Ukrayna'nın Rusya'ya Putin'i utandıran saldırısı savaşın gidişatını nasıl etkileyecek?

Rusya sınırı yakınlarındaki Sumy bölgesinde Sovyet yapımı T64 tanklarını kullanan Ukraynalı askerler, 11 Ağustos 2024 (AFP)
Rusya sınırı yakınlarındaki Sumy bölgesinde Sovyet yapımı T64 tanklarını kullanan Ukraynalı askerler, 11 Ağustos 2024 (AFP)
TT

Ukrayna'nın Rusya'ya Putin'i utandıran saldırısı savaşın gidişatını nasıl etkileyecek?

Rusya sınırı yakınlarındaki Sumy bölgesinde Sovyet yapımı T64 tanklarını kullanan Ukraynalı askerler, 11 Ağustos 2024 (AFP)
Rusya sınırı yakınlarındaki Sumy bölgesinde Sovyet yapımı T64 tanklarını kullanan Ukraynalı askerler, 11 Ağustos 2024 (AFP)

Associated Press (AP) bir haberinde, Ukrayna'nın Rusya'nın Kursk bölgesine yönelik ani saldırısı, Kiev güçlerinin iki buçuk yıllık savaşta gerçekleştirdiği en büyük sınır ötesi saldırı olurken Rusya'nın zayıf noktalarını ortaya çıkararak Kremlin'e ağır bir darbe indirdiğini yazdı.

Ukrayna'nın ani saldırısı on binlerce Rus sivilin bölgeden kaçmasına neden olurken, Rusya ordusu da saldırıyı püskürtmek amacıyla karşı saldırı başlattı.

Ukrayna için bu sınır ötesi saldırı, Ukrayna güçlerinin yetersiz silah ve teçhizatla bin kilometreden uzun bir cephe hattı boyunca amansız Rus saldırılarına maruz kaldığı bir dönemde çok ihtiyaç duyulan bir motivasyon kaynağı oldu. 

Ukrayna saldırısı ve etkilerine genel bir bakış: Ukrayna saldırısı nasıl gelişti?

Ukrayna birlikleri 6 Ağustos'ta Kursk bölgesine çeşitli yönlerden hücum başlatarak hafif silahlı Rus sınır muhafızları tarafından yönetilen birkaç kontrol noktasını ve saha tahkimatını hızla aştı ve Rusya'nın Ukrayna ile olan 245 kilometrelik (152 mil) kara sınırındaki Rus piyade birliklerini atlattı.

Ukrayna güçlerinin yanında savaşan Rus gönüllülerden oluşan küçük grupların daha önceki saldırılarının aksine, Ukrayna’nın Rusya’nın Kursk bölgesine yaptığı saldırıda eski Ukrayna ordusunun birkaç tugayından birliklerin yer aldığı bildirildi.

Rus askeri blog yazarları, birkaç zırhlı araçtan oluşan Ukraynalı mobil grupların, Rus tahkimatlarını atlatarak Rus topraklarının onlarca kilometre derinliklerine girdiğini ve bölge genelinde panik havası estirdiğini ifade ettiler.

Londra merkezli Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü (RUSI) Askeri Bilimler Direktörü Matthew Saville, son gelişmelere ilişkin değerlendirmesinde, “Ukrayna güçleri bazı yönlerde 30 kilometreye kadar ilerledi. Saldırıların kapsadığı toplam alan yaklaşık 400 kilometrekare gibi görünüyor, ancak bu bölgenin ne kadarının gerçekte Ukrayna güçleri tarafından kontrol edildiği belli değil” ifadelerini kullandı.

Saville, Ukrayna birliklerinin en az dört tugaydan ve muhtemelen daha fazlasından oluştuğuna, sayılarının 10 bini bulduğuna ve piyade muharebe araçları gibi Batı ülkelerine ait teçhizatı kullandıklarına dair kanıtlar olduğunu da sözlerine ekledi.

Ukrayna kuvvetleri, Rus askeri araçlarını vurmak için insansız hava araçlarını (İHA) yoğun olarak kullandı. Rus İHA’larının sinyallerini karıştırmak ve Rus kuvvetleri arasındaki askeri iletişimi engellemek için teknolojiye başvurdu.

Ukrayna askerleri küçük mobil gruplar halinde Kursk bölgesinde kontrolü sağlamaya çalışmadan ilerlerken, diğer Ukrayna güçlerinin Ukrayna sınırından yaklaşık 10 kilometre (6 mil) uzaklıktaki Rus kasabası Suca'nın batı tarafında ve diğer bazı bölgelerde mevzi kazmaya başladığı bildirildi.

Rusya ordusu buna nasıl karşılık verdi?

Ukrayna güçlerinin ani saldırısı karşısında şaşıran Rus kuvvetleri saldırıya karşı hızlı bir karşılık veremedi. Rusya ordusunun büyük bir kısmı Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk bölgesinde saldırıya geçince Kursk sınır bölgesini koruyacak çok az asker kalmıştı. Sınırdaki Rus birlikleri çoğunlukla, deneyimli Ukrayna birlikleri tarafından kolayca alt edilebilen, kötü eğitimli askerlerden oluşuyordu. Bu acemi askerlerden bazıları Ukrayna güçlerinin eline geçti.

İnsan gücü eksikliği, Rus komuta kademesini Ukrayna’nın ani saldırısını durdurmak için başta savaş uçaklarını ve helikopterlerini kullanmaya itti. Rus askeri blog yazarlarına göre ilerleme kaydeden Ukrayna güçleri en az bir Rus helikopterini düşürdü, bir diğerine zarar verdi.

Aralarında seçkin özel kuvvetler birlikleri ve Wagner gazilerinin de bulunduğu Rus takviye birlikleri Kursk bölgesine gelmeye başladıysa da şimdiye kadar Ukrayna güçlerini ne Suca'dan ne de sınıra yakın diğer bölgelerden çıkarabildi.

xcd
Ukrayna'nın Rusya sınırı yakınlarındaki Sumy bölgesinde bir zırhlı personel taşıyıcıyı tamir eden Ukrayna askerleri, 11 Ağustos 2024 (Reuters)

Bölgeye yeni gelen bazı Rus birliklerinin savaş konusunda yeterli kapasitesi yoktu ve kayıplar verdiler. Örneğin Rus askeri kamyonlarından oluşan bir konvoy dikkatsizce çatışma bölgesinin yakınlarında yol kenarında mola verdi ve Ukrayna güçlerinin ateşi altında kaldı.

Rusya Savunma Bakanlığı tarafından cuma günü yapılan açıklamada Ukrayna'nın dört gün süren çatışmalarda 945 askerini kaybettiği belirtildi. AP’in haberine göre iddia bağımsız kaynaklardan doğrulanamazken Rusya Savunma Bakanlığı, Rus askerleri arasındaki kayıplara ilişkin herhangi bir rakam açıklamadı.

Ukraynalı yetkililer saldırı hakkında ne dedi?

Ukrayna Genelkurmay Başkanı Oleksandr Syrski, Ukrayna'nın yaklaşık iki buçuk yıldır süren topyekûn savaştaki en büyük sınır ötesi saldırıyı başlatmasından bu yana kamuoyuna yaptığı ilk açıklamada, Kiev'in Rusya'nın Kursk bölgesinin yaklaşık bin kilometrekaresini kontrol ettiğini söyledi.

Ukrayna'nın başkentindeki yetkililer başlangıçta sınır ötesi saldırıyla ilgili yorum yapmayı reddettiler. Ancak Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ‘savaşı düşmanın topraklarına itme operasyonlarından’ ötürü Ukrayna ordusunu övdü.

Zelenskiy, videolu açıklamasında “Ukrayna, adaleti nasıl tesis edeceğini ve saldırgan üzerinde baskı kurmak için tam olarak ne tür bir araçlara ihtiyaç duyulduğunu gerçekten bildiğini kanıtlıyor” dedi.

Zelenskiy’nin danışmanı Mikhailo Podolyak, perşembe günü yaptığı açıklamada, böyle bir operasyonun Moskova ile gelecekte yapılacak müzakerelerde Kiev'in konumunu iyileştireceğini söyledi. Podolyak, “Rusları püskürtebileceğimiz ya da onlardan bir şeyler alabileceğimiz şekilde bir müzakere süreci yürütmek, ancak savaş Rusların senaryolarına göre devam etmediğinde mümkün olur” ifadelerini kullandı.

Kremlin Ukrayna saldırısı hakkında ne dedi?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ukrayna'nın ani saldırısını ‘sivil binaların, konutların ve ambulansların ayrım gözetmeksizin bombalandığı geniş kapsamlı bir provokasyon’ olarak nitelendirdi.

Pazartesi günü üst düzey Rus yetkililerle konuşan Putin, Moskova'nın tüm askeri hedeflerine ulaşacağı sözünü verdi.

Rusya’nın Kursk Bölgesi Valisi Smirnov, Ukrayna güçlerinin şu an Rusya içindeki 28 yerleşim birimini kontrol ettiğini açıkladı. Saldırının başlamasından bu yana 12 sivilin öldüğünü ve aralarında 10 çocuğun da bulunduğu 121 kişinin yaralandığını belirten Smirnov, çatışma bölgelerinden yaklaşık 121 bin kişinin ya tahliye edildiğini ya da kendi başlarına terk ettiğini söyledi.

Rusya, Kursk bölgesinde federal olağanüstü hal (OHAL) ilan ederken bölgenin yanı sıra komşu Belgorod ve Bryansk bölgelerinde de terörle mücadele operasyonları için yerel makamlara acil durum müdahalesini hızlı bir şekilde koordine etmeleri ve güvenliği sıkılaştırmaları için daha fazla yetki verdi.

Ukrayna'nın saldırısının hedefleri neler ve ne gibi gelişmeler olabilir?

Kiev, bu saldırıyı başlatarak Kremlin'i, Rusya ordusunun çeşitli bölgelerde saldırılar başlattığı ve üstün ateş gücüne dayanarak yavaş, ama istikrarlı kazanımlar elde ettiği Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk bölgesinden takviye güç sevk etmeye zorlamayı amaçlıyor olabilir. Bu durum Kiev'in gelecekteki barış görüşmelerindeki konumunu güçlendirecek ve bu kazanımları Moskova tarafından işgal edilen Ukrayna topraklarıyla takas etmesine olanak sağlayabilecektir.

Ukrayna, söz konusu saldırıyla Kremlin’e ağır bir darbe indirerek Rusya’nın topraklarını korumadaki başarısızlığını ortaya koyarken Putin’in Rusya’nın çatışmalardan büyük ölçüde etkilenmediğine dair söylemini de yerle bir etti.

dcfvgrthy
Ukrayna'nın Rusya sınırı yakınlarındaki Sumy bölgesinde bir zırhlı personel taşıyıcının üzerindeki Ukrayna askerleri, 11 Ağustos 2024 (Reuters)

Ukrayna’nın Rusya’ya girmesi aynı zamanda Kiev’in müttefiklerine Ukrayna ordusunun inisiyatifi ele geçirebileceği ve Rusya ordusunu yenebileceği yönünde güçlü bir sinyal gönderdi. Bu sinyal, ABD’de kasım ayında yapılması planlanan başkanlık seçimleri öncesinde özellikle önemli bir mesajdı.

Ancak Ukrayna saldırısının ilk başarılarına rağmen Rusya’ya yapılacak bir akın Ukrayna'nın en yetenekli birliklerinden bazılarını tüketebilir ve (Ukrayna’nın doğusunda yer alan) Donetsk’teki Ukrayna güçlerine hayati öneme sahip takviyelerin yapılmasını engelleyebilir. Kursk bölgesinde kalıcı bir Ukrayna varlığı oluşturmaya çalışmak, ikmal hatları Rus ateşine karşı savunmasız olacak Ukrayna kuvvetleri için zorlu bir görev olabilir.

RUSI Askeri Bilimler Direktörü Saville, Ukrayna'nın elindeki sınırlı rezervler göz önüne alındığında, Rusya'da herhangi bir büyüklükte bir Ukrayna gücünü muhafaza etmenin ve Rus karşı saldırılarını savuşturmanın güç olduğunu vurguladı.

Saville, Kiev’in daha yüksek bir hazırlık seviyesinde oldukları için birliklerini doğudaki cephe hatlarından çektiği yönündeki haberlere işaret etti. Bunun “Ukrayna ordusu için kısa vadeli bir kazanç, ancak uzun vadeli bir dezavantaja yol açabileceği” uyarısında bulundu.

Barışa dair ne gibi beklentiler söz konusu?

Moskova ve Kiev'in müzakere pozisyonları birbirinden çok uzak. Rusya Devlet Başkanı Putin Ukrayna'nın teslim olmasını isterken Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya ordusunun ülkesini terk etmesini talep ediyor.

Her iki taraf da nihayetinde kabul edilebilir bir barış anlaşmasına varılmasına yardımcı olmak için savaş alanındaki durumdan faydalanmaya çalışıyor.

Putin, Batı ülkelerinin Ukrayna'ya milyarlarca dolar yardım göndermeye devam etme isteğini yavaş yavaş azaltmayı umduğu nispeten düşük yoğunluklu bir çatışma sürdürmekten mutlu görünürken Zelenskiy, Ukrayna'nın devam eden saldırıları aracılığıyla çatışmayı Rusya topraklarına taşıyor. Böylece savaş sıradan Rus vatandaşlar arasında sevimsiz hale getirebilir.

Arka planda ise önümüzdeki kasım ayında yapılacak ve savaşan tarafların kaderini değiştirebilecek olan ABD seçimleri var. Sonbaharda, savaşı sona erdirmek için ikinci bir uluslararası diplomatik toplantı yapılabilir ve bu kez Rusya da müzakere masasına oturabilir.

 



Blinken Trump'a savaş sonrası Gazze için ‘kapsamlı bir plan’ sunacak

TT

Blinken Trump'a savaş sonrası Gazze için ‘kapsamlı bir plan’ sunacak

Blinken Trump'a savaş sonrası Gazze için ‘kapsamlı bir plan’ sunacak

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, önümüzdeki hafta başında Başkan Joe Biden'ın görev süresinin sona ermesinden önceki son konuşmasında uluslararası toplumu, Gazze Şeridi'nin yönetimi ve yeniden inşası için Filistinli ve uluslararası ortak bir güç kurulmasını öngören savaş sonrası Gazze planını desteklemeye çağırdı. Blinken bu planın yeni Başkan Donald Trump yönetimine teslim edileceğini açıkladı.

Blinken, Lübnan'da Joseph Avn'ın cumhurbaşkanı seçilmesini ve Nevvaf Selam'ın yeni hükümeti kurmakla görevlendirilmesini ‘egemen bir devlet olma yolunda önemli adımlar’ olarak nitelendirdi.

ABD'li üst düzey diplomat, beş gün sonra sona erecek olan Biden yönetiminde Dışişleri Bakanı olarak son konuşmasını yaptığı Atlantik Konseyi düşünce kuruluşunda ABD'nin Ortadoğu'daki dış politikasını ele aldı. İlk olarak, özellikle bölgedeki entegrasyon, Arap devletleri ile İsrail arasındaki ilişkileri normalleştirmek için İbrahim Anlaşması’nın genişletilmesi, terörle mücadele ve İran'ın nükleer dosyası ile ilgili olarak son dört yılda elde edilen başarıları özetledi. Başkan Biden'ın ‘İran'ın kendi gözetiminde nükleer silah elde etmeyeceği taahhüdünü yerine getirdiğini’ vurguladı.

Gazze hakkında konuşmaya başlar başlamaz katılımcılardan biri bağırarak Blinken'ı Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere karşı ‘soykırımı’ desteklemekle suçladı.

ascdvfgrt
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Washington'da yaptığı konuşma sırasında bir protestocu salondan çıkarıldı. (AFP)

ABD'nin ‘Suudi Arabistan ile stratejik ortaklığı güçlendirecek kapsamlı bir anlaşmaya doğru önemli bir ilerleme kaydettiğini’ ve bu anlaşmanın İsrail ile normalleşmeden önce ‘Filistin devletine giden inandırıcı bir yol’ bulmaya odaklandığını belirtti. Blinken, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırısının zamanlamasının ‘tesadüf olmadığını’ yineledi.

İran zayıfladı

Salonda bulunan bir başka kadın ayağa kalkarak Blinken'ı Filistinli çocukların öldürülmesine katkıda bulunmakla suçladı ve salondan çıkarıldı.

Ancak Blinken, ‘Hamas'ın askeri ve hükümet kapasitesini yok etmek, saldırının arkasındaki beyni öldürmek’ ve özellikle Lübnan'da Hizbullah'ın, liderliğinin ve altyapısının ortadan kaldırılmasının ardından ‘Tahran'ı savunmaya geçirmek’ hakkında konuşmaya devam etti.

Blinken sözlerini şöyle sürdürdü: “İran Hizbullah'a karadan ikmal yolunu kaybetti… İsrail, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin yasadışı kimyasal silahlar da dahil olmak üzere birçok silahını, fabrikalarını ve üslerini imha etti.”

Ortadoğu'daki güç dengesinin Hamas ve destekçilerinin umduğu ya da planladığı şekilde değil, dramatik bir şekilde değişmekte olduğunu vurgulayan Blinken, “Yine de bölge, Suriye'nin kırılgan siyasi geçiş sürecinden İran'ın caydırıcılığını yeniden kazanma çabasına ve bunun nükleer emelleri için ne anlama gelebileceğine, Husilerin İsrail'e ve uluslararası deniz taşımacılığına yönelik devam eden saldırılarına kadar risklerle dolu olmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.

xcdvfgrthy
Husi füzesi nedeniyle hasar gören bir binada çalışan İsrail askerleri (Reuters)

Blinken, “Ortadoğu'da tüm insanların kendilerini daha güvende hissedecekleri yeni bir gerçeklik yaratmak için çalışmalıyız. Herkes kendi ulusal arzularını gerçekleştirebilir. Herkes barış içinde yaşayabilir” ifadelerini kullandı. Bu noktada bir başka kadın ayağa kalkarak Blinken'e bağırdı ve onu ‘soykırım’ yapmakla suçladı.

Entegre bir plan

Blinken, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirecek bir anlaşmanın yakın olup olmadığı sorusuna “Her zamankinden daha yakın. Ancak şu anda burada oturmuş Hamas'tan kabul ettiklerine dair son sözü bekliyoruz. Bu söz her an gelebilir. Önümüzdeki birkaç saat içinde gelebilir. Önümüzdeki günlerde de gelebilir. Biz de bunu bekliyoruz” yanıtını verdi. Blinken ayrıca, Başkan Biden'ın yönetiminin Başkan Trump'ın ekibine savaştan sonra Gazze Şeridi'nin yönetimi için uluslararası güçler ve Filistinlileri içeren geçici bir güvenlik gücünün ayrıntıları da dahil olmak üzere kapsamlı bir plan sunacağını açıkladı.

İran'la ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi: “İran şu anda nükleer silah için bölünebilir malzeme üretebilecek bir noktada. Bir ya da iki hafta içinde nükleer silaha sahip olabilirler. 2015 nükleer anlaşmasıyla onları bir kutuya koyduğumuz zamankinden çok daha tehlikeli bir yerdeler.” Başkan Trump'ın daha iyi bir anlaşma yapmaktan bahsettiğine dikkat çeken Blinken, “Bakalım. Belki bunu yapmak için bir fırsat vardır” ifadelerini kullandı.

Lübnan'daki durum

Blinken, İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaya kalıcı bir çözüm bulmak, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek ve Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki ‘ilişkileri normalleştirmek’ gibi birbiriyle bağlantılı üç diplomatik hedeften söz etti. Lübnan'da hedefin ‘Hizbullah'ın İsrail'i tehdit edecek ya da Lübnan devletini ve Lübnan halkını rehin almaya devam edecek şekilde yeniden yapılanmasını önlemek’ olduğunu ifade eden Blinken, “Fransa ile vardığımız anlaşma bu kriterleri karşılıyor; Lübnan hükümetinin topraklarının kontrolünü yeniden ele geçirmesini sağlıyor, Lübnan ekonomisine ve güvenlik güçlerine çok ihtiyaç duyulan yardım ve desteği sağlıyor ve İsrail'in uluslararası hukuka uygun olarak kendini savunma hakkını koruyor” şeklinde konuştu.

sxdfr
Lübnan’da hükümeti kurmakla görevlendirilen Nevvaf Selam, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmeye gelirken (EPA)

Blinken sözlerini şöyle noktaladı: “ABD ve Fransa anlaşmayı izlemek ve ihlalleri ele almak için gece gündüz çalışıyor ve şimdi, anlaşmadan sadece altı hafta sonra, Lübnan parlamentosu yeni bir cumhurbaşkanı ve yeni bir başbakan seçmek için ezici bir çoğunlukla oy kullandı; güvenli, başarılı ve Lübnanlıların ihtiyaçlarına cevap veren egemen bir devlet olma yolunda iki önemli adım attı.”