Donald Trump ve kızı Ivanka, geçmişte Kamala Harris'e binlerce dolar bağışlamış

Trump bir defasında "Herkese bağış yaptım" itirafında bulunmuştu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Donald Trump ve kızı Ivanka, geçmişte Kamala Harris'e binlerce dolar bağışlamış

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Donald Trump'la Kamala Harris arasındaki olası başkanlık yarışı ufukta görünürken, ikilinin ortak siyasi geçmişlerinin unutulmuş bir bölümü yeniden gün yüzüne çıkıyor.

Trump, 2011'le 2017 arasında Kaliforniya Başsavcısı olarak görev yapan Harris'in kampanyalarına 2011-2013'te 6 bin dolar bağışta bulunmuş.

The Washington Post'un elde ettiği kayıtlara göre Trump'ın kızı Ivanka Trump da 2014'te Harris'e 2 bin dolarlık bağış yapmış.

O dönemde yorumcular, Donald Trump'ın yaptığı bağışların, iş insanının Trump Üniversitesi'nin Kaliforniya'da bir toplu davayla karşı karşıya olması nedeniyle yaranmak için yapılmış olabileceği yönünde spekülasyonlarda bulunmuştu.

Post'a göre, dairesi Harris görevdeyken davayı takip etmedi ancak Harris, bağışların peşinde koşmadığında ve başsavcılık görevinde kararlarını etkilemediğinde ısrarcı.

Sacramento Bee'nin o tarihteki haberine göre, Trump'ın 2015'te başkanlığa adaylığını koymasının ardından Harris, bağışını "Orta Amerikalılar için yurttaşlık ve insan haklarını savunan" bir sivil toplum kuruluşuna bağışlamıştı.

Aslında Trump ailesinin Cory Booker ve Chuck Schumer gibi sadık liberaller de dahil hem Demokratlara hem de Cumhuriyetçilere bağış yapmada köklü bir geçmişi var.

Trump bir keresinde, 2016'da Iowa'daki bir kampanya mitinginde "Bu çok ilginç: Rakiplerime bakıyordum. Çoğuna katkıda bulunmuşum. Buna inanabiliyor musunuz?" diye övünmüştü.

Demokratlara bağışta bulundum. Hillary'ye verdim. Herkese bağış yaptım! Çünkü bu benim işimdi. Onlara vermek zorundayım. Çünkü bir şey istediğimde alıyorum. Aradığımda, k**ımı öpüyorlar.

Gözlemciler bu durumun Trump'ın New York emlak dünyasındaki geçmişinin bir yansıması olduğunu, önde gelen müteahhitlerin siyasi lütuflar elde etmek için her iki partiye de cömertçe bağış yapmasının yaygın görüldüğünü savunuyor.

The Trumps: Three Generations That Built an Empire (Trumplar: İmparatorluk Kuran Üç Nesil) kitabının yazarı, Columbia Üniversitesi'nden gazetecilik profesörü Gwenda Blair, 2019'da Politico'ya "Bu tamamen ilkelerden, siyasi perspektiflerden bağımsızdı" diye konuşmuştu. 

Mesele iktidarın kollarıyla ilgiliydi, nokta. Ve bu değişmedi. Bu hiç değişmedi.

Independent Türkçe 



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.