Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.



Trump yönetimi Venezuelalı göçmenleri Guantanamo’da askerlere teslim etti

ABD'nin Guantanamo'daki gözaltı kampı, kurulduğu ilk günden beri işkence tartışmalarının merkezinde (Reuters)
ABD'nin Guantanamo'daki gözaltı kampı, kurulduğu ilk günden beri işkence tartışmalarının merkezinde (Reuters)
TT

Trump yönetimi Venezuelalı göçmenleri Guantanamo’da askerlere teslim etti

ABD'nin Guantanamo'daki gözaltı kampı, kurulduğu ilk günden beri işkence tartışmalarının merkezinde (Reuters)
ABD'nin Guantanamo'daki gözaltı kampı, kurulduğu ilk günden beri işkence tartışmalarının merkezinde (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın Guantanamo Körfezi’ne gönderdiği Venezuelalı göçmenlerin askerler tarafından tutulduğu bildiriliyor. 

New York Times (NYT), ABD’nin Küba’daki Guantanamo üssünde yer alan hapishaneye gönderdiği 53 Venezuelalı göçmenin, Kamp 6 adlı bir bölüme yerleştirildiğini yazıyor. Bu bölümün, Amerikan ordusu tarafından El Kaide bağlantılı militanların tutulması için tasarlandığı aktarılıyor. 

Trump yönetimi, sözkonusu kişilerin yasal olarak ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza’nın (ICE) gözetiminde olduğunu bildirmişti. Dolayısıyla bu kişilerin sivil ICE memurlarının denetiminde olması gerekiyor. 

Ancak kimliklerinin açıklanmaması kaydıyla konuşan kaynaklar, göçmenlerin askerlerin gözetimine alındığını söylüyor. 

Trump yönetimi, Kongre’ye verdiği brifingde Kamp 6’da 6 ICE memurunun görev yaptığını bildirmişti. Ancak kaynaklar, cezaevinde sadece iki ICE memurunun olduğunu söylüyor. 

ICE’nin son bir haftada toplamda 98 kişiyi Guantanamo’ya gönderdiği belirtiliyor. Bu kişilerden 53’ü Kamp 6’da. Diğer 45 göçmeninse üssün başka bölümünde daha düşük güvenlikli bir alanda tutulduğu aktarılıyor. Bu kişilerin, İç Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Sahil Güvenlik ekiplerinin denetiminde olduğu yazılıyor. 

Trump, 29 Ocak’ta yaptığı açıklamada kayıtdışı göçmenlerin gözetim altında tutulması için Guantanamo Körfezi'nde 30 bin kişilik bir tesis hazırlanması talimatını vermişti.

NYT, Guantanamo’yu işleten ABD Güney Komutanlığı’nın bu talimatın ardından hapishaneye birçok personel sevk ettiğini aktarıyor. 

Trump, tesiste “en kötü suçları işleyen kayıtdışı göçmenlerin tutulacağını” söylemişti. ABD’li yetkililer, Guantanamo kampına gönderilen Venezuelalı göçmenlerin Tren de Aragua çetesi üyeleri olduğunu öne sürmüştü. NYT, bu iddiaların bağımsız olarak doğrulanamadığını yazıyor. 

Ayrıca haberde ICE gözetimindeki tüm göçmenlerin ABD’ye yasadışı yollardan girmediği, bazılarının sınırda sığınma talebinde bulunduğu fakat başvurularının reddedildiği aktarılıyor. Trump yönetiminin, Guantanamo’ya gönderilen kişilerin hepsinin ABD’ye kaçak girdiğine dair kanıt sunmadığına da dikkat çekiliyor. 

ABD yönetimi, Küba’daki Guantanamo Körfezi’nde yer alan donanma üssünü, 11 Eylül 2001 saldırılarından sorumlu görülen kişileri tutmak için kullanıyor. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush’un talimatıyla 2002’de kurulan kampta “düşman savaşçı” olarak görülen kişiler yer alıyor. Eski ABD liderleri Barack Obama ve Joe Biden, cezaevinin kapatılmasını istemiş fakat talepler Kongre’den geçmemişti. 

Independent Türkçe, New York Times, PBS