekin'in Tayvan üzerinde herhangi bir yetkisi olmadığını savunan Lai, sözlerine şöyle devam etti: 

Çin'in, savunduğu fikirler nedeniyle Tayvan halkını cezalandırmaya hakkı yok. Çin'in Tayvanlıları sınır ötesi kovuşturmaya tabi tutmaya hakkı da bulunmuyor.

Lai, Çin'e Tayvan'ın "demokratik olarak seçilmiş ve meşru hükümetiyle diyalog" kurma çağrısında bulunarak, bunun gerçekleşmemesi durumunda ikili ilişkilerin daha da gerginleşeceğini belirtti. 

Tayvan'da iktidardaki Demokrat İlerici Parti'nin (DPP) adayı Lai'nin, 13 Ocak'taki başkanlık seçimini kazanmasıyla iki ülke arasındaki gerginlik tekrar tırmanmıştı. 

Lai, 20 Mayıs'taki yemin töreninde yaptığı konuşmada, Çin'den Tayvan'a yönelik tehditlerini sonlandırmasını istemiş ve diyalog çağrısı yapmıştı. Lai, Tayvan ve Çin'in "birbirinin boyunduruğu altında olmadığını" söylemişti.

Tayvan liderini "ayrılıkçı" olarak gören Pekin yönetimiyse açıklamalara tepki göstermişti. Çin'in Tayvan İlişkiler Ofisi Sözcüsü Çın Binhua, Lai'nin "bağımsızlık için dış güçlere bel bağladığını ve kutuplaşma yarattığını" öne sürmüştü. 

Bu gelişmelerin ardından Çin, 23 Mayıs'ta ada etrafında geniş kapsamlı askeri tatbikat başlatmıştı. Pekin, "Müşterek Kılıç-2024A" operasyonunun 25 Mayıs'ta sonlandırıldığını duyurmuştu. 

Diğer yandan Taipei yönetimi, perşembe itibarıyla Çin'in ada etrafındaki askeri uçuşları artırdığını da savundu. 

Tayvan, perşembe ve pazar günleri arasında Çin'e ait 115 askeri jetin adanın güney ucuna yaklaşık 60 kilometre mesafeden uçtuğunun tespit edildiğini bildirdi.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Independent Türkçe, AFP, Reuters



Erdoğan: Suriye ile geçmişte nasılsa şimdi de aynı şekilde hareket edebiliriz

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB
TT

Erdoğan: Suriye ile geçmişte nasılsa şimdi de aynı şekilde hareket edebiliriz

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye rejiminin lideri Beşşar Esad'ın "Suriye'nin Türkiye ile ilişkilerini geliştirmeyi amaçlayan tüm girişimlere açık olduğunu" söylediğini aktaran bir gazetecinin, "Türkiye ile Suriye arasında yeniden diplomatik ilişkiler kurulur mu?" sorusu üzerine şunları kaydetti: "Kurulmaması için hiçbir sebep yok. Yani biz Suriye'yle bu ilişkileri geliştirmekte geçmişte nasıl birlikteysek yine aynı şekilde birlikte hareket ederiz. Suriye'nin de iç işlerine karışmak gibi bir derdimiz, bir hedefimiz asla olamaz. Çünkü Suriye halkı bizim kardeş halklar olarak beraber yaşadığımız bir topluluktur. Nasıl ki biz Suriye'yle ilişkilerimizi çok çok canlı tuttuysak geçmişte, ailece görüşmelere varıncaya kadar biliyorsunuz Sayın Esed'le biz bu görüşmeleri yaptık. Yarın olmaz diye bir şey kesinlikle mümkün değil, yine olur. Suriye'nin iç işlerine karışmak gibi de bir derdimiz asla yok."