Biden-Trump arasında ilk tartışma: Kararsız seçmenler üzerine bahis oynamak

Trump ile Biden arasında hararetli tartışma (AP)
Trump ile Biden arasında hararetli tartışma (AP)
TT

Biden-Trump arasında ilk tartışma: Kararsız seçmenler üzerine bahis oynamak

Trump ile Biden arasında hararetli tartışma (AP)
Trump ile Biden arasında hararetli tartışma (AP)

Bugün (Cuma) şafak vakti Amerikalıların ve dünyanın gözü, 2020'den bu yana Başkan olan Joe Biden ile eski Başkan Donald Trump arasında türünün ilk doğrudan karşılaşmasına tanıklık eden, 2024 seçimleri için başkanlık tartışmasının yapıldığı Atlanta'ya çevrildi.

Hem Biden hem de Trump'ın kararsız seçmenleri ikna etmek için bir fırsat olarak gördüğü bu tartışma, 2024 başkanlık seçimlerinde bir dönüm noktası. Anketler "oy oranlarında" yakınlık olduğunu gösteriyor.

ABD tarihinin en yaşlı başkanı ile kendisinden üç yaş küçük ve bir ceza davasında hüküm giymiş olan selefi arasındaki çatışma, son derece kutuplaşmış bir ülkede Ocak 2021'de Kongre'nin basılmasıyla sonuçlanacak yoğun bir seçim yazının başlangıcı oldu.

ABD tarihinin en yaşlı başkanı ile kendisinden üç yaş küçük ve ağır bir suçtan hüküm giymiş olan selefi arasındaki çatışma, son derece kutuplaşmış bir ülkede yoğun bir seçim yazının başlangıcına işaret etti. Oldukça kutuplaşmış bir ülkede, Ocak 2021'deki kongre baskınıyla olaylar doruğa ulaşmıştı.

Biden'ın ekibi başkanlık tartışmasını son yılların en önemli tartışması olarak nitelendirdi, çünkü bu tartışma "iki adayın kişilikleri ve 2024 seçimlerinin gidişatını belirleyecek politikaları arasındaki büyük çelişkiyi vurguluyor."

Mevcut kamuoyu yoklamaları Trump ve Biden arasında yakın bir yarış olduğunu gösterirken, diğer anketler bazı eyaletlerin sadece yüz binlerce oyla belirlenmesi beklenen oylamada bazı kararsız eyaletlerin eğilimlerinin eski başkandan yana olduğunu gösteriyor.

 



Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
TT

Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırı düzenleme ihtimali Ortadoğu'da topyekun savaş endişelerini artırıyor. 

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in İran'daki nükleer tesislere saldırmasını desteklemeyeceklerini söylemişti. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, Tel Aviv'in tesisleri vurmayacağına dair herhangi bir güvence vermediğini belirtiyor. 

Kimliğinin gizli tutulmasını isteyen yetkili, Amerikan medya kuruluşu CNN'e şunları söylüyor: 

Güç gösterisinin yanı sıra biraz da akıllıca davranılmasını bekliyoruz fakat buna dair herhangi bir garanti yok.

Yetkili, ayrıca İsrail'in Hamas'ın 7 Ekim saldırılarının yıldönümünü misilleme için kullanıp kullanmayacağını kestirmenin "gerçekten zor" olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: 

Sanırım 7 Ekim gününü kullanmaktan kaçınacaklar, tahminime göre misilleme olacaksa muhtemelen bu tarihten önce veya sonra gerçekleşecek.

Biden, cuma günkü açıklamasında Washington'ın Tel Aviv'le günde 12 saat iletişim halinde olduğunu ve gelişmeleri yakından takip ettiklerini söylemişti. Başkan, İsrail'in nükleer tesislere saldırmak yerine başka bir misilleme planı yapması gerektiğini belirtmişti.

İsrail ordusunun Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı da Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran, aylardır beklenen misillemeyi 1 Ekim'de yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tahran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylemişti.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), gerginliğin tırmandığı Ortadoğu'da Biden yönetiminin İsrail üzerindeki etkisini kaybettiğini yazıyor. 

Beyaz Saray yetkilileri, misilleme planlarında İran'daki muhtemel hedeflere karşı Tel Aviv'le koordinasyon halinde olduklarını fakat Netanyahu yönetimi tarafından "gafil avlandıklarını" söylüyor.

Donald Trump yönetiminde Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan David Schenke, Aksa Tufanı'nın her şeyi değiştirdiğini belirtiyor: 

7 Ekim her şeyi değiştirdi. ABD'nin hassasiyetlerini daha az dikkate alan ve kendi güvenlik hedeflerini ısrarla kovalayan yeni bir İsrail'le karşı karşıyayız.

Diğer yandan sadece ABD değil Avrupa Birliği (AB) de İsrail üzerindeki etkisinin zayıfladığından endişeleniyor. 

Britanya gazetesi Financial Times'a konuşan Avrupalı bir diplomat, Tel Aviv yönetiminden İran'daki nükleer tesislere saldırı düzenlememesini istediklerini fakat net bir yanıt alamadıklarını belirtiyor. Bir başka Avrupa diplomat da şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu olaylar üzerinde ne kadar az etkimiz olduğunu görmek iç karartıcı. Tartışmalarımızı daha karamsar, daha kaderci bir hale getiriyor.

Independent Türkçe, CNN, Wall Street Journal, Financial Times, Times of Israel