Reuters: Biden yönetimi Suudi Arabistan'a saldırı silahları satışına yeniden başladı

Kongre kaynakları Şarku'l Avsat'a Beyaz Saray'ın milletvekilleriyle istişarede bulunduğunu doğruladı

 Suudi savaş uçakları Ulusal Gün kutlamalarında (Suudi Savunma Bakanlığı X hesabı).
Suudi savaş uçakları Ulusal Gün kutlamalarında (Suudi Savunma Bakanlığı X hesabı).
TT

Reuters: Biden yönetimi Suudi Arabistan'a saldırı silahları satışına yeniden başladı

 Suudi savaş uçakları Ulusal Gün kutlamalarında (Suudi Savunma Bakanlığı X hesabı).
Suudi savaş uçakları Ulusal Gün kutlamalarında (Suudi Savunma Bakanlığı X hesabı).

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi Suudi Arabistan'a saldırı silahı satışını yeniden başlatma kararı aldı. Reuters'in kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Beyaz Saray'ın en erken önümüzdeki hafta yürürlüğe girecek olan kararını bu hafta Kongre'ye bildirdiği belirtildi.

 ABD yönetimi Kongre'ye, saldırı silahları yasağının kaldırılması konusunda bilgi verdi (AFP)ABD yönetimi Kongre'ye, saldırı silahları yasağının kaldırılması konusunda bilgi verdi (AFP)

Reuters'ın aktardığına göre ABD yönetiminden bir yetkili, Suudi Arabistan'ın taahhütlerini yerine getirdiğini ve Beyaz Saray'ın da taahhütlerini yerine getirmeye ve Kongre'yi bilgilendirip danışarak bu satışlarda benimsenen geleneksel yola geri dönmeye hazır olduğunu söyledi.

Kongre kaynakları Şarku’l Avsat’’a ABD yönetiminin ilgili komitelerle görüştüğünü ve kararı kendilerine bildirdiğini teyit etti.

Dışişleri Bakanlığı eski askeri danışmanı Albay Abbas Dehok Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada "7 Ekim'den bu yana Biden'ın Suudilerin Yemen'deki rolüne ilişkin çekinceleri geçersiz hale geldi" değerlendirmesinde bulundu.

Suudi Arabistan, Yemen'de, hükümet ile Husiler arasında Umman'ın da katılımıyla yürütülen arabuluculuk çabalarına öncülük ederken, BM Yemen Temsilcisi Hans Grundberg de Yemen yol haritası konusunda taahhütlere ulaştıklarını açıkladı.

Dehok, durum değişti ve ABD, Bab al-Mendeb Boğazı çevresindeki uluslararası nakliye yollarını korumak için Husilerle doğrudan karşı karşıya geldi; bu nedenle Suudi Arabistan'a gerekli savunma ekipmanı ve hizmetlerini sağlamak, ABD-Suudi savunma ittifakını güçlendirmek ve İran ile bölgedeki vekillerine karşı kolektif caydırıcılığı artırmak için mantıklı bir adımdır görüşünü dile getirdi.

 Biden, 8 Ağustos 2024'te Delaware'de Air Force One'dan inerken (AP)Biden, 8 Ağustos 2024'te Delaware'de Air Force One'dan inerken (AP)

Gözlemciler, Suudi-ABD ilişkilerindeki seviyenin büyük bir güvenlik ve savunma anlaşmasına doğru ilerlediğine belirtiyor ve her iki tarafın açıklamaları da anlaşmanın başarıya ulaşması için iki taraf arasında bir yakınlaşmaya işaret ettiğini ediyor.

Washington'daki Ortadoğu Enstitüsü'nde kıdemli araştırma görevlisi olan Firas Maksad Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, "Ambargonun kaldırılması kararı ABD ile Suudi Arabistan arasında imzalanacak stratejik anlaşmanın önünü açıyor ve ikili ilişkilerde ve bölgede yaşanan değişimin boyutlarını yansıtıyor" ifadelerini kullandı.

Bir güvenlik anlaşmasının işaretleri

Bu durum, ABD'nin Suudi Arabistan'la, savunması için resmi ABD garantilerini ve gelişmiş ABD silahlarına erişimi içeren savunma ve güvenlik anlaşmaları imzalamaya çalıştığı bir dönemde ortaya çıktı.

ABD Dışişleri Bakanı bir kongre oturumunda (AFP) ABD Dışişleri Bakanı bir kongre oturumunda (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Haziran 2024'te Senato Dış İlişkiler Komitesi tarafından düzenlenen bir oturumda, bu anlaşmaların sonuçlandırılmasının çok yakın olduğunu teyit etti. Bu durum, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda bir ABD-Suudi anlaşmasına varmanın önemine atıfta bulunan ABD'nin eski Ortadoğu elçisi Dennis Ross tarafından da yinelendi: "Ross, İran 300'den fazla seyir füzesi, insansız hava aracı ve balistik füze fırlattığında, ABD'nin "silahlarının üstünlüğünü" kanıtladığını ve bunlardan sadece dördünün az hasarla geçebildiğini belirtti.

Dış İlişkiler Konseyi'nde kıdemli araştırmacı olan Stephen Cook, Şarku’l Avsat’a daha önce yaptığı bir açıklamada "İki ülke arasında bir anlaşmaya varılması son derece önemli" dedi. Cook, böyle bir anlaşmanın "şimdiye kadar gayri resmi olan ABD ve Suudi Arabistan'ın güvenliğini resmi olarak birbirine bağlayarak bir emsal oluşturacaktır. Aynı zamanda Çin'e karşı üstünlük sağlayacak ve ilk fırsatta anlaşmayı test etmesi muhtemel olan İranlılara güçlü bir mesaj gönderecektir" ifadelerini kullandı.



Adolf Hitler'in Afrika'daki seçimi kazanması bekleniyor

Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda)  ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda) ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
TT

Adolf Hitler'in Afrika'daki seçimi kazanması bekleniyor

Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda)  ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda) ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)

Afrika'nın güneyindeki Namibya'da seçim heyecanı yaşanıyor.

Çarşamba yapılacak oylamada kazanması beklenenlerden biri de Adolf Hitler Uunona.

59 yaşındaki siyasetçinin 2004, 2015 ve 2020'deki seçimlerden sonra olduğu gibi, bir kere daha Oshana Bölgesi'ndeki Ompundja'nın yerel meclisine girmeye hak kazanacağı öngörülüyor.

Güneybatı Afrika Halk Örgütü (SWAPO) üyesi, son seçimlerde oyların yüzde 85'ini almıştı. 

SWAPO, Namibya'nın 1990'da Güney Afrika'dan bağımsızlığını kazanmasından beri iktidar partisi konumunda. Sol görüşlere yakın parti, geçmişte sömürge yönetimine karşı mücadelesiyle dikkat çekmişti.

Uunona, 5 yıl önce Alman gazetesi Bild'e verdiği röportajda "Babam, Adolf Hitler'in hangi değerleri sembolize ettiğini bilmiyordu. Çocukken adım bana da çok normal geliyordu. Bu adamın tüm dünyayı fethetmeye çalıştığını büyüyünce anladım. Benim bu tür şeylerin hiçbiriyle işim yok" demişti. 

Arkadaşlarının kendisine Hitler demeden Adolf diye seslendiğini söyleyen Uunona, adını değiştirmeyeceğini belirtmişti:

Tüm resmi belgelerde bu şekilde yazıyor. Artık bunun için çok geç.

Uunona, ülkesinin The Namibian gazetesine verdiği röportajda da "Ben Hitler gibi değilim" ifadesini kullanmıştı.

2020'de Uunona'nın memleketinde görülen ve arka camında “Adolf Hitler” yazısı ve gamalı haç simgesi yer alan bir otomobil dikkat çekmişti.

Ancak Uunona bu aracın kendisiyle hiçbir ilgisi olmadığını ifade etmişti. 

1884 - 1915'te Alman sömürge yönetimi altında kalan Namibya’da Alman kökenli isimler bugün de yaygın olarak kullanılıyor.

1904 - 1908'de ülkedeki Ovaherero ve Nama halklarına yönelik bir soykırım kampanyası yürüten Alman İmparatorluğu, 70 bine yakın kişiyi öldürmüştü. 

Koloni dönemi sonrasında da Alman nüfuzu sürerken II. Dünya Savaşı'nın ardından bazı Naziler, Namibya'ya kaçmıştı.

1976'da New York Times'ta yayımlanan bir haber, Alman kökenli Namibyalıların birbirlerini hâlâ "Heil Hitler" diye selamladığını bildirmişti. 

Almanya'nın Afrika'da gerçekleştirdiği bu soykırımı resmen tanıması 2021'i buldu. Namibya liderleri hâlâ istedikleri tazminatı alamadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Post


Macron: Trump'ın Ukrayna barış planı iyileştirilmeli

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)
TT

Macron: Trump'ın Ukrayna barış planı iyileştirilmeli

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bugün RTL Radyo’ya verdiği röportajda, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna için hazırladığı barış planının Kiev ve Avrupa tarafından kabul edilebilir hale gelmesi için iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rüstem Umerov, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı sonlandırmak amacıyla hazırlanan ‘barış planı’ için ABD Başkanı Trump ile görüşmek üzere önümüzdeki günlerde ABD'yi ziyaret edeceğini açıkladı.

Umerov, açıklamasında şunları söyledi:

“Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin bu ay içinde en uygun tarihte ABD'yi ziyaret etmesini ve son adımları tamamlayarak Başkan Trump ile bir anlaşma imzalamasını sabırsızlıkla bekliyoruz.”

ABD, geçtiğimiz hafta 28 maddelik bir barış planı sunarak Ukrayna ve Avrupa'nın yanı sıra ABD yönetimi içindeki pek çok kişiyi de şaşırttı. Bu durum Trump yönetiminin Ukrayna'ya ağırlıklı olarak Rusya'nın lehine olan bir anlaşma imzalaması için baskı uygulayabileceği yönünde yeni endişeler uyandırdı.

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, RTL’ye verdiği röportajda, “Bu, doğru yönde, barışa doğru atılan bir adım. Ancak bu planın tartışılması, müzakere edilmesi ve iyileştirilmesi gereken yönleri var” dedi. Ardından Macron “Barış istiyoruz, ancak gerçek bir teslimiyet anlamına gelen bir barış istemiyoruz” diye ekledi.

Topraklarını terk etmeye hazır olup olmadıklarına sadece Ukraynalıların karar verebileceğini söyleyen Macron, “Masadakiler, Rusların neyi kabul edebileceğine dair bize bir fikir veriyor. Bu, Ukraynalıların ve Avrupalıların bunu kabul etmesi gerektiği anlamına mı geliyor? Cevap hayır” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı, Rusya ile barış sağlanması durumunda Ukrayna’nın ilk savunma hattının ordusunun yenilenmesi olacağını ve bu konuda herhangi bir kısıtlama olamayacağını belirtti.

Macron, Rusya’nın dondurulan fonlarının Avrupa'da bulunduğunu ve bunların nasıl elden çıkarılacağına karar verme yetkisinin de sadece Avrupa'ya ait olduğunu vurguladı.

ABD tarafından sunulan barış planı, Ukrayna ordusuna bir kısıtlama getirilmesini öngörürken ve ABD'ye Rusya’nın dondurulan mal varlıkları üzerinde bir miktar kontrol hakkı tanıyor.


Abu Dabi’de sürpriz temas: ABD ve Rusya barış müzakerelerini hızlandırıyor mu?

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş sürerken bugün Kiev'e düzenlenen hava saldırısı sonrası binalarından üzerinden yükselen dumanlar (AFP)
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş sürerken bugün Kiev'e düzenlenen hava saldırısı sonrası binalarından üzerinden yükselen dumanlar (AFP)
TT

Abu Dabi’de sürpriz temas: ABD ve Rusya barış müzakerelerini hızlandırıyor mu?

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş sürerken bugün Kiev'e düzenlenen hava saldırısı sonrası binalarından üzerinden yükselen dumanlar (AFP)
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş sürerken bugün Kiev'e düzenlenen hava saldırısı sonrası binalarından üzerinden yükselen dumanlar (AFP)

ABD merkezli haber kanalı CBS News bugün, ABD'li yetkililer ve diplomatik kaynaklara dayandığı haberde, ABD Kara Kuvvetleri Bakanı Dan Driscoll’un şu anda Rus yetkililerle görüşmek üzere Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi'de bulunduğunu bildirdi.

CBS News’e konuşan ABD’li bir yetkili, Bakan Driscoll’un dün akşam Abu Dabi’de Rus heyetiyle birkaç saat süren bir görüşme gerçekleştirdiğini ve bugün de heyetle tekrar bir araya gelerek barış sürecini görüşmesi ve müzakereleri hızla ilerletmesinin beklendiğini söyledi.

Öte yandan İngiltere merkezli günlük gazete Financial Times, iki kaynağa dayandırdığı haberinde Driscoll'un Rus heyetinin yanı sıra Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başkanı Kirilo Budanov ile de Abu Dabi’de görüşmelerde bulunacağını bildirdi.

Bu toplantılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın yaklaşık dört yıldır süren Rusya-Ukrayna savaşında ateşkes sağlanması için artan baskısı ve ABD’li yetkililerin her iki ülkenin temsilcileriyle yaptığı görüşmelerle eş zamanlı gerçekleşiyor.

Bakan Driscoll, geçtiğimiz hafta sonu ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Başkan Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner ile Ukrayna ve müttefiki Avrupa ülkelerinden diplomatlar arasında İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen görüşmelere katıldı. Driscoll, Rus yetkililerle görüşmesi öncesinde geçtiğimiz hafta Ukrayna'nın başkenti Kiev’i ziyaret etmişti.

CBS'nin pazar günü yayınladığı bir habere göre ABD’li ve Ukraynalı yetkililer, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’nin bu hafta ABD’yi ziyaret etme olasılığını görüştü, ancak henüz böyle bir ziyaret için kesinleşmiş bir plan yok. Rusya ve Ukrayna’nın bir anlaşmaya ne kadar yakın olduğu hala belirsizliğini koruyor.

Trump yönetiminin savaşı sona erdirmek için desteklediği taslak öneri, Zelenskiy'nin zaten reddettiği birkaç madde içeriyor. Bunlar arasında Ukrayna'nın Donetsk bölgesinin tamamını (Rusya’nın işgali altında olmayan kısımlar dahil) teslim etmesi ve ülkenin NATO'ya üye olma çabalarını durdurması da bulunuyor.

ABD’li ve Ukraynalı yetkililere göre güvenlik garantileriyle ilgili başka bir taslak metin daha var.

Ukrayna'nın Washington Büyükelçisi Olha Stefanishyna pazar günü bir televizyon kanalına verdiği röportajda, taslak metinin ABD'nin NATO tüzüğünün 5. maddesine benzer ‘güvenlik garantileri’ verme niyetinde olduğunu açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Söz konusu 5. Madde, NATO üyelerine saldırıya uğrayan herhangi bir üye devleti savunma yükümlülüğü getiriyor.

Bazı NATO üyeleri ve diğer ABD müttefikleri, cumartesi günü, öneriyi ‘daha fazla çalışma gerektiren bir temel’ olarak nitelendiren ortak bir bildiri yayınlamışlardı.