Ruhani Celili'yi eleştirdi: BM kararlarının şekillendirdiği yönetime oy vermeyin

Ruhani, yaptırımların İran'ı bir trilyon dolar zarara uğrattığını söyledi

Ruhani'nin geçtiğimiz hafta cumhurbaşkanı adayı Mesud Pezeşkiyan ile görüştü (Ruhani’nin kişisel internet sayfası)
Ruhani'nin geçtiğimiz hafta cumhurbaşkanı adayı Mesud Pezeşkiyan ile görüştü (Ruhani’nin kişisel internet sayfası)
TT

Ruhani Celili'yi eleştirdi: BM kararlarının şekillendirdiği yönetime oy vermeyin

Ruhani'nin geçtiğimiz hafta cumhurbaşkanı adayı Mesud Pezeşkiyan ile görüştü (Ruhani’nin kişisel internet sayfası)
Ruhani'nin geçtiğimiz hafta cumhurbaşkanı adayı Mesud Pezeşkiyan ile görüştü (Ruhani’nin kişisel internet sayfası)

Eski İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, cumhurbaşkanı adaylarından Said Celili'nin nükleer anlaşmaya yönelik sert eleştirilerine yanıt vermekte gecikmedi.

Ruhani, kişisel internet sitesinde yayınlanan bir videoda İranlılara seslenerek “Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının şekillendirdiği yönetime oy vermeyin” dedi. Nükleer anlaşmanın bir savaşı önlediğini belirten eski Cumhurbaşkanı, İran’la yapılan nükleer anlaşmaya taraf olan  P5+1 ülkelerinin (BMGK’nın 5 daimi üyesi İngiltere, ABD, Çin, Fransa, Rusya ile Almanya) o dönem İran'a karşı bir savaş kararı almış olduklarını da sözlerine ekledi.

Ruhani, sözlerini şöyle sürdürdü:

Eğer 2013 seçimlerinde halkın kararı olmasaydı, P5+1 İran ile savaşa girme kararı alırdı. Fransa Cumhurbaşkanı 2016 yılında Paris'i ziyaret ettiğimde gazetecilere bunu söylemişti.

Ruhani, katı muhafazakar çizgideki eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad döneminde Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri ve Başmüzakereci olan Said Celili’yi İran'a ‘BM’nin yedi kararının’ dayatılmasına neden olmakla suçladı.

Ruhani, şunları söyledi:

Eğer nükleer anlaşma bu kadar kötüyse, üyesi olduğunuz Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi neden anlaşmayı onayladı. Tartışmalarda söylediklerinizi Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'nde on kez söylediniz, yüz kez yanıt aldınız ve yine tekrarlıyorsunuz.

İran'ın yaptırımlar yüzünden 700 milyar dolar zarar ettiğini söyleyen Ruhani, “Son üç yıl boyunca ülke 300 milyar dolar daha zarar etti. Başka bir deyişle ülkeye bir trilyon dolar zarar verdiler. Bize bir trilyon dolarlık zarar verenlere oy vermemeliyiz” ifadelerini kullandı.

Katı muhafazakâr cumhurbaşkanı adayı Said Celili, Ruhani’nin bu açıklamalarından önce pazartesi akşamı reformist aday Mesud Pezeşkiyan ile televizyonda yaptığı münazarada nükleer anlaşmayı sert bir dille eleştirmişti.

Celili, söz konusu münazarada şunları söyledi:

Nükleer anlaşmayı uygulamamıza izin verirseniz santrifüjler yeniden kurulacak ve ekonomi yeniden canlanacak diyorlardı. Bunu neden yapmadılar? İran (nükleer anlaşmadaki) taahhütlerinden daha fazlasını yerine getirdi, ama sonuç ne oldu? Karşı taraf geri çekildi ve yaptırımları 800'den bin 500'e çıkardı.

Celili, nükleer anlaşma müzakerelerine ilişkin beklentiler hakkında ise şöyle söyledi:

Önce taahhütlerini yerine getirmeliler, getirmezlerse onları beklemeye devam etmemeli ve başka fırsatlar aramalıyız. Kendileri başarısız olduklarını kabul ediyorlar, ama biz onların başarısızlığını kabul etmiyoruz.

Celili, rakibi Pezeşkiyan’ın nükleer anlaşmaya varma planlarını sorduğunda ise bu konuya ‘zayıflıkla değil güçle’ yaklaşacağını söyledi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

Öte yandan Pezeşkiyan’ın seçim kampanyası ekibi, televizyonda canlı yayınlanan münazarada soruların dağıtılma şekli nedeniyle devlet televizyonunu protesto ederek, televizyon kanalını muhafazakar cumhurbaşkanı adayı Celili lehine taraflı davranmakla suçladı.

Pezeşkiyan’ın seçim kampanyası ekibinin yöneticisi Ali Abdulalizade yargıya, İçişleri Bakanlığı’na, Yüksek Seçim Komisyonu’na, Başsavcılığa ve Anayasayı Koruyucular Konseyi’ne birer mektup göndererek muhafazakâr cumhurbaşkanı adayı Said Celili lehine seçimlere ‘açık ve net müdahaleleri’ nedeniyle resmi haber ajanslarına hesap sorulması çağrısında bulundu.

Reformist kanada yakın haber ajansları Abdulalizade’nin şikayet ettiği medya kuruluşlarının İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakın Faris ve Tesnim haber ajanslarının yanı sıra Civan gazetesi ve genel yayın yönetmeni İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney tarafından atanan katı muhafazakar görüşlü gazete Keyhan olduğunu bildirdi.



Ünlü yönetmen, Joe Biden'ı istifaya davet etti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Ünlü yönetmen, Joe Biden'ı istifaya davet etti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Joe Biden, Hollywood yıldızı ve Demokrat Parti bağışçısı Rob Reiner'ın son derece önemli desteğini kaybetti. Reiner, Biden'ı yeniden başkan seçilme çabasını sonlandırmaya çağırdı.

Benimle Kal (Stand by Me), This is Spinal Tap ve Harry ile Sally Tanışınca (When Harry Met Sally) gibi filmlerin yönetmeni, son aylarda kabiliyeti sorgulanan parti lideri hakkındaki beklenmedik ve samimi görüşünü 7 Temmuz Pazar günü paylaştı.

Biden, 2024 ABD seçiminde Donald Trump'a karşı yarışıyor ve aralarında Lost'un ortak yaratıcısı Damon Lindelof ve Netflix'in kurucu ortağı Reed Hastings'in de bulunduğu parti destekçilerinden gelen yarıştan çekilme çağrılarına rağmen, Trump'ın göreve dönmesini engelleyecek kişi olduğuna dair inancını koruyor.

Ancak şimdiye kadar Biden'ı sadık bir şekilde destekleyen, Para Avcısı'nın (Wolf of Wall Street)  77 yaşındaki oyuncusu Reiner ikna olmuş değil. Sinemacı, sosyal medyada Biden'ın bir Trump zaferini kaçınılmaz hale getiriyor olabileceğine inandığını yazdı.

Reiner, Biden'ın CNN'de Trump'ın karşısına çıktığı münazarada konudan konuya atlamasının yaygın bir endişeye yol açmasından birkaç gün sonra Başkan Yardımcısı Kamala Harris için bir bağış toplama etkinliğini sunmuştu. X/Twitter üzerinden yaptığı sürpriz bir açıklamayla Başkan'a "saçmalamayı bırakması" çağrısında bulundu.

Reiner şunları yazdı: 

Hüküm giymiş suçlu kazanırsa, Demokrasimizi kaybederiz. Joe Biden, ABD'ye onurlu, ahlaklı ve haysiyetli bir şekilde hizmet etmiştir. Joe Biden'ın istifa etme zamanı gelmiştir.

Biden münazara performansıyla ilgili endişeleri göz ardı ederek suçu bitkinliğe atmış ve Demokratlara "kazanmaya niyetli olduğunu" söylemişti.

Haberlerde Reiner'ın bağış toplama etkinliğinde Harris'in, münazaranın Biden'ın "en iyi dönemi" olmadığını kabul ettiğini ancak kişilerin Başkan hakkındaki görüşü ne olursa olsun Trump'ın "demokrasi için bir tehdit" olmayı sürdürdüğüne dikkat çektiği iddia ediliyor.

Talk şov programı sunucusu John Oliver, Trump için ikinci bir başkanlık döneminin neden ilkinden "çok çok daha kötü" olacağını haziranda açıklamıştı.

Last Week Tonight sunucusu, kanıt olarak Project 2025'i göstermişti. Heritage Foundation'la Trump'ın eski yardımcıları ve müttefiklerinin öncülük ettiği Project 2025, Trump'ın başkanlığı için bir yol haritası çiziyor.

Bu hareket esasen Trump'ın yürütme yetkisini genişletme ve kamu görevlilerine ideolojik olarak uyumlu kişileri atama planlarıyla Trump yönetimi için bir dilek listesi niteliğinde.

The Independent'ın haberine göre, bu plan Trump'a federal kurumlar üzerinde eşi benzeri görülmemiş bir yürütme yetkisi verecek ve Trump'a sadık kişilerin hükümeti rakiplerine karşı silah olarak kullanmasına imkan sunacak.

Oliver planı "muhafazakar bir LinkedIn" diye tanımlamış ve 2021'de Trump destekçilerinin Kongre binasına yaptığı saldırıya atıfta bulunarak şunları söylemişti: 

Bu aslında 6 Ocak'ta eski işlerini her nedense kaybettiklerinden yeni bir iş isteyebilecek kişiler için açık bir seçme.

Independent Türkçe