31 Temmuz'dan beri beklenen hamle gelmedi: İran misillemeden vaz mı geçiyor?

Tahran'da binlerce kişi 1 Ağustos'ta Haniye için düzenlenen cenaze törenine katılmıştı (Reuters)
Tahran'da binlerce kişi 1 Ağustos'ta Haniye için düzenlenen cenaze törenine katılmıştı (Reuters)
TT

31 Temmuz'dan beri beklenen hamle gelmedi: İran misillemeden vaz mı geçiyor?

Tahran'da binlerce kişi 1 Ağustos'ta Haniye için düzenlenen cenaze törenine katılmıştı (Reuters)
Tahran'da binlerce kişi 1 Ağustos'ta Haniye için düzenlenen cenaze törenine katılmıştı (Reuters)

Amerikan gazetecilik kuruluşu Politico, İran'ın Gazze'de ateşkes ihtimalinin arttığı bir ortamda misilleme yapıp yapmamayı tekrar değerlendirdiğini yazıyor. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen Amerikalı yetkililer, ABD Başkanı Joe Biden'ın son dönemde yoğun diplomasi trafiği yürüterek İran'ı misillemeden vazgeçirmeye çalıştığını savunuyor. 

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin 31 Temmuz'da Tahran'da suikastla öldürülmesinin ardından İsrail ve ABD olası misillemelere karşı hazırlık yapıyor. 

İran Devrim Muhafızları Ordusu ve Hamas, suikastın ülke dışından bir füze saldırısıyla düzenlendiğini öne sürmüş ve olaydan İsrail'i sorumlu tutmuştu. 

Tel Aviv yönetimiyse saldırıyı ne üstlenmiş ne de reddetmişti. Ancak Washington Post'un 7 Ağustos'taki haberinde, İsrailli yetkililerin saldırı sonrasında suikasttan sorumlu olduklarını Washington yönetimine söylediği iddia edilmişti. 

Diğer yandan Amerikan gazetesi New York Times'ın 1 Ağustos'taki haberinde, suikastın Haniye'nin kaldığı odalara yerleştirilen patlayıcılarla düzenlendiği iddia edilmişti. 

Ancak İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun 3 Ağustos'taki açıkamasında, incelemeler sonucu suikastın "yaklaşık 7 kilogramlık savaş başlığı taşıyan kısa menzilli roketin misafirlerin konaklama alanının dışından ateşlenmesiyle gerçekleştiği" savunulmuştu. 

Politico'ya konuşan kaynaklara göre Washington, Tahran yönetiminden Haniye'nin odasına yerleştirilen bir patlayıcıyla öldürüldüğünü ve bunun büyük çaplı bir saldırı olmadığını göz önünde bulundurmasını talep ediyor. 

Amerikalı yetkililer, kapalı kapılar ardında İran'ın Haniye'nin bombayla öldürüldüğünü kabul etmeye yakın bir çizgide olduğunu ileri sürüyor. 

Tahran'ın misilleme senaryolarını tekrar gözden geçirdiğini savunan yetkililer, ABD'nin yakın zamanda İsrail'e bir saldırı beklemediğini söylüyor. 

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, çarşamba günkü açıklamasında, İran'ın misilleme planlarını değiştirip değiştirmediğine yönelik yorum yapmazken, "gerginliğin arttığını görmek istemediklerini" ifade etmişti. Kirby, saldırı halinde İsrail'e destek vereceklerini de yinelemişti. 

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ) ise İran ve desteklediği milislerin misilleme yapmak istediğini fakat topyekun savaşa hazır olmadığını iddia ediyor.

Analizde, topyekun savaş halinde yeni İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın da bundan olumsuz etkilenebileceği vurgulanıyor. 

Birleşik Krallık merkezli muhalif Iran International'ın çarşamba günkü haberinde, Pezeşkiyan'ın İran'ın dini lideri Ali Hamaney'le görüşerek, İsrail'e misilleme yapmama çağrısında bulunduğunu yazmıştı. 

WSJ, hem İran'ın hem de Lübnan Hizbullahı'nın bölgede kapsamlı savaşa yol açmayacak çapta saldırılar düzenleyebileceğini savunuyor. 

Beyrut'ta Hizbullah üzerine çalışan siyasi analist Ali Fadlallah şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Ne Hizbullah ne de İran şu anda kapsamlı bir savaş istiyor. Ama savaşa girmeye dair isteksizliklerinin, İsrail'in kırmızı çizgileri aşmasına müsaade edecekleri şeklinde yorumlanmasını da istemiyorlar.

Karşı saldırının engellenmesine yönelik diplomatik çalışmalara Arap devletleri de katkı sağlıyor. 

Amerikan gazetesi New York Times'ın (NYT) aktardığına göre Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, pazartesi günü ABD Başbakanı Antony Blinken'la telefonda görüştü.

Buna göre Al Sani, İran Dışişleri Bakan Vekili Ali Bakıri'yle görüştüğünü ve olası bir misillemeyi kısıtlı tutmalarını istediğini söyledi. Al Sani'nin Hizbullah'a da benzer bir mesaj ilettiği aktarılıyor.

Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi de hafta başında Tahran'a giderek topyekun savaşın önlenmesi için İranlı yetkililerle görüşmüştü.

Diğer yandan ABD, Katar ve Mısır'ın çağrılarının ardından İsrail, Gazze'de ateşkes müzakerelerinin 15 Ağustos'ta yeniden başlayacağını duyurdu. 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dünkü açıklamasında Doha ve Kahire'de yürütülecek görüşmelere heyet göndereceğini belirtti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Politico, Iran International, New York Times, New Arab



Arakçi: Her türlü senaryoya hazırız… Savaş olmayacak

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran Kızılayı yetkilileri ile birlikte (IRNA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran Kızılayı yetkilileri ile birlikte (IRNA)
TT

Arakçi: Her türlü senaryoya hazırız… Savaş olmayacak

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran Kızılayı yetkilileri ile birlikte (IRNA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran Kızılayı yetkilileri ile birlikte (IRNA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD ile bir savaş ihtimalini dışlayarak, ülkenin ‘yüksek hazırlık seviyesinin’ herhangi bir dış tehdide karşı caydırıcı olduğunu vurguladı, ancak İran'ın ‘böyle bir savaş senaryosuna hazırlıklı olduğunu’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın İran resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığına göre Arakçi, İran Kızılayı yetkilileri ile gerçekleştirdiği görüşme sırasında ‘silahlı kuvvetlerin, yardım ekiplerinin, hükümetin ve halkın tetikte ve hazır durumda olduğunu’ belirtti.

Arakçi, “İran'daki hazırlık seviyesi herhangi bir tarafın bize saldırmayı düşünmesini engelliyor, çünkü herkes ortaya çıkacak korkunç sonuçların farkında… Savaş olmayacağından eminim, zira böyle bir senaryoya tamamen hazırlıklıyız” ifadelerini kullandı.

İran medyası dün, Arakçi'nin Tahran'ın mevcut stratejisinin ABD ile dolaylı müzakerelere odaklandığını söylediğini aktardı. Açıklamaları bu yıl 13 Mart'ta yapılan bir basın röportajı bağlamında geldi.

Arakçi, İran Dini Lideri Ali Hamaney'in ‘maksimum baskı politikası altında Washington ile doğrudan müzakerelere girmenin mantıklı bir gerekçesi olmadığına inandığını’ söyledi.

Diğer yandan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz dün Washington'un sadece uranyum zenginleştirmenin sınırlandırılmasını değil, İran'ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılmasını talep ettiğini yineledi.

Waltz bugün CBS News'e verdiği demeçte şunları söyledi: “Biz İran'ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılmasını istiyoruz. İran nükleer programından tüm dünyanın doğrulayabileceği şeffaf bir şekilde vazgeçmeli. Tüm seçenekler masada ve İran'ın nükleer emellerinden tamamen vazgeçmesinin zamanı geldi.”