Demokratlar, "Biden karşıtı ağ" kurdu

Obama ve Clinton hükümetlerinden yetkililer var

Son dönemde yoğun baskı gören Biden, yarıştan çekilmeyeceğini söylemişti (Reuters)
Son dönemde yoğun baskı gören Biden, yarıştan çekilmeyeceğini söylemişti (Reuters)
TT

Demokratlar, "Biden karşıtı ağ" kurdu

Son dönemde yoğun baskı gören Biden, yarıştan çekilmeyeceğini söylemişti (Reuters)
Son dönemde yoğun baskı gören Biden, yarıştan çekilmeyeceğini söylemişti (Reuters)

ABD'de Demokratların, Başkan Joe Biden'ın adaylıktan çekilmesini sağlamak için bir ağ kurduğu bildirildi. 

Amerikan haber sitesi Axios, "Biden karşıtı ağın" ağırlıkla eski ABD Başkanı Barack Obama ve Bill Clinton hükümetlerinde görev yapmış yetkililerden oluştuğunu yazdı. 

Haberde, grubun anketler düzenlediği, eski başkanlara lobi yaptığı, Demokrat liderlerle gizli görüşmeler düzenlediği ve bağışçıları örgütlediği belirtildi. 

Grubun, özellikle Biden'ın 2020'deki seçimlerde kazandığı Wisconsin, Michigan ve Pensilvanya eyaletlerinin elde tutulmasına odaklandığı ifade edildi. 

Bu eyaletlerin kaybedilmemesi için Biden'ın yarıştan çekilmesi gerektiğini savunan ekip, onun yerine geçmesi öngörülen ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in bile bunu sağlayamaması durumunda gözden çıkarılmasını hedefliyor. 

Biden karşıtı ağın asıl amacının "bu üç eyaleti kazanması en muhtemel iki kişiyi bulmak olduğu" belirtildi.  

Grubun, Biden'ın çekilmesini sağlamak amacıyla Demokrat Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer ve Eski ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin çevresiyle de iletişim kurduğu aktarıldı. 

Amerikan medya kuruluşu CNN, Pelosi ve Obama'nın kapalı kapılar ardında Biden'ın adaylığından "endişe duyduğunu" da yazmıştı.    

Diğer yandan Biden karşıtı ağın yürüttüğü kampanyanın işe yarayıp yaramayacağı belli değil.

5 Kasım'daki seçimler öncesinde Biden ve rakibi eski ABD Başkanı Donald Trump, 27 Haziran'da ilk kez canlı yayında kozlarını paylaşmıştı. 

Biden'ın münazaradaki performansı büyük endişe uyandırmış, Amerikan gazetesi New York Times (NYT) da Demokrat liderin yarıştan çekilmeyi düşündüğünü öne sürmüştü. Beyaz Saray ise bu iddiaları yalanlamış, Biden da maratona devam edeceğini açıklamıştı. ABD Başkanı, münazaradaki zayıf performansının "jet lag'den" kaynaklandığını savunmuştu.

81 yaşındaki Biden en son Washington'daki NATO Zirvesi'nde yaptığı gaflarla gündeme gelmişti. ABD Başkanı, konuşmasında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'ye "Putin" diye seslenmiş, Harris'le de Trump'ı karıştırmıştı.

Independent Türkçe, Axios, RT, CNN



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24