İngiltere’deki ayaklanmalar hakkında 5 soru

Ayaklanmalar neden başladı? Nerede başladı? Olayların arkasında kim var? Halk neden protesto ediyor? Hükümet hangi önlemleri alıyor?

İngiltere’deki ayaklanmalar hakkında 5 soru
TT

İngiltere’deki ayaklanmalar hakkında 5 soru

İngiltere’deki ayaklanmalar hakkında 5 soru

Geçtiğimiz hafta İngiltere genelindeki şehirlerde ve kasabalarda düzenlenen göçmen karşıtı protestolar sırasında ayaklanmalar patlak verdi. Aşırı sağcı gruplar camilere ve sığınmacıların kaldığı otellere saldırdı.

İşte İngiltere’deki göçmen karşıtı protestoları tetikleyen olayların detayları.

1- Protestolar niçin patlak verdi?

İngiltere'nin kuzeyindeki Southport sahil kasabasında 29 Temmuz'da Taylor Swift temalı bir çocuk dans partisine düzenlenen saldırıda yaşları altı ile dokuz arasında değişen üç kız çocuğu öldürüldü. Olayda sekiz çocuk ve iki yetişkin de yaralandı.

Polisin 17 yaşında bir çocuğu tutuklaması ve sosyal medyada şüphelinin Müslüman bir göçmen olduğuna dair yanlış bilgilerin yayılması sonrası ertesi gün Southport'ta Müslüman karşıtı şiddetli protesto gösterileri düzenlendi, kasabanın camisine saldırı girişiminde bulunuldu.

Yetkililer saldırganı ‘kasten adam öldürmek ve cinayete teşebbüsle’ suçladı. Polis, saldırganın İngiltere doğumlu olduğunu ve saldırıyı terör suçu olarak değerlendirmediğini açıkladı.

2- Ayaklanmalar nerede yaşandı?

Southport'taki olayların ertesi günü binlerce kişi Başbakan Keir Starmer'ın Londra'nın merkezindeki Downing Street’te bulunan ofisinin yakınlarında toplandı. Gösterilere polis müdahale etti. Göstericilerle polis arasında yaşanan arbede sonrası yetkililer yüzden fazla kişiyi tutukladı.

Daha sonra İngiltere'nin kuzey doğusundaki Sunderland ve kuzey batısındaki Manchester şehirlerinden güney batısındaki Plymouth ve Kuzey İrlanda'daki Belfast şehrine kadar Birleşik Krallık genelinde 20'den fazla yerde ayaklanmalar patlak verdi.

Birkaç yüz kişinin bir araya geldiği protestoların çoğunun odağında göçmenler ve Müslümanlar vardı. Göstericiler, polis araçlarını yaktı, camilere ve polis memurlarına taş ve şişe fırlattı.

Asyalılara ait olanlar da dahil olmak üzere çok sayıda dükkan ya zarar gördü ya da yağmalandı.

İngiltere'nin kuzeyindeki Rotherham şehrinde göçmenlerin kaldığı bir otel saldırıya uğradı, camları kırıldı ve önündeki büyük bir çöp konteynırı ateşe verildi.

Polis, olayların başından bu yana yaklaşık 400 kişinin tutuklandığını ve 120'den fazla kişinin ayaklanmayla ilgili suçlarla itham edildiğini açıkladı.

3- Ayaklanmaların arkasında kim var?

Başbakan Starmer, ‘aşırı sağı’ şiddete neden olmakla suçladı.

Tommy Robinson olarak bilinen Stephen Christopher Yaxley Lennon gibi göçmen ve Müslüman karşıtı aktivistler protestoları internet üzerinden destekledi. Siyasetçiler ve medya kuruluşları bu kişileri gerilimi tırmandırmak için yanlış bilgi yaymakla suçlarken Robinson medyayı kendisi hakkında yalan haber yaymakla suçladı.

Hükümet sosyal medya şirketlerini dezenformasyonun yayılmasını durdurmak için yeterince çaba göstermemekle suçlarken, Stratejik Diyalog Enstitüsü şirketlerin algoritmalarının yanlış bilgilerin yayılmasında önemli bir rol oynadığını söyledi.

Polis, olaylara karışanların çoğunlukla kendi yerel toplulukları dışında faaliyet gösteren aşırı sağcı fanatikler olduğunu açıkladı. Ancak bazı durumlarda bu kişilere kendi bölgeleriyle ilgili şikayetleri olan kişiler ya da kaosu tırmandırmak isteyen gençler de katıldı.

Karşı gösterilere katılan çok sayıda protestocunun yanı sıra anti-faşist gruplar ve Asyalı erkekler de protestoların gerçekleştiği ya da gerçekleşmesi beklenen bölgelerde toplandı.

4- Halk neden protesto ediyor?

Birçok katılımcı kendilerini, ‘rekor düzeydeki yasadışı göçün toplumlarına zarar verdiğini düşünen vatanseverler’ olarak tanımlıyor.

Aşırı sağcı eylemciler internette, yasadışı göçün kadınlara, genç kızlara ve kız çocuklarına yönelik saldırılar da dahil olmak üzere şiddeti ve suçu körüklediğini, politikacıların ise göçmenleri barındırdığını ve onlara iyi davrandığı söylemini yayıyor. İnsan hakları savunucuları ise bunun doğru olmadığını vurguluyor.

Sağ görüşlü bazı çevreler de polisi ‘vatansever’ protestoculara, örneğin kısa bir süre önce gerçekleşen Filistin yanlısı yürüyüşlere ya da 2020 yılındaki Black Lives Matter gösterilerine katılanlara davrandığından daha sert davranmakla suçluyor.

Hükümet ve polis, İngiltere’de polisler hakkında bu şekilde konuşulmasına karşı olduklarını açıklarken Metropolitan Polis Komiseri Mark Rowley bunu ‘saçmalık’ olarak nitelendirdi.

Irkçılık karşıtı gruplar ise dükkanların yağmalanmasının, polise ve camilere yapılan saldırıların, birçok protestoda patlak veren şiddetin ardındaki gerçek nedeni ortaya koyduğunu ve vatanseverlikle ilgili atılan sloganların radikalleşme için bir kılıf olarak kullanıldığını belirttiler.

İngiltere merkezli anket şirketi YouGov tarafından sonuçları salı günü yayınlanan bir ankete katılanların dörtte üçü isyancıların İngiltere’nin genelinin görüşlerini temsil etmediğini söylerken, yüzde 7’si şiddeti desteklediğini belirtti.

5- İngiltere hükümeti hangi önlemleri aldı?

Başbakan Starmer, hükümetin ayaklanmalara karışanlarla mücadele etmek ve kaosu kontrol altına almak için tüm kolluk kuvvetlerine başvuracağını açıkladı.

Hükümet, cezaevlerinin kapasitesini yaklaşık 600 ek mahkumu barındıracak şekilde artırdı ve ayaklanmalarla başa çıkma konusunda uzman olan polis memurlarını görevlendirdi.

Öte yandan Liverpool Kraliyet Mahkemesi dün, 58 yaşındaki bir İngiliz hakkında ayaklanma olaylarına ve şiddet suçlarına karışmaktan üç yıl hapis cezasına çarptırdı. Böylece ayaklanmalarla ilgili ilk mahkeme kararlarından biri verilmiş oldu.

Hükümet sadece ayaklanmalara karışanlar hakkında değil, sosyal medyayı kaosu körüklemek amacıyla kullananlar hakkında da inceleme başlatacağını duyurdu. Bir kişi Facebook paylaşımlarında nefreti ve ırkçılığı kışkırtmak için tehditkar bir dil kullanmak ve eylemde bulunmakla suçlandı.

İngiltere Teknoloji Bakanı Peter Kyle, TikTok, Meta, Google ve X şirketlerinin temsilcileriyle bir toplantı düzenleyerek provokasyonun ve dezenformasyonun yayılmasının durdurulmasına yardımcı olmadaki sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiği mesajını iletti.



Şili ve Arjantin kıyılarında 7.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi... Tsunami uyarısı iptal edildi

Şili'nin güney kıyı bölgelerinden bir kare
Şili'nin güney kıyı bölgelerinden bir kare
TT

Şili ve Arjantin kıyılarında 7.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi... Tsunami uyarısı iptal edildi

Şili'nin güney kıyı bölgelerinden bir kare
Şili'nin güney kıyı bölgelerinden bir kare

Kıyı açıklarında meydana gelen şiddetli deprem Cuma günü Şili ve Arjantin'in güneyinde olası bir tsunami korkusunu yaşatırken yetkililer tehdit seviyesini düşürmeden kıyı bölgelerinde yaşayanları saatlerce tahliye etti. Ancak daha sonra tsunami uyarısı iptal edildi.

ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu (USGS), depremin Güney Amerika'nın güney ucu ile Antarktika arasındaki Drake Geçidi'ni 10 kilometre derinlikte vurduğunu açıkladı.

USGS depremin büyüklüğünü Şili Ulusal Deprem Merkezi tarafından bildirilen 7.5'ten biraz daha düşük olan 7.4 olarak tahmin etti.

Deprem yerel saatle sabah 9.58'de (GMT 12.58) meydana geldi ve birkaç küçük artçı sarsıntı kaydedildi, ancak herhangi bir yaralanma veya maddi hasar bildirilmedi.

Depremin merkez üssü Arjantin'deki Ushuaia'ya 219 kilometre, Şili'deki Puerto Williams'a ise benzer bir mesafede yer alıyordu.

Arjantinli yetkililer, depremin ardından tsunami riski nedeniyle ülkenin güneyindeki Puerto Almanza kasabası sakinlerine bölgeyi tahliye etmelerini emretti.

Tierra del Fuego eyalet hükümeti X hesabından yaptığı açıklamada Beagle Kanalı'nın doğu kıyısında Ushuaia'ya yaklaşık 75 kilometre mesafede bulunan Puerto Almanza sakinlerinden bölgeyi tedbiren boşaltmaları ve daha yüksek ve güvenli bir yere taşınmaları istendi.

Güneydeki Magallanes bölgesindeki kıyı alanları tahliye edildi. Ancak ajans tahliye emrini yayınlandıktan iki saat sonra kaldırdı.

Magallanes Afet Önleme ve Müdahale Servisi Bölge Müdürü Juan Carlos Andrade, “İhtiyati tahliye sona erdi” dedi. Başka bir deyişle, herkes faaliyetlerine geri döndü. Magallanes Afet Önleme ve Müdahale Dairesi Bölge Müdürü Juan Carlos Andrade, kıyıdaki ekonomik faaliyetler dışında tüm sektörler normal şekilde çalışacağını belirtti.

Latin Amerika'nın güney ucunda yer alan Magallanes, Şili'nin ikinci büyük ancak seyrek nüfuslu bölgesidir.

Antarktika'ya yapılan seferler için önemli bir durak noktası olan Ushuaia'nın bulunduğu Arjantin'in Tierra del Fuego eyaletine yakındır. Ushuaia için herhangi bir tahliye emri çıkarılmadı.

Şili Devlet Başkanı Gabriel Borek X platformunda şunları yazdı: "Olası acil durumlara müdahale etmek için tüm kaynaklar hazır."

Şili, üç tektonik plakanın birleştiği noktada bulunan, dünyanın depreme en çok maruz kalan ülkelerinden biridir: Nazca Plakası, Güney Amerika Plakası ve Antarktika Plakası.

AFP'ye göre 1960 yılında, sismik yoğunluğun başladığı tarihten bu yana kaydedilen en şiddetli deprem olan 9,5 büyüklüğündeki deprem güneydeki Valdivia kentini yerle bir etmiş ve 9 bin 500 kişinin ölümüne neden olmuştur.

2010 yılında meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki depremin ardından oluşan tsunami 520'den fazla kişinin ölümüne neden olmuştur.