İsrail'de bulunan 3 bin 800 yıllık kumaşın boyası, çok uzaktan gelmiş

2 santimetreden küçük kumaş parçasının yün iplikleri kırmızıya boyanırken, keten kısmı herhangi bir renge boyanmamış (Dafna Gazit/İsrail Eski Eserler Kurumu)
2 santimetreden küçük kumaş parçasının yün iplikleri kırmızıya boyanırken, keten kısmı herhangi bir renge boyanmamış (Dafna Gazit/İsrail Eski Eserler Kurumu)
TT

İsrail'de bulunan 3 bin 800 yıllık kumaşın boyası, çok uzaktan gelmiş

2 santimetreden küçük kumaş parçasının yün iplikleri kırmızıya boyanırken, keten kısmı herhangi bir renge boyanmamış (Dafna Gazit/İsrail Eski Eserler Kurumu)
2 santimetreden küçük kumaş parçasının yün iplikleri kırmızıya boyanırken, keten kısmı herhangi bir renge boyanmamış (Dafna Gazit/İsrail Eski Eserler Kurumu)

İsrail'deki bir mağarada bulunan kırmızı kumaşların yaklaşık 3 bin 800 yaşında olduğu tespit edildi. Kullanılan boya zenginlik göstergesi olmasının yanı sıra dönemin ticaret ağı hakkında fikir veriyor.

Yahudiye Çölü'ndeki Kafatası Mağarası'nda 2016'da keşfedilen kumaş parçaları yeniden analiz edildi. 

İsrail Eski Eserler Kurumu'ndan araştırmacılar 2 santimetreden daha küçük kumaşların MÖ 1767 - MÖ 1954'te yapıldığını saptadı. Bu dönem, Orta Tunç Çağı'na denk düşüyor.

Mor ve kraliyet mavisinin yanı sıra kırmızı, eski zamanların en değerli ve pahalı boyalarından biri sayılıyor. Kermes cinsindeki böceklerden kırmızı boya elde etmenin çok zahmetli bir süreç gerektirmesinin bu durumda önemli bir payı var. 

Journal of Archaeological Science: Reports adlı hakemli dergide yakın zamanda yayımlanan çalışmada Kafatası Mağarası'ndaki kumaşların boyasının da bu böceklerden geldiği tespit edildi. 

Kabuklu bitler sınıfındaki kermes ayrıca İncil'de de "kızıl solucan" diye geçiyor. İsrail Eski Eserler Kurumu'na göre yeni bulgular, bu boyanın en eski kullanımını temsil ediyor.

Araştırmacılar kermes meşesinde yaşayan bu böceklerden kırmızı boya toplamak için çok sınırlı bir zaman aralığı olduğunu söylüyor. 

En çok boyanın, dişi böcekler yumurtalarını bıraktıktan sonraki bir aylık dönemde elde edileceğini ifade ediyorlar. Çalışmanın sorumlu yazarları Dr. Na'ama Sukenik sürecin zorluğunu şöyle açıklıyor:

Bir yanda kermeslerin toplanabileceği sürenin kısalığı, küçük boyutları (3-8 mm), kamuflaj renkleri nedeniyle bulunmalarının zor olması ve onlardan üretilebilen boya miktarının azlığı; diğer yanda da onlardan kumaşları boyamak için güzel bir kırmızı rengin (kızıl) üretilebilmesi var. Bu da böceklerin kullanımını epey prestijli hale getirmişti. 

Öte yandan bilim insanları bu böceklerin yaşadığı kermes meşesinin İsrail'de bulunmadığını söylüyor. 

Filistin meşesi adlı benzer bir ağaçta yaşayan başka bir kabuklu bit türü, kırmızı-turuncu rengini üretiyor. Fakat sözkonusu kumaşların kimyasal analizden geçirilmesi sonucu, boyanın Kermes vermilio türüne ait olduğu saptandı. 

Çalışmanın ortak yazarı bu böceğin kermes meşesinde yaşadığını söyleyerek ekliyor:

Bu ağaç türü Akdeniz'in orta ve doğu kesimlerinde, İspanya, Fransa ve başka bölgelerde yaygın ancak İsrail topraklarında bulunmaz.

Araştırmacılara göre boyanın kat ettiği mesafe, ticaret ağlarının yaklaşık 3 bin 800 yıl önce ne kadar geliştiğinin göstergesi. Dr. Sukenik "Bu nadir kumaş, o dönemde geniş uluslararası ticari ağların çoktan faaliyet gösterdiğinin bir kanıtı ve elit bir toplumun varlığına işaret ediyor" diye belirtiyor.

Independent Türkçe, IFL Science, NDTV, Journal of Archaeological Science: Reports



Avrupa, 2027 yılına kadar Rus gazı ithalatının sonlandırılması konusunda anlaşmaya vardı

2022 yılında Rusya'nın TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için yapılan inşaat sahasında çalışan işçiler (Arşiv- Reuters)
2022 yılında Rusya'nın TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için yapılan inşaat sahasında çalışan işçiler (Arşiv- Reuters)
TT

Avrupa, 2027 yılına kadar Rus gazı ithalatının sonlandırılması konusunda anlaşmaya vardı

2022 yılında Rusya'nın TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için yapılan inşaat sahasında çalışan işçiler (Arşiv- Reuters)
2022 yılında Rusya'nın TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için yapılan inşaat sahasında çalışan işçiler (Arşiv- Reuters)

Avrupa Birliği Konseyi, bugün yaptığı açıklamada, Rus enerji kaynaklarına bağımlılığı sona erdirme çabaları kapsamında 2027 yılına kadar Rus gazı ithalatının ortadan kaldırılması konusunda Avrupa Parlamentosu ile anlaşmaya vardığını bildirdi.

Anlaşma, Rusya'dan sıvılaştırılmış doğal gaz ve boru hattı gazı ithalatının aşamalı olarak yasaklanmasını, her ikisinin de sırasıyla 2026 sonu ve 2027 sonbaharından itibaren tamamen sonlandırılmasını içerecek.

Ekim ayı itibarıyla Rusya'nın AB'nin doğalgaz ithalatındaki payı yüzde 12'ye düştü. Bu oran, 2022'de Ukrayna'yı işgalinden önce yüzde 45'ti. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Macaristan, Fransa ve Belçika gibi ülkeler halen Rus doğalgazını almaya devam ediyor.


BM, İsrail'in Golan Tepeleri'nden çekilmesini talep eden kararı kabul etti

Golan Tepeleri'nde bulunan Kuneytra geçiş noktası yakınlarındaki Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) karakolunda bir tabelanın yanında duran iki İsrail askeri. (EPA)
Golan Tepeleri'nde bulunan Kuneytra geçiş noktası yakınlarındaki Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) karakolunda bir tabelanın yanında duran iki İsrail askeri. (EPA)
TT

BM, İsrail'in Golan Tepeleri'nden çekilmesini talep eden kararı kabul etti

Golan Tepeleri'nde bulunan Kuneytra geçiş noktası yakınlarındaki Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) karakolunda bir tabelanın yanında duran iki İsrail askeri. (EPA)
Golan Tepeleri'nde bulunan Kuneytra geçiş noktası yakınlarındaki Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) karakolunda bir tabelanın yanında duran iki İsrail askeri. (EPA)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu dün akşam, İsrail'in 1967'de işgal ettiği ve 1981'de ilhak ettiği Golan Tepeleri'nden çekilmesini talep eden bir karar aldı.

Karar, 123 lehte, İsrail ve ABD dahil 7 aleyhte ve 41 çekimser oyla kabul edildi.

Golan Tepeleri, yaklaşık 60 kilometre uzunluğunda ve 25 kilometre genişliğinde stratejik bir kayalık platodur. İsrail, 1967'de burayı ele geçirdi ve 1981'de ilhak etti; ancak bu adım uluslararası alanda tanınmadı.

Genel Kurul kararı, İsrail'in 1981 yılında ‘işgal altındaki Suriye Golan'ına kendi kanunlarını, otoritesini ve yönetimini dayatma’ kararının ‘geçersiz ve hükümsüz’ olduğunu belirtti ve bu kararın iptalini talep etti.

rg
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçiş noktasında bir İsrail askeri (Arşiv – Reuters)

Kararda, BM Genel Kurulu'nun İsrail'e Suriye ve Lübnan ile müzakereleri yeniden başlatması ve önceki taahhüt ve vaatlerine uyması çağrısında bulunduğu da belirtildi. Ayrıca İsrail'in işgal altındaki Suriye Golanı'ndan 4 Haziran 1967 sınırlarına çekilmesi talep edildi.

193 üyeli BM Genel Kurulu tarafından çıkarılan kararlar yasal olarak bağlayıcı olmasa da, sembolik bir ağırlığa sahip ve küresel kamuoyunu yansıtıyor.

X platformunda oylama hakkında yorum yapan İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Danny Danon şunları söyledi: “Genel Kurul, gerçeklikten ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha kanıtladı. İran ekseninin suçları ve Suriye'deki milislerin tehlikeli faaliyetleriyle ilgilenmek yerine, İsrail'in vatandaşlarını koruyan hayati savunma hattı olan Golan Tepeleri'nden çekilmesini talep ediyor. İsrail 1967 sınırlarına geri dönmeyecek ve Golan'ı asla terk etmeyecek.”


Rubio: Amerika ile Rusya arasında Ukrayna konusunda yapılan görüşmelerde bazı ilerlemeler kaydedildi

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AFP)
TT

Rubio: Amerika ile Rusya arasında Ukrayna konusunda yapılan görüşmelerde bazı ilerlemeler kaydedildi

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, dün yayınlanan bir röportajında, Ukrayna ile savaşı sona erdirmek için Rusya ile yapılan görüşmelerde "bazı ilerlemeler" sağlandığını söyledi.

Rubio, Fox News’te yaptığı açıklamada, "Yapmaya çalıştığımız şey, bu konuda bir miktar ilerleme kaydettiğimizi düşünüyorum, Ukraynalıların gelecekte güvenlik garantisi sağlayacak şekilde yaşayabilecekleri şeyleri bulmaktır" dedi. ABD'nin, anlaşmanın onlara "sadece ekonomilerini yeniden inşa etmelerine değil, aynı zamanda bir ulus olarak refaha kavuşmalarına da olanak sağlayacağını" umduğunu belirtti.