Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Ryabkov: Geri dönüşü olmayan noktaya yaklaştık

Rusya'nın mayısta Harkiv'e düzenlediği saldırıda 14 kişi yaşamını yitirmişti (Reuters)
Rusya'nın mayısta Harkiv'e düzenlediği saldırıda 14 kişi yaşamını yitirmişti (Reuters)
TT

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Ryabkov: Geri dönüşü olmayan noktaya yaklaştık

Rusya'nın mayısta Harkiv'e düzenlediği saldırıda 14 kişi yaşamını yitirmişti (Reuters)
Rusya'nın mayısta Harkiv'e düzenlediği saldırıda 14 kişi yaşamını yitirmişti (Reuters)

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Batılı ülkelerle diplomatik ilişkilerin seviyesini düşürebileceklerini söyledi.

Ryabkov, Rus gazetesi İzvestiya'ya verdiği röportajda, ABD ve Batılı müttefiklerinin Kremlin karşıtı politika izlediğini belirterek, bunun gelecekte ilişkileri iyice bozabileceğini söyledi. 

63 yaşındaki siyasetçi, söyleşide şu ifadeleri kullandı: 

Diplomatik ilişkilerin seviyesini düşürme gibi bir seçenek mümkün mü? Bu seçeneği incelediğimizi söyleyebilirim. Bu tür kararlar en üst düzeyde alınır.

Bakan yardımcısı, Batı'nın dünya sahnesindeki eylemlerinin "cezasız kaldığını" savunarak, bu durum değişmediği takdirde Rusya'nın eninde sonunda daha kararlı bir misilleme yapabileceğini belirtti. 

Ryabkov, ABD'nin Ukrayna'ya verdiği desteği de eleştirdi. Siyasetçi, Ukrayna'nın ABD yapımı Ordu Taktik Füze Sistemi'yle (ATACMS) pazar günü Kırım'ın Sivastopol şehrine düzenlediği saldırıyı hatırlattı.

Ryabkov, bu saldırıda hedef seçiminde Washington'ın Kiev'i yönlendirdiğini de öne sürdü. 

Rusya'nın ilhak ettiği Kırım'daki şehre düzenlenen saldırıda ikisi çocuk 4 kişinin öldürüldüğü, 151 kişinin de yaralandığı bildirilmişti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "ABD'nin bu korkunç saldırının suç ortağı olduğundan hiç şüphe yok" denmişti. Ayrıca ABD'nin Moskova Büyükelçisi Lynne Tracy de saldırının ardından Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmıştı.

Diplomat, Ukrayna'ya silah sevkıyatının ve Rusya'nın yurtdışındaki varlıklarına el koyma girişimlerinin, diyalog ihtimalini baltaladığını söyleyerek, "Düşmanlarımız her adımda geri dönüşü olmayan noktaya daha da yaklaştığını bilmelidir" dedi. 

Independent Türkçe

 



Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
TT

Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırı düzenleme ihtimali Ortadoğu'da topyekun savaş endişelerini artırıyor. 

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in İran'daki nükleer tesislere saldırmasını desteklemeyeceklerini söylemişti. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, Tel Aviv'in tesisleri vurmayacağına dair herhangi bir güvence vermediğini belirtiyor. 

Kimliğinin gizli tutulmasını isteyen yetkili, Amerikan medya kuruluşu CNN'e şunları söylüyor: 

Güç gösterisinin yanı sıra biraz da akıllıca davranılmasını bekliyoruz fakat buna dair herhangi bir garanti yok.

Yetkili, ayrıca İsrail'in Hamas'ın 7 Ekim saldırılarının yıldönümünü misilleme için kullanıp kullanmayacağını kestirmenin "gerçekten zor" olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: 

Sanırım 7 Ekim gününü kullanmaktan kaçınacaklar, tahminime göre misilleme olacaksa muhtemelen bu tarihten önce veya sonra gerçekleşecek.

Biden, cuma günkü açıklamasında Washington'ın Tel Aviv'le günde 12 saat iletişim halinde olduğunu ve gelişmeleri yakından takip ettiklerini söylemişti. Başkan, İsrail'in nükleer tesislere saldırmak yerine başka bir misilleme planı yapması gerektiğini belirtmişti.

İsrail ordusunun Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı da Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran, aylardır beklenen misillemeyi 1 Ekim'de yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tahran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylemişti.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), gerginliğin tırmandığı Ortadoğu'da Biden yönetiminin İsrail üzerindeki etkisini kaybettiğini yazıyor. 

Beyaz Saray yetkilileri, misilleme planlarında İran'daki muhtemel hedeflere karşı Tel Aviv'le koordinasyon halinde olduklarını fakat Netanyahu yönetimi tarafından "gafil avlandıklarını" söylüyor.

Donald Trump yönetiminde Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan David Schenke, Aksa Tufanı'nın her şeyi değiştirdiğini belirtiyor: 

7 Ekim her şeyi değiştirdi. ABD'nin hassasiyetlerini daha az dikkate alan ve kendi güvenlik hedeflerini ısrarla kovalayan yeni bir İsrail'le karşı karşıyayız.

Diğer yandan sadece ABD değil Avrupa Birliği (AB) de İsrail üzerindeki etkisinin zayıfladığından endişeleniyor. 

Britanya gazetesi Financial Times'a konuşan Avrupalı bir diplomat, Tel Aviv yönetiminden İran'daki nükleer tesislere saldırı düzenlememesini istediklerini fakat net bir yanıt alamadıklarını belirtiyor. Bir başka Avrupa diplomat da şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu olaylar üzerinde ne kadar az etkimiz olduğunu görmek iç karartıcı. Tartışmalarımızı daha karamsar, daha kaderci bir hale getiriyor.

Independent Türkçe, CNN, Wall Street Journal, Financial Times, Times of Israel