8 Likud milletvekili, Netanyahu'yu isyanla ve Hamas’la yapılacak herhangi bir ‘anlaşmayı’ reddetmekle tehdit etti

İsrail Knesset'inden (parlamento) genel bir görünüm (arşiv - DPA)
İsrail Knesset'inden (parlamento) genel bir görünüm (arşiv - DPA)
TT

8 Likud milletvekili, Netanyahu'yu isyanla ve Hamas’la yapılacak herhangi bir ‘anlaşmayı’ reddetmekle tehdit etti

İsrail Knesset'inden (parlamento) genel bir görünüm (arşiv - DPA)
İsrail Knesset'inden (parlamento) genel bir görünüm (arşiv - DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz milletvekili, Hamas'la yapılacak herhangi bir ateşkes ve esir değişimi anlaşmasının tüm esirlerin bir kerede serbest bırakılmasını içermemesi, tam bir ateşkes içermesi ya da İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesine yol açması halinde ret oyu verecekleri tehdidinde bulundu.

Söz konusu milletvekillerinin isimleri şöyle: Amit Halevi, Hanukh Milupsky, Dan Illouz, Moshe Saadeh, Ariel Kellner, Shalom Danino, Tali Gutleff ve Nissim Vaturi. Sekiz milletvekili, yazdıkları mektupta, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve diğer komutanların, Filistinli militanlar Gazze Şeridi'nin güneyinden kuzeye dönseler bile ordunun İsrail'i koruyabilecek teknolojik imkanlara sahip olduğu yönündeki açıklamalarının, ordunun 7 Ekim olaylarından ders almadığını ve güvenlik meseleleri ile çıkarlarını anlamada bir boşluk olduğunu gösterdiğini belirterek, İsrail ordusu liderliğinin tutumuna açıkça yüklendiler.

edrvge
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 17 Temmuz 2024 tarihinde Knesset'te milletvekillerine hitap ediyor. (EPA)

Sekiz milletvekili, Netanyahu'nun mevcut teklifte önemli değişiklikler yapmasını, tüm esirlerin eş zamanlı olarak serbest bırakılmasını, Gazze-Mısır sınırındaki Philadelphia Koridoru'nda İsrail varlığının sürdürülmesini ve Gazze Şeridi'ndeki tüm ana yollarda güçlü bir İsrail askeri varlığı talep ediyor. Bu talepler, Netanyahu'nun taslak anlaşmada yaptığı ve müzakereleri halihazırda karmaşık hale getirip duraksatan değişiklik ve koşulların ötesine geçiyor.

İsyanın arkasında Netanyahu var

Netanyahu, müzakerelere yeniden başlama olasılığını görüşmek üzere müzakere ekibini, ordu komutanlarını ve Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı davet etmişti. Tel Aviv'deki siyasi kaynaklar, amacın, Netanyahu'nun ABD seyahati arifesinde ABD yönetimiyle olan farklılıkları azaltmak olduğunu söyledi. Bu kaynaklar isyancıların Netanyahu'ya yakınlığının bu durumla ilgili birden fazla soruyu gündeme getirdiğini kaydetti. Söz konusu yakınlık, Netanyahu'ya anlaşmayı kabul etmesi için baskı yapan İsrail güvenlik servislerinin liderlerine karşılık Amerikalılara bir cevap vermek için kendisine karşı bu isyanı organize eden kişinin bizzat kendisi olduğu ihtimalini göz ardı ettirmiyor. Netanyahu böylece Washington yönetimine iki aşırı sağcı bakan Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich'ten korkmadığını söyleyebilir. Aslında Netanyahu, artık kendi partisi içinde bile daha geniş bir muhalefetle karşı karşıya.

sdcvefr
Tel Aviv'deki gösteriler sırasında bir protestocu, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını talep eden bir pankart tutuyor. (AFP)

İsrailli esirlerin aileleri sekiz milletvekiliyle temasa geçerek onları tutumlarını değiştirmeye ve bu isyandan vazgeçip anlaşmayı desteklemeye ikna etmeye karar verdi. Ancak milletvekilleri onlarla görüşmekten kaçındı. Ardından bir grup milletvekili, Vaturi'ye ulaşmayı başardı ve Knesset'teki ofisinin yakınında onunla yüzleşti. Öfkeli aileler, adı geçen milletvekillerini Hamas'a yardım etmekle suçladı.

En mühim ulusal çıkar

Bir diğer milletvekili Dan Illouz ise ailelerin üzüntüsünü anladığını, ancak siyasi bir lider olarak yüce ulusal çıkarlarla ilgilendiğini belirtti. Illouz, kendisini onlarla aynı fikirde olmamak ve dokuz aydan uzun bir süre önce açıklandığı gibi savaş hedeflerine ulaşılmasını sağlayacak daha iyi koşullara sahip bir anlaşmanın uygulanmasını talep etmek zorunda hissettiğini söyledi.

Illouz, İsrail Kanal 12 televizyonuna yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Hamas'ın Gazze Şeridi'ni yöneten bir terör örgütü olarak tasfiye edilmesine ve ortadan kaldırılmasına yol açmayan bir anlaşma, sağcı hükümetin gurur duyabileceği bir şey değildir. Böyle bir anlaşmaya varamayan hükümet, iktidarını sürdürmeyi hak etmez ve düşmesi daha iyi olur.”

İsrail yasaları hükümetin anlaşmayı onay için Knesset'e getirmesini zorunlu kılmıyor ve hükümete anlaşmayı onaylama yetkisi veriyor. Illouz, kendisinin ve arkadaşlarının anlaşmaya karşı oy kullanacaklarına söz veren bazı bakanlarla temas halinde olduklarını söyledi. Ancak bakanların pozisyonları incelendiğinde çoğunluğun şu anda anlaşmadan yana olduğu görülüyor. Bu da sekiz milletvekilinin isyanının hükümeti etkilemediği, ancak bu kampanyanın arkasında Netanyahu yoksa onu korkutacak ya da gerçekten ona karşı isyan ediyorlarsa anlaşma şartlarını reddetmesini pekiştirecek kadar düşmanca bir atmosfer yarattığı anlamına geliyor. Her iki durumda da bu isyan İsrail'in anlaşmaya yönelik niyetleri konusundaki kuşkuları arttırıyor.



Batı Şeria'da öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi İsrail'i suçluyor ve bağımsız soruşturma talep ediyor

Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi  tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
TT

Batı Şeria'da öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi İsrail'i suçluyor ve bağımsız soruşturma talep ediyor

Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi  tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)

İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail yerleşimlerine karşı düzenlenen bir protesto gösterisi sırasında vurularak öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi, İsrail ordusunu bir sivili ‘vahşice’ öldürmekle suçlayarak, kızlarının ölümüyle ilgili bağımsız bir soruşturma başlatılmasını talep etti. 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi, dün (Cuma) işgal altındaki Batı Şeria'nın Beyta beldesinde düzenlenen gösteride ‘başından bir kurşunla’ vuruldu. İşgal karşıtı Uluslararası Dayanışma Hareketi'nde gönüllü barış aktivisti olan kurbanın ailesi yaptığı açıklamada şunları söyledi: “O, İsrail ordusu tarafından hukuka aykırı bir şekilde hayatımızdan koparıldı. ABD vatandaşı olan Ayşenur, İsrail askeri tarafından öldürüldüğünde barışçıl bir şekilde adaleti savunuyordu.”

Kurbanın ailesi bağımsız bir soruşturma talep etti. Aile tarafından yapılan açıklamada, “Ayşenur'un ölüm koşulları göz önüne alındığında, bir İsrail soruşturması uygunsuz olacaktır. Başkan Joe Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ı bir Amerikan vatandaşının hukuksuz bir şekilde öldürülmesine ilişkin bağımsız bir soruşturma talimatı vermeye ve sorumluların tam olarak hesap vermesini sağlamaya çağırıyoruz” denildi.

Beyaz Saray bugün (Cumartesi) erken saatlerde, Filistinli yetkililere göre ABD vatandaşı aktivistin öldürülmesinden ‘derin rahatsızlık’ duyduğunu belirterek, İsrail'e uluslararası toplumda büyük tepkilere neden olan cinayeti soruşturması çağrısında bulundu.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, Washington'un ‘daha fazla bilgi için İsrail hükümetine ulaştığını ve olayla ilgili bir soruşturma talep ettiğini’ belirterek, trajik ölüm karşısında derin bir şok yaşadıklarını ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Bu trajik kayıptan dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Yapılması gereken en önemli şey, gerçek bilgileri toplamaktır” diyerek, eylemlerin ve sonuçların ‘gerçeklere dayanacağını’ kaydetti.

Filistin yanlısı Uluslararası Dayanışma Hareketi'nin üyesi olan Eygi'nin dün İsrail yerleşimlerine karşı düzenlenen haftalık gösterinin bir parçası olarak Beyta beldesinde bulunduğu belirtildi. Filistin topraklarında yabancı gönüllüleri organize eden Uluslararası Dayanışma Hareketi, İsrail güçlerinin dün sabah haftalık protesto sırasında uluslararası insan hakları aktivistini ‘kasten vurarak öldürdüğünü’ bildirdi. Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığı habere göre hareket gönüllünün ismini vermedi.

 Filistinli sağlık görevlileri, Batı Şeria'da yerleşim karşıtı protesto gösterisinde İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi'nin cesedini taşıyor. (AP)Filistinli sağlık görevlileri, Batı Şeria'da yerleşim karşıtı protesto gösterisinde İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi'nin cesedini taşıyor. (AP)

Uluslararası Dayanışma Hareketi’nden yapılan açıklamada şöyle denildi: “Çoğunlukla erkek ve çocukların namaz kıldığı gösteri, bir tepede konuşlanmış İsrail ordusu tarafından şiddetle karşılandı. Gönüllü, Nablus'taki yerel bir hastaneye kaldırıldıktan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.”

Türkiye ve Katar, Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin Batı Şeria'da Nablus'un güneyindeki Beyta beldesinde ‘yerleşimlere karşı barışçıl bir gösteriye’ katıldığı sırada öldürülmesini kınadı. Filistin resmi haber ajansı WAFA, bir ABD vatandaşının Batı Şeria'nın kuzeyinde yerleşim karşıtı yürüyüşe katıldığı sırada İsrail güçleri tarafından vurularak öldürüldüğünü bildirdi. Türkiye, aktivistin ‘İsrail işgal askerleri’ tarafından öldürüldüğünü söylerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu ‘vahşi’ eylemi kınadı.

WAFA’nın tıbbi kaynaklara dayandırdığı haberinde, Eygi’nin kritik kafa travmasıyla hastaneye kaldırıldıktan sonra hayatını kaybettiği belirtildi.

Nablus Valisi Gassan Daglas, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan bir hastane morgunda, Türk asıllı ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi ve 13 yaşındaki Filistinli Bana Bekr’in cesetleri önünde konuşuyor. (AFP)Nablus Valisi Gassan Daglas, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan bir hastane morgunda, Türk asıllı ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi ve 13 yaşındaki Filistinli Bana Bekr’in cesetleri önünde konuşuyor. (AFP)

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail ordusu, güçlerinin ‘askerlere taş atan ve onlara tehdit oluşturan şiddet kışkırtıcısına ateş ederek karşılık verdiğini’ belirtti.

Son yıllarda Filistin yanlısı göstericiler, Beyta beldesine bakan ve aşırı sağcı İsrailli bakanlar tarafından desteklenen Eviatar yerleşimine karşı haftalık protestolar düzenliyor. Birleşmiş Milletler (BM), Eygi'nin dünkü gösteri sırasında başından vurulduğunu ve Rafidiya Hastanesi de aldığı yaralar nedeniyle öldüğünü doğruladı.

İsrail 1967'den bu yana Batı Şeria'yı işgal altında tutuyor ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın patlak vermesinden bu yana bölgedeki operasyonlarını yoğunlaştırdı. Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail güçleri ya da yerleşimciler 7 Ekim'den bu yana, Batı Şeria'da en az 660 Filistinliyi öldürdü. İsrailli yetkililere göre aynı dönemde bölgedeki Filistinlilerin saldırılarında aralarında güvenlik personelinin de bulunduğu en az 23 İsrailli öldürüldü.