İtalya ve Hollanda Çin'den gelen tonlarca ilaç üretim malzemesine el koydu

 İtalyan Gümrüğü tarafından 1 Temmuz 2024 tarihinde yayınlanan bu tarihsiz fotoğraf, Çin'den gelen kimyasal malzemeye el koyan memurları gösteriyor (AFP)
İtalyan Gümrüğü tarafından 1 Temmuz 2024 tarihinde yayınlanan bu tarihsiz fotoğraf, Çin'den gelen kimyasal malzemeye el koyan memurları gösteriyor (AFP)
TT

İtalya ve Hollanda Çin'den gelen tonlarca ilaç üretim malzemesine el koydu

 İtalyan Gümrüğü tarafından 1 Temmuz 2024 tarihinde yayınlanan bu tarihsiz fotoğraf, Çin'den gelen kimyasal malzemeye el koyan memurları gösteriyor (AFP)
İtalyan Gümrüğü tarafından 1 Temmuz 2024 tarihinde yayınlanan bu tarihsiz fotoğraf, Çin'den gelen kimyasal malzemeye el koyan memurları gösteriyor (AFP)

İtalya ve Hollanda'da, Çin'den gelen ve Ecstasy gibi on milyonlarca MDMA hapının üretiminde kullanılan yedi tona yakın kimyasal madde ele geçirildi. İtalyan gümrüğüne göre bu maddelerin değerinin yüz milyonlarca avro olduğu tahmin ediliyor.

Gümrük yetkilisi Gina Caggiano AFP'ye yaptığı açıklamada, operasyonun "Avrupa düzeyinde istisnai" olduğunu söyledi.

İtalyan gümrüğünden yapılan açıklamada, "Çin'den gelen ve 63 milyondan fazla MDMA (Ecstasy) tableti üretmeye yetecek miktarda, uyuşturucu üretiminde kullanılan toplam 6.337 ton kimyasal madde içeren bir sevkiyata" el konulduğu belirtildi.

Hollanda'da iki Çinli tutuklanırken, yasadışı madde üretiminde kullanılan ve Hollanda'da satılacak olan yasal kimyasalların ithalatını "bizzat denetlediğinden" şüphelenilen Milano’da ikamet eden Çinli bir iş adamı hakkında ön soruşturma başlatıldı.

Caggiano : "Bu sevkiyatı İtalya'da tespit ettik, daha sonra Hollanda olduğu ortaya çıkan nihai varış yerini anlamaya çalıştık. Olayı, Avrupa düzeyindeki iş birliği sayesinde takip ettik" diyen Caggiano, "1603 kilogram malzemenin Hollanda'ya ulaştığını ve ele geçirildiğini ve iki kişinin tutuklandığını" doğruladı. İtalyan gümrükleri daha sonra amfetamin ve metamfetamin için bir hammadde olan 2124 ton ağırlığında bir başka PMK sevkiyatını yakaladı. İtalyan iş adamının Varese'deki depoları arandığında 4.213 ton BMK ele geçirildiğini” açıkladı.



Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
TT

Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırı düzenleme ihtimali Ortadoğu'da topyekun savaş endişelerini artırıyor. 

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in İran'daki nükleer tesislere saldırmasını desteklemeyeceklerini söylemişti. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, Tel Aviv'in tesisleri vurmayacağına dair herhangi bir güvence vermediğini belirtiyor. 

Kimliğinin gizli tutulmasını isteyen yetkili, Amerikan medya kuruluşu CNN'e şunları söylüyor: 

Güç gösterisinin yanı sıra biraz da akıllıca davranılmasını bekliyoruz fakat buna dair herhangi bir garanti yok.

Yetkili, ayrıca İsrail'in Hamas'ın 7 Ekim saldırılarının yıldönümünü misilleme için kullanıp kullanmayacağını kestirmenin "gerçekten zor" olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: 

Sanırım 7 Ekim gününü kullanmaktan kaçınacaklar, tahminime göre misilleme olacaksa muhtemelen bu tarihten önce veya sonra gerçekleşecek.

Biden, cuma günkü açıklamasında Washington'ın Tel Aviv'le günde 12 saat iletişim halinde olduğunu ve gelişmeleri yakından takip ettiklerini söylemişti. Başkan, İsrail'in nükleer tesislere saldırmak yerine başka bir misilleme planı yapması gerektiğini belirtmişti.

İsrail ordusunun Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı da Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran, aylardır beklenen misillemeyi 1 Ekim'de yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tahran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylemişti.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), gerginliğin tırmandığı Ortadoğu'da Biden yönetiminin İsrail üzerindeki etkisini kaybettiğini yazıyor. 

Beyaz Saray yetkilileri, misilleme planlarında İran'daki muhtemel hedeflere karşı Tel Aviv'le koordinasyon halinde olduklarını fakat Netanyahu yönetimi tarafından "gafil avlandıklarını" söylüyor.

Donald Trump yönetiminde Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan David Schenke, Aksa Tufanı'nın her şeyi değiştirdiğini belirtiyor: 

7 Ekim her şeyi değiştirdi. ABD'nin hassasiyetlerini daha az dikkate alan ve kendi güvenlik hedeflerini ısrarla kovalayan yeni bir İsrail'le karşı karşıyayız.

Diğer yandan sadece ABD değil Avrupa Birliği (AB) de İsrail üzerindeki etkisinin zayıfladığından endişeleniyor. 

Britanya gazetesi Financial Times'a konuşan Avrupalı bir diplomat, Tel Aviv yönetiminden İran'daki nükleer tesislere saldırı düzenlememesini istediklerini fakat net bir yanıt alamadıklarını belirtiyor. Bir başka Avrupa diplomat da şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu olaylar üzerinde ne kadar az etkimiz olduğunu görmek iç karartıcı. Tartışmalarımızı daha karamsar, daha kaderci bir hale getiriyor.

Independent Türkçe, CNN, Wall Street Journal, Financial Times, Times of Israel